Turizmin 4’ü 1 arada yatırımı iki otelini açtı… Spor ve sağlık üniteleri için gün sayıyor!

Röportaj: Hatice Ünal Bilen

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

 Türkiye’nin spor, sağlık ve konaklama hizmetlerini bir arada sunmak üzere yatırım faaliyetlerini hızla sürdüren Adalet Turan Tekstil, 29 Eylül Pazar günü açılışını gerçekleştirdiği Tryp by Wyndham Istanbul Airport ve Hawthorn Suites by Wyndham Istanbul Airport otellerinin ardından tesisin spor ve sağlık birimleri için inşaat çalışmalarını hızla sürdürüyor. Toplam 80 milyon TL bütçeye mal olması hedeflenen 4’ü 1 arada yatırımın spor salonu Aralık 2017’de devreye girecek, sağlık bölümlerinin ise Mart 2018’de hizmete girmesi planlanıyor.

Turizmin ilk ve tek spor-sağlık-konaklama tesisinin detaylarını işletmeler Genel Koordinatörü Muhammet Cüntay ile konuştuk.

2

 Tryp By Wyndham Istanbul Airport’un yatırımcı şirketini kısaca tanıtarak, oteli ana hatlarıyla anlatır mısınız?

Yatırımcı firmamız Adalet Turan Tekstil. Piyasada Turan Tekstil olarak bilinen ve tekstil kanadında yaklaşık 1.000 kişi çalışanı olan büyük bir vergi mükellefi. Tekstil tarafında belli bir başarı noktasına ulaştıktan sonra Türk turizmine de katkı sağlamak amacıyla yatırımcımız Sayın Adalet Turan turizme girmeye karar vermiş.

İlk tesisi 86 odalı Hampton By Hilton 2 sene önce faaliyete başlamıştır. Bu sene de Tryp by Wyndham Istanbul Airport 192 odalı otelimizi 29 Eylül’de hizmete açtık. Diğer bir tesisimiz de Hawthorn Suites by Wyndham Istanbul Europe, Wyndham Grubu’nun Türkiye’de şu an çok fazla bulunmayan bu bölgeye yeni giren bir marka.

İçinde 52 tane konaklama ünitesi var. Konaklama ünitesi dememin sebebi bu ünitelerin her birinin içinde kendi mutfak alanı ve bazı ünitelerde balkonda dahil olmak üzere 1+1 ve 1+0 konaklama üniteleri bulunuyor. Oda konseptinin üzerinde bir yatırımdan bahsediyoruz.

Bölgeye yatırım kararı nasıl gerçekleşti?

Benim uzun süreden beri söylediğim, aynı zamanda da yatırımcıya tavsiye ettiğim bir söylem üzerine bu inşaat başladı. İnşaatın başladığı dönemde de zaten projeyi irdeleyip, destek oluyorduk. Tematik otelciliği yatırımcılara ben her zaman da tavsiye etmişimdir.

Çünkü özellikle Basın Ekspres bölgesi spesifik örneğinde ve İstanbul örneğinde benim hep iddia ettiğim, yeteri kadar odanın, yatak arzının olduğuydu. Dolayısıyla bu projeyi farklı bir tema üzerinde şekillendirmemiz gerekiyordu. Bu da sağlık ve spor turizmiydi.

Yatırımcılara ve turizm profesyonellerine her zaman şunu söylüyorum, bizim sadece yatırımcılara değil, Türk turizmine ve İstanbul’a hizmet etmek gibi bir misyonumuz var. Hal böyle iken biz yöneticilerin İstanbul’a sahip olamadıklarını kazandırmak gibi bir mükellefiyetimiz var. Otellerimizi soft openning şeklinde hizmete açtık, toplam 192 odamızla misafirlerimizi ağırlıyoruz. Otelimizde NorthShield Pub, Solo Mio Cafe Bistro Nargile adlı mekanlar olacak. Ayrıca 600 kişilik balo salonumuz ve 3 adet çok amaçlı toplantı salonumuz var.

Aralık ayında da tesisimizin spor salonu devreye girecek. İki ayrı hedef kitlesine hizmet etmesi planlanan bu spor salonunda bir yanıyla sporcular, spor grupları müsabaka yapabilecek, bir yanıyla da konserler, etkinlikler ve kongrelere ev sahipliği yapacak.

3

Spor turizmi konusunda İstanbul otel işletmeleri bazında ne tür bir eksiklik gördünüz ve yatırımı hayata geçirme kararı aldınız, bunu biraz daha açabilir misiniz?

Spor organizasyonlarına yönelik konaklamalarla ilgili şöyle bir örnek vereyim, geçtiğimiz yıl bir acentacı dostum İran milli takımını konaklattı. Konaklamaları Taksim bölgesindeki bir otelde yaptılar, günlük idmanlarını da Bayrampaşa’da bir salonda gerçekleşti. Bizlerin görevi kentimize gelen kafileleri yeterince mutlu etmek. Aksi durumda sizler bu konuya gereken ehemmiyeti göstermeyip, gerekli fiziksel şartları oluşturamazsanız gelecek olan spor takımı arayışlarına devam eder ve farklı yerleri tercih eder.

Kaldı ki İstanbul’un takım konaklamaları ile alakalı şöyle bir avantajı var, burada farklı spor branşında kamp yapmak için gereken hazırlık maçlarının programlanabilmesi ihtimali var. Kentsel bazda böyle bir potansiyele sahibiz Dolayısıyla birinci olarak kamplarda fiziki şartları yerine getirmeniz gerekiyor. İkincisi de müsabaka yapabilecek rakipleri bulmanız gerekiyor.

18

 “İstanbul’da spor turizmi için fiziki koşullar sınırlı”

İstanbul’da bu müsabakaların yapılması mümkün iken bahsettiğim bu grupları mutlu edecek fiziki koşullar sınırlı. Biz bu açıyı göz önünde bulundurarak yaklaşık 15 milyon TL gibi bir bütçeyle spor salonu yatırımımızı hayata geçiriyoruz. Komple yatırım maliyetimiz ise toplam 80 milyon TL civarında.  Elbette spor salonuna yatırdığımız 15 milyon TL’lik yatırımın kısa ve orta vadede geri dönmesini beklemiyoruz. Çünkü amacımız spor salonu ile yatırıma bir kapital sağlamak değildi. İstanbul ve Türk turizmine hizmet etmeyi amaçladık. İstanbul’a gelen takımlar bizim otelimizde konaklayacak, 10. kattan eksi birinci kata indiğinde toplam 50 metre yürüme mesafesini aşarak idman yapacağı salona varacak. Bu sayede de fiziki olarak dış atmosfere çıkmamış oluyorlar. Tesisin spor salonu ile konaklama ünitesi birbirine grift, koridordan bağlanmış olacak. Biraz önce de ifade ettiğim gibi spor salonumuz ikinci bir hedef olarak konserlerin, etkinliklerin ve kongrelerin düzenlenmesi için organize olacak.

1

Şunu tekrardan vurgulamak isterim, çünkü bu çok önemli bir konu. İstanbul’da bir yeterli sayıda yatak arzı var, bundan sonra hayata geçirilecek yatırımların kesinlikle destekleyici unsurlarla inşa edilmesi gerektiğini başından beri savunuyordum. İstanbul’a gelmeyen kitleyi çekebilecek tesislere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.  Bir turizmci olarak benim misyonum, gelmeyen kitleyi getirecek tesisleri inşa ettirmek ve bir ikinci olarak gelen, gelmek durumunda kalan, gelecek olan ama tam anlamıyla fiziki koşullar sağlanmadığı için çok mutlu olmayan kitleyi mutlu hale getirip İstanbul’dan daha mutlu ayrılmalarını sağlamak. Dolayısıyla bu yatırımlarımız ile birlikte kafileler hem otel hizmetini en iyi şekilde alacak hem de idmanlarını, kamplarını gayet güzel bir şekilde yapabilecekler.

Oteli konumlandırırken de spor ve sağlık turizmine hizmet eden bir otel konsepti olarak konumlandırabilir miyiz?

Benim otelcilik anlayışımda tesislerin bir iki tane başlıkla tarif edilmemesi düsturu var. Dolayısıyla biz tesisimizi zaten spor ve sağlık noktasında ayrıcalıklı olduğunu düşünerek hayata geçiriyoruz. Bu alanda tesisimiz gereken doluluğu sağlayacaktır deyip tamamen spor ve sağlığa kanalize olmuş değiliz. Konumumuz itibari ile Atatürk Havalimanı’na yakınlığımız ortada. Burada aynı zamanda uçuş personeli ile beraber havaalanına yakın tesislerde ağırlanacak misafirleri de hedefliyoruz. Bununla alakalı da Hawthorn markası altında bazı planlamalarımız var.

Onun haricinde İstoç bölgesine çok yakınız. Dolayısıyla hedefimizde sanayici ve  işadamlarını ağırlamak da var. Dolayısı ile ben otelimi tamamen spor ya da sağlık oteli olarak tarif etmiyorum. Benim tesisim konsept olarak kaliteli malzemelerin kullanıldığı, kaliteli bir görüntüye sahip olan lifestyle bir tesis. Burada misafirlerin hem kaliteyi hissedecekleri hem de rahat edecekleri farklı bir konsept ortaya koymaya çalıştık. Bu konsepti destekleyecek şekilde de bir spor salonu yaptık. Belki de bizim tesisimizde konaklayan misafirlerimiz aynı zamanda spor salonu hizmetinde de faydalanacaklar.

5

Gelelim sağlık yatırımlarımıza. Şu an tesisin sağlık tarafıyla ilgili kısmında görüşmelerimiz devam ediyor. İnşaat çalışmaları süren yatırımı Allah izin verirse 2018 Mart ayı gibi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu alandan da kısaca bahsetmek isterim. Sağlık kısmımız iki bölümden oluşuyor. Bunlardan biri, otelin ana binasının içinde bulunan SPA alanımız. Burada ıslak zemin ve kuru zemin olmak üzere tüm ayrıntılar mevcut. Toplam 17 tane masaj odamız var. Düzgün ve profesyonelce kurulmuş bir alt yapıya sahibiz.

İkincisi sağlık merkezimiz yani kliniğimiz. İnşaatı bitti sadece detaylandırılıp binanın kliniğe dönüştürülmesi ve planlandırılması çalışmaları üzerinde duruyoruz. Klinik hizmetleri içerisinde saç ekimi hizmeti vermek istiyoruz ki, Türkiye’de çok revaçta olan bir uygulama. Bunun dışında estetik, ağız, diş, çene cerrahisi ile ilgili şu an fiziki alan planlaması yapıyoruz. Net karar vermedik, muhtemelen o da olabilir.

6

Spor ve sağlık konseptlerini içeren otellerin dünyadaki pazar payı nedir? Siz bu yatırımla Türkiye ve yurt dışı pazarından ne kadar pay almayı hedefliyorsunuz?

İstanbul’da sağlık turizmine yönelik hizmet veren sayılı bir iki tesis var. Ancak onlar da yeterli oranda sağlık turizmine kanalize olup pazarlama geliştirmiyorlar. Biz de ise durum farklı tabii. Biraz önce de bahsettiğim gibi Ortadoğu coğrafyasında yaşayan insanların saç ekimi, ağız, diş, çene cerrahisi ve estetik gibi hizmetleri kendi ülkelerinde alınması pek mümkün olmuyor. Bu söz konusu potansiyeli elinde bulunduran ülkemiz için çok büyük bir avantaj. Biz de tesis olarak yurt içi ve yurt dışında sağlık turizmi noktasında bize partner olabilecek bazı pazarlama şirketleriyle çözüm ortaklığı yaparak bu tesisin hizmetlerini pazarlamayı düşünüyoruz. Hizmetleri web sitesine koyarak misafir beklemek günümüzde biraz hayalcilik olur. Biraz daha güçlü pazarlama yapmak gerekiyor. Fakat dediğim gibi biz Ortadoğu’daki bütün tanıtım ve pazarlama yapabileceğimiz etkinliklere katılıp buralarda kendimizi anlatacağız.

8

 Pazarı rekabetçi buluyor musunuz?

Ben bu bahsettiğim noktada tesisimize herhangi bir rakip görmüyorum. Ne Türkiye’de var ne de coğrafyada var. Ortadoğu ülkelerinde bildiğim kadarıyla Katar’da buna benzer bir yatırım var. Fakat diğer bölgelerde böyle bir yatırım yok.  Bizim üzerimize düşen öncelikle iç pazarda bu türlü bir yatırım olduğunu son kullanıcılara ve sağlık turizmi yapan çözüm ortaklarımıza anlatmak olacak. Ardından eş zamanlı bir şekilde son kullanıcılara ve aracılara tanıtımını yapacağız. Ekim ayı gibi özellikle Ortadoğu ülkelerine yönelik tanıtımlarımıza başlayacağız. Bununla alakalı olarak da bir satış pazarlama ekibi kurduk.

Pazar payıyla ilgili olarak, İstanbul’un spor pazarında hak ettiğini alamadığını düşünüyorum. Yıllardan beri fuarlara gidiyorum, tanıtım pazarlama yapıyorum. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, spor turizmiyle alakalı çoğu profesyonelimiz şehirdeki amatör ve profesyonel sporcu sayısının Avrupa’nın tüm ülkelerinin önünde olduğunun farkında değiller. Hatta Istanbul’un, Ortadoğu’nun bile önünde olduğunu bilmiyorlar. Sadece İstanbul’daki sporcu sayısı birçok ülkedeki toplam sporcu sayısından daha fazla. Dolayısıyla İstanbul’daki müsabaka yapabilir takım sayısı da fazla. Bu gerçeği de göz ardı etmemek gerekiyor. Fiziki koşullar uygun olmasa bile rakip bulmak açısından İstanbul tercih edilir bir kent.

4

Bir de diğer tarafıyla değerlendirelim olayı… İstanbul’da spor turizmi yapan acenta sayısı çok sınırlı. Bu yüzden de spor turizmi konusuna gereken önemin verilmediğini ve farkındalığın da olmadığını düşünüyorum. Bu konuyla alakalı bana göre Türkiye ve İstanbul turizminin spor ve sağlık turizmi noktasında uzmanlaşmış profesyonellere ihtiyacı var. Belki de önümüzdeki dönemlerde bazı turizm okullarında sağlık ya da spor turizmi üzerine bile çeşitli sayıda profesyonel yetiştirmek üzere bölümler, müfredatlar ve dersler bile konulabilir.

7

 Son olarak 2017 turizm sezonunu nasıl değerlendirirsiniz? 2018 yılı sizce sektör açısından nasıl geçer?

2014-2015 yılları İstanbul turizmi için parlak dönemlerdi. Ardından bombalı eylemler, terör saldırıları sebebiyle turizmde duraklama dönemine girdik. Turistlerin cephesinde güvenlik güdüsü ortaya çıkmaya başladı. Bunca problem yaşanmasına rağmen İstanbul’un ayakta kalmasıyla alakalı olarak verilmiş sadakamızın olduğunu düşünüyorum. Hem yatırımcıların dik durması hem profesyonellerin vazgeçmemesi hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sektöre yönelik faaliyetleri ile sektör tüm bileşenleriyle dik bir şekilde ayakta durmaya devam ediyor. Biraz daha sabırlı olmak gerekecek. Şunu kesinlikle unutmamalıyız ki, bundan sonra gerçekleştireceğimiz eylemlerde hata payımız kalmadı. Bunun paralelinde yaptığımız eylemlerdeki doğruluk payımızı biraz daha artırmamız gerekiyor. Misal, bizim artık Türkiye olarak hiçbir fuarda tanıtım noktasında başarısız olmak gibi bir lüksümüz yok. Şu an sektör çalışanları olarak turizmin hangi yıl düze çıkacağını, eski gelir seviyelerini tekrar ne zaman yakalayacağımızı tartışıyoruz.

Benim 2017 yılına ait gelir düzeyi ile alakalı öngörüm yılın başında 22 milyon dolar civarıydı. Yılın sonunda rakamları net bir şekilde göreceğiz. Önümüzdeki sene turist sayısıyla ilgili beklentim ise 2017’de gerçekleşen turist sayısının yüzde 15 üzerine çıkılacağı yönünde. Fakat gelir noktasında ancak 3-4 senelik düzelme periyoduna gireceğimizi düşünüyorum. Bu noktada en hassas konu, yatak arzının dengeli bir şekilde büyümesini sağlamak.

9

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir