Siirt mutfağının yöresel tatları, The Green Park Pendik Hotel& Convention Center’da düzenlenen Siirt Gastronomi Kongresi ile ilk kez görücüye çıktı.
Siirt mutfağının kültürel miras olarak geleceğe taşınması, tanıtılması ve turizme kazandırılması amacıyla Siirt Valiliği, Siirt Belediyesi, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA), Turizoom International Hotel Management ve Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Başkanı Ali Can Aksu’nun katkılarıyla 21 Ekim Cumartesi günü The Green Park Pendik Hotel& Convention Center’da düzenlenen Siirt Gastronomi Kongresi’nde şehrin yöresel tatları ilk kez görücüye çıktı. Siirt Vali Yardımcısı Yunus Koç, AK Parti MKYK Üyesi Ethem Sancak, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Siirt Milletvekili Yasin Aktay, Siirt Eski Milletvekili Afif Demirkıran, Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ, Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Başkanı Zeki Açıköz, Aşçılar Derneği Başkanı Fikret Özdemir’in konuşmacı olarak yer aldığı kongrede ayrıca Türk mutfağının ünlü aşçıları ve sektörün önde gelen isimleri hazır bulundular.
Tekin: “Siirt lezzetlerimizi yeterince tanıtamadığımız için özür dileriz”
Coşkun Aral tarafından hazırlanan “Siirt” belgeseli ile açılışı yapılan kongre, Siirt Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İrfan Tekin’in açılış konuşması ile devam etti. Büryan kebabı ile öne çıkan mutfağın diğer tatlarını yeterince tanıtamamaktan duydukları rahatsızlığı dile getiren Tekin, “Bundan sonra yemeklerimizi aşçılarımızın sunumlarında, işletmelerinde daha fazla görmeyi umut ediyoruz.” diye konuştu.
Coşkun Aral: “Siirt mutfağını ancak doğru kişi, zaman ve kurumlarla tanıtabiliriz”
Siirt’in hem yöresel hem tarihi kültürünün daha fazla tanıtılması ve uluslararası organizasyonlarda yerini alması gerektiğine işaret eden Coşkun Aral şunları söyledi: “Siirt benim hayatımda ve dünya tarihinde çok önemli bir şehir. İnsanı insan yapan öğelerden bir tanesi de lezzet avcılığına başlaması. Lezzet avcılığında bunca değerli bir kentin mutfağını niye tanıtamadık? Tanıtmak için doğru zamanlar, doğru insanlar, doğru kurumlar seçiliyor mu? Tanıtımı doğru yapmak önemli. Ben isterdim ki, Siirt Üniversitesi’nde bir gastronomi bölümü olsun. Ben gönüllüyüm, bilabedel tabii. Değerlerimizi doğru oturtamadığımız zaman, tıpkı yemeklerimizi tanıtamadığımız gibi, niye bir Antep olamıyoruz, Antakya olamıyoruz? Doğru zamanlarda doğru insanları devletin koruması içinde tanıtmak gerek. Turizm çeşitlemeleri arasında gastronominin çok önemli bir yeri var. Sağlıklı bir tanıtımla mutfağımızı uluslararası arenaya da taşıyabiliriz. Siirt gastronomisini tanıtacaksak, ben gönüllü varım.
Zeki Açıköz: “Tattırmadan mutfağınızı tanıtamazsınız”
Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Başkanı Zeki Açıköz, “Mutfak bizim işimiz. Giydiğimiz beyaz önlükler mutfakta temizliğin ve kalitenin işaretidir. Beyaz kelebekler olarak en iyi Türk yemeğinin yörenin ürünleri ile yapıldığını biliyoruz” diye konuştu. Siirt başta olmak üzere Türkiye’nin tüm şehirlerinin özel yemek kültürünün ilk olarak ülke sathında yayılması gerektiğine vurgu yapan Açıköz, “Bu lezzetler menülere girmeli, sonrasında yurt dışına açılmalı. Türkiye’nin tüm mutfaklarında Siirt yemekleri olmalıdır. Bizlere çok iş düşüyor. Sadece kitap yazarak anlatmak havanda su dövmektir. Yemeğin tadını almaları sağlanmalıdır. Perde pilavı ile büryan kebabı dışında yemekleri olan Siirt mutfağı daha iyi tanıtılmalıdır. Biz aşçılar olarak bu konuda yapılacak tüm tanıtımlarda yer almaya hazırız.” dedi. Aşçılar Derneği Başkanı Fikret Özdemir ise şehir turizmini gastronomi ile süslemek gerektiğini belirterek, “Yöresel malzeme ile yapılan yemekler tercih ediliyor. Yabancılara Türk Mutfağını ve Türk ürünlerini kullandırmak için çok çalışmak gerekir. Fransızlar kendi yöresel ürünleri olmadan yemek bile yapamıyorlar” dedi.
Koç: “Siirt yemeklerinin dünyaya tanıtılması gerekir”
Siirt Vali Yardımcısı Yunus Koç, kongrenin 12 bin yıllık tarihi ve kendine özgü özellikleri bulunan Siirt yöresel lezzetlerinin turizm dünyasına kazandırılması amacıyla düzenlendiğini anlattı. Birçok medeniyetin ve uygarlığın izlerini taşıyan Siirt’in yöresel mutfağını “zengin, orijinal, benzersiz, kendine has özellikleri bulunan, çok renkli” şeklinde tanımlayan Koç, bu mutfağın kültürel miras olarak geleceğe taşınması ve tanıtılmasını, en önemlisi turizme kazandırılmasını hedeflediklerini söyledi. Turizm sektörünün sürekli geliştiğini, yerli ve yabancı turistlerin beklentilerinin değiştiğini ve çeşitlendiğini dile getiren Koç, “Turistler artık daha farklı deneyimler sunan, daha bilgili, çevreye daha duyarlı, yöresel değerleri ve otantik özelliğini koruyarak sürdüren farklı kültürleri tercih ediyor.” diye konuştu. Yunus Koç, gastronomik unsurların turistik destinasyonlara değer kattığını belirterek “Farklı kültür ve medeniyetlerin derin izlerini taşıyan Siirt, eşsiz doğa güzelliklerinin yanı sıra ülkemizin önemli mutfak kültürüne sahip bir ilidir. Siirt’in gastronomik değerlerinin, konuklara otantik bir ortamda sunulacak mekanların oluşturulması kentin turizm pastasından daha çok yararlanmasına imkan sunacak” dedi.
Siirt lezzetleri, dünyaya “Siirt Mutfağı” kitabıyla açılıyor
Siirt Mutfağı’ adlı kitabın yazarı Yrd. Doç. Dr. Aynur İlhan Tunç ise, kitabının birçok dile çevrilmesiyle Siirt mutfağının dünyaya yayılacağını belirterek mutfak hakkında yöresel bilgiler verdi. Siirt Vali Yardımcısı Yunus Koç, Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Siirt Milletvekili Yasin Aktay ise Siirt mutfağını tanıtma üzere ilk kez böyle bir çalışma yapıldığını belirterek daha sonra yapılacak yurt içi ve yurt dışındaki tüm etkinliklere destek vereceklerini belirttiler.
#mutfak, #siirt, #lezzet, #yemek, #kitap
