Nuri Kalyoncu: Avrupalılar, Talimhane’ye geri dönüyor!

Röportaj: Hatice Ünal Bilen Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Turizmin çok yakından tanıdığı bir isim Nuri Kalyoncu. 31 yıldır sektörün içinde, 15 yıldır Point Hotel Management çatısı altında çalışıyor. O kadar ki adı turizm camiasında “istikrar” kelimesine denk sayılıyor. Uzun meslek hayatında şu ana kadar yalnızca iki otel grubuyla masaya oturduğunu anlatan Kalyoncu, 1988 yılında sektöre giriş yaptığı Merit Otel’den sonra 2004 yılında Nippon Hotel’e Genel Müdür olarak atanmış. Giriş o giriş! Sektörün deneyimli otel yöneticisi, 2009 yılından bu yana Point Hotel Management bünyesinde Point Hotel Taksim’in Genel Müdürlük görevini üstlenmeyi sürdürüyor.

Aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarında da aktif görev almaya devam eden Nuri Kalyoncu ile İstanbul-Talimhane turizmi paralelinde Point Hotel Taksim’in hizmet ve servis anlayışını  konuştuk.

2018 yılı İstanbul turizmi ve özelinde Talimhane bölgesi açısından nasıl geçti?

İstanbul turizmi açısında 2018 yılı, 2017 yılına göre başarılı geçti. Örneğin, Talimhane bölgesinde doluluklar geçen yıl %70-80 civarında gerçekleşti. Otel olarak, geçtiğimiz yıl %80 doluluk gerçekleştirdik ve hedefimizin üzerine çıktık. Hem otelimizde, hem bölgemizde gelen misafirlerimizin yaklaşık %50’sini Orta Doğulu turistler oluşturdu. Kalan %50’sinde ağırlıklı olarak yurt dışında yaşayan Türkleri ve İranlıları ağırladık. Geçen yıl çok az sayıda Avrupalı ve Japon turistler geldi. Kısaca geçtiğimiz yılın Ocak ve Şubat aylarının dışında diğer aylar yaklaşık %75-80 doluluklarda seyretti. Sadece geçtiğimiz yıl, ortalama oda gelirlerindeki fiyatlar, istediğimiz rakamlarda değildi. Bilindiği üzere, Talimhane bölgesinde oda başına gelirler, 2017 yılında, 2014 yılına oranla yaklaşık %50 düşüş yaşamıştı. Bu sene oda fiyatlarında geçtiğimiz yıla oranla %12 artış öngörüyoruz.

Bu yıla nasıl başladınız? Point Hotel Taksim ve Talimhane bölgesi olarak değerlendirir misiniz? 

2019 yılına çok güzel bir başlangıç yaptık. Hem otel olarak, hem bölge olarak, yılbaşını İstanbul’da geçiren İspanyol ve İtalyan misafirlerimizi yeni yıl gala yemeğinde ağırladık. Bu yıl, özellikle Avrupa pazarından büyüme bekliyoruz. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da, otelimizde ve bölgemizde yıl ortalamasında doluluklar yaklaşık %80 olacaktır. Zira bu yıl, oda fiyatlarında artışa gidebiliriz. Son yıllarda yoğun olarak ağırladığımız Orta Doğu pazarının yanı sıra, bu yıl hem Avrupa ülkeleri, hem Rusya, hem Çin dahil diğer ülkelerden gelecek turistler, doğal olarak bizlerin de elini güçlendiriyor. Pazarın çeşitlenmesine paralel olarak turist sayısı arttıkça, odabaşına gelirlerimiz de yukarıya çıkacaktır. Son günlerde, farklı pazarlara çalışan seyahat acentaları yoğun olarak fiyat teklifleri almaya başladılar. Özetle, turizm sektörü 2019 yılından umutludur. İstanbul’un en yoğun olduğu Nisan- Ekim aylarının, bu yılda yoğun ve hareketli geçeceğini gözlemliyoruz.

Mevcut pazarlarınızın yanı sıra, hedef pazarlar hangileri? 

Son yıllarda yeni pazarlar olarak, Çin ve Malezya gibi Uzak Doğu ülkelerinden talep almaktayız. Bu talepte, yapılan tanıtım ve pazarlama çalışmalarının yanı sıra, artan uçuş sayılarının büyük rolü bulunuyor. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından düzenlenen “TÜROB Ukrayna Workshopu” neticesinde çok olumlu geri dönüşler alarak, bu pazardan misafirlerimizi konuk etmeye başladık. Bir de, son yıllarda gelmeyen pazarlarımız arasındaki Avrupa ülkeleri ve Amerika’dan tekrar turistleri ağırlamak için tanıtım ve pazarlama çalışmaları yapmaktayız. Az önce de ifade ettiğim üzere, 2019’a güzel bir başlangıç yaparak girdik. Bu yıl Avrupa pazarından misafirlerimiz gelmeye başlıyor. 2020 yılının ise, bu yıldan çok daha iyi olacağını öngörüyoruz. Nitekim kentimize ve ülkemize gelen turist sayısı artışını sürdürüyor. Bir de, kongre turizmi ve cruise turizminde ciddi bir ivme yakalarsak, Türk turizmde hedeflerimizin üzerinde başarılar elde edebiliriz.

Avrupalı turistler geri mi dönüyor? Bu yıl bölgeden ağırlıklı hangi ülkeleri ağırlarız dersiniz?

Az önce de belirttiğim gibi Avrupalı turistler, Talimhane bölgesine ve İstanbul’a bu yıl geri dönüş yapmaya başladılar. Nitekim Avrupa ülkelerinden İstanbul’a gelen turistler, 2013 yılındaki Gezi parkı olaylarıyla azalmaya başlayarak, 2017 yılında bıçak gibi kesilmişti. 2014, 2015, 2016, 2017 gibi yıllarda İran pazarı başta olmak üzere Orta Doğu ülkelerinden gelen misafirlerimizin, İstanbul turizmine çok büyük katkısı olmuştur. Tekrar bu yıla dönersek, 2019’a Avrupa ülkelerinden gelen rezervasyon talepleri ile güzel bir başlangıç yaptık. Aslında İstanbul’u ziyaret etmenin tam zamanı diyebiliriz. Bir yandan son yıllarda düşen oda fiyatları, diğer yandan Euro ve Dolar’ın, TL karşısındaki avantajı gibi nedenler, İstanbul’u ve ülkemizi oldukça ekonomik bir destinasyon haline getirmiştir. Bu durum da, tarihi ve kültürü zenginliği, gastronomisi, alışveriş imkanları gibi birçok artısıyla turistlerin rotalarını yeniden İstanbul’a ve ülkemize çevirmelerini sağlamaktadır. Bu yıl Yunanistan, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya gibi Avrupa ülkelerinden turistleri kentimizde ve bölgemizde yoğun olarak görüyor olacağız.

Otel olarak satış ve pazarlamaya yönelik yaptığınız çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Online ve dijital kanallarda yer alıyor musunuz? Fuarlardan beklentilerinizi alabiliyor musunuz?

Otel olarak, online ve dijital kanallarda yoğun çalışmalarımız var ve bu alandaki çalışmalarımızı arttırarak sürdüreceğiz. Dijital pazarlamanın önem kazandığı günümüzde, dijital mecralarda tanıtım ve pazarlama çalışmaları yapmaktayız. Nitekim, otel rezervasyonlarımızın %35’nin online’den gelmesi, online rezervasyonların her geçen yıl artış yaşayacağını gösteriyor. Örneğin, geçmiş yıllarda yoğun olarak seyahat acentası ile gelen Suudi Arabistan pazarı, son birkaç yıldır online rezervasyon yapmaya başlamıştır. Özetle insanlar seyahat ederken, grup halinde hareket etmek yerine, daha özgür olmayı istiyorlar. Bir destinasyonla ilgili ulaşmak istedikleri tüm bilgilere de ellerindeki cep telefonundan ulaştıkları için, kendi seyahat planlarını kendileri oluşturmayı tercih ediyorlar. Bir diğer konu, geçmiş yıllara oranla fuarlar cazibesini kaybetmiş olsa da, uluslararası önemli turizm fuarlarına ülke olarak ve turizmciler olarak katılıyor olmamızın önemli olduğunu düşünmekteyim.

Geçen yıl hemen hemen hiç kongre olmamıştı. Kongre turizminin kente ne zaman geri dönüş yapmasını öngörüyorsunuz?

Biraz önce söylediğim gibi 2013 yılından itibaren Avrupa pazarından ciddi bir daralma başlamıştır ve 2017 yılında bıçak gibi kesilmiştir. Bu yansıma, kongre turizminde de gerçekleşmiştir. 2014, 2015, 2016 gibi yıllarda daha önce sözleşmesi yapılan ve paralarını ödedikleri, uluslararası kongre ve toplantılardan bazıları İstanbul’da yapılmış oldu. Ancak, 2017 yılında İstanbul’da uluslararası önemli bir kongreye ev sahipliği yapamadık. Kentimizde kongre turizmine olan talep, geçen yıl hareketlenmeye başladı. Bu yıl, Şubat ayında İtalyan bir grubun seyahat acentaları toplantısına ev sahipliği yapacağız. Bu toplantı, İtalya ve Avrupa pazarı için İstanbul’u yeniden gündeme taşıyacaktır. Yine bu yıl, Türkiye Futbol Federasyonu’nun ev sahipliğinde UEFA Süper Kupası, Ağustos ayında Beşiktaş Vodafone Park’ta oynanacak. Eylül ayında tıp kongresine ev sahipliği yapacağız. Özetle bu gibi uluslararası kongreler, toplantılar ve spor etkinlikleri muhteşem şehrimiz İstanbul’u, dünyanın gündeminde tutmaya devam edecektir.

Biraz da otelden bahsetmenizi isterim. Point Hotel Taksim’i ana hatlarıyla tanıtarak iddialı olduğunuz hizmetlerinizi anlatır mısınız?

Otelimiz, İstanbul’un kalbi Taksim Talimhane bölgesinde yer alıyor. İstanbul Boğazı manzaralı 5 yıldızlı otelimizin, 233 odası, 6 toplantı salonu ve 2 restoranı bulunuyor. Spa merkezimizde kapsamlı fitness, Türk hamamı, sauna ve havuzumuz mevcut. Büyük çoğunluğu uzun yıllardır birlikte çalıştığımız ekibimiz ile konuklarımıza Türk misafirliğini yaşatıyoruz. Her iki restoranımız ile iddialıyız. Udonya, İstanbul’un ilk Japon restoranlarından birisidir ve eşsiz lezzetleriyle büyük beğeni almaktadır. İstanbul Boğazı manzaralı View Point Restaurantımız ağırlıklı Türk ve Akdeniz mutfağı olmak üzere dünya mutfaklarından lezzetler sunmaktadır. View Point Restaurantımız özellikle toplantı yemekleri ve düğünlerde yoğun ilgi görüyor. Ayrıca son 10 yıldır her hafta Perşembe günleri View Point’te “Tango Point” geceleri düzenliyoruz. Tangonun ana vatanı Arjantin ve dünyanın her yerinde tango yapılacak mekanlar arasında “Tango Point” bilinmektedir ve bu konuda dünya çapında tanınıyoruz.

“Otel yönetiminde istikrarın önemli olduğuna inanıyorum. Böylece, misafirlerinizin büyük çoğunluğunu uzun yıllar tanıyor ve onların ne istediğini biliyor olursunuz; işletmeyi çok iyi tanıyor olursunuz; çevrenizi, artıları, eksikleri kısaca her şeyi çok iyi biliyor olmanız da etkin stratejiler oluşturabilmenizi sağlarken, bu da sürdürülebilir başarıyı olumlu etkileyecektir.”

31 yıl eşittir iki otel. Övgüye değer bu istikrarın formülü ne diye sorsam?

Turizm sektöründe çalışmaya 1998 yılında Laleli’de ilk adı Ramada Otel olan ve sonra Merit Antique olan otelde başladım. Otelin çeşitli departmanlarında görev aldıktan sonra, satış ve pazarlama müdürü olduğum 2004 yılında, otelin boşaltılması nedeniyle ayrıldım. Point Hotel Management bünyesindeki Nippon Hotel’de 2004 yılında genel müdür olarak çalışmaya başladım. Grup bünyemizdeki Point Hotel Taksim’in 2009 yılında genel müdürlüğünü üstlendim ve halen görevimi sürdürüyorum.

Point Hotel Management bünyesinde 15 yıldır yöneticilik yapmaktayım. Geçen 31 yıllık meslek hayatımda, bugüne kadar 2 ayrı grupta çalıştım. Ben, otel yönetiminde “istikrarın” önemli olduğuna inanıyorum. Böylece, misafirlerinizin büyük çoğunluğunu uzun yıllar tanıyor ve onların ne istediğini biliyor olursunuz; işletmeyi çok iyi tanıyor olursunuz; çevrenizi, artıları, eksikleri kısaca her şeyi çok iyi biliyor olmanız da etkin stratejiler oluşturabilmenizi sağlarken, bu da sürdürülebilir başarıyı olumlu etkileyecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir