Sürdürülebilir turizm için sürdürülebilir başarı odaklı lider nasıl olunur?

Günümüzde, ilerleyen teknoloji ve ülkeler arası ulaşım sınırlarının azalması ile turizm sektörü büyük bir hızla gelişmektedir. Bu sektör içinde en önemli yere sahip olan otellerin sayısı da giderek çoğalmaktadır. Etkin bir rekabet ortamını da beraberinde sürükleyen bu artış,  otellerin belirledikleri hedeflere ulaşmasında anahtar rolü alan yönetici pozisyonundaki kişilerde olması gereken bazı nitelikleri ön plana çıkartmaktadır. İlk hedefi, misafir memnuniyetini en üst seviyede sağlayarak kalitesini her geçen gün artırarak zirvede olmak olan otel işletmelerinin yöneticilerden beklediği özellikler çalışan motivasyonu, doğru yönlendirme ve bunların sonucu olarak da turizmde sürdürülebilir başarını elde edilmesidir.

Değişen ekonomi, kontrolden çıkmış iklim, doğal kaynakların azlığı, nesli tükenmiş türler, nüfus patlaması, iş dünyasına olan inançsızlık ve dünyadaki sosyal ve çevresel problemler doğrudan ve güçlü bir şekilde iş yapmanın yollarını etkilemekte ve bu da liderleri yeni yöntemler geliştirmeye ve arayışlara yönlendirmektedir. Çünkü günümüzün bilinçli tüketicileri, şirketlerin çevre ve toplumdan sorumlu olduğunu ifade ediyorlar ve ürün ya da hizmet alırken seçim önceliklerini buna göre tespit ediyorlar.  Yöneticiler ise hem işletme kârlarını artırmaya hem de hissedarların çevre ve topluma karşı sorumluluklarını yerine getirirken çıkarlarını koruyan “sürdürülebilirliği” projelerine katmalıdırlar. Bu denli değişen öncelikler de şüphesiz liderlerin bazı yönetsel değişiklikleri hayata geçirmelerini zorunlu hale getirmektedir. Liderler hem yatırımcı hem de astlarıyla iş birliği, emek birliği, akıl birliği ve en önemlisi duygu ve aidiyet birliği, beraber başarma azim ve irade beyanının ortaya konması ile şirketi yukarıya taşıyabilir. Sürdürülebilir başarı da bu tür liderin yetenekleri, eğitimi ve dünya görüşü ile yakalanabilir.

Sürdürülebilir başarıda lider, vizyoner olmalı, öngörülü olmalı, astlarına değer vermeli ama “itimat kontrole mani değildir” sözünü de aklıdan çıkarmadan etkin nezaret ve kontrol sistemi kurmalı, açık ve ulaşılabilir hedefler vermeli, astlarının kariyer hedeflerini beraber oluşturmalı, “şahsen liderlik örneği” verebilecek kapasitede olmalı, kendini geliştirmeli, şirketini sürekli gelişim faaliyet planı içerisinde yenilemeli, geliştirmelidir. Liderler, her zamankinden daha fazla bugünün çeşitli ve hızla değişen dünyasında muazzam zorluklarla ve potansiyel çatışmalarla mücadele ediyor.  Turizm emek ve fedakârlık isteyen, sevmeden yapılabilecek bir iş değildir. Liderler gençlerle mutlaka zaman geçirmeli, günlük faaliyetlerinin arasına gençlerin mesailerine katılımı da eklemeli, mesleği sevdirmenin yol ve yöntemlerini araştırmalı, gençlerden kopuk yaşamamalıdır.  Bu açıdan bakıldığında, otel müşterilerine en iyi hizmeti verecek olan astın, hem isteklendirme ve moral düzeyinin hem de işine yönelik eğilimlerinin yüksek tutulması çok önemlidir.

En önemli konu elbette “adalet” kavramıdır, bundan uzaklaşan ve bu ana prensibi kendine yol gösterici edinmeyen liderin başarılı olabileceğine hiç inanmıyorum. Empati kuran liderler, başkalarının kaygılarıyla hareket eder ve üretken bir çalışma ortamı oluşturan iş birliği türüne ilham verirler. Bunu sağlamak ise ancak etkin ve verimli bir lider-yönetici sayesinde olabilir. Bu bakımdan hizmet sektörü ve otelcilik özelinde sürdürülebilir başarı odaklı liderlik uygulamaları ve anlayışının işletme iklimine egemen olması, başarının anahtarıdır diyebilirim.

Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel Genel Müdürü Mustafa Alparslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir