Haber: Hatice Ünal Bilen
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
Bir otel yönetimi düşünün ki, son karar vericisinden tutun tüm cesaretiyle projeyi şekillendirip yön vereni de, topuklu ayakkabıları ve tastamam makyajıyla arsaya ilk kazmayı vuranı da, 7/24 pozitif enerjisi ve iş yapma aşkıyla oteli neredeyse daha şantiyesinden pazarlayıp satanı da, kadın ruhunu, sımsıcak misafirperverliğini bir aksesuar gibi otelin her bir zerresine işleyeni de bir “kadın” olsun!
Erkek egemen sektörlerinde cinsiyet duvarlarını aşacak kadar cesur, özgüvenli, donanımlı, işlerine aşık onlar… Yeri geldiğinde şefkatli bir anne yeri geldiğinde ise güçlü, kendi ayakları üzerinde durabilen başarılı iş kadınları, sektöre ilham verecek rol modelleri…
Kim mi onlar? Bundan iki yıl önce İstanbul Bayrampaşa’da hizmete giren Lionel Hotel İstanbul’a tüm kalbi, cesareti ve deneyimleriyle hayat veren güçlü kadın yöneticileri; Hidayet Kıdan, Demet Uğur, Burçak Atak, Şenel Gürlek, Gülden Şener ve Nuşin Halili… Alanya’da uzun yıllar resort otelcilik yaptıktan sonra ilk şehir oteliyle İstanbul otelciliğine merhaba diyen Kıdan Ailesi’nin son yatırımı Lionel Hotel İstanbul’u bugünlere getiren tabiri caizse demir lady’leri…
Tam da bugün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarken sektör kadınlarına ilham vereceğini düşündüğüm 5 değerli öyküyle sizlerleyiz…
5 KADIN 5 HİKAYE
Son karar verici; Hidayet Kıdan
Dişi kuşun görevi sadece yuvayı kurmak mıdır? Öyle düşündüyseniz yanıldınız! Karşımda hem yuvayı hem de bir oteli kuran bir anne, aynı zamanda çalışan güçlü bir iş kadını var! “Aslına bakarsanız Kıdan Turizm’in İstanbul’da bir şehir oteli hikayesi Hidayet Kıdan ile başlıyor ilk”, kızı aynı zamanda Kıdan Turizm A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Demet Uğur’un da anlattığına göre. Ne zaman ki Hidayet Kıdan İstanbul’daki yatırıma ikna oluyor, aile de harekete geçiyor. “Son karar vericidir kendisi. 223 odalı bir otele yatırım konusunda cesaret gösteren ve daha doğru bir yatırım olacağına ikna eden Hidayet Hanım’dı. Ondan da önce Bayrampaşa’nın merkezi konumuna geleceğine inanan yine kendisiydi. Çok ön planda, vitrinde durmayı sevmez.” şeklinde konuşan Demet Uğur ilave ediyor: “Bu işletmedeki rolünü anlamak için onunla uzun zaman geçirmeniz gerekir. Kaldı ki işin görünmeyen kısmında aktif bir beyindir.”
“İş hayatına girersem evlenirim”
Lionel hikayesini bir de Hidayet Kıdan’ın ağzından vermek isterim. İktisadi İlimler Akademisi İşletme Muhasebe bölümünü bitirdikten sonra Kıdan A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı eşi Özel Kıdan’dan gelen evlilik teklifini iş hayatına girmek koşuluyla kabul ettiğini söyleyen Hidayet Kıdan, bir taraftan çocuklarını büyütürken diğer taraftan söz aldığı üzere iş hayatına atılmış. O dönem yoğun inşaat faaliyetleri yürüten Özel Bey’e analitik zekası ve öngörülü duruşuyla ciddi bir destek sağlayan Kıdan, bir aile işletmesi olan Alanya Galeri Resort Otel’i 19 yıl boyunca birlikte işlettikten sonra gündeme gelen yeni otel projesiyle yine bir karar merci olarak devreye giriyor. Kendisi çok detaya girmiyor ama kızı Uğur’un bahsettiğine göre arsanın alımından tutun A’dan Z’ye tüm satın alma süreçlerine kadar operasyonu bilfiil yöneten, fiyat kalite araştırmasını kalem kalem yapan yine Hidayet Kıdan’ın kendisi oluyor.
Elbette zorlu geçen süreçlerle! Yapı olarak hassas bir kişiliğe sahip olduğunu söyleyen Kıdan, incitilirse üzülenlerden olduğunu söylüyor, “O nedenle personelin incinmemesi için elimden geleni yaptım. Eşim biraz sert mizaçlı biri. Hep onu yumuşattım. Ne mutlu ki eşim ve çocuklarım personele daha yumuşak davranıyorlar, tam benim istediğim gibi oldular.” diyor ve ekliyor: “Personele iyi davranırsan karşılığını hep alırsın. Eğer kötü davranırsan şaşırır. Benim ailedeki en büyük etkim bence bu.”
Projenin akıl mimarı; Şenel Gürlek
Sırada, fikir öncülüğü ve destekleriyle keyifli sohbetimizde olamasa da Demet Uğur tarafından özellikle hakkı teslim edilmek istenen Şenel Gürlek var. Kendisinin projenin şekillenmesinde ciddi emeklerinin olduğunu anlatan Demet Uğur, Şenel Hanım’ı yatırımın hayata geçirilmesinde önemli bulduğu 3-5 kişiden biri olarak niteleyerek şunları söylüyor: “Şenel Hanım ile 8 yıllık bir beraberliğimiz var. Kendisi güneydeki otelin genel müdür yardımcılığını yapmış, şu anda da satış direktörlüğünü yapan kişidir. Bu projenin şekillenmesinde onun cesareti büyük rol oynadı. Projeye çok inandı hatta bizden önce inandı. Kendisi son derece yapıcı, hayat ve iş motivasyonu çok yüksek bir kadındır. Karşı cinsin cesaret edemediği pek çok şeye cesaret eden yatırımdaki 3-5 değerli isimden biridir.”
Lionel’in tasarım yüzü; Gülden Şener
Lionel Hotel İstanbul hayata geçmeden bir hayal çizilmiş önce. Geriye kalansa sadece o hayali yaşatacak “en doğru dokunuşa” ulaşmakmış… “Avangart veya spor bir ambiyans istemedik. Beş sene sonra da girildiğinde keyif verecek görseller ve tasarıma sahip bir içmimari hayal ettik. Alışılmışın dışında bir ışığı, şıklığı olmalıydı, ne bileyim trend olmalıydı“ diyerek o dönemki hayallerini paylaşan Demet Uğur, tam da bu düşün üzerine İçmimar Gülden Şener’in başarılı portfolyosuyla karşılaşıyor.
“Lionel, en özel projelerimden biri”
Evet, ortada soyut bir hayal vardı ama asıl mesele o hayali somut bir gerçekliğe kavuşturabilmekti. Bu kez vazife, bu güçlü iş birlikteliğinde bir kadına, otelin içmimarı Gülden Şener’e düşüyor. Projenin her bir sürecinden mutluluk duyduğunu dile getiren Şener, “Kadın gücü, zevki ve disiplininin ön planda olduğu bu ‘woman touch otel’ benim en özel projelerimden biri olarak yerini aldı” diyor.
Peki Gülden Şener, bu özel projeye kadın ruhunu ne şekilde yansıtıyor, şöyle devam ediyor: “Kadın olmanın avantajlarını sonuna kadar hissettiğim zamanlar tasarım yaparken diyebilirim. Mekanların senaryosunu oluştururken malzemeleri, dokuyu, renkleri bir araya getirmek, mobilyasından aksesuarına, tekstiline kadar detaylı seçimleri yapabilmek için ciddi olarak kadın ruhuna, zevkine, detaycılığına, hassaslığına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. İşlevselliği ve estetiği aynı anda daha kolay yorumlayabildiğimizi, yumuşak ama bir o kadar cesur dokunuşlar yaptığımızı söyleyebilirim.”
Kadın dokunursa…
Ya ortaya çıkan sonuç? Yine Demet Uğur’un ifadeleriyle Lionel kadın gibi aksesuarlarla donanıyor. Bir küpesi, kolyesi oluyor. Ama öyle düşündüğünüz gibi çok rüküş, kokoş bir kadın değil bahsettiği. Son derece şık ve spor! Doğadan bezenmiş renklerle, hiçbir zaman modası geçmeyecek! Bir kadın dokunuşunun izlerinde; sevgi dolu, sımsıcak ruhlu.. Konforlu, güler yüzlü ve naif! Tam da hayal ettikleri gibi işte! 
Arsaya ilk kazmayı vuran kadın; Nuşin Halili
Ve ilk kazma! Yazımın başında topuklu ayakkabıları ve tastamam makyajıyla arsaya ilk kazmayı vuran kadın demiştim ya hani, işte o isim Zemin Mühendislik / Jeoloji Mühendisi Nuşin Halili’nden başkası değil! 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümünde master yaptıktan sonra kendini şantiyelerde bulduğunu dile getiren Halili’den ilk önce Lionel ile tanışma öyküsünü dinliyorum. Onun Lionel hikayesinin temelleri 1995 yılında Levent’te bir şantiye çalışması ile başlıyor. Sonrasını şöyle anlatıyor: “Bu şantiyenin işvereni, Demet Hanım’ın da yakından tanıdığı Sultan Sirkeci idi. Sultan bey o günkü işverenime şu söylemde bulunmuş. ‘Bu kızı şantiyenin başına getirdin ama bu kız bu işi yapabilecek mi?’ diye sitemde bulunmuş. Zamanla Sultan Bey’in benim şantiyedeki aktivitemi ve çalışanlar üzerindeki etkimi görerek bana daha farklı bir göz ile baktığını fark ettim. Daha saygılı idi ve önerilerime önem verip uygulamaları benim direktiflerim ve düşüncelerim doğrultusunda yönlendirirdi. Öyle ki ben 15 günlük bir tatile çıktığımda şantiyeyi durdurup benim gelmemi beklemişti.”
“Bir kadın isterse, kadınlığından taviz vermeden inşaat sektöründe zirveye çıkabilir”
Bir beyefendinin mühendis bir kadına zamanla bakış açısının ne denli değiştiğini anlatmak için bu tanışma olayı paylaştığını dile getiren Halili, “Bir kadın isterse bilgisiyle, yönetim anlayışıyla, giyim kuşamıyla özet olarak kadınlığından taviz vermeden inşaat sektöründe zirveye çıkabilir. Şu an ben bunun mutluluğunu yaşıyorum. Faaliyet gösterdiğim geoteknik sektöründe hemen hemen tüm rakip firmalar tarafından işini iyi bilen bir uygulamacı olarak tanınıyorum. Bunu da kendi namıma ve aynı emeği veren tüm kadınlar namına bir başarı sayıyorum. Şu an bu sektörde 26 yıl hizmet verip ve işveren seviyesine çıkan tek kadınım diyebilirim.”
Nuşin Halili’nin bu alanda kariyer yapmak isteyen hemcinslerine de bir tavsiyesi var: “Önce kendine inanacak ve güveneceksin. Ben bu işi yapamam demeyeceksin. İnsanların hakkında ne düşündükleri ise sonraki bir mesele. Bir aileysen eşinin sana vereceği destek çok kıymetli. Bu anlamda kendimi çok şanslı hissediyorum ki çalışma hayatım boyunca eşim bana çok büyük destek oldu. Çocuk da baktı, evde yardım da etti. Bu bakımdan eş seçimi konusunda tercihlerini o yönde yapman gerekiyor.”
Demet Uğur: “Bir kask, bir çamurlu bot beklerken fönlü, makyajlı bir kadın vardı karşımda”
2014 yılında sadece bir toprak, büyük bir hafriyattan ibaret bir inşaatın ortasında bir tanışma merasimi gerçekleşiyor ki, beklentilerin üzerinde bir karşılaşma oluyor bu. Şantiye ortamlarında bir kask, bir çamurlu bot algısı vardır ya hani, Demet Uğur, Nuşin Hanım’ın makyajlı, fönlü, kıyafet kombinli hali ile sarsılıyor ilk. Üstelik bu bir değil, iki değil!.. “Daha sonra anladım ki Nuşin Hanım’ın kendisi böyle, sürdürülebilir bir bakımı var. Öncelikle çok takdir ettim, saygı duydum. Sonuçta toprağın içine giriyorsun. İş verdiğiniz insanlar bunun bazen hakkını veremeyebilir, farklı bir yerlere çekebilir. Oysa Nuşin Hanım hiç bunlarla ilgili endişe ve tereddüt duymadan o yolda kararlılıkla ilerlemeyi başarabilmiş biri.” diye konuşan Uğur, o kadar ki bu sözünü ettiği görselliğin tesirinde kalıp, ne zaman Nuşin Hanım ile bir araya gelecek olsa bir çekidüzen vermiş kendine…
7/24 işine sahip, hep sadık; Burçak Atak
Lionel Hotel İstanbul’un otelcilik sektöründe marka değerinin oluşmasında ve bilinirliğinde şüphesiz Satış & Pazarlama Direktörü Burçak Atak’ın payı büyük. Benim de azmini, neşesini, enerjisini, donanımını takdirle karşıladığım Atak’ı turizmde kadın olmak ile ilgili görüşleriyle vermek istiyorum ilk.
“Kadın otelciliğin olmazsa olmazıdır”
Turizm sektöründe kadın yöneticilerin bir elin parmağını geçmeyecek kadar az olduğunu belirten Burçak Atak, 7/24 yaşayan bir sektörde var olmanın bir kadın çalışan için kolay olmadığını ifade ediyor. Hele de evli, çocuklu bir kadınsanız, sırtınızda yüklü sorumluluklarınız var ise…
Tüm bu zorluklarına karşın kadın için turizmin olmazsa olmaz sektörlerden bir tanesi olduğunu dile getiren Atak şöyle devam ediyor: “Çünkü bu bir ağırlama sektörü. Ailede biliyorsunuz, sarıp sarmalayan, kucaklayan hep kadındır. Erkek kısa vadeli planlarda, ani kararlarda çok başarılı olmakla beraber çok uzun vadeli planlar, uzun süreçleri yönetebilme, analitik düşünebilme gibi çok kadınsal özelliklerden dolayı bir otelin teslim edilmesi gereken aslında yegane cinsiyettir kadın. Bu sebeple otel sektöründe kadın olmazsa olmazdır.”
“Bayrampaşa’ya gelmemdeki en büyük etken Kıdan ailesidir.”
Sektörün tüm zorluklarına rağmen işini de çok seviyor! Ona göre otelcilik sevmeden yapılabilecek bir iş değil çünkü. “En güzel kadın sever. Aşkı en güzel kadın besler, yaşatır. Kadın aldığı her şeyi çoğaltır ve sevgiyle paylaşır. Bunu da ancak doğası gereği yapar” diyor Atak ve Lionel’in kendisi için anlamını şu sözleriyle aktarıyor: “Bu benim 4. açılış otelim ve gönlümdeki yeri çok ayrı. Demet Hanım ile daha ilk buluşmamızda kanımız çok uyuştu, aileye ve otelciliğe bakışını kendim gibi gördüm. Evet dedim böyle insanlar da var. 20 sene evvelinin otelcilik anlayışı hala yaşıyor. Bir de şu var, ben Anadolu Yakası’nda oturuyorum. Bayrampaşa evime çok uzak bir lokasyon. Söz konusu Kıdan Ailesi olmasaydı asla Bayrampaşa’da olmazdım. İyi ki burada ve onlarla çalışıyorum.”
Demet Uğur: “İlk 15 dakikada kararımı vermiştim”
Madem ilk buluşma dedik, o vakit Lionel Hotel İstanbul’u deneyimli Satış & Pazarlama Direktörü Burçak Atak’ı o günkü gözlemleriyle bir de Demet Uğur’un ağzından anlatmak istiyorum. Uğur o günü şöyle anımsatıyor: “İlk görüşmeyi konteynırda yapacağım. Biri girdi içeri, yine oldukça hoş, feminen bir kadın. Bunu Burçak Hanım’a da çok sonraları söyledim, ‘Ben ilk 15 dakikada karar vermiştim zaten.’ Satış ve pazarlamanın başına getireceğiniz kişinin öncelikle kendisini iyi anlatması, samimi bir şekilde ikna etmesi gerekir. Burçak Hanım, o manada çok iyiydi. Her şeyden önce samimiyet vardı, pozitif enerji vardı, deneyimini çok iyi anlatabiliyordu. Bir çalışma arkadaşı olarak onunla güzel bir uyum yakaladık, bu bakımdan kendimi şanslı hissediyorum.”
Ata’ya minnettar; Demet Uğur
Beşinci hikayeyi merak edenler için, fark etmişsinizdir, Kıdan Turizm A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Demet Uğur, başından beri bir hikaye anlatıcısı gibi geri planda kalıp, sadece Lionel’i Lionel yapan kadın dayanışmasını ve iş birlikçilerini kendi penceresinden anlatmayı yeğledi.
O halde ben birkaç cümleyle kendisini anlatmak isterim ki, 22 yaşından beri turizm sektörünün içinde olan Demet Uğur, tabiri caizse “yönetici doğulmaz, olunur” söyleminin en başarılı örneklerinden biri. Azimli, çözüm odaklı, üretmeyi seven ve bir miktar da duygusal, aidiyet duygusu gelişmiş bir yönetici. Mütevazı duruşu da cabası…
“Kadının olduğu yerde düzen değişir, bakış değişir, ruh değişir. Mutlaka erkek de büyük ölçüde eğitimiyle ve yaptığı işin bilinciyle bunu veriyor. Fakat o çok yönlülük, analitik düşünme becerisi kadında çok daha fazla. Kadın evde annedir, eştir, misafir ağırlayandır. İşe gelir; yöneticidir, iş kadınıdır. O kadar çok yönlüdür ki, bunu da işimize başarıyla yansıtabiliyoruz.” diyen Demet Uğur, son olarak “Bunu sağlayan Kemal Atatürk’e sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. İş kadını olduğunuzda onun kıymetini çok daha iyi anlıyorsunuz. Zaman geçtikçe Atamızın vizyonu, kadınlara açtığı alanının genişliği çok daha anlamlı ve kıymetli oluyor çünkü.” diyerek Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e hakkını teslim etmeyi de ihmal etmiyor.
