Otelinizi döngüsel tasarlayarak yenilemeyi düşünün bir de!

İçinde barındırdığı alt sektörlerle beraber Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olan turizmde mimari yapılar otellerin renovasyon süreçlerinde, ekolojik bilinci teşvik ederek ve destekleyerek ekonomiye katkı sağlamak, enerjiyi daha verimli kullanmak ve doğayı koruyarak yarınlara yaşanabilir bir dünya bırakmak önceliğimiz olmalıdır. Küresel olarak iklim değişikliği, nüfus artışı ve sınırlı kaynakların neden olduğu baskılarla karşılaşıyoruz. Döngüsel Tasarım, gezegenimizin sınırlarını aşmamamızı sağlayacak şekilde yaşam tarzımızı dönüştürmeyi hedefleyen, daha büyük, bütünsel bir konsept olan döngüsel ekonominin bir parçasıdır. Amacı etkin süreçler, atık koruma, yeniden kullanım, tamir, yeniden üretim, geri dönüşüm ve ileri dönüşüm yoluyla daha az kaynak kullanımdır. Malzeme döngülerine odaklanmak ve yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjiyi kullanmak öncelik olmalıdır. Renovasyonda “odak” noktası olarak Döngüsel Tasarım, projeye olduğu kadar tesise de değer katacak, fark ortaya koyacaktır. “Şık, modern otel” tasarımına bu anlayışı eklediğinizde işin sonunda yüksek sınıf tasarım, modern şaşkınlığa dönüşür.

“İç mekan düzenlemelerinde renk, doku, aydınlatmaya dikkat edilmeli”

Mekanda renk, ışık kullanımının insan psikolojisi ve hatta fizyolojisi üzerinde, tasarıma bağlı, olumlu ya da olumsuz etki eden bir faktördür tasarım. İç mekan düzenlemelerinde, mobilyaların tasarlanmasında, renkler, biçimler, dokular ve aydınlatma gibi unsurlar sayesinde çok farklı atmosferler yaratılabilir. Tasarlanan her bir atmosferin ve mobilyanın o yaşam alanında eylem yapan insanlar üzerindeki psikolojik etkileri de farklıdır. Renklerin mekanlara ve insana yansıması ayrıca bir konu başlığı olarak önemlidir. Aynı rengin koyu tonları bir mekanda sıkıcı ve iç karartıcı bir etki uyandırabilir. Kullanım yeri dikkate alınmalıdır. Canlı ve sıcak renkler “hızlı yemek” – fastfood gibi hareketin yoğun olduğu mekanlarda kullanılırken; daha dingin, sakin mekanlarda rahatsız edici bir etki bırakabilir. Tasarlanan her atmosferin ve mobilyaların, o yaşam alanında eylem yapan insanlar üzerindeki psikolojik etkileri, mekânlara göre insanların hissettikleri duygular ve dereceleri de farklıdır.

Yenilik cesaret ister!

Dünyada genel olarak bir dönüşüm var. İnsanların yaşam biçimleri, kullanım alışkanlıkları hızla değişirken, hitap edilen kullanıcı için tasarım kriterleri de bu değişime ayak uydurmalıdır. Ana giriş, lobi çok ağır mobilyalar yerine, alanlar çok amaçlı kullanıma uygun tasarlanmalı, yalın minimal anlayış kalite ve konfordan ödün vermeden ön planda tutulmalıdır. Aynı otelde beş yıldır konaklayan müşterilere, aynılıktan kurtulan, değişim ve dönüşüme açık, eski mobilyaların geri dönüşüm ve ileri dönüşümü ile yapılan tasarımlar, hareket esnekliği olan objeler, aksesuarlar ile farklılık ve yenilik hissini uyandıracaktır. Yenilik cesaret ister! Bu çaba için çok büyük bir bütçe ayırmaya gerek  yok. Bununla birlikte göstermelik değil, fonksiyonelliği olan teknoloji kullanılmalı. Mesela misafirlerin online olarak kendi başlarına yapabilecekleri şekilde teknolojik bir alt yapı ile kurgulanabilir. Otelde ilham veren, duvardaki bir sanat eserini cep telefonunuzdan satın almanız bile mümkün. Odalarda, tüm ihtiyaçlarınızı telefonunuzu kullanarak, teknoloji yardımıyla televizyondan halledebilir, ama bunu yaparken IT kablolaması metrajını azaltabilirsiniz. Havalandırma sisteminde en son teknolojiyi kullanarak katlarda gerekecek alanları minimize edilebilir. Mekanlar çok amaçlı kullanılarak yer tasarrufu sağlanabilir. Yüksek arsa fiyatları sebebiyle akıllı tasarım ile metrekareler azaltılarak, alanlar verimli kullanılabilir. Sonsuz yaratıcılıkta hiçbir şeyin çözümü tek değildir. İhtiyaçları, öncelikleri iyi belirleyip, yaratıcı bir entegre tasarım ekibiyle renovasyonda fark yaratabilir, değer katabilirsiniz.”

#dongusel, #tasarım, #yeni

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir