2. Global GastroEkonomi Zirvesi’nde Son Düzlük ‘Yerelden Evrensele Gastronomi Turizmi’

TURYİD tarafından düzenlenen 2. Global GastroEkonomi Zirvesi, 13’ü uluslararası olmak üzere 54 konuşmacı, 9 panel ve 21 özel sunum, 2500’den fazla katılımcı; geleneksel lezzetlerini dünya mutfağının birer parçası haline getirmeyi başaran örnekler, ilham veren hikâyelerle sona erdi.

Günün son seansı TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Komitesi Başkanı Ömer Kartin, TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Komitesi Başkan Yardımcısı Diğdem Kaçmaz, TÜRSAB Başkan Danışmanı ve Dış Turizm İhtisas Başkanı Cem Polatoğlu’nun ‘TÜRSAB için Gastronomi Turizmi Nedir?’ oturumu ile başladı.

Dr. Jai Choi

O’ngo Food İletişim Başkanı Dr. Jai Choi, ‘Saraydaki Mücevher’ konuşmasında şu yorumlarda bulundu: “Küresel yeme içme sektörü 2014 verilerine göre 5.340 trilyon doları aşan bir hacme sahip, yani global otomotiv sektörünün yaklaşık 3 katı. Her sene Kore denince akla ne geldiği soruluyor? Cevaplar, Kimçi, K-pop, Samsung ve LG, Kore Savaşı akla ilk gelen şeyler…  Ancak bir de mutfağımız var. Kore mutfağının dünyaya nasıl tanıtılacağına ilişkin neler yapıldı diye soracak olursanız bir dizi bu yolu açtı diyebiliriz. 16. Yüzyılda geçen ve Kral’ın kişisel şefi olmak isteyen bir karakterin dizisi bu anlamda katkı sağladı. Çünkü bu dizi 150’den fazla ülkeye ihraç edildi. Ve dizi yayınlandıktan sonra Ortadoğu’dan Kore’ye gelen turist sayısı yüzde 71 arttı. Tabi geldiklerinde aynı menü ve masa düzenini görmek istediler. Ancak maalesef bugünün koşullarında bu mümkün olmadı ama Kore dizileri, K-Pop ve hükümet girişimleri ile Kore restoranlarının tümünün sayısı 2,8 kat artış gösterdi.”

Prof. Dr. Sarote Phornprapha

‘Gastronomi Turizminde Özgünlük ve Değer Yaratma’ konusunda ipuçları veren Royal Passage CEO’su Prof. Dr. Sarote Phornprapha;  “İlk defa Türkiye’ye geliyorum, kendi değerlerimle, Türkiye’deki olup biteni de deneyimlemek istiyorum. Gastronomi dediğinizde elbette merkezinde yemek var. Ancak bunu gerçekten değerlendirebilmek için global bir vatandaş olmak lazım. İnsanlar nereli olursa olsun, Tayland başarılı bir şekilde gastronomik değerlerin sunulmasına önem veriyor. Eskiden Tayland yemekleri çok baharatlı ve acı olarak tanınırdı. Yaklaşık 10 sene önce tur operatörlerini eğitmeye ve mutfağımızı tanıtmaya başladık. Burada bir marka vaadinden bahsediyoruz ve ziyaretçilerin verilen vaadin karşılığını bulmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Shinichi Nakamura

Japan Travel and Tourism Association Uluslararası İlişkiler İcra Direktörü Shinichi Nakamura ‘Geleneksel Mutfağın Turizmdeki Payı’ başlıklı konuşmasında; “Japonya ile Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü arasındaki, gastronomi turizmi alanındaki projelerden sizlere bahsetmek istiyorum. Hepiniz, suşiyi, sakeyi yani kültürel yiyecek ve içecekleri biliyoruz, değil mi? Her bölgenin kendine has farklı yemekleri var. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, gastronomi turizminin 5 faydası olduğunu ortaya koydu. Biri bir bölgenin sıyrılması, ortaya çıkması; bir diğeri ziyaretçilere turistlere yeni deneyimler sağlaması; farklı bölgelerin, özellikle turizm kaynağı olmayan bölgelerin gelişmesine katkı sunması; bölgelere hikâye kazandırılması ve son olarak da bölgelere yüksek gelir sağlanması… Japonya neden gastronomi turizmle ilgileniyor diyecek olursanız bunun öne çıkan dört farklı sebebi var. Bunlardan ilki dört mevsimin olması, mercan denizinden karlı dağlara… İkincisi turizm açısından büyük bir pazara sahibiz. Bir diğeri çeşitlilik arz eden turizm yapısı ve dört elbette yemekler… Mutfağımızla ve yiyeceklerimizle ilgileniliyor. Turistlerin Japonya’ya gelme sebeplerinin başında Japon yemeklerini tatmak gelirken altıncı sırada ise sake içmek yer alıyor” dedi.

Boğatepe Çevre Yaşam Derneği Başkanı – Koçulu Peynircilik Başkanı İlhan Koçulu

Boğatepe Çevre Yaşam Derneği Başkanı – Koçulu Peynircilik Başkanı İlhan Koçulu, Kars’ta yeniden yeşerttiği hikâyeyi ‘Gravyer ile Turizmin Gizli İlişkisi’ oturumunda paylaştı. Koçulu konuşmasında; “Kars’ın Boğatepe köyü şu an; yıllık 44 bin ziyaretçi alıyor. 2018 yılında 6 bin 800 kişi bizden Kafkas kahvaltısı satın aldı. Kars’taki çalışmalarımız ev kadınlarına gelir sağladı, bölgede üretilen gıdalarla yapılan yemekler turizmle değerlenmeye başladı. Bunun en temel göstergesi ise Kars’ta dünden bugüne üretilen gıda çeşitleri, üretilen tohumlar, meyveler ve mutfaklardan çıkan yemekler Kars’ın biyolojik ile kültürel çeşitliliğini ortaya koyarak kültür turlarının destekçisi oldu” yorumlarında bulundu.

Executive Chef Diego Munoz

‘Lima’dan Bodrum’a’ ile kendi hikâyesini katılımcılarla paylaşan The Bodrum Edition Executive Chef’i Diego Munoz; “1 Yıldır Türkiye’de çalışıyorum ve benim için çok güzel bir deneyim oluyor. Ancak bugün Peru’daki gelişimi aktarmak için buradayım. Gastronomi anlamında nasıl bu kadar büyük bir başarı hikâyesi yakaladığını anlatmalıyım. Peru’da savaş sonrası mahvolan ekonomi bir şekilde ayağa kalkmalıydı. 2000 yılından sonra durum değişti, Peru kültürü tekrardan canlanmaya başladı. Gastronomi sayesinde ülke ekonomisi toparlanmaya başladı. Kimlik ve benlik gastronomi sayesinde gelişti. Diğer alanlarda da büyük gelişmeler yaşandı. Örneğin sanat bunlardan biriydi. Gelenek, çeşitlilik ve kimliğin kucaklanması yani sahip çıkılması ve kim olduğunu anlatmayı başarmamız bu gelişim sürecini hızlandıran ve güçlendiren unsurlar oldu” dedi.

Executive Chef Mathias Cillioniz

Executive Chef Mathias Cillioniz ‘Peru’da Yereli Yücelten Şefler’ konuşmasıyla örnek bir başarı hikâyesini paylaşarak şu ifadeleri kullandı; “4 nesildir Peru’dayız. Bir Alman ismim var ama atalarım İspanyol ve İtalyan. Çocukluğumdan bu yana sebze toplardım; süt sağardım. Yani hep toprak ile haşır neşirdim. Dünyayı işim vasıtasıyla gezdim. Ve nihayetinde sektörümüzde eksiklikleri gördüm, en azından Lima’dan. Perulular düşük fiyatlara çok büyük porsiyonlar tüketiyor. Alışkanlıkları bu yönde. Bütün gün mutfağı açık olan restoran kurmaya karar verdim. Personelim, 8 saatlik vardiyalar halinde çalışıyor. Hem çalışanların fiziki şartlarının iyileştirilmesi hem de atıkların azaltılması için çaba sarf ediyoruz. Besin değeri yüksek ve Peru’ya özgün malzemeler ile ziyaretçilerimizi ağırlıyor, havalı yemekler yapıyoruz. Örneğin kahvaltı menümüz tam Instagram paylaşımlarına göre.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir