Müberra Eresin: “Bu yılı kaybettik, var gücümüzle 2021 için çalışıyoruz”

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin bugün zoom üzerinden turizm basınına yönelik düzenlediği toplantıda 2020’nin kayıp bir yıl olduğunu ve konaklama sektörü adına herhangi bir beklentinin olmadığını ifade ederek,  “Bizim  bütün derdimiz, çarkların dönmesine çalışmak. Var gücümüzle 2021 için çalışıyoruz” diye konuştu.

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, turizm basınına yönelik yönelik düzenlenen online buluşmadaki konuşmasına “Bildiğiniz gibi çok zor bir süreçten geçiyoruz. Bu yıl sizlerle sık sık bir araya gelme planımız vardı. Münferit olarak zaman zaman sorularınıza yanıt versek de yüz yüze görüşebilme imkanımız olmadı maalesef. Online da olsa yeniden görüşebildiğimiz için mutluyuz ve umarız bundan sonraki ilk buluşmamız fiziki olarak gerçekleşebilir. En iyi yıllarımızdan biri olarak başladığımız 2020 yılı maalesef tüm dünyada olduğu gibi en talihsiz yıl olarak kayıtlara geçecek. Daha önce tanımadığımız, bilmediğimiz, deneyimlemediğimiz bir süreç bu. Önümüzdeki haftalarda bizi daha da zor bir sürecin beklediğini söyleyebiliriz. Çünkü yeni uygulama ve kuralları yerine getirdiğimiz, tesisleri hazırladığımız ve yine ilk kez deneyimlemediğimiz bir süreç olacak. Şunu söylemeden de geçmek istemem; turizm faaliyetlerimizi sekteye uğradığı bu dönem bizlerin belki de en fazla çalıştığımız dönem oldu.” sözleriyle başladı.

Müberra Eresin konuşmasının devamında basından gelen soruları şu ana başlıklarla yanıtladı:

“Bütün derdimiz çarkların dönmesine çalışmak”

2020’nin kayıp bir yıl olduğunu ve konaklama sektörü adına herhangi bir beklentilerinin olmadığını söyleyen Eresin, “Bizim bu dönemde bütün derdimiz çarkların dönmesine çalışmak. Var gücümüzle 2021 için çalışıyoruz. Hastalığın tamamen kontrol altına alındığı varsayımından yola çıkarsak, 2021’de bütün dünyada insanlar tekrar seyahat etmek isteyecekler. Başarılı sağlık sistemimizi de kullanarak bizim sağlık turizmde öne çıkmamız çok mümkün. Bu süreyi iyi kullanmamız lazım. Dolayısıyla 2021’e umutla bakıyoruz.” dedi.

Müberra Eresin önümüzdeki döneme ilişkin yol haritasını şöyle aktardı: “Daha önce de birkaç kez belirttiğim gibi, yılsonu için rakamsal bir hedeften bahsetmek mümkün değil. İnsan hayatını endişelerimizin merkezine koyduğumuzu, insan sağlığını her türlü ticari beklentinin önünde tuttuğumuzu özellikle belirtmek isteriz. Bunun yanında salgının ülkemiz turizm sektörüne etkilerinin azaltılması, işletme yapısını ve her şeyden önemlisi istihdam yapısını ayakta tutabilmek bugün için önceliğimiz. Sektördeki her işletme, istihdamını, güçlükle sağladığı kalifiye işgücünü koruyabilmek için maksimum çabayı gösteriyor. TÜROB olarak bu süreci en kısa sürede atlatarak çalışanlarımızın bir an önce işlerine dönmeleri arzusundayız. Şu anda sayısal bir hedef koymaktan çok, ilk etapta çarkların dönmesi önemlidir. Ancak çarklar dönmeye başladığında plan ve projeler, sayısal hedefler gündeme gelebilecektir”.“Haziran ortasından itibaren normalleşme bekliyoruz”

Normalleşme sürecini pandemi salgının gidişatın ve kontrol altına alınmasının belirleyeceğini ifade eden Eresin, “Türkiye, şu anda salgını kontrol altına almış görünüyor ve başarılı bir süreç yönetiliyor. Sektörümüz adına iyimser olmak zorundayız ve tüm çabalarımız iyimser tabloya göre devam ediyor. Virüsün ülkemizde yayılmasının kontrol altına alınması ve diğer ülkelerde gelişmeler dikkate alınarak, turizm ve konaklama sektöründe haziran ayının ikinci haftası itibariyle yavaş da olsa hareketlenmenin başlaması umut edilmektedir. Haziran ayı ortalarından itibaren normalleşme yolunda ilk adımların geleceğini umut ediyoruz.” dedi.

Her şeye rağmen Almanya’dan umutluyum”

Havacılık alanındaki ekonomik gelişmeler ve pandemi önlemlerine de değinen Eresin, “Uçak kapasitelerinin azalacağı öngörülüyor. İyi senaryo ile ilk hareketlenmenin tüm kayıplarımızı kapatamasa da iç turizmde başlamasını öngörüyoruz. Devamında Uzakdoğu ve Ortadoğu sıralamasıyla gerçekleşeceği, Avrupa’da hareketlenmenin ise eylül ayı itibariyle başlaması öngörülüyor. Avrupa’da Romanya, Bulgaristan gibi Balkan ülkeleriyle Polonya, Ukrayna’nın yanı sıra Kuzey Kıbrıs, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan gibi pazarların da temmuz ayı itibariyle az da olsa bir hareket bekliyoruz. Almanya’dan her şeye rağmen umutluyum. En azından Türk vatandaşlarını eylül ayından önce gelmeye başlayacaklarını düşünüyorum. Diğer sektörlerle mukayese edildiğinde, turizm ve konaklama sektörünün virüs etkileri geçtikten sonra en son toparlanacak sektör olacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla dış turizm hareketini açıkçası eylül ayından önce pek beklemiyoruz.“Türk vatandaşlarının Türkiye’de tatil yapacaklarına inanıyorum”

Otellerimiz en geç 15 Haziran gibi açılmaya hazır duruma gelecek. İnsanlar yakın mesafe de olsa tatil yapabilmek istiyorlar, evlerinde çok sıkıldılar. Kurban Bayramı’na kadar olan süreçte hem resort hem şehir otelleri hazır olacak. Türk vatandaşlarının Türkiye’de tatil yapacaklarına inanıyorum. İstanbul dışında yaşayan, İstanbul’u görmemiş birçok Türk vatandaşı var. Öncelikli olarak onları şehir otellerimizde ağırlamayı bekliyoruz. Bu yılın sonuna kadar daha sakin, daha tedbirli misafir ağırlayacağız. Şehir otelleri için yurt dışı girişler açısından gerçek anlamda hareketlilik önümüzdeki yılbaşı başlar diye tahmin ediyoruz.” diye konuştu.

“Türkiye güvenli olacak ama…”

Pandemi sürecinde yabancı ziyaretçilerin de yakından izlenmesi gerektiğine dikkat çeken Eresin sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette Türkiye güvenli olacak ama yabancı turistleri ülkemize kabul edebilmemiz için geldikleri destinasyonda hastalığın kontrol altına alınmış olması lazım. Yani gelen yabancı misafirlerin de güvenli olması lazım. Kabul edeceğimiz yabancı misafirler açısından da çok dikkatli olmamız gerekiyor.”

“Tüketici hassasiyeti arttı”

TÜROB Başkanı konuşmasının devamında hijyen ve COVID-19 önlemleri konusunda tüketici hassasiyetinin arttığını belirtti. Bu konularda önlemlerini alan işletmelerin öncelikle tercih edilmesinin beklendiğini ifade eden Eresin, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı Sağlıklı Turizm Sertifikasyonu programının, başta tüketici güveni sağlanması, çalışan güvenliği ve olumlu algı dikkate alınarak kesinlikle ileriye dönük olarak sektörümüze büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Hazırlanan programı, dünyadaki hijyen sertifikası programları içinde en üst sırada yer alacak bir program. Misafirlerimiz gönül rahatlığıyla otellerimizde konaklayabilecekler. Bakanlık tarafından yayınlanan genelge ile konaklama işletmeleri tarafından işletme bünyesinde alınması gereken tedbirler de açıklandı. Bu tedbirlerin birçoğu zaten konaklama sektörü olarak uyguladığımız kurallar. Yeni uygulamalar ile kurallara daha da büyük bir hassasiyet ile uyulacaktır. Şu anda otellerimiz bunun için hazır hale gelmiş durumda. Dolayısıyla bahsi geçen tüm tedbirler hali hazırda otellerimizde alınmış durumda. Özellikle dezenfektan konusunda ekstra bazı tedbirlerle otellerimiz Covid-19 sürecine uyarlanıyor.” diye konuştu.

“Şeffaf bir sertifika programı hazırladık”

Sağlıklı Turizm Sertifikası ile ilgili bilgiler aktaran Eresin, uzun ve meşakkatli bir çalışmanın ardından programı şeffaf bir şekilde hazırladıklarından bahsetti, süreci tüm sektör paydaşlarıyla yürütmenin öneminin altını çizdi. Belgeyi almanın mecburi olmadığını, tamamen gönüllük esaslı yürüdüğünü anımsatan Eresin, programın maliyetiyle ilgili, “Aylık 400 TL’den 2600 TL’ye değişen bir rakam aralığı var. İşletmeler altı ay süreyle bu belgeyi almak zorunda. Biz her ay denetleneceğiz. Üç defa gizli misafir otele gönderilecek. Üç gün içinde eksiklerini tamamlarsa belgesini yenileyecek, aksi halde sertifika tamamen iptal olacak, ödediği para da yanacak. Rakamlar şu anda istediğimiz noktalara geldi diyebilirim” dedi.“Yeni destekler şart”

Turizm sektörüne verilen destek ve teşviklere ilişkin konuşan Eresin, “Sektöre destek amacıyla vergisel düzenlemeler, sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelerin yanı sıra yargısal ve hukuki düzenlemeler devreye sokuldu. Açıklanan destek paketlerinin sektör açısından olumlu olduğunu düşünüyoruz. Ancak yeni desteklere de ihtiyaç bulunduğunu ve açıklanan erteleme sürelerinin uzatılması gereğini de özellikle belirtmek isteriz. Kısa vadede sektörde toparlanma zor görünüyor. Kısa çalışma ödeneği ve işsizlik maaş ödemelerinin yılsonuna kadar uzatılmasını arzu ediyoruz. Gerek işsizliğin önlenmesi gerekse kalifiye çalışanların sektörde istihdamının devamlılığının sağlanması açısından desteklerin uzatılmasının önemli faydası olacaktır.” dedi.

“Dünya cruise seyahatlerinde düşüş olacak”

Salgının pek çok alışkanlığı da değiştireceğini söyleyen Eresin, “Cruise seyahatlerinde bütün dünyada bir düşüş olacak. Toplantı ve kongre turizminde de gelecek yıl pek fazla hareket olacağını düşünmüyoruz. Ama tatil amaçlı seyahat edenlerin sayılarının gözle görülür şekilde artacağını düşünüyoruz.” dedi.

“Elektrik ve müzik meslek birlikleriyle yol alamadık”

Müberra Eresin, Türkiye Otelciler Birliği olarak pandemi sürecinde ilgili belediye, makam ve kurumlardan gereken desteği aldıklarını, sadece elektrik dağıtım şirketleri ve müzik meslek birlikleriyle yol alamadıklarını kaydederek, “Bu süreçte yol alamadığımız elektrik ve müzik meslek birlikleri var, diğerlerini hallettik. İstanbul’daki bütün irili ufaklı belediyeler, büyükşehir belediyesi birçok talebimizi kabul etti.” dedi. Elektrik dağıtım şirketleriyle ilgili olarak “O konuda iki özel şirketle yapılmış olan bir ticari ilişkinin ortasına girmek çok kolay değil. Devlet ve kamu tarafında müzik meslek birlikleriyle yol alamadık. Bize herhangi bir olumlu ya da olumsuz cevap dahi gelmedi” dedi.

#türkiyeotelcilerbirliği #türob #türobbaşkanımüberraersin #turizm #konaklama #covid19

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir