Gaziantep, Gastronomi Festivali’yle dünyaya açılıyor

Röportaj: Hülya Ulupınar

UNESCO’nun önemli kriterleri değerlendirerek seçtiği yaratıcı şehirler ağına güçlü gastronomisiyle girmeyi başaran Gaziantep, dünya gastronomi kenti olma prestijini 20 – 22 Eylül tarihlerinde rengarenk bir festivalle taçlandırıyor. Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şeflerin ve gastronomi duayenlerinin katılacağı festivalin detaylarını Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin ile konuştum.

Fatma Hanım, Gaziantep’in uluslararası arenada ses getiren böyle bir festivalle tanıtılması fikri nasıl gelişti sizden dinleyebilir miyiz?

Gaziantep’in bir hikâyesi var. Bize düşen de bu hikayeyi doğru bir şekilde anlatabilmek. Gaziantep, insanı büyüleyen müthiş bir geçmişe sahip tarihi bir kent ama aynı zamanda yaşayan ve insanların yaşamak istediği bir şehir. Gaziantep aynı zamanda her yönüyle zengin ve bu zenginliğini kendine has dokusuyla özümsemiş farklı bir şehirdir. Tarih boyunca pek çok medeniyete ve inanca ev sahipliği yapan bu toprağın değerleri, kültürü, Anadolu kadınının gücü, mutfaktaki mahareti, toprağının bereketi ve aroması yeme içme konusunda şehrimize büyük bir miras bırakmıştır. Böylesine muhteşem bir mutfağa sahipken bu zenginliğimizin dünya çapında bilinebilmesi için ‘Gastronomi kenti Gaziantep’ olmayı hedefledik. Çünkü şehrimizin ticaret ve sanayi alanındaki gücünü, tarihi ve kültürel zenginliği ile turizm hareketliliğini en üst seviyeye taşımayı amaçlarken bunu ancak gastronomi turizmi ile gerçekleştirebilirdik. 20 – 22 Eylül tarihlerinde gerçekleştireceğimiz festivalimizi de bu turizmi geliştirecek önemli bir organizasyon olduğu için hayata geçirmeye karar verdik.

Festivali ilerleyen yıllarda taşımak istediğiniz yer neresi?

Dünyada yükselen bir gurme turizmi var. Biz de bu anlamda kendimize uluslararası bir hedef koyduk ve gastronomimize odaklandık. İnsanlar yeni tatları, lezzetleri denemek istiyorlar. Seyahat planlarını buna göre belirliyorlar. Biz artık bu tescille, yarıştığımız dünya şehirlerinden bir adım öndeyiz. Yemek konusunda iddialıyız ve bu iddiamızı tüm dünya tatsın, Gaziantep yemekleri herkesin damağında yer etsin istiyoruz. Tadı damağımızda dediğiniz zaman, lezzet duraklarının başında Gaziantep’in gelmesi en büyük hedefimiz. Bizim İtalya ve Fransa gibi meşhur dünya mutfaklarından hiçbir eksiğimiz yok. Üstelik o mutfaklardan çok daha iddialıyız. Gaziantep Gastronomi Festivali’yle şehrimiz gastronomi turizminde öne çıkacak ve biliyoruz ki Antep’e ‘yemek için gidiyorum’ diyen bir topluluk oluşacak.

Festivale katılan yerli ve yabancı konukları neler bekliyor?

Festival, yeme içme sektörünün ileri gelenlerinin yanı sıra ülkenin dört bir yanından gelen ziyaretçilere unutamayacakları bir gastronomi deneyimi yaşatacak. Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler, pasta şefleri, Türkiye’nin gastronomi profesyonelleri ve şefleri, üniversiteler, gurmeler, gastronomi yazarları, Gaziantepli tarım üreticileri, Türkiye’nin farklı noktalarındaki Gaziantep mutfağının temsilcileri ve yerli üreticilerin bir araya gelerek şehrimize özgü lezzetleri yorumlama fırsatı bulacaklar. Gaziantep’le özdeşleşen fıstıklı baklava, katmer, Antep Beyranı, Firik pilavı, dolma, envai çeşit kebap çeşidi ve coğrafi işaretli ürünlerin Michelin yıldızlı dünyaca ünlü şeflerce tadılarak dünya mutfakları arasındaki yerini daha da sağlamlaştıracağını düşünüyorum.

Bu önemli festivalle birlikte Gaziantep’in sahip olduğu diğer hangi değerler öne çıkacak?

Kültürel miras dediğimiz şey çok kıymetli. Bu coğrafya bize çok büyük bir miras bırakmış. Fırat Nehri’nden Amanos Dağları’na kadar uzanan bu coğrafyada bütün zamanların en güçlü medeniyetleri en zengin dönemlerini bu topraklarda yaşamış. Bu durum bizim için çok büyük bir potansiyel oluşturuyor. İbn-i Haldun’un söylediği güzel bir söz var: ‘Coğrafya kaderdir’. Evet, biz bugün güvenlik meselesinde, dış politikada bir anlamda mücadele ediyoruz. Bizim burada madenimiz yok, petrolümüz yok ama çok büyük ve önemli bir değere sahibiz. Bu kültürel mirası korumak ve yarınlara taşımak mecburiyetindeyiz. Yarın her şey değiştiğinde; ben nereye gideyim sorusunda 5 Antik Kenti olan, Rumkale’siyle, Zeugma’sıyla, Yesemek’iyle bütün dünyaya gelin bakın ben buradayım diyen Gaziantep’i tam anlamıyla tanıtamazsak bu bizim eksikliğimiz olur.

Festivalle birlikte şehrin kebap ve baklava kadar göz önünde olmayan hangi lezzetlerini tanıma fırsatı bulacağız?

Gaziantep mutfağı, Türk ve dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı bir yere sahip. Nineden toruna bir miras niteliğinde öğretilen yemeklerin ve tatlıların yapımında kullanılan malzemelerin seçimindeki titizlik, hazırlama ve pişirmede gösterilen beceri, yemeklerin yapımında kullanılan ve yemeklere değişik bir lezzet veren baharatlar, salçalar, soslar ve karışımlar Gaziantep yemeklerinin ve tatlılarının en önemli malzemeleri. Eşsiz lezzetlerden oluşan bu zengin mutfakta yaklaşık beş yüz çeşit yemek türü yer alıyor. Festivale katılan tüm misafirler Gaziantep mutfağının zengin yemek seçeneklerini, baharatlarını ve sunumlarındaki özgünlüğü deneyimleyeme fırsatı bulacaklar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir