Ali Can Aksu: “Otelcilik sektörünün yöneticisi patronun yeğeni olmak zorunda değil!”

Türkiye’de otelcilik sektörünün geleceği, bilinçsiz yatırımcıların plansız yatırımlarını profesyonel olmayan kadrolarla yönetmeye çalışmasından dolayı tehlikededir. Sektör dışından  gelip kulaktan duyma fikirlerle yatırım planlayan yatırımcıların karşılaşacağı tablo “hayal kırıklığı” dır.

Arz /talep dengesi yorumlanmayan, bölgesel ihtiyaç araştırması yapılmayan, lokasyon analizi olmayan, hayalperest bütçe beklentileri ile yola çıkılan sektörün bugün geride bıraktığı enkaz halini almaya yüz tutmuş otellerdir.  Meslek yasası dahi olmayan profesyonel otel yöneticilerinin yok sayıldığı, patronun akrabasına yeğlendiği sektörde, hobi niteliğinde açılmış yüzlerce otel uluslararası markaların simsarlarınca dışa bağımlı hale getirilmiştir. Otellerin yıldızlamasını yapan ancak yıldızlar arası fiyat denetimlerini ne yazık ki yapamayan devletimiz, otel yatırımlarının milli ekonomi açısından dibe vurduğunu görmezden gelemez.

“Meslek yasası olmalı ve yatırımcıyı da içerisine almalıdır”

Bir yatırımcı düşünün. Ana sektörü madencilik. Yan sektörü inşaat, üçüncü sektör ise otelcilik olsun. Yatırım bedeli 50 milyon USD olan maden şirketinin yöneticisi maden mühendisi olmak zorunda. Yatırım bedeli 40 milyon USD olan inşaat sektörünün yöneticisi mimar, yüksek mimar, inşaat mühendisi olmak zorunda. Yatırım bedeli 65 milyon USD olan otelcilik sektörünün yöneticisi alanı ne olursa olsun patronun yeğeni olmak zorunda değil! Otelcilik farklı dinamikleri ve idari mekanizması olan, operasyonel bir iştir. Meslek yasası olmalı ve yatırımcıyı da içerisine almalıdır.

Bu tablo Türkiye’deki dramatik durumu fazlasıyla ortaya koymakta. Mevcut otellerin %60’ından fazlası turizm eğitimi olmayan sektör dışı ve deneyimsiz kişiler tarafından yönetilmekte. Yönetim anlayışındaki hata nedeniyle yatırımından beklentisini karşılayamayan yatırımcı için diğer bir tuzak da uluslararası markalar oluyor.  Yağmurdan kaçarken, yatırım maliyeti üzerine binen marka bedelleri, konsept değişiklik maliyetleri ve komisyonlar ile yatırımcı doluya tutuluyor. Ülkemizde marka otel mi yok? Var elbette. Elit Word Hotels, Limak Hotels, Anemon Hotels, Dedeman Hotels, Divan Hotels, Rixos Hotels, Cyrstal Hotels, Larissa Hotels“ Bunlar nasıl başardı sorusunun cevabı çok basit; Profesyonel yönetim anlayışı ile…

Sonuç olarak;

Devletimize yine sesleniyoruz; Milli ekonominin mihenk taşı olan otelcilik sektörü,  yatırım planlamasında dizginlenmediği ve ”Otelcilikte Meslek Yasası”  ile desteklenmediği müddetçe  “enkaz” olarak elimizde kalacaktır.

Saygılarımla

TUROYD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir