Gastronomi Turizmi Derneği’nden 2018’e üç yeni proje müjdesi!

Haber: Hatice Ünal Bilen

Bu yıl 22. si düzenlenen EMITT Fuarı’nda ilk kez gastronomi turizmi uzmanlarınca masaya yatırıldı. 2018’de 49 yıllığına kiraladıkları 100 dönüm orman arazisi üzerinde bir gastronomi köyü kurmayı hedeflediklerini, bunun yanı sıra Avrupa’ya bir gastronomi tırı çıkaracaklarını ilk kez panel kapsamında duyuran Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, derneğin bu yıl Dünya Yoğurt Kongresi’ni de İstanbul’da yapmaya hazırlandığını açıkladı.

“Dünyada Yeni Trend Gastronomi Turizmi” konulu panel bugün 22. Uluslararası Doğu Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı’nın (EMITT) kapsamında TÜYAP Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Gastronomi Turizmi Derneği koordinasyonunda Türkiye ve dünya gastronomisinin geniş kapsamlı masaya yatırıldığı panele Eski Turizm Bakanı Bülent Akarcalı, Türkiye Otelciler Federasyonu Genel Koordinatörü Necip Boz, Karaköy Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü, Feriye Restaurant Şefi Aydın Demir ve Habertürk Genel Müdür Yardımcısı Erkan Ataman konuşmacı olarak katıldı.

Gürkan Boztepe: “Dünya Yoğurt Kongresi yapacağız”
3. Turizm Şurası’nda gastronomi turizminin bir turizm çeşidi olarak kabul görmesinin sektörün gelişimi açısından önemli bir adım olduğunun altını çizen Gürkan Boztepe panelde derneğin 2018 projeleri hakkında bilgiler paylaştı. GTD olarak bu yılın en önemli projelerinden birinin “Dünya Yoğurt Kongresi” olduğunu belirten Boztepe, dünyanın en önemli doktorlarını İstanbul’a getirerek hem kongre firmalarına hem de kongre turizmine değer katacaklarını söyledi.

“Avrupa’ya gastronomi tırı çıkartacağız”
Başkan Boztepe, panelde bu yıl Avrupa’ya bir gastronomi tırı çıkarmaya hazırlandıklarının da müjdesini verdi. “Türkiye’nin en değerli ürünlerini Avrupa’nın gözüne sokacağız” diyen Boztepe, “Michelin yıldızlı restoranlar bizim için kıymetli olsa bile ben diyorum ki benim ürünlerim daha kıymetli. Biz bunu yeterince anlatamadığımız ölçüde zayıf kalıyoruz. Önce dünyaya kendi ürünlerimizi tanıtmalıyız. Türkiye’de çok değerli şeflerimiz var ve onları hak ettikleri gibi markalaştırmalıyız.” dedi.

“100 dönüm ormanı 49 yıllığına kiraladık, gastronomi köyü kuruyoruz”
Gürkan Boztepe, derneğin “gastronomi köyü” kurmak için bir çalışma başlattığını da belirterek, “100 dönüm ormanı 49 yıllığına kiraladık, gastronomi köyü yapıyoruz. Bu sayede artık turistini gastronomi köyüne getir diyebileceğiz. Ormanın işletmesi bizde olacak.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Panel konuşmacıları ise sırasıyla şu konulara değindi:

Bülent Akarcalı: “Müteşebbisin önünü açmak lazım”
Panelin açılış konuşmasını yapan Eski Turizm Bakanı Bülent Akarcalı Türkiye’de gastronominin 15-20 yıl önce başladığını ve geçen sürede önemli mesafeler kat edildiğini belirterek, “Biz bu işe mecburen başladık. Neden? Türkiye’de toplumumuzda dışarıda yemek yeme adeti doğru dürüst 90’larda başladı. 90’lardan sonra dışarıda yemek yemeye başladık. Dolayısıyla bizim gastronomiye başlamamız 15-20 senelik bir mevzu ve bu sürede büyük mesafe kat ettik. Fransa’dan bir örnek vereyim, sorbe dediğiniz şey aslında Osmanlı’dan Fransız yemek kültürüne girmiş bir tattır. Kadim tarihten kaynaklanan çok köklü bir yiyecek kültürü var” dedi.
Sektörün gelişmesi ve ilerlemesi için devletten destek ve teşvik beklemenin doğru bir yaklaşım olmayacağının altını çizen Akarcalı, “Asıl olarak müteşebbisin önünü açmak lazım. Çünkü en büyük tehlike devlet, belediyeler ve ibrikçi başıdır. Türk yemek kültürüne sahip çıkmamız gerek. Benim doğru yolda olduğumuza inancım sonsuz” diye konuştu.

Nadir Güllü: “Gastronominin gelişmesinde pazarlamanın önemi unutulmamalı”
Programda konuşan Karaköy Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü, “Ben hem işletmeci hem ustayım, ustalığımla övünüyorum. Gastronomi turizmi nedir dersek, eğer ki kim kimden güzel yapıyorsa, kim kimi konuşuyorsa, o demek. Eğer ustalarınız işini iyi yapıyorsa zaten gelip bizi buluyorlar. İşimizi edebiyle doğru yaparsak Türk mutfağı ayağa kalkıyor. Ben inanıyorum ki gönül dostları arttıkça bizim meslekler daha çok tanınacak” dedi.
Konuşmasında pazarlamanın da önemine dikkat çeken Nadir Güllü şöyle devam etti: “Gastronomi turizmi derken pazarlama da çok önemli. Çünkü karın birinci kuralı pazarlama. Pazarlamanın birinci kuralı tanıtım ve reklamlar. Ürettiğin ürüne önce kendin inanacaksın, işletmenin özeti budur. Bizler kendimizi tanıtırsak ancak yabancı bizi anlıyor. Farklıyı yaparsak, üründe çeşitliliğe gidersek, yabancı konukların huyuna, damak tadına uygun lezzetler ortaya koyarsak başarılı oluruz.”

Erkan Ataman: “Basın üzerine düşeni yapıyor”
Habertürk Genel Müdür Yardımcısı Erkan Ataman, bir basın çalışanı olarak sektörü yeterince desteklerine inandığını belirterek, “Biz basın mensupları sektörle ilgili gelişmeleri, çalışmaları haber yapıyoruz. Kendimizi dünyaya tanıtmak istiyorsak öncelikle yerel lezzetlerimizi bölgesel olarak tanıtmalı, daha sonra da dünyaya açılmalıyız. Coğrafi işaretli ürünlerin kayıt altına alınması önemli. Dünya çapında festivaller düzenlenmeli. Basın da tek başına yeterli değil tabii. Gastronomi turizmi için çok çalışmamız gruplar oluşturmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Aydın Demir: “Kendi yemek kültürünü tanımayan şef mutfağını da anlatamaz”
Paneldeki bir diğer konuşmacı, Feriye Restaurant Şefi Aydın Demir’di. Bugüne kadar dünyanın 21 farklı ülkesine seyahat ettiğini anlatan Demir, “Şunu gördüm ki biz Türkler kendi mutfağımıza yeterince değer vermiyoruz. Ama son 5-10 yılda farkındalık oluşmaya başladı. Önce kendi kültürümüzü bileceğiz ve değer vereceğiz. Çünkü kendi yemek kültürünü bilmeyen bir şef mutfağını da yeterince anlatamaz. Dünyada saygı duymak istiyorsak önce kendi mutfağımızı öğrenmeliyiz. Yerel ürünlerimizi daha çok kullanmalı, kendi kültürümüzdeki esnaf mutfaklarını çoğaltmalıyız. Özellikle yemek gastronomi konulu festivallerde akılda kalacak birkaç ürüne odaklanmak da önemli” dedi.

Necip Boz: “Türkiye’de gastronomi yok”
Türkiye’de gastronominin olmadığını söyleyen Türkiye Otelciler Federasyonu Genel Koordinatörü Necip Boz ise, ”Çünkü gastronomi resim sanatıdır, bir yemek sanatıdır. Biz hala karnımızı doyurma peşindeyiz. Türkiye’de insanlar halen evde yiyor. Bu da talebi ortaya koyuyor. Burada yerellik sürdürülebilirlik yok. Baklava için kullanılan malzemeler bile yurt dışından geliyor. Gastronomi asla karın doyurmak değildir. Yemekten zevk almak, yemeği uzatmaktır. Yemeği de ancak şarapla uzatabilirsiniz. Türkiye’de 100 yıllık işletmeler yapamazsak, habire şubeleşen işler yaparsak gastronomi yapamayız.” diye konuştu.

Konuşmaların ardından “Şehirlerin Pazarlanmasında Gastronomik Marka Kentler Yaratılması” paneline geçildi. Moderatörlüğünü yine GTD Başkanı Gürkan Boztepe’nin yaptığı panelde GTD Yatçılık Komite Başkanı Ayşegül Sezer, Teofarma Organik Tarım Genel Müdürü Elif Ovalı, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Gastronomi Turizmi Derneği Marka Kentler Komite Başkanı Özgür Ildır Öksüz, Gaziantep Belediyesi Başkan Danışmanı Ragıp Güzelbey, Gastronomi Turizmi Derneği Etkinlik Komitesi Seda Mızraklı, Gastronomi Turizmi Derneği Avukatı Yusuf Bardak konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir