“Hey Turist Eller Yukarı”

Gene gazete manşetlerinde gördüğümüz ve aslında her sene değişecek diye umarak beklediğimiz ama değişmeyen
şey:

• Türk turistler Yunan Adaları’nda bu sene gene rekor kırdı.
• Bodrum’da lahmacun 35 TL ayran 15 TL
• İki kişi Çeşme’de yemek yedi, 550 TL hesap ödedi…
Örnekleri arttırmak mümkün. Zaten kötü ikinci senemiz ve turizm dışı etkenler yüzünden yabancı turislerin ilgisi azalmışken sektör panik halinde çırpınır ve “devletimiz bize yardım etsin” diye inlerken bu yapılanlar ısrarla ders
almadığımızın göstergesi. Göreceli bir ucuzluk ve ucuzlamış zannettiğimiz tesislerden gelen ve giderek artan şikayetler durumun aslında bir ucuzlama değil de bir kötüleşme olduğunun göstergesi. Personel sayısında azalmalar, yemek çeşitliliğinin azaltılması, yemek ve servis kalitesinde bozulmalar, tecrübeli ve yetişmiş personel yerine idare edecek acemi elemanların yerleştirilmesi gözümüze  sokulmaya çalışılan %20 – %25 fiyat iskontolarının aslında çoktan çıkarılmış olduğunun kanıtları gibi… Peki kim bu olağan şüpheliler? Hatayı nerede yapıyoruz? Bütün kış boyunca otel inşaatı ve yenileme işlerinde çalışan şirket ve esnafların borçlarını Eylül sonuna itelemiş, hizmet ve ürün kalitesini bu kadar düşürmüş, buna rağmen gelmeyi göze alan zavallı bir kaç turisti mümkün olduğu kadar itinayla soymaya özen göstererek balık ayıklar gibi ceplerindeki her kuruşu ayıklayan turizmi katledenler kimler?
Neden senelerdir Yunan Adaları’nda hep aynı yemeği aynı fiyattan ve aynı kalitede yemeyi başarıyoruz da Türkiye’de bırak yemeği, restoranı bile yerinde bulamıyoruz? Bir zamanlar en iyi personeli yetiştiren ve yurt dışına ihraç eden bir ülke olarak şimdi bu artan şikayetlerin durumu bizim topyekün bir kalite kaybı yaşadığımızın göstergesi…
Akdeniz’e kıyısı en uzun ülkelerden biri olarak denizcilik ve Türk bayrağı konusunda bile daha yeni uyanarak
birkaç o da “ehh” seviyesinde adım attık. Marinaların sayısı arttırılmakta ama fiyatları bu oranda aşağı çekilmemekte… Hala Yunan marinalarında daha iyi şartlarda kışlamak veya gecelemek mümkün. Ülke olarak sırtımızı dönmek üzere olduğumuz Avrupalı turistlerin aslında kalite, gelir ve tercih olarak daha önde olduğunu yeniden idrak etmeye başladık. Deniz turizmi maalesef Kuzey Avrupa ülkeleri olmadan olmuyormuş değil mi? Yerli turistimize de yolunacak Anadolu tipi karatavuk gözüyle bakınca da Yunanlıların bize kaz muamelesi yapmasına içerliyoruz. Ben de içerliyorum. Hele işgal edilmiş adalarımız, ateş açılmış teknelerimiz, anlaşmazlığın körüklendiği ortamlar varken yerli turistimizin bu ülkede harcadığı para ve zaman beni de kızdırıyor. Ama acı gerçekler insanın
yüzüne bu durumu çok net vuruyor. Nedir o gerçekler? Turizm “beleşten” para kazanılacak, yattığın yerden istediğin gibi milleti söğüşleyeceğin, “zaten parayı harcamak için gelmiş” dediğin ama “benim kıymetli misafirim” diyemediğin müşterileri olan, bir akşamüstü iki saat playback yapıp 60 bin TL kazanılacak ve bunun faturası
müşteriden gazoz başına 100 TL olarak çıkarılacak bir sektör değildir! Çalışacağız, çok çalışacağız, çok temiz olacağız, tertemiz olacağız, makul ve hatta ucuz olacağız, Türkiye’de nereye giderse gitsin bir turistin benzer yemeği
benzer fiyatla yemesini sağlayacağız. Gerekirse inanılmaz kontroller ve uygulamalar koyacağız, çok ama çok
çalışacağız, çok dil bilen, nazik, kültürlü personeller yetiştireceğiz, yerli veya yabancı veya uzaylı turist ayırmayacağız
ve hakkaniyetli olacağız, turist için ne gerekiyorsa onu yapacağız, iyi barmen de olacağız, domuz da pişireceğiz, otele
mescitte yapacağız ama hiç bir zaman iki kişiden İstanbul’da 100 TL vereceği yemek için 550 TL almayacağız…
Ağacımızı, ormanımızı, denizimizi, parkımızı, bahçemizi ve doğal – yerli besinlerimizi koruyacağız ve bunlar için
insanların geldiğini göreceğiz… Bazen derler ya “her şeye sıfırdan başlıyorum” yok hayır… Biz herşeye bu sene tekrar “eksi”den başlayacağız… Umarım seneye kadar da artıya hatta mükemmele ulaşacağız… Zihniyetimizi, hayata ve insana bakışımızı değiştirebilirsek bunu yapabiliriz. Eğer bunu yaparsak satılık 20.000 otelimiz olmaz her sene değer kazanan ve satmak istemeyeceğimiz otellerimiz olur… İyi bir sezon, mutlu ayrılan müşteriler ve
bol kazançlar dilerim…

#Tezer Öner #Turizm #Yunanadaları #Bodrum #Çeşme

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir