Otel Danışmanı Önder Dinler: Personelinizi mağdur etmeyin, oteliniz onlarla ayağa kalkacak!

45 yıllık otelcilik deneyimlerime dayanarak Covid-19 virüsünün turizm sektörümüze yansıması ve sonuçları ile ilgili görüşlerimi aktarmaya çalışacağım. Yıllardır yabancı zincirler ile lokal işletmeler arasındaki en büyük farkın standartlar olduğunu söylüyoruz. Bu salgın sonrasında da en önemli konu standartlar olacaktır. Standartlarını oluşturabilen lokal işletmeler çalışmaya devam edecek. Ne yazık ki oluşturamayanlar sürdüremeyecekler.

Krizi yönetemeyenler için gelecek çok karanlık!

Bana göre yabancı zincirler koronavirüs sonrası yeni standartlar için çalışmaya başlamış, hazırlıklarını yapıyorlardı. Hayat ve iş belirli süre duraklasa da tekrar kaldığı yerden devam edecektir. Bu standartları öncelikli ve zorunlu olarak management otellerinde uygulayacaklar, bazı hakikatle markayı özümsemiş franchise otellerde de gerçekleşecektir. Ancak çoğu patron oteli zihniyetinden kurtulamamış franchise otellerinde ve kendi marka otellerimizde durum çok farklı ve kötü olacaktır. Bir otel sahibine, “efendim standartlar gereği bunu böyle yapmamız gerekiyor” dediğimizde, sinirlenerek “ne standardı, burası benim otelim, ben ne dersem öyle olacak” dediğini çok net hatırlıyorum.

Normalde sigortalarını düşük gösteren, maaşlarının bir kısmını elden ödeyen, kriz anında öncelikle personelini işten çıkaran, ücretsiz izne gönderen, bunlar ne yaparlar, nasıl geçinirler diye düşünmeyen ve kriz anlarında akılcı planları olmayan, kriz yönetimini beceremeyen otel sahipleri ve işletmeler için gelecek günler çok karanlık!

Geçmişte yaşadığımız krizlerden sonra birçok otelci sektör değiştirmiş ve başka işkollarına geçmiştir. Bu nedenle turizmde çok ciddi kalifiye eleman sıkıntısı baş göstermiştir. Bu krizde de çok değerli otelciler maalesef başka sektörlerde iş arayacaklar ve pamuk ipliğine bağlı bir sektör olarak tanımladığımız turizmden yoğun kaçış olacaktır. Personel boşluğu, ucuz işgücü ve sigortasız çalışma şartlarıyla ya güneyimizdeki komşu ülkelerden ya da Türki Cumhuriyetler’den kapatılmaya çalışılacaktır.

Koronavirüs krizi daha önce yaşananlardan çok farklı! Etkileri ve sonuçları çok uzun sürecek.

İnsanlar uzun süre korkacaklar, tatil planlarını ya iptal edecekler ya da öteleyecekler. Kimsenin yaşamla ilgili böylesine ürkütücü bir ortamda ben illa ki tatilimi yapacağım demesini beklemek pek akılcı olmasa gerek. 2020 yılında turizmden büyük gelirler elde eden tüm ülkeler için geçerli olacak. Bu durum 2021 baharından önce normalleşmeyecektir. İnsanların üzerlerindeki korkuyu atmaları için böyle bir zamana ihtiyaçları olacaktır.

Ulaşım ve konaklamada hijyen algısı artacak

Günümüzde insanların en çok kullandığı ulaşım aracı uçaklar. Bu alanda hijyen nasıl sağlanacak? Önceki yıllarda çok yakın bir arkadaşım uçaktaki havalandırma sisteminden gelen bir virüs nedeniyle, aylarca yoğun bakımda kalmak suretiyle çok ağır bir hastalık geçirdi. Ki o zaman malum koronavirüs salgını yoktu. Hadi uçaklar hijyen olarak halledildi, havaalanında yüzlerce insan ile birlikte olacaksınız. Sonra ya taksi, otobüs ya da toplu taşıma ile kalacağınız otele ulaştınız. Giriş yapacaksınız, daha girerken sizi dezenfekte edecek bir kapalı mekandan ya da tünelden otele adımınızı atacaksınız ki, bu sistemi bildiğim kadarıyla bir firma üretti. Bu sistemin yakında otellerin, alışveriş mekanlarının ve havaalanlarının girişlerinde kullanılmaya başlayacağını tahmin ediyorum. Günümüzde check-in işlemini bir akıllı telefonunuz varsa, resepsiyona uğramadan yapabiliyorsunuz. Kapı kartı da cep telefonunuz oluyor. Bu sistemi birçok yabancı zincir uygulamaya başlamıştı, bundan böyle çok daha yoğun kullanılacaktır.

Hatırlarsanız önceki yıllarda banyolarda klozetlerin üzerine “sizin hijyeniniz için temizledik” diye bir bant koyardık. Herhalde oda kapılarına böyle bir bant koymak standart hale gelecek, böylece odanın gerçekten hijyen kurallarına uygun bir şekilde temizlendiğini garanti edeceğiz. Oda içlerine ya da banyolara mutlaka şampuan, sabun, dezenfektan ya da kolonya vb. ürünler yerleştirilecek. Bu aynı zamanda hastanelerde olduğu gibi genel mekanlara ve koridorlara da konulacaktır.

Açık büfeler bildiğimiz o standartların dışında oluşturulacaktır. Tamamen kapalı paketli, bilinen, onaylı ve güvenilir ürünler servis edilecektir. Merdiven altı, ne olduğu bilinmeyen ürünler yer almayacaktır. Çatal-bıçak setleri de mutlaka sanitasyon şartlarına uygun bir şekilde paketlenmiş olacaktır. Sağlık kulüplerinin ve havuzların uzunca bir süre kullanılacağını düşünmüyorum.

Resort otellerde durum çok daha zor!

Resort otellerde durum çok daha zor! Yüzlerce oda, bazıları dağınık yerleşim, kalifiye olmayan personel, kocaman mutfaklar, tonlarca sarf malzemeleri ve metrelerce uzunlukta açık büfeler! Bunlar nasıl dezenfekte edilecek ve hizmete sunulacak? Buralarda da paketli ürünler ve a la minute pişirilecek yemekler servis edilecektir. Soğuk büfeleri, tatlı büfeleri ve ekmek büfeleri uzunca bir süre bildiğimiz şekilde sunulmayacağı kesin! Açık ürün sunumu olmayacak, büfeler buna göre tekrar dizayn edilecektir. Tabak, çatal, bıçak ve bardaklarda tek kullanımlık ürünler tercih edilecektir. Her Şey Dahil oteller kanaatimce bu şekilde hizmet verecektir. Yıllardır Her Şey Dahil Sistemi’nin Türk turizmini öldürdüğünü konuşur dururuz. Ancak bu sistemin daha uzun yıllar devam edeceğini, hijyenin çok önemli olduğu, özellikle de korona döneminde misafirler tesis içinde kalmalı ve tesis de bu güvenceyi misafirlerine sağlamalıdır.

Koronavirüs aylar sonra bittiğinde hazırlıklı olmamız gerekiyor. Öncelikle tüm personelin uluslararası standartlarda “hijyen ve sanitasyon eğitimi” alması ve bunun akredite olmuş kurumlar tarafından sıklıkla denetlenmesi mecburi görünüyor. Şartlar normalleşmeye başladığında, oteller açılmadan tüm personel işe başlayıp, çok iyi eğitimden geçirilmeli ve bunların manuellerinin personele verilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede hazırlanan oteller çok kısa sürede ayağa kalkacak ve çalışmaya başlayacaktır.

Personelinizi arayın, mağdur etmeyin!

Otel sahiplerine önerim, acil olarak işten çıkarılan ya da ücretsiz izine gönderilen  personelleriyle irtibata geçmeleri olacak. Bu kriz sürecinde ihtiyaçların giderilmesi, hal hatır sorulmaya başlanması çok önemli diye düşünüyorum.  5 – 10 yıl bu sektörde çalışanların birikimleri yok denecek kadar azdır ve bu süreçte yaşamlarını idame etmeleri çok zordur. İşletmenizi tekrar ayağa kaldıracak onlardır, onlara değer verdiğinizi hissederlerse işlerine dört elle sarılırlar. Aidiyet duygusu gerçekten verilmiş, sizi ve işletmesini seven personel otellerin can damarlarıdır!  Bu süreçteki doğru yaklaşımınız size geleceği kazandıracaktır. Hep söylerim, oteller şahıslara ait olsa da kamu malı gibidir; çalışanları, tedarikçileriyle yüzlerce insanın ekmek kapısıdır.

Sektörün bir çalışanı olarak, bu süreç ile ilgili ön görülerimi aktarmaya çalıştım. Bu kriz döneminde personelini mağdur etmeyen, onlara sahip çıkan, iyi günde olduğu gibi kötü günlerde de yanında olduğunu hissettiren, Barut Otellerine, Divan Otellerine ve Bursa Sheraton ve A loft Otellerinin sahiplerine, şayet bu şekilde personeline sahip çıkan varsa tüm işverenlerimize teşekkürü bir sektör emekçisi olarak borç bilirim, yapılanlar hiçbir zaman unutulmayacaktır.

#turizm #konaklama #oteldanışmanıönderdinler #koronavirüs #covid19turizm #seyahat

Otel Danışmanı Önder Dinler: Personelinizi mağdur etmeyin, oteliniz onlarla ayağa kalkacak!” için bir yorum

  1. Ağzınıza, yüreğinize sağlık müdürüm. Ama inşallah bu yazdıklarınızı anlayan ve anladıktan sonra icraata geçebilen işveren ve işletmeler ile karşılaşabiliriz ama bence zor. Kafalar farklı işliyor bu sektörde. İnşallah güzel günleri hep beraber görür ve yaşarız bende Mahçup olurum. Saygılar, sevgiler..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir