Endüstriyel mutfakta bir kadın eli Nuray Kaya

“Şirkette göreve başladığımda henüz lise son sınıf öğrencisiydim ilk görevim finans bölümünde ödeme listelerini oluşturmaktı. Daha araştırmayı ve sosyal olmayı sevdiğim için bu işin yanı sıra satış pazarlamayı kendime daha yakın bularak iki bölüme de destek olmaya başladım, böylelikle yavaş yavaş şirketin her biriminde deneyim kazandım.“

Endüstriyel mutfak sektörünün lider markalarından KM Kayalar Mutfak’ın başarısında Yönetim Kurulu Başkanı baba Mustafa Kaya kadar, uzun yıllar markaya güçlü, yenilikçi ve özgüvenli duruşuyla emek veren Nuray Kaya’nın da payı tartışılmaz elbette. Aile şirketine ilk olarak finans bölümüyle başlangıç yapan, bugün 25 yılı aşkın deneyimi ile endüstriyel mutfak sektöründeki varlığını kadın yönetici kimliği ile paha biçilmez kılan KM Kayalar Mutfak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuray Kaya’yı ilgi çeken kariyer hikayesi ile iş’te kadın bölümümüzde ağırladık.

NurayKaya3Nuray Hanım, sektör sizi çok yakından tanıyor ama okurlarımız için bize kendinizi biraz daha tanıtır mısınız? KM Kayalar Mutfak öyküsü ilk nasıl başladı? 

İlk gençlik hayallerimde organizasyon işleri yapmak vardı. Aslında çok hayal kurmama da izin vermediler, babam daha lise bitmeden işin içine girmem için kolları sıvamıştı. Ağabeyim de ortaokul da işe başlamıştı. Okul harici günlerde babamın atölyesine gidermiş o zamanlar. Ben de işin içine girince her çalıştığım birimde deneyim kazanarak bu yönde kendimi geliştirdiğimi gördüm.

Evet, hayalimde daha çok planlama, organize etme, yönetim işleriyle uğraşmak vardı. Aile şirketlerinde çocuklar lise dönemlerinde çalışmaya yönlendiriliyorlar. Bizde de öyle oldu. İşte “Gel muhasebede biraz dur, biraz da satışta, pazarlamada görev al” şeklinde bir yaklaşım vardı. Her görevde bulundum. Üniversiteye giderken okulumuza yakın bir mağazamızda müşterilere ürün sattığım zamanlarda yardımcılar ortada yoksa paketi ben yapardım.

Oysa pek çoğunun gözünde aile şirketinden gelen çocuklara gıptayla bakılır. “Paket bile yaptım” derken siz o şanslı güruhtan olamamışsınız besbelli. Size verilen ilk iş neydi, hatırlıyor musunuz? 

Şirkette göreve başladığımda henüz lise son sınıf öğrencisiydim. İlk görevim finans bölümünde ödeme listelerini oluşturmaktı. Bu işin yanı sıra satış pazarlamayı kendime daha yakın bularak iki bölüme de destek olmaya başladım. Böylelikle yavaş yavaş şirketin her departmanında çalıştım.

Bir taraftan şirket için geleceğe yatırım yaparken bir taraftan da okuyordunuz. İş 

ve okulu bir arada yürütmek zor olmadı mı? Kısaca o dönemlerinizden de bahseder misiniz?

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okurken okuluma yakın Tahtakale’de bulunan bir satış mağazamız vardı. Babam Tahtakale’de yetişmiş bir iş adamı. Benim de burada deneyim kazanmam için hem de okuluma yakın olduğu için burayı yönetmemi istedi. Babam bana ‘’Tahtakale de bir okuldur, buradan da okulla beraber mezun olursun’’ dedi. Daha çok deneyimsizdim ama bu teklifi çok sevmiştim. O hevesle hem okula gittim hem bu mağazayı işlettim. Gerçekten de bu mağazayı işletmek benim için güzel bir deneyim oldu. Hatta haftanın bir günü fabrikaya gidip finans bölümündeki ödeme listelerini planlama işimi de sürdürüyordum. Okul hayatım devam ediyordu ama yapacağım iş içinde bir yandan deneyim kazanıp iş hayatına hazırlanıyordum. Babamın dediği gibi burası da mezun olunması gereken bir okuldu.

Kariyeriniz bir nevi baba eliyle önceden planlanmış olsa da, örtüşen yönetim, organizasyon hayalleriniz dışında, şirket içindeki görevlendirmelerde sizin önceliğiniz ne oldu? 

Yönetmeyi, planlamayı ve düzeni sevdiğim için şirkette hangi birimde çalıştıysam karşılaştığım eksikleri, sorunları çözmek için uğraşır buldum kendimi. Satış yapıyorken üründe gördüğüm hata için üretime, hatta Ar-ge’ye dokunmak zorunda kalabiliyordum veya ürün pahalıya mal oldu veya daha kaliteli üretmeliyiz diyerek satın alma bölümü ile beraber tedarikçi araştırdığım da oluyordu. Bunun gibi şirkette gördüğüm her sorunu çözmek adına uğraşırken buldum kendimi. Şirketteki önceliğim şirketin doğru yönetilmesi ve işletilmesi için karşılaştığı sorunları tespit etmek, çözüm bulmak ve kalıcı olması için alt yapı hazırlamak oldu.

NurayKaya2

Bunca işi genç yaşta üstlenebilme azmi ve cesareti takdire değer elbet ama en çok da ben sizin ağzınızdan konuya açıklık getirmek isterim. Nuray Kaya, en başından hangi nitelikleri ve vasıflarıyla aile şirketindeki var oluş sürecini tamamladı ve halen de sürdürüyor? 

Babamızın bize öğrettiği; işine karşı saygı ve bağlılık, müşterilere karşı dürüstlük ve hizmet, çalışanları ile bir aile olma kurallarını 60 yılı aşkın bir süredir şirketimizde uygulamayı sürdürüyoruz. Ben aileme çok bağlıyımdır, sorumluluk almayı severim, yakınlarımla ilgilenmek benim için çok önemlidir. Bir hastalık, bir yardım, destek mevzu bahis olduğunda herkes de iyi bilir ki, arka planda mutlaka varımdır. Ailemin ihtiyacı olduğunda her işimi bırakıp sadece bu ihtiyaca odaklanırım. Her şeyden önce hayatımda ailem gelir. Bu yapım iş hayatım için de böyle. Onun dışında daha kendimi nasıl anlatabilirim? Gerçekçi bir insanımdır. Savaşçı ve inatçı bir ruha sahip olduğumu söyleyebilirim kolaylıkla pes etmem. Mükemmelliyetçiyim; iş ve özel hayatımda hep en iyisi, en doğrusu ve en verimlisini başarmak için çabalamışımdır.

Biraz önce ağabeyinizden bahsettiniz. Kaç kardeşsiniz?

Biz üç kardeşiz. Şirketlerin yöenetimine ağırlıklı olarak ağabeyim Fikret Kaya ile birlikte bakıyoruz. Yönetim Kurulu Başkanı babamız Mustafa Kaya. Allah uzun ömür versin hala işinin başında.

Fikret Bey Kayalar Plastik AŞ., Büyükçekmece’deki fabrikamız ile ilgileniyor. Ben de Topkapı’da bulunan KM Kayalar Mutfak AŞ. ile ilgileniyorum. Bazen toplanıp genel sorunlarımız hakkında görüşüyoruz ama birbirimizin işlerine karışmama prensibimiz var. Bir grup firması olduğumuz için 4 şirketimizi 2’şer 2’şer paylaşarak yönetme kararı aldık. Bir de erkek kardeşim var. Kendisi yurt dışında master yapıyor.

Söz KM Kayalar Mutfak’a gelmişken, biraz da şirketin endüstriyel mutfak sektörüne yönelik faaliyetlerinden bahsetmek isterim. 2017 yılı şirketiniz için nasıl geçiyor, buradan paylaşmak istediğiniz projeleriniz, yatırım planlarınız var mı?

2017 Yılı geçen seneye göre daha güzel ve verimli geçiyor. Kar marjlarının düşmesi bizi daha çok maliyetleri düşürebilmemiz adına ar-ge yapmaya ve araştırmaya yöneltti. Ayrıca üretimde de verimlilik çalışmalarını arttırdık. Otomasyon üretim yöntemlerine yöneldik. KM Kayalar Mutfak olarak bu yıl pişirme gruplarımızın geliştirilmesi odaklı çalışmalara ağırlık veriyoruz. Konveksiyonlu fırın üretimimizin yanı sıra bu sene ar-ge çalışmaları tamamlanmak üzere olan Kombi fırınımızı üreteceğiz.

Dünyaya yön veren trendleri takiben muhtemelen. Uluslararası gelişmeleri ne oranda takip ediyorsunuz?

Baktığınızda dünyaya yön veren

endüstriyel mutfak teknolojilerinin ana kumandası, Avrupa ülkeleri. Biz de KM Kayalar Mutfak olarak her yıl İtalya, Almanya, Dubai, Rusya gibi birçok ülkede yapılan fuarlara gerek ürünlerimizi tanıtmak gerekse dünyadaki rakiplerimizi takip etmek adına katılım gösteriyoruz.

Ar-ge konusunda ve dünyadaki rakiplerimizi izlemek konusunda oldukça takipçi, araştırmacı bir markayız. Gördüğümüz ya da geliştirebildiğimiz tüm yenilikleri ürünlerimize yansıtmayı ve de firma olarak da Ar-ge çalışmalarını çok önemsiyoruz.

Bu yıl satış ve karlılıklar açısından nasıl geçti, rakam verebilir misiniz? Gelecek yıldan beklentileriniz neler?

2016 yılında Türkiye ekonomisindeki sıkıntılardan elbette şirket olarak biz de etkilendik. Şanslı olduğumuz taraf ihracat ağırlıklı çalışmış olmamız. Bu bizim bu dönemi daha rahat atlatmamızı sağladı. Gelecek yıl için biz daha iyi olacağına bu yıldan daha iyi geçeceğine inanıyoruz. Ülkemiz ve dünyada genel bir kriz ve sorunlar yaşanıyor olsa da Türkiye

olarak bunların üstesinden geleceğimiz konusunda umutluyum.

Türkiye’de kendi kulvarınızda endüstriyel mutfak hizmeti veren pek çok firma var. KM Kayalar Mutfak olarak kendinizi ne şekilde konumlandırıyorsunuz diye sorsam? Pazardaki rekabet gücünüz, iddianız nedir?

1956 yılından beri sektörümüzde öncü bir firmayız. Pazarda önemli bir yerimiz, adımız var. Endüstriyel mutfak adına tüm çözümlere hakimiz ve 1500 çeşit ürün üretiyoruz. Projelendirmeden montaja kadar müşterimizin yanında oluyoruz. Bu konudaki deneyimimiz dolayısıyla birçok müşterimizin tercih sebebi oluyoruz. Gerek ürün kalitemiz ile gerekse bu işi çok iyi biliyoruz diyecek kadar iddialıyız. Ürün bazında dünya standartlarına uygun kalite sistemlerine göre ürün üretmemiz, teknolojik olarak üretim alan ve donanımlarına sahip olmamız, projelendirme bilgimiz, yerleşim konusunda teknik bilgi ve donanımımız, yurt içi ve yurt dışı deneyimli montaj ve servis ekiplerimiz, gibi etkenlerle gücümüzü her zaman korumayı sürdürüyoruz. Ayrıca rakiplerimiz dışında Mobil Mutfak Çözümleri projeleri üretiyoruz. Sahra mutfağı, Mobil Fırın, Konteyner mutfağı gibi seyyar çözümler… açık araziler, askeriye, afet bölgeleri gibi ihtiyaç halleri için tasarladığımız pişirme üniteleri yapıyoruz.

Bağlı bulunduğunuz sektördeki diğer firmalara baktığımızda çoğunlukla aile şirketleri. Onlardan tek farkınız, yönetim koltuğunda oturan bir kadın. Bunun ayrıcalığı nedir, anlatır mısınız? 

Aile içinde de sorunları sahiplenip çözümleyen kişiyim. Babam ve ağabeyim buna alışkın olduğundan bunu iş hayatında da sürdüreceğimi görüp firmayı gönül rahatlığı ile bana emanet etmek istediler diye düşünüyorum. Biz kadınlar sanırım daha detaycı, dikkatli ve pratik olduğumuz için bunlar işimize de yansıyor. Problemleri hep çözmeye çalıştığım için çözemesem de çözümleyecek birini bulup, inatla ve ısrarla sorunların peşini bırakmadığım için de diyebiliriz.

Sektörün cinsiyeti üzerine ne söyleyebilirsiniz? Bu alanda var olmak bir kadın açısından ne tür bir deneyim?

Sektör erkek egemen olsa da kadınların sayısı da artık azımsanmayacak kadar çok. Baktığımızda sektörün önde gelen birçok firmasında genelde bayanlar da var. Sonuçta çelik ve endüstriyel mutfak cihazları olsa da bu da bir imalat sanayi işi. Türkiye’de sanayici bayanlar sektörde artış gösteriyorlar. Bu çok memnun edici. Bayanlar olarak daha kolay iletişimde olabiliyoruz. Bizim şirketimizde de çalışanların birçoğu bayanlardan oluşuyor. Çünkü çok daha dikkatli, pratik ve titiz çalıştıklarını düşünüyorum. Yönetim bölümümüzün yüzde 60’ı bayanlardan oluşuyor… İş gücünüzü ne kadar otomasyona taşımaya çalışsak da imalat süreçlerimiz tehlikeli işçilikleri olan süreçler, el işi ve emeği gerektiren işler, keserken, bükerken birçok makinede erkek gücü gerekebiliyor. Bu yüzden mavi yaka bölümümüzde bayan sayısı çok az…

Türkiye ve dünyada endüstriyel mutfak sektörünün gelişimine dair neler söyleyebilirsiniz? 

Aslında Türkiye’de teknoloji çok güzel gelişiyor, Avrupa’dan geri kalmamak için onları her alanda olduğu gibi takip etmeye çalışıyoruz. Fakat yan sanayimiz çok zayıf. Bazen onları da geliştirmek bize düşebiliyor. Diyelim, fırın yapmak için motora ihtiyacımız oldu veya başka komponentler gerekti. Yan sanayi bizlere bunları gerektiği kalitede sağlayamayınca bizler mecburen yurt dışına bağımlı olabiliyoruz. Ya da tedarikçilerimize örnek ürün gösterip aynısını yapmaları için yardımcı olmak zorunda kalabiliyoruz. Bu komponentleri yurt dışından getirdiğimizde ise ürünün fiyatı yükseliyor, rekabetimiz zorlaşıyor.

Açıkçası üniversitelerden mezun olan iş başvurusu yapan mühendisler uygulama alanında bulunmadıkları için uygulama konusunda yetersiz kalabiliyorlar. İlk tecrübelerini bizler gibi sanayicilerin kurdukları tesislerde deneyimliyorlar. Biz de burada ne kadar öğretebiliriz ki? Herkes tesislerindeki teknoloji kadar faydalı olabilecektir. Ama okulda bir Ar-Ge merkezi yapıp kendilerini geliştirseler, çalışma hayatına da bir şeyler bilerek gelseler çok daha verimli ve faydalı olur. Bu konuda ülkemizde devlet teşvikli yeni destekler ve merkezler oluşmaya başladı. Bu da hem bizleri hem de Türk sanayisini umutlandırıyor.

Nuray Kaya’yı profesyonel hayatıyla daha yakından tanıdık ama özel yaşamına dair hiçbir şey bilmiyoruz. Özel yaşamınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız, biraz bahseder misiniz? 

İşlerim çok yoğun olduğu için zamanımın çoğunu alıyor aslında. Ama mutlaka aileme ve kendime özel zamanlar ayırıyorum. 11 yaşında kız çocuğu annesiyim en güzel ve en keyif aldığım zamanlar onunla olduğum zamanlar. Bu bir itiraf gibi oldu. Eşim ve ailemle olmak da çok güzel ama kızımla çok başka zamanlar diyebilirim. Onunla beraber tatil yapmak resim yapmak en sevdiğimiz şeyler. Kızım resim konusunda çok yetenekli bu konuda onu destekliyorum. Şimdiye kadar 4 sergi açtı.

Bunların dışında özel zamanlarımda arkadaşlarımla, ailemle seyahat etmeyi, gezmeyi, yeni yerler görmeyi çok seviyorum. Hatta bu işi yapmasam dünyayı gezen bir gurme olmayı çok isterdim.

Kızınız da annesi gibi günün birinde aile işini sürdürsün ister misiniz? Buna samimiyetle cevabınız ne olur?

İsterim tabii, neden olmasın? Eşim inşaat mühendisi, inşaat taahhüt firması var. İkimizinki de projelere yönelik işler. Kızımız da anne babasının işinden birini belki seçer belki seçmez, bilmiyoruz. Yine de zorlamıyorum. Ben daha çok sanata yönelsin istiyorum ama benim işimi de devam ettirsin isteğim var. Belki benim işimi sürdürüp sanatı hobi olarak sürdürür. Bakalım ilerleyen yıllar bize neler getirecek, tabii kararı verecek olan kızım.

Röportaj aralarında hep babanızdan konuştuk ama detaylı olarak bahsedemedik. Mustafa Kaya’dan hem bir baba hem de bir patron olarak neler öğrendiniz? 

Öncelikle şunu söyleyeyim, çok özel bir babadır. Hem arkadaştır hem öğreticidir hem de çok hoş sohbet ve eğlencelidir. Çalışmaya ve işine aşıktır. Çok çalışkan, hareketli, pratik düşünen ticareti ve üretimi çok iyi bilen bir sanayicidir. Bildiği her şeyi biz çocuklarına öğretmiştir. Hatta fazlasını öğrenmemiz için bize olan desteğini hiç eksik etmemiş, teşvik etmiştir. Hep önümüzü açmıştır. Deneyim kazanmamız için özgürlükler de tanımıştır her zaman. İş hayatı aslında insana çok şey katıyor. Şöyle ki, her şeyden önce insanlarla çok iç içe oluyorsunuz. İyisini, kötüsünü, başınıza neler gelebileceğini daha kolay

sezgileyebiliyorsunuz. Evde kapalı, korunaklı olmaktan çok daha farklı bir deneyim bu. Çalışma hayatında her an bir tehlikeyle burun burunasınız. Yeri geliyor mali yönden, yeri geliyor iş güvenliği açısından diyorum. Yeri geliyor başarı elde etmek için çalışıyorsunuz, teknolojiyle ilgileniyorsunuz, devamlı canlı bir ortam. Değişkenliği sebebiyle ister istemez siz de aktif oluyorsunuz.

Ben halen babamla dirsek temasında çalışıyorum. Allah başımızdan eksik etmesin, varlığı yetiyor. Bir de sonsuz deneyimleri var tabii. Halen çok aktif, çalışmaya da devam ediyor.

Endüstriyel mutfak sektörüne üretim yapan biri olarak merak ediyorum, yemekle aranız nasıl? 

Ben misafir ağırlamayı daha çok seviyorum ama yemek yapamıyorum. Pek vaktim olmuyor. Arkadaşlarım ailem ve sevdiklerimle birlikte ev veya dışarda buluşmayı beraber olmayı çok seviyorum.

Son olarak bundan sonra neler yapmak istiyorsunuz? Gelecek yıllar için iş ve özel yaşam anlamında yeşerttiğiniz hayalleriniz, idealleriniz var mı?

Bizim sektörümüzde firmalar her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Firmalar ürün çeşitliliğini artırdıkça kaliteye ve Ar-Ge’ye fazla zaman ayıramıyorlar. Dolayısıyla üretimlerinde yeterince başarılı olamadıklarından söz sahibi de olamıyorlar. Son dönemde pişirme konusuna daha fazla ağırlık verdik. Fırın, ocak, ızgara gibi ürünlerimizde daha fazla verim elde etmek için çalışmalarımıza yoğunlaştık. Ülkemize yakışır işler yapmak başlıca misyonumuz. Bu konuyla ilgili Ar-Ge faaliyetlerimiz 1-2 yıldır devam ediyor. Belki bir yıl içinde de bitebilir. Hatta TÜBİTAK ile ortak bir projemiz var, ürün gelişiminde karşılıklı paylaşımda bulunuyoruz. Kendime gelirsem, açıkçası bu yoğun iş temposunda bana ve hayallerime çok zaman kalmıyor. Tek isteğim, işimde başarılı olmak. Babam zaten kendi payına bir başarı elde etti. Babam, Mustafa Bey, Kayalar Mutfak’ı kurdu. Ben de onun izinden giderek bu başarıyı daha ileri seviyelere götürmek istiyorum.

#Endüstriyelmutfak,  #birkadıneli, #NurayKaya, #kmkayalarmutfak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir