Ah o gemide ben de olsaydım…

Cruise tatili… Hepimiz bu olaya aslında seneler önce aşina olduk. Hani yaşı kemale yakın olanlar çok net hatırlayacaktır. Aşk Gemisi “The Love Boat” diye bir dizi vardı. Hatta bir dönem Türkiye’de o dizi sayesinde tüm barmenlere Isaac denmeye başlamıştı. Bu dizi de harika ama artık küçük sayılabilecek bir cruise gemisi ile milletin kısa tatil döneminde yaşadığı maceraların pek bir hastasıydık. Sürekli gülen pozitif bir personel, Karayip Denizi ve mükemmel hazırlanmış yiyecek ve içecekler ile tropik bir tatil keyfi….

Gerçekte olayı biraz incelemek ve bu harika senaryo üzerinde çalışmakta fayda var. İnternet sitelerine girerseniz birçok şikayet yazısı, uyarı yazısı, cruise tatiline nasıl çıkılır konusundan yanınızda neler getirmeniz gerek veya yol programına kadar detaylı bir çalışmayı içeren yazılar dikkatinizden kaçmaz. Çünkü cruise tatili çok farklı bir disiplindir. Bu disiplin içinde kişisel olarak size uygun olmayabilecek durumlar olduğu gibi tatilin zaten kendisi size uygun olmayabilir ya da bazı sürekli müşteriler gibi müptelası olur, bir daha karaya ayak basmazsınız.

Bir kere paraya kıyıp balkonlu bir kamara almazsanız orta kamaralarda klostrofobik bir his yaşayabilirsiniz. 3 günlük turlarda pek belli olmaz ama bir hafta veya daha uzun turlarda sıkıntı olabilir. Sonuçta gemiler ve tekneler minimum yaşam alanında maksimum konfor mantığı ile üretilir ve dizayn edilir. Öncelikle bu durumun size uygun olup olmadığını bilmekte yarar var.

Sonra çok programlı bir tatil şekli bu… Gemiye binmeden önce yapılacak hazırlıklar ve düzenlenecek belgelerden tutun da az ve öz bavul yapmaya, iyi bir günlük tur ve yapılacaklar listesi hazırlamaya kadar dikkat edilmesi gereken birçok husus var… Akşam eğlencenin dibine vurup öğlene kadar uyumak birçok şey kaybettirebiliyor. Sonra geminin hiçbir zaman hiçbir gemide o kapasitedeki yolcu için yapılmamış minicik havuzuna kalmakta var. Ya da bir adayı veya limanı göremeden pas geçme riski… Sabah kahvaltı, akşam yemekleri ve gezi programları ancak düzenli yaşamayı zaten seven insanlara hitap eden bir tatil şekli…

Hacimlerin minimumda maksimum konfor planlaması gibi cruise tatilinde zaman da minimum sürede maksimum keyif alma üzerine planlanmalı… Yorumlara bakarsanız bunları becerebilen insanların daha mutlu ayrıldıklarını göreceksiniz. Ama zaten bu tarz bir tatil size uygun değilse sizi mutlu etmek hayli zor zaten. Bu aşamada ben tur operatörlerinin durumu hiç saklamadan olduğu gibi müşteriye anlatması tarafındayım. Eğer gözünüz bunu kesmiyorsa en baştan vazgeçin ve bir tatil köyüne gidip tembelliğin ve dinlenmenin dibine vurun…

Diğer yandan işin bir de gemi ve cruise şirketi tarafı var. Ben mental ve tarz olarak her ne kadar bu tatile uygun olsam da yapılması gereken birçok şey ve iyi organize olmuş bir ekiple konfor oranı çok yüksek temiz ve kaliteli bir gemiye ihtiyacınız var.

Bir kere genel tarz şudur ki, gemi gece yol alır ve sabaha karşı limana girer size bir gün veya yeteri kadar saat gezme, alışveriş veya denize girme fırsatı sunar. Siz kısıtlı zamanda orayı da göreyim bu tura da katılayım diye koşturup tüm enerjinizi bitirdiğinizde o gemi size ev gibi görünmeli… Akşam döndüğünüzde muhteşem yemekler, dinlendirici ve eğlendirici bir ortam sunmalı… Yeme içme kalitesi en üst düzeyde olmalı… Sonra da küçük ama çok konforlu kamaranızda inanılmaz konforlu yatağınızda deliksiz bir uyku çekip ertesi günkü maratona hazır olarak erkenden uyanabilmelisiniz.

Bence en keyifli olanlar süresi uzun seyahatler oluyor. Bazı limanlarda gece de kalınması size hem orayı daha güzel gezmenize hem de görece daha dengeli ve sakin bir gün geçirmenize sebep oluyor. Bu sebeple aslında rota ve süre planlaması çok iyi turların seçilmesi gerekiyor. Yani tatile çıkmadan önce turların kitapçıklarını alıp bir harita ve konaklanacak yerlerle alakalı tanıtıcı sayfaları bulup nerede ne göreceğinizi, nerede deniz, nerede tarih, nerede yemek konulu gezeceğinizi ciddi şekilde çalışmak gerekiyor.

Cruise firması ve acentesi ise çok daha ciddi sorumluluk altındalar. Bir kere gemi bakımlı olmalı bu çok önemli…Sonuçta sürekli denizin ortasında bir çelik yığını rutubet, nem, ısıtma soğutma sistemlerinin yeterliliği bu tatil konforu için mühim detaylar. Mutfak harika olmalı, hijyen ve nefaset çok önemli. Çeşitlilik ve zenginlik olmalı… Gemi küçük de olsa büyük de olsa yolcu sayısına göre eğlence ortamları ve zaman geçirecek aktiviteler olmalı. İnsanlar bir şey yapmak için sıra beklememeli veya daracık alanlarda sıkışık bir şekilde eğlenmeye çalışmamalı. Gemi personeli çok iyi eğitilmiş, işini ve gemiyi çok iyi bilen bir ekipten oluşmalı.

Evet gemi personeli bir ekip olmalı ve yolcular da o kısa süre için bu ekiple uyum içerisinde bir bütün olmalı… Şöyle düşünün, herkes birbirine anlayış ve pozitif duygular içinde yaklaşırsa o seyahat süresince birçok olumsuzluk hızlıca bertaraf edilebilir. Çünkü gemi, personel, yolcular ve fiziki şartlar kısa bir dönem için ekosistem oluşturmuş oluyor. Kızdım ben gidiyorum sözcüklerini denizin ortasında sarf edemezsiniz. Sağlık ve temizlik başta olmak üzere gemi her türlü olasılığı düşünerek hazırlanıyor ve donatılıyor ama siz de kendinizi mental olarak bir ekosistemde gezerek yapacağınız tatile hazırlamalısınız.

Rota ve süre de çok önemli. Çok görmek istediğiniz bir yerde az kalacak br gemiyi değil, orada daha uzun süre kalacak bir gemiyi tercih etmek sizi daha çok memnun edecektir. Rotanızı önceden iyice kontrol ederseniz mutlaka ona uygun bir cruise tatili organizasyonu bulacağınızdan eminim. Artık o kadar çok alternatif var ki…

Son söz de genel olarak sektör için gelsin… Cruise turları bizim için çok önemli. Birçok şirket geçen iki senedir bizi destinasyonlarından çıkarmıştı ve limanlarımız bu limanların bulunduğu şehir ve kasabalarımız ekonomik olarak çok sıkıntı çektiler. Bu sene Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği destek ve ülkenin siyasi olarak daha stabil görünmesi güvenliğin artması ve terör riskinin azalması ile gemiler bize geri dönmeye başladılar. Lütfen bu gemilerin getirdiği misafirler bizim için çok değerli. Bu misafirler gezmeye, para harcamaya ve alışveriş yapmaya bayılan orta üstü ve zengin turist taşıyorlar. Bu turistlerin kıymetini bilmek zorundayız. Her daim dediğimiz gibi… Memnun ayrılan her turist Türkiye için gönüllü bir turizm elçisidir.

Bu sene gezenler için mutlu seyahatlerle dolu limandakiler için de bol bol gemilerle dolu bir sezon olsun…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir