Artık İstanbul’a değil, Kalyon Turizm Grubu’na proje üretiyor

Röportaj: Hatice Ünal Bilen

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

“Kulağıma ‘üç yılda beş tane otel açacağım’ gibi çok iddialı laflar geliyor. Bir de bakıyorsunuz, 2 ay sonra o koltukta yeller esiyor. Bu tür beylik lafları çok sevmiyorum. Ben ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ zihniyetinde biriyim.”

 ICVB’de uzun yıllar İstanbul’un tanıtımı için başarılı projeler üreten Elif Balcı Fisunoğlu sürpriz bir kararla Kalyon Turizm Grubu’na geçti. Turizmin genç ve deneyimli ismini Kalyon İstanbul Hotel’de, yeni görevinde ziyaret ettim.

14 yılın ardından İstanbul’un tanıtımından nasıl vazgeçti, Kalyon Turizm Grubu gibi Türkiye’nin köklü bir turizm yapısına dahil olmaya nasıl karar verdi,  yeni açılan Kalyon Çeşme Oteli’nde neler oluyor, grubun gündeminde yeni otel yatırımları var mı?

Bunlar ve çok daha fazlasını Kalyon Turizm Grubu’nun çiçeği burnunda Genel Koordinatörü Elif Balcı Fisunoğlu’yla konuştum.

2

İstanbul Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürlüğü’nden sonra bir süredir Kalyon Turizm Grubu’nun başındasınız. Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. ICVB’den ayrılışınız sektör için sürpriz bir gelişme oldu, sizin için de öyle miydi?

Sürpriz miydi, değildi aslında. ICVB’den ayrılmak tabii ki benim için çok kolay bir karar olmadı. İstanbulla ilgili çalışmak, onun tanıtımı için projeler üretmenin manevi hazzı çok başkaydı. Ben orada 14 yıl görev yaptım. Bunun 4.5 yılı genel müdürlük, geriye kalanı pazarlama satış müdürlüğü ve direktörlüğüydü. Bugün baktığımda, her gününden ayrı bir keyif almış, onur duymuşum diyorum.

Ancak şunu da söylemeliyim, benim yapımda durağanlık yok. Ne kadar üretken ve başarılı olunursa olunsun bir süre sonra bayrağı bir başkasına teslim etmek zorundasınız.

Evet, İstanbul için şahane projeler ürettik. Dünya sıralamasında ilk 10’a soktuk, çok keyifli bir yönetim kuruluyla çalıştım. Hatta şimdi bağlı bulunduğum Kalyon Turizm Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı olan Yılmaz Tecmen’i de orada tanıma ve birlikte çalışma fırsatı buldum. Neticede bizler devlet memuru zihniyetiyle çalışmıyoruz, olaya özel sektör mantığıyla baktığımızda bu da çok doğal bir süreçti.

“ICVB’YE VEDAM ANİYDİ AMA BELLİ BİR KARARLA DA OLMADI”

Benim için teslim zamanı gelmişti. Birtakım durumlar da süreci hızlandırdı. Kafamı dinlemek istedim. Bir yol belirleyerek, seçerek, karar vererek göreve son vermek etik de olmayacaktı, kolay da olmayacaktı… O yüzden ben bir yol çizmeden görevime veda ettim.

Evet, biraz ani oldu, yurt içi ve yurt dışından “ne oluyor” diye tepkiler de aldım. Ama çok doğal bir süreç. Bizler yeni yerlere gideceğiz, yerimize de yenileri gelecek. Özgül (Özgül Özkan Yavuz) benim de çok sevdiğim hem sektörden ahbabım hem de beğendiğim bir profesyonel. Hem de ICVB genel müdürlüğünü başka bir kadının devralmasından ayrı bir mutluluk duyuyorum.

Biraz önce de söylediğim gibi ICVB’nin ardından yaklaşık 2.5 ay kadar dinlendim. O arada çok teklif geldi, keza yurt dışından da. Ama Türkiye dışına çıkmaya pek cesaret edemedim.

Kalyon Gece

 Kalyon Grubu’ndan teklif nasıl geldi?

Yılmaz Bey (Yılmaz Tecmen) turizm sektöründe en çok saygı duyulan isimlerden bir tanesi. Kendisiyle birebir 14 yıl çok yakın çalışma imkanım oldu. Ben daha çok bildiğim, tanıdığım, güven duyduğum ve aynı şekilde şahsıma da aynı duyguların beslendiği bir yapılanmayla çalışmayı tercih ettim.

Tüm bunları bir kenara koyun, Kalyon Türk turizminde 48 yıllık bir marka. Gelen teklifleri değerlendirirken en önemli kriterim, çok yönlü bir iş ve hareket sahasının olmasıydı. Çünkü benim için manevi tatmin her şeyden önce gelir. Kalyon’un İstanbul oteli vardı. Bununla birlikte yeni oteller de açmak istiyorlardı. Grubun bunları birlikte geliştirme fırsatını ortaya koyması benim için önemliydi.

Kalyon İstanbul Hotel’in hemen yanında Reji Etkinlik Merkezi’miz var. Reji, İstanbul etkinlikleri açısından oldukça özel bir mekan. Yine Kalyon Turizm Seyahat Acentası destinasyon yönetim şirketi var. Bunların hepsini bir çatı altında toplayan bir yapılanmaya dahil olmak haliyle bana da cazip geldi. Neticede endişesiz, tereddütsüz  gurur ve onurla “Kalyon’da olmak istiyorum” dedim.

48 yıllık bir gruba dışarıdan dahil olma kararı çok da kolay olmasa gerek.

Elbette ki çok kolay olmadı. Ama Kalyon kültürü öyle bir kültürdür. Bizim otelimizde yöneticilerimiz, her kademede arkadaşlarımız çok uzun yıllar çalışmışlardır. Otel genel müdür yardımcısı olan Recep Bey 42 yıldır Kalyon Turizm Grubu’nda çalışıyor. Restoran şefimiz Veli Bey 43 yıldır grupta çalışıyor.

Bana gelirsek, ilk başta da söylediğim gibi Yılmaz Bey ile aramızda karşılıklı bir güven vardı. Birbirimizin kültürüne, iş yapma tarzına alışık olmamızdan ve saygı duymamızdan gelen bir güven söz konusu.  Tabii ki Kalyon uzun yıllardır sektörde emin adımlarla ilerlemiş bir grup. O yüzden onu hep vurgularım, biz 2 yılda şu kadar yatırım yapacağız iddialarına soyunmuyoruz. Çünkü biz bu olayın sürdürülebilir olmasına ve markamıza yakışır projelerle ilerleme hedefimiz olduğunu düşünüyoruz.

5

 Evet, 48 yıl çok uzun bir süre ama toplamda iki otelden bahsediyoruz. Grubun otel yatırımlarındaki büyüme politikasını nasıl değerlendirirsiniz?

Yılmaz Bey, 48 yıldır turizm sektörünün içerisinde iş adamı kimliğinin yanı sıra önemli ve öncü sivil toplum çalışmalarıyla yer alan bir duayen ve gerçek bir turizm gönüllüsü. Kendisi TUROB’un kurucularından ve en uzun süre başkanlık yapan kişilerden.  Vizyonu sayesinde yine TUGEV ve ICVB gibi gözbebeği kuruluşlarında da kurulmasında önemli liderlikler üstlenmiş ve uzun yıllarkurucu Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanlıklarını yürütmüş bri isim.

Dolayısıyla Yılmaz Bey kendi işlerinin yanı sıra İstanbul ve Türkiye turizmi ile ilgili çalışmaları ile de öne çıkmış bir isim. Otel yatırımları konusunda da tercihi bu yönde olmuş. Ancak tabi baktığınızda İstanbul’da 48 yıldır aynı kalite ve isim ile var olmayı sürdüren otel ya da turizm markası olmak da başlı başına önemli bir iş ve çok fazla örnek de yok ülkemizde.

Otelcilik tabii ki grubun ana işi ancak  bugüne kadar kontrol ve kaliteden ödün vermeden kalması arzu edilmiş. Sonrasında, yeni birkaç otelin daha yatırıma kazandırılmasının düşünüldüğü bir döneme girişilmiş. Bu, benim de ayrıldığım döneme denk geldi.

ICVB’de pek çok iddialı projenin altına imzanızı koymuştunuz. Peki Kalyon’da ne gibi gelişmeler yaşanıyor?

Öncelikle şu var, biz her şeyin en iyisini yapmak için yol alan ve detaylara önem veren bir grubuz. Turizmde hem olumlu gelişmelerin hem de çalkantıların yaşandığı bir dönemin içindeyiz. Bizim öncelikli hedefimiz, kaliteden ödün vermeden otel doluluklarımızı arttırmak ve misafir kalitesini belli bir seviyede tutmak olacak.

Reji, İstanbul’un düğünler ve ulusal etkinlikler anlamında en özel etkinlik mekanları arasına girdi. Bu yeni dönemde Reji’yi daha aktif hale getirerek, uluslararası etkinlikler ve konferanslara açmak istiyoruz. Bunu geliştirmek benim gündemimdeki en önemli konulardan bir tanesi. Bu doğrultuda çok güzel gelişmeler de var. Reji, Eylül ayında uluslararası bir konferansa ev sahipliği yapacak.

Bununla birlikte Kalyon Turizm Seyahat Acentası’nın da yurt içi ve yurt dışındaki etkinliğini arttırmak amacındayız.  Kalyon Turizm kurumsal ve VIP müşterilere butik hizmet anlayışı ile servis veren çok özel bir acente.

6

 Grubun otel yatırımları ayağında nasıl bir hareketlilik söz konusu? Son olarak Çeşme’de bir butik oteli daha hizmete açtığınızı düşünürsek?

Öncelikle Kalyon İstanbul Hotel’de neler oluyor, kısaca ondan bahsedeyim. Otelimiz sürekli renovasyondan geçiyor. Odalarımızın tamamı son 1.5 yıl içinde yenilenmiş durumda. Otel restoranında birtakım yenilikler yapmak istiyoruz. Özellikle de dekorasyon, mimari ve menüler anlamında… Kalyon İstanbul 48 yıllık bir otel ama her gün yenileniyor zaten.

Kalyon Çeşme’yi ise 1 Haziran itibari ile hizmete açtık. Bölgede farklı bir konseptte, kişiye özel hizmeti lüks servisle birleştiren butik otelcilik anlayışıyla hizmet veriyoruz. İki tane İtalyan şefle çalışıyoruz. Özel menümüz ve keyifli restoranımız ile Çeşme, Ilıca’ya hoş bir yenilik getirdiğimize ve güzel bir mekan kazandırdığımıza inanıyoruz. Kalyon Çeşme için ünlü mimar Derya Akdurak ile çalıştık kendisi gerçekten hepimizin çok içine sinen ve tüm misafirlerin beğeni ve takdirlerini alan bir mekan yarattı.

 Lokasyon olarak Çeşme’yi seçmenizin özel bir nedeni var mı? Grubun büyümesi hangi bölgelerde devam edecek?

Aklımızda 2-3 tane bölge vardı. Onlar hala gündemde oldukları için şu andan açıklayamıyorum. Ama bizim niyetimiz yine aynı Ege Bölgesi’nde, butik otellerle büyümek. Belki 12 odalı değil ama 50 odalı, 70 odalı olabilir. Kapasite olarak değil ama hizmet anlayışı ile butik diyoruz. 300 odalı bir projeye girmek gibi bir niyetimiz şu anda yok. Çünkü biz misafire dokunabileceğimiz projelerle Kalyon markasını yaymak istiyoruz.

Çeşme, Türkiye’nin gözde lokasyonlarından bir tanesi. Tabii biz Çeşme’nin Ilıca Mevkii gibi farklı bir lokasyonundayız. Oranın çok keyifli ve farklı bir kimliği var. Çeşme bölgesinin en önemli konusu mevsimin  kısalığı bu da başarılı bir destinasyon tanıtımı ve yönetimi ile zaman içinde geliştirilebilecek bir husus. Bu konuda da İstanbul’dan edindiğimiz tecrübeleri Çeşmeli meslektaşlarımız ve yerel idareler ile de her zaman paylaşıyor olacağız. Bölgede de ot festivali ve diğer etkinlikler ile bu konuda olumlu girişimler söz konusu.

Doluluklar nasıl gidiyor? Bu yıla dair beklenti ve hedefleriniz neler?

Dediğim gibi kapılarımızı 1 Haziran’da açtık. Havaların bir türlü ısınmadığı, Ramazan ayına denk gelen bir döneme denk geldi. Yine de doluluklar oldukça güzel gidiyor ,  hafta sonu hiç yer yoktu mesela. Ben bile günübirlik gidip geliyorum.

Otelin 12 aya çıkma ihtimali var mı?

O kapasitedeki bir otel için ciddi bir kadromuz var. Şu anda 20 kişilik bir ekiple hizmet veriyoruz.  Servis elemanlarımızın beş tanesini İstanbul’dan götürdük. Hatta buradan şefimizi orada görevlendirdik.

Orada her şey belli bir çizgide olmalı… Biliyoruz, sezonluk tesislerde bunu başarmak çok zor. Üç ay çalışan bir elemanın kalitesini az çok tahmin edebilirsiniz. Bunu yapabilmek için Çeşme’deki birtakım kadrolarla 12 aylık anlaşma yaptık. Ilıca Bölgesi’nde komşumuz olan Ilıca ve Radisson Otelleri 12 ay açık tesisler. Bizim de şömineli salonumuz ve odalarımızın alt yapısı ile 12 ay açık kalmaya müsait bir tesisimiz var. Özel kapalı gruplar ve üst düzey toplantılar için 12 ay hizmet verebiliriz.

1

 

 İstanbul için yeni otel yatırım planları var mı?

Açıkçası, projenin grubumuza uygunluğu çok önemli. Projelere kulaklarımızı kapatmış değiliz. Hadi gidelim 3 tane daha otel alalım mantığında asla değiliz. Şu an önceliğimizde Çeşme otelini oturtmak var. Ondan sonra diğer projelere hız veririz.

“Kulağıma ‘üç yılda beş tane otel açacağım’ gibi çok iddialı laflar geliyor. Bir de bakıyorsunuz, 2 ay sonra o koltukta yeller esiyor. Bu tür beylik lafları çok sevmiyorum. Ben ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ zihniyetinde biriyim.

Aslında şu da var, 48 yıllık Kalyon markasının otel olarak bilinirken bir turizm grubu olarak turizmin farklı alanlarda varlık göstermesi henüz yeni bir algı ve bu bizim için çok önemli. turizmin farklı alanlarında kaliteden ödün vermeyen bir anlayışla hizmet sunmaya devam etmek istiyoruz.

İstanbul ve Türkiye turizmine ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Türkiye otel yatırımlarındaki artış bundan sonraki dönemde sizce nasıl ilerleyecek?

İstanbul gerçekten turizmin kongre, toplantı, hafta sonu kaçışları, tarih, kültür, yeme-içme gibi turizmin birçok farklı alanında Avrupa şehirleri arasında kendine önemli bir yer edinmeye başlamıştı. Bunun devam etmesi için politik ve ekonomik gelişmelerin olumlu yönde devam etmesi çok önemli.

Güvenlik konusu söylemeye bile gerek yok her zaman 1 no’lu gündem. Tanıtımda artık İstanbul’un da Türkiye’nin de daha profesyonel adımlar atması gerekiyor. Başarılı olmaktan çok başarılı kalmak zordur. Dünyada birçok şehir tanıtımda çok daha stratejik adımlar atıyor, bu stratejiler sadece kampanya odaklı değil iletişim süreçleri, kuramlar ve toplumların eğilimleri gibi birçok süreç ele alınarak yapılıyor. Bu bakımdan artık bizim de bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor.

“KİTAP HAZIRLIĞINDAYIM”

Ben destinasyon tanıtımı ile ilgili aynı anda akademik kimliğimle de aktif çalışmalarımı sürdürüyorum. Doktora tez çalışmam devam ediyor ve İstanbul ve Akdeniz şehirleri arasında destinasyon tanıtım stratejileri bakımından karşılaştırma yaptığım bir kitap hazırlığı içindeyim.

Otel sayısına ve çeşitliliğine gelince, gelişen ve yatırımların devam ettiği bir sektör her zaman makbuldür. Bu yüzden otel yatırımlarına genel olarak çok olumlu bakıyorum ve gelişen bir destinasyon için olmazsa olmazdır diyorum. Ancak yapılan yatırımların kalitesi, lokasyonu, işletme becerisi ve kalitesi, çeşitliliği gibi konular destinasyon açısından ele alınarak planlanarak yatırımların gerçekleştirilmesi şart tabii.

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir