İki dünyanın en iyisini sadece teknolojiyle yakalayacağınızı sanıyorsanız…

Trivago’nun yeni CEO’su Axel Hefer, geçtiğimiz günlerde çok doğru bir tespit yaptı. Gezginlerin artık hem Airbnb evlerinin sıcak ve orijinal havasını hem de otellerin tahmin edilebilirliğini ve kalite standartlarını aynı anda talep ettiğini dile getirdi. Meşhur şarkıda da dediği gibi, “her ev bir yuva değildir.” Gezginlere geçici bir yuva sunarken bunu profesyonel bir şekilde yapabilenler elbette ön sıralara çıkacaktır. Öznellik ve mahremiyetin yanı sıra müthiş bir düzenle yönetilecek tesisler…

Bunu sadece eski inanışlarımızı değiştirerek başaramayız. Optimum gelir-gider dengesi ve müşteri memnuniyeti için teknolojiye de çok ciddi yatırımlar yapmak zorundayız. Doğru kullanıldığında teknoloji, tüm o karmaşık yönetsel işleri gizli bir el gibi düzenleyen, ancak bu sırada müşteriyi hiç rahatsız etmeyen, gece gündüz hiç yorulmadan çalışabilen yetkin bir personel gibidir.

Tam otonom bireysel kayıt masaları, sesli komut sistemleri, sanal gerçeklik, akıllı telefonunuzla entegre temel güvenlik önlemleri ve konfor adımları (kimlik doğrulama, kapı kilidi, ortam ısısı ve aydınlatma kontrolleri, oda servisi ve benzeri), yakın gelecekte sektör standartları haline gelecektir. Böylece müşteriler alışık oldukları düzenden feragat etmek zorunda kalmadan sıcak bir konaklama deneyimi yaşayabileceklerdir.

Ancak iki dünyanın en iyisini sadece teknolojiyi kullanarak yakalamak pek de mümkün olamayabilir. Zira tesis tasarımı, inşaat ve işletme aşamalarında muazzam bir detaycılık ve ileri görüşlülük gerekmektedir. Materyalin dilinden anlamak ve tesisin günlük akışını doğru kurgulamak çok önemlidir. Konu bazen bir koltuğu nasıl hem standart bir otel mobilyasından farklı hem de uzun süre dayanacak, leke tutmayacak şekilde tasarlayabileceğimiz ile ilgili olur. Bazen de mal kabul ve tesis içi sevk işlemlerini nasıl hem en etkin şekilde hem de müşterileri rahatsız etmeden yapabileceğimizi düşünmemiz gerekir… Gelişmiş bilgisayar modelleri bunun gibi karar süreçlerinde de çok yardımcı olmaktadırlar. Ancak, insan tecrübesine ve estetik anlayışına da ihtiyaç vardır. Vitruvius’a göre her binanın firmitas (sağlamlık), utilitas (fayda) ve venustas (güzellik) sahibi olması gerekir. İnsan ve teknoloji el ele vererek bu yüksek ideallere eskisinden daha verimli bir şekilde ulaşabilir.

Yani konu sadece Airbnb ve otelleri bir araya getirecek yeni bir konsept ortaya koymak ile ilgili değildir. Aynı zamanda insan dokunuşu ile gelişen teknolojiyi de bir araya getirmek gerekecektir. Dolayısıyla asli hedefimiz, farklı açılardan işimize yarayabilecek en güçlü özellikleri tespit edebilmek ve bunların birleşiminden yeni bir sektör standardı oluşturabilmek olmalıdır.

Onur İlhan /ECE Türkiye Proje Yönetimi A.Ş. İş Geliştirme Müdürü

Genel içinde yayınlandı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir