Ali Can Aksu: “TÜROYD sektöre hizmet edecek!”

Röportaj: Hatice Ünal Bilen

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

 “Bizim politikamızda üretmek ülke turizm gelirine, politikalarına ve çalışanlara katma değer sağlamak.”

 Turizmde uzun seneler otel yöneticiliği yapan Ali Can Aksu, geçtiğimiz yıl itibari ile sektöre ivme katan iki önemli oluşumun öncülüğünü yaptı. Otellere danışmanlık hizmeti veren Turizoom International Hotel Management’ın arkasından 14 Nisan 2017 tarihinde Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TÜROYD)’nin de temellerini meslektaşları ile atan Aksu, dernek haberleri içinde en fazla ses getiren isimlerden biri oldu.

Ali Can Aksu ile TÜROYD ve Turizoom paralelinde turizmde yeni yapılanmalarını ve devam eden projelerini konuştuk.

Ali Can Bey, turizmde çok uzun yıllar otel yöneticiliği yaptınız. Son dönemde ise sizi Turizoom International Hotel Management ve Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TÜROYD) gibi farklı oluşum ve girişimlerin içerisinde görüyoruz. Sektöre dair bu yeni yapılanma kararları nasıl gerçekleşti?

Turizm International Hotel Management’i Eylül 2016’da kurduk. Yaklaşık 32 yıllık turizm deneyimlerimden sonra sahip olduğum bilgi ve becerilerimi piyasadan kopmadan paylaşmak gibi bir hayalim vardı. Bunu gerçekleştirmek için de aktif genel müdürlük pozisyonlarından ayrılarak şirket kurmaya karar verdim.

Turizoom’u kurmamın amacı, aslında sadece kendim için de değildi. Uzun yıllar Ortadoğu ve Avrupa’nın çeşitli kongre otellerinde çalıştığım için piyasada zaten ciddi bir kongrecilik alt yapım mevcuttu. Bu süreçte bir yandan online projelerimiz oluştu, bir yandan da otellerin yönetim aksaklıkları ile ilgili çalışmaları başlattık. Diğer taraftan da “kazan-kazan” modeliyle sektörde istihdam edilmeyi bekleyen genel müdür ve satış müdürü arkadaşlarımıza bir kapı açarak, bir nevi sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ettik. Şu anda yaklaşık 11-12 tane genel müdür arkadaşımız aktif olarak bizimle çalışıyor. En önemlisi, bunun için de 30 gün mesai harcamak zorunda kalmıyorlar.

Turizoom’dan sonra Turizm Otel Yöneticileri Derneği  (TÜROYD)’ni kurdunuz. Hatta bu oluşum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanlığı’na istifanızın hemen ardından sektörde bir hayli de yankı uyandırdı. Siz bu gelişmeleri nasıl değerlendirdiniz?

İstanbul POYD’u önemseyerek açtık 25 yıllık bir dernektir. Yaklaşık üç yıl önce biz bu atağı başlattık. Oradakiler de çok sevdiğim dostlarımdır. Onlarla beraber yola çıkış amacımız, belki POYD’u Antalya dışına taşıyarak ilk adımda İstanbul’a, daha sonra Türkiye’ye yaymak politikasıydı. Bazı konularda fikir ayrılığımız olunca bende ayrıldım ve aynı fikirde ve hedefte olan diğer arkadaşlarımızla Türkiye’yi kucaklamak için yola çıktık. POYD ile farklı konseptlerdeyiz. Onlar Antalya’da ve resort konusunda önemli bir dernek, biz de hem Anadolu’da şehir içi otelcilerle hem de Türkye’nin her yerindeki resortlarla birlikte aynı bünyedeyiz. Ayrıca biz onlara karşı kurulmuş bir dernek de değiliz. Biz ihtiyaç olan bir oluşumu gerçekleştirdik.

22

TÜROYD olarak projeleriniz nelerdir?

Dikkat edersiniz bütün toplantılarımızda “projelerimiz bunlardır şunlardır” demiyoruz. Biz sadece uyguladığımız projeyi açıklıyoruz. Mesela Rusya’dan TopHotels’i getireceğiz demedik. Biz getirdiğimiz anda basına haber verdik ve otelci meslektaşlarımızla buluşturduk. Bunun haricinde şu anda Cumhuriyet Üniversitesi ile bir anlaşma yaptık. Bir otelini TÜROYD olarak biz yöneteceğiz. Bunu bile kalkıp yaygaraya vermedik. Anlaşmayı yaptıktan sonra açıkladık. Bizim tarzımız bu.

TÜROYD olarak şu anda güney doğuya kadar yayıldık. 81 ilde Elazığ’dan Diyarbakır’a, Van’dan Mardin’e hatta Hakkari’ye kadar… Bakın Cizre! Bayramdan sonra Diyarbakır’da bir toplantı yapıyorum.

Bu kaynaşma o kadar önemli oldu ki, Bodrum’dan bir arkadaşımız platforma şöyle bir soru sordu: “Diyarbakır’da otel genel müdürü var mı?” Bir arkadaşımızın telefonunu verdiler, görüştüler. Bodrum’daki bir arkadaş Diyarbakır’dan bir otele 16 oda Japon misafir paslıyor. Bu konu işletme sahibinin kulağına gidince bizimle görüşmek istemiş ve bana ulaştı “Ya ağam babam, kurban olurum size, İstanbul’dan bizim Diyarbakır’ı düşünmüşsünüz ya, siz gelin bir toplantıyı burada yapın, biz burada varsayıldık ya derneğinizin maddi manevi ne ihtiyacı varsa göreyim.” Bunları duyunca tüylerim diken diken oldu. O zaman dedim ki, kendi kendime “Evet biz doğru yoldayız.”

Yine aynı dönem TÜROYD Türkiye Otel Yöneticileri Derneği olarak lanse edilmişti. Şu an Turizm Otel Yöneticileri olarak faaliyetlerinizi sürdürüyorsunuz. Yapılanmada neler oluyor?

Yasal prosedürler gereği Türkiye kavramını kullanamıyoruz. Önümüzdeki yıl için girişimlere başladık. Gerekli yasal izinler alınıp kullanacağız ama. İşin aslı bu.

 Doğu veya güneydoğudaki bir yönetici de TÜROYD’a kolaylıkla kabul ediliyor mu?

Bu konuda ciddi bir cv bank oluşturduk. Bunun haricinde sekiz bölgede bölge başkanları atadık. Artık Cizre’deki meslektaşımız bile TÜROYD’u arayıp, “Ben bir otel açacağım, genel müdüre ihtiyacım var” diyebiliyor. Biz şu anda yatırımcıya da dokunuyoruz, onlar da bizden artık destek istemeye başladılar.

Tüm ticaret odalarıyla görüşme halindeyiz. Biz dernek olarak ücretsiz bilabedel danışmanlık hizmeti vermeye hazırız. Yakın bir zamanda Diyarbakır’dan bir talep geldi. Boşta olan arkadaşlarımız var. Onlar gidecek management yapacak. Oradan cüzi de olsa bir gelir elde edecekler.

1

 Derneğin şu an ki üye sayısı ne oldu? Yılsonu ve 2018 yılı hedefleriniz neler?

Biz üye sayısından ziyade niteliğe bakıyoruz. TÜROYD olarak bu yılsonuna kadar 2 bin üye hedefimizi tutturacağız. Şu anda 985 üyemiz var. Dernek olarak sektörden kopanları tekrar piyasaya kazandırmak gibi bir misyonumuz daha var. Çalışanlar ve yeni üniversite mezunları açısından sektör çok kan kaybetti. Kaygan zeminden, istikrarsızlıktan dolayı piyasada çok ciddi kaymalar oldu. Otomotiv satışına, rent a car, acenta kısmına geçen arkadaşlarımız oldu.

Profesyonellerin sektör değiştirmesi çok tehlikeliydi. Dolayısıyla biz de onları kucaklayan bir yapıyla tekrar sektöre nasıl kazandırabiliriz, var olan, kaymak olan arkadaşları nasıl tutabiliriz konusuna odaklandık. Çünkü alttan büyüyen bir genç nesil var. Yapımızda şu anda bu bayrağı teslim edebileceğimiz ön büro müdürleri, satış pazarlama direktörleri, housekeepingler, F&B direktörleri gibi bölümlerimiz çalışıyor. İleride bayrak yarışında hakikaten çok tecrübeli arkadaşlarımız olacak. 2018 yılı sonunda 2 bin meslektaşımızla yola devam ediyor olacağız.

TÜROYD, hedeflediğiniz üzere tüm Türkiye’yi kucaklayan bir yapıya ne zaman kavuşacak? Bunun için bir tarih koydunuz mu?

Resmiyette olmasa bile Doğal olarak Türkiye’yiz ve bütün ilerde örgütlendik zaten. Bunu göğsümüzü kabarta kabarta söyleyebiliriz. Tek amacımız Türk turizmine katkıda bulunmak.

Alt yapısını çok sağlam hazırlayıp yürüyoruz. Bu hızlı büyüme hiçbir STK’nın başarabildiği bir şey değil. Hatta bununla ilgili kendi aramızda da konuştuğumuzda “Rehavete kapılmamalıyız ” diyoruz. Şu anda sadece 10-15 üyemiz varmış gibi hareket etmek zorundayız.

 TÜROYD şu an devlet tarafında ne oranda muhatap kabul ediliyor?  Diğer turizm paydaşları ile ilişkileriniz nasıl olacak?

Bakın ben size şunu söyleyeyim, geçen akşam Turizm Bakanlığı’ndan arandım, booking ile ilgili sorular sordular ve kendilerine booking.com ile ilgili yorumumuzu yaptık. Artık Bakanlık bizi tanıyor. Onların bizi desteklemesi halinde her konuda destek olmak istediğimizi ilettik.

Tek başına yapabileceğimiz işler de değil bunlar. Bu yolda TÜROB’tan da destek almamız gerekiyor. TÜROFED ile beraber çalışmamız onların tecrübesinden ve yönlendirmesinden yararlanmamız gerekiyor. Gerekirse TÜRSAB, Turizm Bakanlığı ve diğer Bakanlıklar ile de  çalışmamız gerekiyor.

5

 Yurt dışında odaklandığınız ülkeler, bölgeler hangileri?

Biz her kesimi kucaklayan bir yapıyız. Üye sayımız 985 kişiye erişti. 13 ülkeye yayıldık, 13 ülke bölgesel yürütme kurulu başkanlıklarını seçtik. Biz her ülkenin başına orada etkin rol oynayan, uzun süreden beri genel müdürlük yapan arkadaşları ülkesel bölge yürütme kurulu başkanı olarak seçtik. Oralarda çalışan Türk arkadaşları bir araya getiriyorlar, kendi komisyonlarını kuruyorlar. Bu doğrultuda yurt dışından talepler almaya başladık, hatta üç tane F&B müdürü gönderdik. Çin’den personel talepleri gelmeye başladı. Dünyaya artık yönetici ihraç eden bir kesimiz ve bu dünyayla entegrasyonu bir şekilde sağlamamız gerekiyor, sadece Türkiye ile değil.

Biz sadece bir yönetici değiliz, hepimiz birer fahri turizm elçisiyiz aslında, tanıtım elçileriyiz… Çünkü fuarlarda biz varız. Diğer ülkelerin tur operatörleriyle birebir görüşmeleri yapan yine biz yöneticileriz. Şu anda mesela Avrupa Otel Yöneticileri Birliği ile bir entegrasyon yaşıyoruz. Gerekirse Birlik’ten 100 kişiyi İstanbul’da ağırlamayı istiyoruz.

 “Turizm yasasına ihtiyaç var”

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Ülke turizmini çeşitlendirmek gerekiyor. Elimizde cennet gibi bir vatan var. Evet bizi dünyaya tanıtan deniz kum güneş oldu, doğru bunu inkar edemeyiz. Ama konuklarımıza farklı yelpazeleri de sunmamız gerekiyordu. Dünyada bakın ekolojik, organik turizm furya oldu. Holiday Village’ler oluşturuldu, kataloglarda bangır bangır satıyor. Kaz Dağları’nın tepesine gidin, ekolojik oteller çok çok iyi fiyatlara satılıyor. Biz hala reklam politikalarımızda bile o hamamdaki kadını kaldıramadık. O hamamı, denizi göstermek zorundayız. Turizmde yeni bir politika oluşturmalıyız. Bakın aynı şey her şey dahil sisteminde de oldu. İspanya, Portekiz, Yunanistan bizi işin içine bir soktu sonra onlar çıktı, biz çıkamadık. Niye? Orada devlet müdahil oldu ve destekledi. Neredeyse artık müşterinin ağzına şişeyi götürüp içirecek hale geldik. Sonuç? Milyar dolar diye iddia edilen yatırımlar çöp oluyor şu anda.

IMG_2998

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir