ASSOS… İyi, Kötü, Çirkin… Ve bu maalesef bir Sergio Leone filmi değil!

Bir yeri size sevdiren veya nefret ettiren nedir? Ya da ilk defa gittiğiniz bir yerde manzara dışındaki etkileşim alanları ve etkenleri nelerdir? Dolayısıyla turizm sektöründe anlık kazanılmış turisti sürekli hale getiren nedir? Havadan nem kapan bir centilmenle çadırda bile rahatça tatil yapan genç bir çifti nasıl aynı potaya sokabilirsiniz?

Bir seyahatin anatomisi…

Her şey bizim sevgili lise mezunlarının her 6 ayda bir Türkiye’nin bir köşesinde ve aynı otelde bir araya gelerek hasret gidermek kararıyla başladı. Bugüne dek 7-8 buluşma gerçekleştiren grubumuz son olarak 27 – 30 Nisan tarihleri arasında 1 Mayıs’ı da birleştirerek cumadan salıya bir buluşma organize ettik. Grubun whatsapp tartışmalarında bu sene Assos olsun fikri kabul edildi. En kıdemli Assos’çu olarak bir arkadaşımız görevlendirildi ve o da grup gücünü kullanarak otellerden fiyat aldı. Nazlıhan Otel’de karar kıldık. Çünkü yenilenmiş odalar ve arkadaşımın da tanıdığı olarak daha avantajlı (mutlu) olacağımızı düşündük. Cumartesi ve pazar geceleri için yarım pansiyon ve limitli alkollü içki dahil rezervasyon yaptırdık ve parasını da önden gönderdik.

Grubun İstanbul yolcusu olarak gözüm hem cumartesi yol yapmayı hem de aynı gece eğlenmeyi yemediği için eşimle cumadan gidip bir gece fazla kalmaya karar verdik. Bilmediğimiz bir yeri de ayrıca fazladan keşfedecek zamanımız olsun istedik. Otelle bu sebeple konuşmak ve erken giriş için onay almam gerekiyordu. Satış ofisi İstanbul’da olduğundan oradaki yetkili hanımı aradım ve erken girişi bildirdim. Bu arada oteli internetten incelerken oldukça kötü yorumlar okuduk. Eşim hatta gitmek istemedi ama ben grup arkadaşım biliyor diye ona güvendiğimi ve sorun olmayacağını anlattım. Gene de yorumlardan edindiğimiz izlenim, çatı katı odalarda sakın kalmayın, çok küçük ve basık fikri oldu. Bunu da hanımefendiye telefonda söylediğimde yetkili hanım kız bana “Merak etmeyin… Onlar eski yorumlar otel bu sene komple yenilendi.” dedi. Biz de yenilenmiş bir otele gitme hevesiyle yola koyulduk…

Assos yolu…

Arkadaş o ne labirent gibi bir yol… Aslından tek bir yol ama çok yorucuydu… Behram Köy ve Assos hak ettikleri değeri görmüyor bence ki o yol hala bu şekilde daracık ve virajlı… Ayrıca tabela sıkıntısı çekiliyor. GPS kullanmama rağmen bazen yoldan ve doğru gittiğimden emin olamadım. Bu konuda bence acilen bir şeyler yapılması şart. Ayrıca Antik Limana inen yol çok sakat. Tamam her yer tarihi kalıntılarla dolu ama o yolu da biraz daha genişletmek lazım. Hele tur otobüsleriyle yolda karşılaşınca eşim ciddi olarak korktu aşağı düşmeyelim diye…

Nazlıhan Otel (The Bad)

Gece saat 23.00… Otele vardık. 6 saattir araba kullanıyorum yorgunluktan öldüm. Genç bir arkadaş gelip benim kapımı açtı ve durdu. Antik Liman daracık bir yer zaten arabayı park etmek için girişte ve limanın çıkışında zeytinliklerden bozma otoparklar icat edilmiş. Çıkıştan gelen ve parka giden arabaların liman içinde karşılaşmaları her defasında ciddi sorun oluşturuyor. Bir de tam sezonda kalabalık insan güruhu içinde kimbilir neler oluyordur ki üç günde sırf bu sebeple yeterince tartışma gördüm. Arkadaş iyi niyetli ama ağzı var dili yok ne hoş geldiniz, ne arabanızı ben alacağım, ne bagajlarınıza yardım edeceğim… Hiç… Neyse oğlanın dilini çözdük ve resepsiyonda günün yorgunluğunu olduğu gibi yüzüne yansıtan memnuniyetsiz arkadaştan da oda anahtarımızı aldık ve odaya yürüdük.

Aman Allahım, kapıyı açınca bir nem ve rutubet kokusu yüzümüze duvar gibi çarptı. Bu arada ben astım hastasıyım. Tesadüfen uygun gördükleri oda (301 no) SPA ile bitişik ve penceresi SPA’ya açılıyor. Yana bakan giriş kat seviyesinde basık ve otantik tarzda döşenmiş bir oda ama sanki ilk defa biz gelince sezona açıldı. Benim orada uyuyabilmem imkansızdı. Kalsam sabah astım kriziyle Çanakkale hastanelerinin yolunu tutacaktık. Ayrıca bu oda yenilenmiş falan da değildi ki?

Resepsiyona döndük ve yorgun savaşçı, pardon delikanlı bize bu sefer diğer ana bloktan bir üst kat teklif etti. Tamam… Gidelim orada kalalım… Ama işte şeytanın o saatte başka işi yok mutfak alt katta ve tüm gece misafirlere yapılan ızgara çupralar bizim odada yapılmış sanki… Tekrar aşağı indik. Bu arada Eden Grup 4 otel sahibi resepsiyonist arkadaşa durumumu tekrar özetledikten sonra işi çözmek babında dedik ki: “Sizin başka otelleriniz var. Onlara yer sorun gerekirse fiyat farkını veririz.” “Yeter ki havanlandırılmış, temiz ve pencereleri açık alana baksın ki havadar olsun…” Arkadaş bir süre çaba sarf ettikten sonra kesin bir dille başka hiçbir yerde uygunluk olmadığını ve bu iki odadan birini seçmemizi söyledi. Halbuki biz grup rezervasyonu yaptık. 14 tane odamız vardı. İlk biz gelmiştik ve an itibariyle bu odaların boş olduğunu biliyorduk. Bunu ifade ettiğimde her odanın kişinin adına rezervasyon yapıldığını ve değiştiremeyeceklerini söylediler. Ben de çok iyi biliyordum ki bizim grupta ne otel planını bilen biri ne de bu oda numarasını istiyorum diyen ideefix bir grup arkadaşı yoktu. Neyse tartışmayı uzatmaya gerek yoktu ve madem öyle biz kendimize yeni bir otel bulalım diyerek ayrıldık. 50 m ilerideki otelde yer bulduk ve yerleştik. Geri dönüp eşyalarımızı alınca arkadaşlarda jeton düştü. Beni aramışlar ama telefondaydım. Bu arada grup lideri arkadaşımızla uzun bir telefon görüşmesi yapıp ve durumu anlatıp biz odamıza giriş yapmadık iki gün parası ödenmiş br oda var siz değerlendirin veya iadesini alın diyerek bilgi verdik. Geri aradığımda yorgun savaşçı resepsiyonist arkadaş bana üst kattan balkonlu bir oda vermeye karar verdiklerini söyledi. Karar vermek? Neden biz oradayken verilmedi? Karar vermek ne demek? Ben gidince mi karar vermek uygun oldu? Ya da beni o iki odaya mecbur edemeyeceğini anlayınca mı bu karar birden ortaya çıktı? Neyse diğer otele giriş yapmıştım artık. Odaya da eşyalarım çıkmıştı. Ben Nazlıhan Otel gibi yapamayacağımı ve artık çok geç olduğunu odayı grubun kullanacağını veya ödemesinin iadesini rica ettiğimi söylerek kapattım.

Assos Otel (The Good)

Öncelikle bu gece yarısı kötü girişten sonra yardımsever bir resepsiyon görevlisi ve bir yetkili beyefendi ile biraz durumu tartıştıktan ve iki oda gezdikten sonra astım durumumu da göz önüne alarak bana ikinci kat ön cephe balkonlu bir oda verdiler ve bunu standart oda fiyatından saydılar. Gerçekten bu ilgi o gece yarısı çok iyi geldi. Yataklar rahat, rutubetsiz, belli ki iyi havalandırılmış ve önceden bakımı yapılmış bir odaydı… Cumartesi sabahı kahvaltıda çok az oda var diye kahvaltı servisi istediğimiz şekilde önümüze hazır getirildi. Açık büfe yapılmadı ama gayet iyi bir kahvaltı yapıp Assos’u keşfetmek için dışarı çıktık.

Bu arada arkadaşlarımız da teker teker gelmeye ve gruptan haber vermeye başlamışlardı. Nem ve rutubet kokusu konusunda birçoğu benimle hemfikirdi. Bazıları öğlende giriş yaptığı otelin camlarını ve klimalarını sonuna kadar açık bırakarak akşam yatma zamanına kadar nemi almaya ve odaları kurutmaya çalıştılar. Yarı yarıya azaldığını söyleyebilirim. Otel yönetimi bu odaları iki hafta havalandırsaydı belki böyle bir sorun oluşmayacaktı.

Assos Antik Liman gerçekten tepede kurulu Assos Antik Şehrine hizmet edeceği için oldukça küçük, efektif ve sadece işlevsel amaçlı çevresine yerleşim kurulmadan yapılmış ve bugüne dek gelmiş bir yer. Assos Antik Şehri ve Behram Köy gerçekten çok güzel, çok otantik ve inanılmaz bir enerjiye sahip. Kalıntılarda gezerken bu enerjiyi hissetmek mümkün. Ayrıca konum ve yerleşim itibariyle günü şartlarında ne kadar büyük bir medeniyet olduğunu gösteriyor ve kendine hayran bırakıyor. Behram Köy de güzel küçük bir Anadolu köyü. Yalnız bunca sene turistlerle iç içe olan köyde hiçbir restoran veya kafede alkollü içecek olmaması ve hiç bir yerin turistik tesis belgesi alamıyor olması çok garibimize gitti. Köyün otantik havasını bozmamak doğru, yapılaşmaya izin vermemek doğru, ama bu durumda yangın merdiveni yok diye 10 kişilik restorana turistik tesis belgesi vermemek ve bu sebeple de alkol ruhsatı vermemek inanılmaz… Biz hem turist diye ağlıyoruz ama hem de gelmesinler diye elimizden geleni yapıyoruz. Bu tabii akla başka şeyler getiriyor. Acaba Antik Liman’daki otel ve restoranlar bilerek mi yukarıdaki köyde alkol satışını istemiyorlar? Çünkü bu sebeple aşağı inenlerde bir azalma söz konusu olacaktır.

Vloggerlar ve genel olumsuzluklar (The Uggly) Assos Antik Kenti ve Kalesi çok enteresan bir yer. Tarihsel yeri ve hikayesi de çok güzel bunlara girmeyeceğim merak eden araştırsın. Ama benim sevgili genç blogger ve vlogger kardeşlerim! Ne olur azıcık daha kültürlü, azıcık okuyarak… Hadi okumadınız araştırmadınız geçiyordunuz uğradınız bari etraftaki bilgi panolarını okuyun… Athena Tapınağı’nı canlı yayında çekerken maketine bakıp sadece tapınak kelimesini algılayarak Tapınak Şövalyeleri de buradaydı bu da tapınakçıların tapınağı dersen benden yarım saat vaaz dinlemek zorunda kalırsın… Antik Kent içinde çok az çöp kovası var bu da misafirlerin ellerindekileri yere atmalarını kolaylaştırıyor. Bilet turnikeleri iki adet ve yetersiz kalıyor. Hele kalabalık bir tur gelince ortalık ana baba gününe dönüyor. Antik Shop daha büyük olabilir. Satış için daha çok özel malzeme bulunabilir. Köyde yerel halkı biraz eğitmek lazım otantik ürünler harika ama ucuz Çin malı oyuncaklar ve plastik objeler hem yakışmıyor hem de diğer ürünleri gölgeliyor.

Affedilebilirmişiz…

Nazlıhan Otel bu arada bize kalmadığımız odanın ücret iadesini yapmadı. Her şey normalmiş ve ben kalmak istememişim. Telefonda konuştuğum hanım arkadaşımı tekrar arayarak saat 14.00 e kadar giriş yaparsak haklarımızı kullanabileceğimizi söyledi. Yani bizi affedebilirmiş. Ödenmiş olan kahvaltı, akşam yemeği ve limitli içki haklarımızı kullanacağız dediğimde ise odaya giriş yapmadığım için bu hakları da kaybettiğimi söyledi. Bunu TÜROB ve Turizm Bakanlığından araştıracağım. Misafirlerin hakları ve işletmecilerin hakları nedir? Bunlar açıkça bir yerlerde yazılı olmalı. Rezervasyon anında veya sonrasında bildirimde bulunmalı veya deklare edilmeli… Ben de gereken girişimlerde bulunacağımı söylerek kapattım. Biz her akşam yemeğimizi yiyerek arkadaşlarımızla birarada olmak için mecburen Nazlıhan’a gitmek zorunda kaldık. Ancak 20 adet 8 kişilik masaya bakan 3 garson, soğuk gelen çorbalar ve balıklar veya ızgarada yanmış balıklar, 19.00 da yerini almış bir gruba saat 20.00’de kuver ve su 21.00’de balık servisi yapılmış olması ve içeceklerin ancak salata ve mezeler bittikten sonra servis edilmesi ve her şeyden önemlisi bu durumdan şef garsonun bile yakınıyor olması “20 yıldır burayı işletiyorum ben” diye gezip konuşan beyefendiye hiç yakışmadı. Demek biz tecrübeyle de işletmeci olmayı öğrenemiyoruz. Öğrenmesek de bu konuda eleman yetiştiremiyoruz veya yetişmiş elemanlar pahalı geliyor onun yerine bilmeyen eğitimsiz arkadaşları çalıştırmaya devam ediyoruz. Herhalde o kadar çok müşteri var ki ben bir şey yapmasam da nasılsa herkes gelmeye devam edecek diye düşünüyoruz. Ya da o kadar az otel ve kapasite var ki zaten ağzıma kadar doluyum ve burası da büyümeye müsait değil herkese istediğim gibi davranırım kimse de gıkını çıkaramaz mı diyoruz? Eşimle iki akşam boyunca iyi ki dışarda yemek yiyerek gittik diye sevindik resmen…

Biz bir daha Assos’a gider miyiz? Gideriz… Ehl-i Keyf’te harika Türk Kahvesi ve Karadutlu dondurma var… Bayıldım resmen… İki gün de akşamüstlerimizi orada geçirdik. Assos Restaurant – Murat Bey mükemmel bir köfte ve zeytinyağlı yapıyor. Mantıyı da yan masalardan öğrendik millet bayılıyor resmen. Yemekler için de ona teşekkür ederiz. Pyramid Silver’da bu güne dek İstanbul’da bile görmediğimiz tasarımlar gördük. Hem de çok makul fiyatlarla satıyorlar. Yörenin zeytinyağı olağanüstü Gülsüm Hanım ve eşi Bayram Beyin Dizem zeytinyağını almadan ayrılmayın 0 asit tam bir doğal ilaç… Ayrıca Karadut özü, ballı bademli dondurma gibi yöreye has tatlar keşfedilmeye değer… Yöresel yazmalar ve başlıklar, el işi ve iğne oyası ürünler gerçekten harika… Son olarak kök boya kullanılarak üretilmiş Yağcı Bedir halıları ve seccadeleri de mutlaka görün almak için öleceksiniz…

Assos Hotel ve Kervansaray Hotel için olumlu görüşlerim var. Assos Hotel de kaldığım için tavsiye ediyorum. Tüm personel güleryüzlü ve sempatik… Hele Vale olan arkadaşla ve şef garson beyefendi ile o kadar iyi anlaştık ki sırf onları görmeye tekrar giderim. Hem tesis hem işletme olarak fiyat/performans oranı bence çok çok iyi… Kervansaray’da sadece yedim içtim… Tertemiz ve adam gibi bir işletme… Maalesef Nazlıhan konum ve yer olarak en iyi yerde ama işletme anlayışı da verdiği hizmeti de Assos’a yakıştıramadım. Bu konuda daha üst otoritelerden görüş alarak tekrar şikayetlerimi ileteceğim. Behram Köy’de ayrıca Biber Evi var. Mükemmel bir yer ve kalite… İşletmeci hanımefendi ve yeri var eden mimar beyle çok sıcak ve güzel sohbetler yaptık. Behram Köy insanı da yardımsever ve misafirperver… Dolayısıyla bu özel ve ayrıcalıklı yeri tek bir çürük yumurta yüzünden kötülemek haksızlık olur. Sepete koyduğumuz her yumurta sağlam olmak zorunda değil biz pozitif bakmaya ve bu olumsuzlukları yok etmeye devam edeceğiz.

Assos Antik Kenti ve Assos Antik Limanı mutlaka en az bir defa görülmesi gereken bir yer. Behram Köy ve civarında çok eğlenilecek bir yer yok ama bunu da yakın plaj ve koylarda bulunan tesislerde giderebilirsiniz. Sadece sakın alkollü araç kullanmayın çünkü o yollarda hatanın telafisi inanın olmaz.

Assos’un ve Behram Köyün hak ettiği değer ve kaliteyi bulmasını ve daha uzun yıllar turizm merkezi olmasını diliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir