Başarısında donanım var: Esra Altay

Röportaj: Hatice Ünal Bilen

Genç, deneyimli, girişimci ve üretken. Tıpkı ödüllere doymayan yüzmek sevdası gibi yeri geldiğinde cesaret ve donanımıyla yeri geldiğinde araştırmacı, paylaşımcı ve dinamik kimliği ile hayata karşı da kulaç atmayı seviyor. Pazarlama Müdürü olarak adım attığı İnoksan’daki görevine Satış Pazarlama Genel Müdürü olarak devam eden Esra Altay’ın başarılı kariyer hikayesi bu röportajımızda…

Esra Hanım, İnoksan Satış Pazarlama Genel Müdürlüğüne uzanan kariyer tırmanışınızı çocukluk hayalleriniz, eğitim süreciniz ve ilk profesyonel iş deneyiminiz paralelinde anlatır mısınız?

Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nü dereceyle tamamladım. Profesyonel iş yaşamıma TAV Holding’te MT olarak çalışmaya başladım. Ancak o yıllarda Amerika’ya gitme planlarım vardı. New York Üniversitesi’nde Contuining Education kapsamında finans eğitimi aldım ve eş zamanlı olarak özel bir şirkette çalıştım. Amerika’yı bol bol gezme fırsatım oldu, bu süre zarfında 25’ten fazla eyalete gittim. Aslında o zamanki planlarıma göre Amerika’da biraz daha kalıp master yapmak istiyordum ve bunun için her şey hazırdı. Ancak ani bir kararla Türkiye’ye döndüm ve İnoksan’da Pazarlama Müdürü olarak işe başladım. İnoksan’daki görevimi sürdürürken geceleri de Galatasaray Üniversitesi Finansal Ekonomi Yüksek Lisansımı tamamladım. Şu an İnoksan Satış Pazarlama Şirketi’nin Genel Müdürü olarak görev yapıyorum.

İlk iş kararınızı biraz daha açmanızı isterim. TAV Havalimanları Holding’te işe başlarken geleceğe dair nasıl bir planlama yapmıştınız, beklentiniz neydi, bu karar gelecek adımlarınıza ne şekilde yön verdi?

TAV, sahip olduğu bilgi birikimi, yüksek nitelikli insan kaynağı ve ileri teknolojisiyle hem havalimanı yapım projelerinde hem de havalimanı işletmeciliği gibi yepyeni bir alanda kısa süre içinde küresel bir marka konumuna gelen bir şirket. Bu doğrultuda kendimi bu şirket bünyesinde geliştirmek kariyerim için oldukça faydalı bir adım oldu. Burada çalışırken güçlü bir şirketin faaliyet gösterdiği sektörlere ne yönde etki ettiğini yakından görmüş oldum. Gelecek beklentilerime paralel olan bu çalışma süresi boyunca birçok yeni karar aldım. Bunlardan bir tanesi de iyi bir yöneticinin ekibiyle her daim yakın temas halinde olmasıydı. Bugün gelinen noktada liderlik serüvenimde ekibimle yakın çalışmaya gayret göstermekteyim. 

“Yarışın adil olduğunu söylemek pek mümkün değil”

Finans eğitimi de aldığınızı söylediniz. Hatta bu alanda bir de masterınız var. İş dünyasında bir kadın yönetici olarak finans sektörüne dair gözlemlerinizi paylaşarak iş ve eğitim fırsatlarını değerlendirebilir misiniz? Bu alana yöneleceklere tavsiyeleriniz olur mu?

Yönetici konumundaki kadınların oldukça başarılı oldukları, artık hem kadın hem de erkekler tarafından kabul edilen bir konu. Elbette iş dünyasında kadınların karşılaştığı sorunlar var ancak kadın yöneticiler bir süre sonra bu ortama uyum sağlıyorlar. Erkekler ise her ne kadar başlangıçta rahatsızlıklarını dile getirseler de bir süre sonra bu durumu kabulleniyorlar.

Kadınların iş dünyasında yönetici olarak önemli avantajları var. Yönetici konumunda genellikle sorunlarla ilgilenebilen, anlayışlı davranma becerisi gösterebilen bir profil sergiliyorlar. Ancak kadınların yönetici konumuna ulaşabilmek için vereceği mücadele ve kendini ispatlama zorunluluğu, erkek meslektaşlarına oranla çok daha fazla. Her şeyden önce kadın, çalışma yaşamı ile aile yaşamını dengelemek zorunda, özellikle de evli ve çocuklu kadınların çocukla ilgili sorumluluklarını ikinci plana atabilmeleri neredeyse olanaksız. Dolayısıyla yarışın adil olduğunu söylemek pek mümkün değil!

Politik çatışmalar, aile yaşamlarının zarar görebileceği endişesi gibi etkenlerle orta düzey yönetici konumunda bulunan pek çok kadın, daha fazla yükselmek istemiyor. Kendine güvenen, hırslı, başarma arzusu ve azmi olan, kariyerine önem veren kadınların yükselmeye ve yükseldikleri yerde başarılı olmaya daha fazla aday oldukları söylenebilir.

 İnoksan’da çalışmaya ne zaman ve nasıl bir kararla başladınız? Endüstriyel mutfak sektöründe pazarlama bölümünde çalışmak ne tür bir deneyimdi sizin için?

Yaklaşık 7 yıldır İnoksan Satış Pazarlama Genel Müdürlüğü görevini yürütmekteyim. Bundan önce ise 3 yıl kadar İnoksan’ın Pazarlama Müdürlüğü pozisyonunda görev aldım.

Amerika’da yaşadığım tarihlerde, bir de kriz dönemi yaşadım. Bu kriz dönemini özellikle almış olduğum eğitimler sayesinde biraz daha detaylı irdelediğimde şunu çok daha iyi fark ettim; krizde bazı şirketler durağanlaşırken, bazı şirketler ise daha agresif stratejiler ile krizi fırsata çeviriyordu. İşte tam da bu noktada; “ben olsam şöyle yapardım” düşüncesi, artık Türkiye’ye gelmem gerektiğini bana hatırlattı.

Evet, krizler ülkesi Türkiye ve yine o ülkede sektörün kutup yıldızı İnoksan beni bekliyordu. ABD’den döndükten sonra İnoksan’da Pazarlama ve Marka Müdürü olarak göreve başladım. Pazarlama departmanından yeni bir sektöre adım atmak çok büyük bir avantaj. Rakipler, fırsatlar, fiyat konumlandırma, Ar-Ge, satış, sosyal sorumluluk, sürdürülebilir büyüme, markalaşma, kurumsal yönetim… Kısacası pazarlama sayesinde her noktaya dokunma fırsatını yakaladım. Bu sayede bütünü görme konusunda bir adım öne geçmeye başladık sanırım.

“Türkiye’nin geleceğinden çok umutluyuz”

Son yedi yıldır İnoksan’daki görevinize İnoksan Satış A.Ş. Genel Müdürü olarak devam ediyorsunuz. Bir sektör değerlendirmesiyle çalışmalarınızdan, yılsonu hedef ve beklentilerinizden bahsedebilir misiniz? Yıl, İnoksan’ın satış hedefleri açısından nasıl geçiyor? 2019 yılına ilişkin hedefleriniz, yeni girişimleriniz, yatırımlarınız olacak mı?

Endüstriyel mutfak sektörü bugün baktığımızda; 13 milyar lira pazar büyüklüğüne ulaşan ve 60 bin kişiye istihdam sağlayan dev bir sektör. Çevre ülkeler arasında birinci ve Avrupa’da endüstriyel mutfak ekipmanları üretimi konusunda ikinci sıradayız. İhracatta da aynı şekilde Türkiye olarak oldukça iyi bir konumdayız. Dünya arenasında yenilikçi ürünlerimiz ile boy gösteriyor ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda fabrikamıza yaptığımız teknolojik yatırımları sürdüreceğiz.

İnoksan Yönetim Kurulu olarak Türkiye’nin geleceğinden çok umutluyuz. Bu güç bize dünya markası olmamızda da destek verecek. Bu sebeple sadece bu yıl 13 milyon TL yatırım yaptık. ERP sistemini uçtan uca yenileyerek SAP entegrasyonumuzu tamamladık. 3. yılını doldurduğumuz çağrı merkezimiz ve müşteri hizmetleri birimimiz sürdürülebilir büyüme yolunda temellerimizi güçlendirmek anlamında maksimum müşteri memnuniyetini hedeflerken bize destek olmaya başladı. Ar-Ge merkezimiz katma değeri yüksek inovatif ürünlere odaklanıyor.

5 yıllık stratejik plan kapsamında 2023 hedefimizde 2,5 kat büyümeyi öngörüyoruz. Burada en büyük emelimiz, hedef pazarlarda markamızın bilinirliğini artırmaktır. Bu yıl iki yeni hedef pazara giriş için işlemlerimizi hızla tamamlıyoruz. Ayrıca ihracat kadromuzu da güçlendirmeye devam ediyoruz. Bu yılı ise hedeflerin üzerinde kapatıyoruz. Haziran sonunda yukarı yönlü bir hedef revizyonu da yaptık.

“5 yıllık stratejik plan kapsamında 2023 hedefimizde 2,5 kat büyümeyi öngörüyoruz. Burada en büyük emelimiz, hedef pazarlarda markamızın bilinirliğini artırmaktır. Bu yıl iki yeni hedef pazara giriş için işlemlerimizi hızla tamamlıyoruz. Ayrıca ihracat kadromuzu da güçlendirmeye devam ediyoruz. Bu yılı ise hedeflerin üzerinde kapatıyoruz. Haziran sonunda yukarı yönlü bir hedef revizyonu da yaptık.”  

Esra Hanım, kariyer geçmişinizi dinledik ama ben sizi daha yakından tanıtmak isterim. Özel yaşamında Esra Altay kimdir? Nasıl bir eş ve annedir? Kırmızı çizgileri, olmazsa olmazları var mıdır, hayata nasıl bakar?

İlköğretim döneminden üniversite sürecine kadar yüzdüm ve bu alanda çok sayıda ödülüm var. Dolayısıyla yüzmek en büyük hobilerim arasında yer alıyor. İş hayatındaki yoğunluktan dolayı haftada en az 2 kez yüzmeye çalışıyorum. Bunun yanında haftada en az 2 kez de pilates ile stresimi atmaya çalışıyorum. Bol bol dergi, kitap ve gazete okurum. Özellikle takip ettiğim ekonomi ve sektörel dergileri okumaya özen gösteririm. Bunun yanında gençlere mentörlük yapıyorum ve bundan keyif alıyorum. Yakın zamanda kadın girişimcilere yönelik de destek vermeye başlayacağım.

Eşim ve arkadaşlarımla seyahat edip yeni yerleri keşfetmeyi seviyoruz. İş dışında bu tür hobilerim için zaman yaratmaya özen gösteriyorum. Bütün bunların yanında, ailem özellikle eşime, kızıma ve dostlarıma da zaman ayırmaya dikkat ediyorum.

 Ne tür bir çalışma stiliniz var? Bize kendinizi yönetici kimliğinizle de anlatır mısınız?

Kadınların profesyonel iş hayatında daha cesaretli, kararlı ve istekli olması gerekiyor. Bir kadın olarak erkek egemen bir sektörde lider olmak hiç kolay değil, ulaştığı noktada birtakım zorluklar var ancak bunlar aşılamaz şeyler değil, burada da yetenekler devreye giriyor. Kadın ve erkeklere fırsat eşitliği sunulan bir ülkede yaşıyoruz, bu kadınlar için büyük bir şans.

Profesyonel iş hayatının artı ve eksilerini tamamen kavrayabilmek mümkün olmasa da öngörülü davranarak sürekli algılarımız açık bir şekilde çalışmaktayız. Bu da şirketimizi her daim bir adım öne çıkarmakta, faydalarını görüyoruz.

Biraz önce de bahsettiğim üzere çalışanlarımızla yakın temas kurarak, takım çalışması sayesinde şirket içerisindeki ortak ruh ile çalışabilmeyi başardık. Bu durum takımı da motive ediyor. Bunun yanında sürekli iyileştirme ve yeni fırsatları yani iş geliştirme tarafını da sevdiğimi belirtmek isterim.

Bir dönem “Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın İçin Şirketlerarası Mentorluk Programı”nda menti iş kadınlarından biri olarak yer aldığınızı biliyoruz. Programı biraz daha detaylı anlatabilir misiniz?

Yönetim kurullarında kadın temsil oranının artırılmasını desteklemek üzere bu role “hazır” kadın havuzunun genişletilmesi amacıyla başlatılan Yönetim Kurulunda Kadın Programı, Yönetim Kurulu Üyeliği alanında saygın akademik kurumların akredite ettiği, Türkiye’nin ilk ve tek sertifika programıdır.

Mentoring programı kapsamında mentorümle bol bol zaman geçirmek, günlük yaşantısını koklamak, başarı yolculuklarını paylaşmak, yönetim kurulu protokollerini, şirket yönetiminde önemli noktaları görmek, yakın çevresiyle tanışma fırsatlarını yakaladım ve tabii ki edindiği deneyimleri benimle paylaşması, yönetimsel zafiyetler konusunda beni bilgilendirmesi de çok önemliydi. Türk iş dünyasında kadınlara pozitif ayrımcılık konusunda bilinç oluşturması açısından “Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın İçin” programı örnek bir çalışmadır.

Programımız Ocak 2017’de ise Yönetim Kurulunda Kadın adı altında dernekleşerek temel amacı yönetim kurullarında kadın temsilini artırarak toplumsal kalkınmayı desteklemektir. Yönetim kurullarında çeşitliliğin kurumların performansına önemli derecede olumlu etki sağladığını gösteren pek çok araştırma bu gündemin bir toplumsal kalkınma gereksinimi olduğunu göstermektedir. Oysa ekonomimizi yönlendiren kurumların en üst karar mercilerinde yer alan kadınların oranı oldukça düşük.

Bugün toplumsal cinsiyet eşitsizliği dünyanın en önemli gündem maddeleri arasında. Endüstriyel mutfak sektörü de erkek egemen bir sektördür. Bizde firma olarak sektördeki kadın istihdamını artırmaya özen gösteriyoruz. Sebebi ise kadınların işe kattıkları değerler bakımından üstün oldukları. Bu sebeplerle yaptığımız çalışmalarda kadınlardan oluşan takımlardan daha fazla verim başarı elde etmeye başlamamızdır.

“Şirketimizde kadın çalışan istihdamına büyük özen gösteriyoruz. Mavi yaka çalışan kitlemizde dahi birçok kadın çalışanımız bulunuyor. İnoksan Satış ve Pazarlama A.Ş. şirketimizde ise toplam çalışan sayımız 117 kişi ve bunun 32’si kadınlardan oluşuyor.  Bu doğrultuda kadın çalışan yüzdemiz %27,35.”

 

 

Genel içinde yayınlandı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir