Münferit tatile giderse

Bilenler biliyor, ama bilmeyenler için bir kez daha söylemek istiyorum. Malum turizm ile ilgili olarak herkes elinden geldiğince yazıp çiziyor ve farkındaysanız 10 kişi yazıyorsa bu yazılanların hepsinin ortak noktası “Turizm nereye gidiyor” yok efendim işte “Turizmcilerin hali ne olacak” “Geçen yıla ait ülkeye gelen turist sayısı ile bu yıla ait turist sayıların karşılaştırılması.”

Bunlar tabii ki önemli konular ancak biz turizmciler biliyoruz ki bizim sektörde komik olaylar da oluyor. Ve artık birinin bu konulara el atması yani turizmin mizah yönünü el alıp, sizlerle paylaşması gerekiyordu. Ne yalan söyleyeyim, bunu da benden iyi kimsenin yapabileceğini düşünmüyorum.

O yüzden sizlere önce “Turizmci kimdir?” sorusu ile giriş yapmak isterim.

Bizler her ne kadar uzaktan bakıldığında sabahları denize sıfır masalarda kahvaltı, öğlenleri deniz, kum, güneş, akşamları da eller havaya şeklinde barlarda gibi görünsek de… İşin aslı öyle değil!

Hani derler ya “Adı çıkmış dokuza, inmez sekize” diye, işte biz turizmciler aynen bu durumdayız. Her seferinde karşı tarafa “Yaa arkadaş, biz 7/24 çalışıyoruz. Telefonlarımız hiç susmaz, çalan teli açmama gibi bir lüksümüz de yok” desek de kimse inanmaz!

Neden? Çünkü Facebook’ta resimleri görüyor!

Benim senin 10 dakikalık öğle yemeği arasında, yemek yerken çekmiş olduğumuz havuzun resmini, akşam iş çıkışı, çıkış kapısı güzergâhında Türk gecesi aktiviteleri önünden geçerken “Türk Gecesi Vakti” diye çekmiş olduğumuz resmi görüyor! Sabah otele giriş yaparken X Otel’de diye otele ait koymuş olduğumuz bir görseli görüyor! Oysa bilmiyor ki bizler o resimden sonra direkt ofise, 4 duvar arasındaki masa başı işimize gidiyoruz.

Sen işten çıktıktan sonra arabada müzik dinleyerek eve gidip, duşunu alır, TV açarsın. Bizler eve giderken kulağımızda kulaklık “O tarihe satma, odam kalmadı! Abi o fiyata da satılmaz, zaten biliyorsun fiyatlar da ortada…” yok efendim işte “ Yavrum 4+1 standart odaya nasıl sokayım” diyerek eve gider, duş alır, TV açarız. (?)

Sonra hoop, bir telefon!

Oda patladı, x acenteden misafir geldi ama sistemde görünmüyor. Ne yapalım?

“Al eve götür! Ver işte bir oda, sabaha bakarız…”

Sonra sen izin gününde (haa bu arada çoğunuzun haftada 2 gün izni var, bizimse 1 gün) bütün gün dinlenip, sohbetler, kakara-kikiriler yaparken, bizler haftanın tüm günleri girdiğimiz sanılan denize haftada bir kere girerken, yine bir telefon! (Arayan kişi, bütün bir kış arayıp sormayan eş, dost ve akrabalardan biridir.) “Ya kanka, tatile geleceğiz sen bilirsin, nereye gidelim, ne yapalım? Bir el atsana!”

Bütün bir hafta bunu yapmıyormuşuz gibi, bir de izin gününde çalışırız. Yiğitliğe de “bal” sürdürmeyiz, bir kere gazı aldık ya, bu iş bizden sorulur. Başlarsın şezlongda arkadaşa tatil araştırmaya. Halbuki sabahleyin “şezlongda deniz keyfi” diye resim atmıştık.

Bir de neye ayar oluyorum biliyor musunuz? “Ya bir senin gibi iş bulamadık” cümlesine. O anda söyleyenin ağzına kürekle vurasım geliyor.

Üniversiteye hazırlananlar oluyor; soruyorum: “Ne okuyacaksın?” Karşıdan gelen cevap “Turizm.” “Peki neden?” “Çalışmadan para kazanmak istiyorum.” İç sesim: “iyi, git de gör!”

İki sezon önce ablamın oğlu yeğenim geldi. Tutturmuş “Ben turizm okuyacağım.” Annem uyarıyor “Oğlum evde bir tane turizmci var zaten, başka meslek bulamadın mı?” Dedim ki “Sen benimle yarın otele gel havuza girersin.” Ertesi gün havuzdan sonra ofise yanıma geldi. Epeyce bir süre diğer masada oturdu, nette takıldı. Akşam eve gittik. “Anneanne, ben düşündüm de başka bir meslek mi seçsem? Turizmden vazgeçtim.” Ne oldu o deniz, kum, güneşe?

Ayrıca bir konu daha var. Misal bir doktora, başka bir doktorun adını verip “Bu işinde iyi midir? Tanıyor musun?” diye bir soru  sorulduğunda, eğer tanımıyor ise tuhaf karşılanmıyor. Ama turizmci öyle mi? Ben Bodrum’da bir otele bakıyorum, adam bana Antalya’daki oteli soruyor “Bilmiyorum, şimdi ne yalan söyleyeyim” diyorum. Hemen “Sen turizmci değil misin?” Allah beni kahretsin, evet turizmciyim!

Burada saatlerce yazabilirim, konu bitmez. O yüzden kısacası turizmcinin paylaştığı resimlere aldanmayın. Onlar filmin fragmanlarıdır. Asıl film “içerde” başlar!

Ve gelelim, yıllardır misafirlerim ile birebir yaşamış olduğum diyaloglardan hatırımda kalan bir tanesine.

Her şey dahil konsept mağduru çocuk

Her şey dahil konsept çıktı çıkalı insanlar bir tuhaflaştı. Sevmedikleri, yemedikleri ne varsa otelde yemeğe başladılar. İnsanların, bir elinde ana yemek tabağı, aynı elin diğer ucunda meyve tabağı, diğer elde tatlı tabağı… Her şeyi aynı anda almaya çalıştılar. Halbuki her şey onlar içindi. Bitince yenileri konulacaktı. Ben dondurma, ücretsiz diye çocuğuna zorla dondurma yedirmek isteyen münferitler gördüm.

— Oğlum, dondurma yedin mi? Çocuk: Hayır, yemeyeceğim.

— Oğlum, ye biraz. Çocuk: Canım istemiyor anne! Yemeyeceğim işte.

— Oğlum, zaten ücretsiz veriyorlar, ye işte.

Sonuç mu? Çocuğun giderken bademcikleri şişmişti…

“Hiç mi yok?”

Otelciliğe geçtiğimden beri, duyduğum en sinir bozucu kelime; “Hiç mi yok?”

Sanırsınız ki, komşuya gelmiş, tuz ve şeker istiyor. “Hiç mi yok komşu, bir çay bardağı kadar versen”

Münferit: Günaydınlar, kolay gelsin.

-Teşekkürler, beyefendi buyurun.

— X otel için, gelmek istiyorum. Yarına yeriniz var mı?

– Maalesef, beyefendi. Boş odam kalmadı.

-Hiç mi yok!

-Gerçekten, hiç yok

-Ben, jandarmada çalışıyorum. Araya birilerini de mi soksam, yer yok?

Yani akıl işi değil ya… Düşünüyorum; ’jandarmadan araya birilerini soksa, jandarma ne yapacak?’’

1 gece de otele oda mı inşa edecekler!..

Genel içinde yayınlandı

Münferit tatile giderse” için 2 yorum

  1. Gülşah Hanımcım, sizin otelde konakladık. Ne yazık ki yazılarınızı sonradan okumaya başladım. keşke daha önce denk gelseydim de sizinle orada tanışabilseydim. Gerçekten çok güzel bir fikir. dediğiniz gibi ülkece mizaha çok ihtiyacımız var. Rahmetli annem hep derdi ne yaparsan yap farkını koyarak yap. Sizi okuyunca ve takip etmeye başlayınca annemin o sözü geldi aklıma. Umarım her şey gönlünüzce olur. SEvgiler

  2. Gülşah Hanım , şuan sizin oteldeyiz. Havuz başında. instagramdan paylaşımlarınızı görüyorum.
    Evet değişik bir bakış açısı getirdiğiniz ortada. Tebrik ediyorum. Görüşmek üzere

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir