Turizm ehil-iyet-siz olmaz!!!!

Otelciliğe adım attığım yılları hatırlıyorum, severek ve isteyerek yaptığım bir meslekti. Benimsediğim ve her anını iyi kötü yaşadığım bu mesleği irtifa kaybetse de benim için özeldir.

Turizm, ülke için çok önemli ekonomik ağırlığı ve getirisi olan bir sektördü. Birçok iş kollarına olan faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz bu sektörün aynı zamanda istihdam oluşturmadaki liderliği tartışılmazdı. Tam da bu noktada turizm otelciliğin ‘gayri safi milli hasılaya’ katkısını anlatmaya herhalde gerek yoktur.

Ülkemizin dört bir tarafı denizlerle çevrili, geniş bir sahil bandına sahip, masmavi deniz masmavi bir hava, ışıl ışıl parlayan güneşi, içinde barındırdığı inanılmaz tarihi dokuları, yeryüzündeki cennet tabiri o yemyeşil doğasıyla ‘stratejik ve coğrafik etkisi’ ile bence ‘dünyanın turizm merkezi’ olması gereken bir ülke diye adlandırırsak abartmış olmayız. Bizler maalesef rüyalar aleminden bir türlü gerçek aleme geçemedik. İlahi güç tarafından altın tepsi ile sunulan bu servetin farkına dünya alem vardı, bizler varamadık.

Bir annenin kucağındaki bebeğin gülümseyerek elini uzatıp kucağınıza gelmek istemesini bile istemedik, geri çevirdik, burası da gerçekten ilginçtir. “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda!” sözünün anlam ve faziletini anlayamadık.

Yıllardır, nitelikli turist gelsin diye haykırışlarımız, çalışma yapalım dediğimiz çok olmuştur. Mesele yüce devletimizin kazancıdır. İşletmelerimizin daha iyi koşullarda çalışmasıdır. Meslekte ehil kişilerin bu işin içinde bizzat yer almaları kazancımızı artırıcı hususlardır.

Bir başka konu, turizmde kalifiye personel sıkıntısı had safhada olduğu su götürmez bir gerçektir. Sektöre kimisi küstürüldü, kiminin maaşı az verildi, kiminin başına işverenin yakını veya akrabası getirildi, kimisi de borcun harcın içerisinde yok olup gitti. Buna daha fazla dayanamayan deneyimli turizm sevdalıları çareyi yurt dışına gitmekte buldu. Bunun akabinde oteller hizmet vermenin gerisinde kalarak hem personel olarak açık verdi hem de kapanma veya el değiştirmeyle karşı karşıya kaldı.

İşin sonunda ne iş kaldı ne kalite kaldı ne de iş bilir personel…

Sözüm asla; İşverenlerin karşısında durmak ve onları yerden yere vurmak değildir. Nice işverenler var ki çok şükür bahaneden uzak, var güçleriyle çalışır, katma değere değer katar, istihdam oluştururlar. Profesyonel düşünüp işin ehli insanlarla çalışırlar. Başarı da bundan sonra gelir zaten.

Bir Hadis’te çok açık bahsedildiği gibi; “İşi ehli olmayana tevdi edildiği vakit, kıyamet uzakta değildir.” Manası çok manidardır…

Salih Mumcuoğlu / Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Üyesi

 

Genel içinde yayınlandı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir