Emrullah Akçakaya: “Zarar etmeye gelmedik, Tokat’ın potansiyeline güveniyoruz”

Haber: Hatice Ünal Bilen

Mayıs 2017’den bu yana şehrin ‘ilk ve tek beş yıldızlı oteli’ konumuyla hizmet vermeyi sürdüren Dedeman Tokat, 1 milyon turist hedefine ulaşmak için tanıtım çalışmalarına hız verdi. Bu kapsamda basın mensuplarına yönelik düzenlediği üç günlük Tokat gezi programıyla 5-7 Ekim tarihleri arasında gazetecileri ağırlayan otel grubu, Dedeman Otelleri Genel Müdürü Emrullah Akçakaya ve Dedeman Tokat Genel Müdürü Serdar Küçükyıldız ev sahipliğinde bir taraftan doğal ve kültürel güzellikleriyle destinasyon tanııtımı yaparken bir taraftan da beş yıldızlı oteli tanıttı.

Emrullah Akçakaya: “Burada 20 milyon dolarlık ciddi bir yatırım var”
6 Ekim Cumartesi günü Dedeman Tokat’ta düzenlenen basın kahvaltısında Dedeman Grubu’nun tarihçesi, ileriye dönük stratejileri ve makro düzeyde turizm endüstrisinin geldiği noktaya ilişkin bilgiler paylaşan Dedeman Grubu Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, “Burada 20 milyon dolarlık ciddi bir yatırım var. Ticarette nihai amaç para kazanmaktır. Ucunda kar olmayan süreç de ticaret değildir. Bu da bizim hobimiz değil. Dolayısıyla ticaretin sürdürülebilir olabilmesi için makul bir ticaretle kazanabiliyor olmamız lazım.” dedi. Tokat’ın bakir bir yer olduğunu, tanınması ve tanıtılması gerektiğinin altını çizen Akçakaya, “Bu süreçlerde de sizler bize omuz verirseniz çok mutlu oluruz” diye konuştu.

“Toplam 17 otelimizle hizmet veriyoruz”
Dedeman Grubu’nun kuruluşu ve tarihçesi hakkında bilgiler vererek konuşmasına devam eden Akçakaya, şirketin kurucusu Mehmet Kemal Dedeman’ın 1966 yılında grubun ilk otelini Ankara’da hizmete açtığını söyledi. Bugün, İstanbul, Kapadokya ve Antalya olmak üzere Türkiye’nin muhtelif yerlerinde halihazırda 17 tane otel sayısına ulaştıklarını anlatan Akçakaya, bunlardan iki tanesinin Kazakistan ve Kuzey Irak’ta olduğunu belirterek, “Bundan önce Suriye’de iki tane otelimiz vardı. Savaş nedeniyle ilişkilerimiz bozulunca oradan ayrılmak durumunda kaldık. 2015 Nisan ayında Moskova’da bir otel açtık. Uçak krizinden sonra oradan da çıkmak zorunda kaldık” dedi.

“Gelecekte Park ve Smart otellerimizle büyümek istiyoruz”
Grubun yatırımlarına da kısaca değinen Akçakaya, Dedeman’ın üç otel markasıyla hizmet verdiğini kaydederek, “Anadolu’nun muhtelif yerlerinde yeni yatırımlarımız var. Antep, Kayseri, Bursa ve İzmir’le flört ediyoruz. İstanbul’da 3-4 tane var. Sinop radarımızda. Sadece iller değil, ilçeler de hedefimizde yer alıyor. Full Servise beş yıldızlı oteller dediğimiz Dedeman’lar, daha sınırlı hizmet limiti verilen dört yıldızlı Park Dedeman’lar ve ilk şubesini 2019’un ilk çeyreğinde açmaya hazırlanan Smart by Dedeman’lar var.” dedi. Akçaya, Smart’ları geleceğin otelciliği olarak gördüklerini ve hedef kitle olarak da y kuşağına odaklandıklarını ifade etti.
Dedeman Grubu olarak öncelikli hedeflerinin şehir otelciliğinde büyümek olduğunu ifade eden ve gelecekteki büyüme hedefleri arasında Park ve Smart otellerinin olduğunu belirten Akçakaya, bu konseptlerin ağırlıklı olarak şehrin canlı ve hareketli bölgelerinde konumlanacağını da ayrıca sözlerine ekledi.

“Türkiye’nin ciddi beş yıldızlı otel arz fazlalığı var”
Türkiye’de otelciliğin yavaş yavaş kabuk değiştirdiğini ve krizin de etkisiyle bu değişimin biraz daha hızlandığını söyleyen Akçakaya, Türkiye’de çok ciddi bir otel arz fazlalığı olduğuna dikkat çekerek, “Tokat’ta bir tane beş yıldızlı otel var ama ikincisi gelirse çok gereksiz. Şehre bundan sonra nitelikli 3 ve 4 yıldızlı otele ihtiyaç var. İkinci bir 5 yıldızlı otele şu anki koşullarda lüzum yok” diye konuştu ve bundan sonraki dönemde Türkiye’nin oda ve yatak arzı üretmeye devam etmesi gerektiğine işaret ederek, “Ama bu yatırımların da nitelikli 3 ve 4 yıldıza kayması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

“Anadolu’nun birçok bölgesinde sektöre önderlik yaptık”
Emrullah Akçaya, sözlerinin devamında Dedeman Grubu’nun Türkiye’nin ilk uluslararası ve en çok bilinen yerli otel markası olduğunu söyledi. Grubun Tokat’ta olduğu gibi Anadolu’nun birçok bölgesinde sektöre önderlik yaptığının altını çizen Akçakaya, “Bugün Erzurum’daki Palandöken Dağı bir kayak destinasyonu olarak biliniyorsa bizim emeğimiz çoktur. 90’lı yıllarda Erzurum’da sivil uçuşlar yokken biz oraya kayak oteli yapmaya karar verdik.” dedi. Benzer şekilde grubun Rize ve Diyarbakır illerinde de bölgenin tek marka otelini hayata geçirdiklerini ancak kira sözleşmeleri sebebi ile bölgeden ayrıldıklarını ifade etti. Gelinen süreçte Dedeman’ın Konya, Urfa, Denizli ve Tokat’ın ilk marka oteli olduğunu belirten Akçakaya, “Bu anlamda ülke turizmine bir yol açma çabası içerisindeyiz” ifadelerinde bulundu.

“Turizmin en zorlu dönemlerinde 6 yeni otel açtık”
“Malum ülkemiz son dört yıldır çok büyük badireler atlattı. Emin olun ki turizm, bu süreçlerden en çok etkilenen endüstri oldu” diyen Akçakaya, tüm bu olumsuzluklara rağmen grubun yatırımlarına hız kesmeden devam ettiğini ve bu dönemde Türkiye’de 6 yeni otel açtıklarını anımsatarak, “Eylül başında Eskişehir’de bir otel açtık. Ondan sonra Tokat’ı geçen sene açtık. Ondan önce 2016 yılında Trabzon’da bir otel açtık. 2015-2016 yıllarında Elazığ’da otel açtık. İstanbul’da iki tane otel açtık.” dedi.
Türkiye’nin turizm endüstrisinde olağanüstü bir potansiyeli olduğunu anlatan Akçakaya, “Biz şirket olarak bu potansiyele inanıyoruz, güveniyoruz. Özellikle Anadolu’da Tokat gibi bakir, nev-i şahsına münhasır potansiyelleri olduğunu düşünüyoruz. Onun için buraya geldik.” diye konuştu. İlk bakışta Tokat’ın ön plana çıkarılacak bir algısının olmadığını ancak olağanüstü bir turizm potansiyeline sahip olduğunu anlatarak konuşmasına devam eden Akçakaya, Dedeman Tokat’ın öne çıkanın özelliklerine vurgu yaparak, “Otelin orta ölçekli seminer, toplantı alt yapısı var. Son yıllarda kamu kurumları çok ciddi seminerler, toplantılar, eğitimler yapıyorlar. Bu tür aktiviteleri de daha çok Anadolu’nun muhtelif yerlerine yönlendiriyorlar. Bu anlamda o sektörden de bir beklentimiz var. “dedi.

“Buraya zarar etmeye gelmedik, potansiyeline güveniyoruz”
Emrullah Akçakaya, Karadeniz’de Ortadoğu kaynaklı ciddi bir turizm patlaması yaşandığını belirtti. Trabzon’daki yatırımı da anımsatarak, zamanla Karadeniz’deki turizm hareketinin Tokat bölgesine kayacağına inandığını ifade eden Akçakaya, “Çünkü burada çok ciddi bir yayla turizmi potansiyeli var. Dolayısıyla bunun bir ticari karşılığını gördüğümüz için 20 milyon dolar gibi ciddi bir bütçeyle otelimizi açtık. Biz zarar etmek için gelmedik. O potansiyele de inanıyor ve güveniyoruz.”

“Burası da bir Urfa, Antep olacak ama havaalanı şart”
Bu manada Tokat’ın büyük ölçekte tanıtıma ihtiyacı olduğunun altını çizen Akçakaya, şehrin nev-i şahsına münhasır bir gurme kültürünün de olduğunu kaydederek, “Ben bunların iç turizmde de bir talep göreceğini düşünüyorum. Bizim Antep ve Urfa’da otellerimiz var. İnanın hafta sonları İstanbul’dan 3’er, 5’er aileler, arkadaş grupları sabah gidip yemek yiyip akşam dönüyorlar. Burası da bir Urfa, Antep olacak ama havaalanı şart.” dedi.

“İstanbul’dan bile sadece 40-50 milyar dolar gelir elde edebiliriz”
Akçaya, Türk turizminin 80’den sonra Rahmetli Özal döneminden başlayan bir ivme ile hızlı bir şekilde büyüdüğünü, ülke ekonomisi için Türkiye’nin makroekonomik değerleri açısından turizmin çok önemli bir sektör haline geldiğini söyledi. Turizmde 2015-2016 yıllarının sıkıntılı geçtiğini, buna karşın 2017’nin bir toparlanma yılı olduğunu kaydeden Akçakaya, “Bu sene görünen o ki turist sayısında tüm zamanların rekoru kırılacak. 40 milyonun üzerinde turist bekleniyor. Ama hala en büyük sıkıntımız kişi başı gelir. Ülkemize gelen turistler hala ucuza konaklıyor. Kişi başı harcama 650 dolar’larda. Bunun hızlıca 900 dolar’lara çıkması lazım ve ilk aşamada da 1.000 dolar’ları yakalaması lazım. İstanbul’dan bile sadece 40-50 milyar dolar turizm geliri elde edebiliriz.”

“Yeni nesil otellerimizde ürün nitelikli, çeşit az olacak”
Konuşmasında otelcilikte yeni trendlere de değinen Emrullah Akçakaya, konuşmasının başında söylediği beş yıldızlı otel arz fazlalığını hatırlatarak, “Full Service, nitelikli, beş yıldızlı otel yapmak çok ciddi bir maliyet. Bu tür yatırımların hem geri dönüş hızı yavaş oluyor hem de artık tüketici talep ve beklentileri de değişti. Yeni anlayış şu, ben kullanmadığım mekanların parasını oda ücretinin içinde niye ödeyeyim? Bu da çok doğal. Bu demek değil ki, bu tür servisleri olan otellere ihtiyaç duyan müşteriler olmayacak. Onlar olacak ama daha az bir otel olacak. Diğer opsiyonlar ise çoğunlukta.” dedi. Smart ve Park konseptlerini bu amaca yönelik oluşturduklarının altını çizen Akçakaya, yeni nesil otelciliğin de bu yöne kaydığını söyledi. Bu sayede otellerin yatırım maliyetlerinin düşeceğini dile getiren Akçakaya, grubun yeni trend otellerinde ürünün nitelikli,  çeşidin ise az olacağını belirtti.

“Tokat’ı Japon rutuna sokabilirsek hem biz hem şehir kazanacak”
Dedeman Tokat’ın misafir profilinden de bahseden Akçakaya, otelin ağırlıklı iş amaçlı misafirlere hizmet ettiğini, turistik amaçlı konukların da hedef kitleleri arasında yer aldığını söyleyerek, “Mesela dün otelimizde İngilizler vardı. Daha önceden belki Tokat’ın yolunu bile bilmiyorlardı. Bu anlamda biz ve bizim gibi yatırımılar şehrin büyümesine de katkı sağlayacak.” dedi.
Dedeman Tokat olarak Japonya ve Kore gibi Uzakdoğu pazarları radarına aldıklarını belirten Akçakaya, “Belki biraz zaman alacak ama şehri Japon rutuna soktuğumuz zaman hem Tokat’a hem de kendi ticaretimize en büyük iyiliği de yapmış olacağız. Havaalanı eşiğini aştığımızda da Araplar da bölgeye hızlı bir şekilde gelecekler” dedi.

Serdar Küçükyıldız: “Tokat kültürel zenginlikler sahip bir şehir” 
Dedeman Tokat Genel Müdürü Serdar Küçükyıldız ise kısaca Tokat’ın tarihçesine değinerek, “Bu topraklarda şu anda bilinen 6 bin yıllık bir tarih söz konusu. Anadolu kenti dendiğinde ilk akla gelen şehir, Tokat. Bugüne kadar 14 tane devlete ve birçok beyliğe ev sahipliği yapmış. Dolayısıyla inanılmaz kültürel ve tarihi bir geçmişe sahip. Komana ve Sebastapolis olmak üzere iki tane çok önemli tarihi kenti var.” dedi. Urfa Göbeklitepe örneğinde olduğu gibi kazılar yapıldıkça şehrin 6 bin yıllık tarihinin 15.000 yıla kadar uzanabileceğini söyleyen Küçükyıldız, “Dolayısıyla Tokat, önümüzdeki yıllarda kültürel manada çok ciddi bir potansiyeli de barındıran bir şehir.” dedi.

“Dedeman’la şehre dönüş hareketi başladı”
Küçükyıldız, Tokat’ın 602 bin civarında bir nüfusu barındırdığını belirtti, geçmişe dayalı tarım ekonomisi içinde turizmin de yavaş yavaş gelişme göstereceğini kaydetti. Son 2-3 yılda Tokat’taki en büyük kaybın, aynı anda birkaç tesisin şehir envanterinden düşmesi olduğunu anlatan Küçükyıldız, Büyük Otel ve Ballıca Otel’in kapanması ile beraber şehre iş amaçlı gelen potansiyelin Sivas, Amasya ve Samsun gibi çevre illere dağıldığını söyledi. Dedeman Oteli’nin açılmasıyla şehre dönüş hareketinin başladığını dile getiren Küçükyıldız sözlerine şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıl ile kıyaslarsak çok ciddi bir ivmelenme söz konusu. Bunlar gelecek kadar ümit veren rakamsal değerler. Bu da önümüzdeki yılın daha iyi geçeceğinin bir göstergesi aslında.”

“50 bin misafir ağırladık, 2019’un sonunda 80 bine çıkmayı hedefliyoruz”
Dedeman Tokat’ın 15-16 aylık açılış sürecinde 50 bin civarında misafir ağırladığını belirten Küçükyıldız, “Bu rakamların 2019 yılı sonunda 80 bine çıkmasını ümit ediyoruz. Tabii ki tek taraflı bir kazanç söz konusu değil. Buradaki ticari faaliyetimizi sürdürürken şehre bir katma değer sağlamaya çalışacağız. Şehrin avantajlarını kendi avantajımızmış gibi kullanmaya çalışacağız. Dolayısıyla ben önümüzdeki yıl itibari ile Murat (Dedeman) Bey’in 2019 ve 2020 öngörülerine yüzde 100 katılmak ile birlikte Tokat için de bu rakamların daha ileriye tırmanacağını düşünüyorum.” dedi.
“Ballıca mağarası turizm için inanılmaz bir potansiyel”
Serdar Küçükyıldız, 900 adımda 900 yıllık mimari eserler ve kültürün saklı olduğu Tokat’ta yer alan Ballıca mağarasının şehrin kültürel değerleri bakımından bir cevher olduğunu anlattı. Küçükyıldız, “Ballıca’nın 4 milyon yıllık bir tarihi olduğu biliniyor ve hala da gelişimini, büyümesini devam ettiren, yaşayan bir mağara. İnanılmaz bir potansiyel. Şifahen söylenen şu, astım ve koah gibi solunum yolu hastaları için çok ciddi bir çözüm noktası bu. Bu bile şehrin turizm potansiyelini artıran bir unsur.” dedi.

“Tokat, gastronomisiyle de iddialı bir şehir”
Tokat’ın gastronomi turizmi konusunda da ciddi bir potansiyel taşıdığını söyleyen Küçükyıldız, “Burası kendine has yiyecek ve tarım ürünlerinin olduğu bir şehir. Öne çıkan lezzet ise Tokat kebabı. Sebze ağırlıklı bir kebap türü olması sebebi ile yılın belki 12 ayında bulamayacağız ama yılın 7-8 ayında çok rahatlıkla deneyimleyebileceğimiz bir lezzet.” dedi.
Bolulu bir şef olan Gürcan Tunçer yönetiminde misafirlerini ağırlayan Dedeman Tokat’ta yöresel mutfaktan dünya mutfağına geniş bir lezzet yelpazesi bulunuyor. Pehli (kuzu incik), Bat, Çemenkli Keşkek, Bacaklı Çorba, Cevizli Ezme şefin tavsiyeleri arasında geliyor.

Akçakaya: “Olağanüstü güzel bir yemek çeşitliliği var”
Tokat’ın gastronomik değerleriyle ilgili olarak görüşlerini paylaşan Emrullah Akçakaya ise, gerçek bir gastronomik deneyim için şehrin özellikle yaz aylarında ziyaret edilmesi gerektiğini tavsiye ederek, “Öyle bereketli topraklar ki olağanüstü bir sebze zenginliği var. Domatesin, patlıcanın, fasulyenin en iyisini en doğal şekilde bu coğrafyada bulabilirsiniz. Üzümleri, asma yaprakları çok meşhur. Yaradanın bahşettiği bu nimetler tabii ki yemek kültürüne de yansımış.” dedi.

Akçakaya: “SPA’mızın üye sayısı 2 bini aştı”
Dedeman Tokat’ta gerçekleşen kahvaltılı toplantıda son olarak otelin SPA merkezi hakkında bilgiler verildi. 3 bin metrekareye yayılan bir alanda 2 binin üzerinde üye sayısına sahip olduklarını aktaran Akçakaya, “Türkiye’de iki otel var, üye sayısı 2 binin üzerinde. Hiçbir şehir otelinin bu kadar üye sayısı yoktur. Emin olun İstanbul’da birçok spor kulübünün bu kadar üye sayısı yoktur.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.


 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir