Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri’nin ikincisi gerçekleşti

Haber: Hatice Ünal Bilen 

Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri’nin ikincisi 25-27 Mart tarihlerinde Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş koordinasyonunda gerçekleşti.

Malatya’nın kültür, sanat ve turizm potansiyelinin ortaya çıkarılması ve kentin özellikle gastronomi alanında tanıtımının yapılması amacıyla bu yıl ikincisi düzenlenen Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri, 25-27 Mart tarihlerinde Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş koordinasyonunda gerçekleşti. Etkinlik kapsamında Malatya mutfağı, Sümer Park Yöresel Ürünler Alanı’nda kadın kooperatiflerce hazırlanan yemek tadımlarının yanı sıra şehrin lezzet noktalarına düzenlenen gastro turlarla tanıtıldı.

 

Etkinlik, 26 Mart Cumartesi günü Coğrafi Tescilli Malatya Yöresel Ev Yemekleri Yarışması (MABESEM) ile katılımcılardan büyük beğeni topladı. Yarışmanın birincisi Arapgir Dolması ile Kübra Öztürk olur iken; Sevgican Buruk Haşlama İçli Köfte ile ikinciliğe, Aynur Ürkmez ise Kiraz Yaprağı Sarması ile üçüncülüğe layık görüldü.

Program kapsamında ayrıca Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli’nin Kayısı ve Sağlığımız’ konulu sunumu ilgiyle takip edildi.

 

Etkinliğin 27 Mart Pazar günü gerçekleşen son gününde Turgut Özal Üniversitesi /KALEMYO terasında düzenlenen sucuk ekmek ve müzik etkinliği ise davetlilere keyifli anlar yaşattı. Etkinliğin konuk şefleri ise, yemek workshopları ile öğrencilere ilham oldular…

Alparslan Baloğlu: “Malatya’yı değerlendirmek lazım”

MDD-Mutfak Dostları Derneği Başkanı Alparslan Baloğlu, Malatya’nın insanlık ve uygarlık tarihiyle çok katmanlı yerleşim bölgelerinden bir tanesi olduğunu belirtti. Böylesine dikey arkeolojik katmanlı bir coğrafyada gastronominin giderek zenginleşmesinin enteresanlığını vurgulayan Baloğlu, bölgenin hem doğudan batıya hem de batıdan doğuya ticaret yolları üzerinde konumlanmasının bir diğer dikkat çeken nokta olduğunu ifade etti. Bu değerlerin, coğrafyanın gastronomi zenginliğini oluşturan temelleri oluşturduğunu anlatan Baloğlu, “Dolayısıyla bugün bizim etnik azınlık dediğimiz ama geçmişte bölgedeki sosyal kültürün oluşmasına sebep olan insan topluluklarına ait yemek çeşitliliği,bugün Malatya’nın çok zengin bir mutfak kültürü mirasına sahip olmasına alt yapı oluşturuyor. Bu şehrin yörelerindeki mutfak kültürü zenginliği, aslında ıskalanmaması gereken ve bu ülkenin önemli bir lezzet durağı olacağına delalaet. Hatta delalet olmayı bir kenara bırakın, zaten fiilen içinde yaşadığımız bir durum. Dolayısıyla Malatya’yı değerlendirmek lazım.” diye konuştu.   

“Profesyoneller, mülki idarecilere danışmanlık vermeli”

Alparslan Baloğlu, sözlerinin devamında bu türlü organizasyonlar için artık profesyonel birtakım dokunuşların olması gerektiğine vurgu yaptı. Devlet ve devlet kademesindeki bürokratlar ve teknokratlarla projeye omuz vermenin çok iyi niyetli bir davranış olduğunu dile getiren Baloğlu sözlerine şöyle devam etti: “Buna karşın organizasyonun profesyonelce yapılması Malatya’yı ve Malatya’nın hak ettiği yeri biraz daha yükseltecektir. Gastronomi son yıllarda bütün dünyada olduğu gibi ülkemizin de parlayan yıldızı. Tabii ki bu ilgi etrafında bilgiden kaynaklanan donanım sahibi insanların da oluşmasına sebep oldu. Gerçekten çok değerli insanlar var ve bu profesyoneller Malatya gibi hem ticaret yollarının hem de göçer yollarının kesiştiği ve çok zengin mutfak kültürüne sahip şehirlerin mülki idarecilerine danışmanlık vermeliler. Bu profesyonel destek, emin olun onları çok daha yukarı taşıyacak. Nitekim bunun örnekleri başka şehirlerimizde yaşandı. Malatya’nın da bu anlamda profesyonel danışmanlık desteğine kesinlikle ihtiyacı var. Bence bu konu valilik nezdinde bir toplantı masasına yatırılmalı. Çünkü bu denli kendine özgü, yöreye özgü ürün Türkiye’nin çok az yöresindeki çok az yerleşim bölgesinde bulunabilir. Malatya çok şanslı, bu şansını giderek yükseltmek neredeyse mecburiyetinde. Bu devlet büyüklerinin devleti temsil eden mülki erkanın buradaki en önemli görevlerinden biri olsa gerek diye düşünüyorum.”

Mehmet Zeki Saygı: “Önümüzdeki yıl uluslararası platforma taşıyacağız”

Malatya Gastronomi Turizmi Tanıtım Derneği Başkanı ve Tarihi Hacıbaba Et Lokantası’nın sahibi Mehmet Zeki Saygı, şenliğin hava şartların gölgesinde umulandan çok daha güzel geçtiğini dile getirdi. Geçtiğimiz yıl 22 kamu kurumunun desteğiyle gerçekleşen organizasyonun bu yıl şehrin tüm kamu kuruluşları ve özel sektör temsilcilerince sahiplenildiğini belirten Saygı, “Şenliğimiz çok verimli ve faydalı geçiyor. İnşallah önümüzdeki yıl bu şenliği uluslararası bir platforma taşıyacağız. Bu vesile ile Malatya’mızın zenginliklerini ortaya çıkarmak istiyoruz. Şehrimize Allahı verdiği çok nadide güzellikler var. Nemrut ve Arslantepe, UNESCO başarılarıyla bunların başında geliyor. Meyvelerimiz çok kaliteli. Gastronomide bulgurdan 80 çeşit köfte yapıyoruz. Bunlara ilave olarak çok güzel fırın yemeklerimiz, ev yemeklerimiz ve kahvaltı çeşitlerimiz mevcut. Keşfedilmeyi bekleyen bu zengin mutfağı Türkiye’nin ve dünyanın kamu oyuna sunmak istiyoruz.” dedi.

Halil İbrahim Kılıç: “Şehrimize dört mevsim yerli ve yabancı turist çekmek istiyoruz”

Malatya Gastronomi Turizmi Tanıtım Derneği Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Kılıç, Malatya Kayısı Çiçeği Festivali ile şehrin yemek kültürünü, tarih ve turizmini tanıtmayı hedefledikelrini söyledi. Kentin dünya kayısı üretiminin yüzde 75’ini karşıladığını ve dünyanın kayısı başkenti olduğunu hatırlatan Kılıç, “Bildiğiniz gibi yaz aylarında kayısı festivali yapıyoruz. Ama bizim amacımız kayısıyı dört mevsime yaymak. Kayısı Çiçeği Şenliği’nin de asıl çıkış noktası bu olmuştur. Geçtiğimiz yıl pandemi koşullarında şenliğimizin ilkini düzenledik ve bu işin tutacağını gördük. Etkinliğimize geçen sene büyükşehir belediyesi, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları destek verdi. Bu yıl ise, Malatya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde ve yine diğer kamu kurum ve kuruluşların destekleriyle devam ediyoruz. Bu sene etkinlik içeriğimizi daha da zenginleştirerek birtakım sportif faaliyetleri de dahil ettik. Hedefimiz, Malatya’ya dört mevsim yerli ve yabancı turist çekmek.” dedi. 

Aynı zamanda Malatya Yemek ve Sofra Kültürü kitabının da yazarı olan Kılıç, “Yaş ve kurutulmuş olarak gerek yurt içi gerekse yurt dışı satışlarıyla şehir ve ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayan kayısıyı artık değişik noktalarda da görmek istiyoruz. Sadece kuru kayısı, kayısı döneri ve değişik çerez kültüründen ziyade kayısının girdiği tat çeşitliliğini artırmak istiyoruz. Çikolatalı kayısı ve kayısı çekirdeğinden yapılmış kurabiyeler gibi işlenmiş gıda kategorosinde yavaş yavaş mutfak sanayine girmesi için çaba sarf ediyoruz. Bunu yapan firmalarımız var. İnanıyorum ki, iç ve dış turizmi hareketlendirdiğimizde  kayısı ile ilgili mutfak, kayısı çerez kültürümüz biraz daha yaygınlaşacak.” şeklinde konuştu.

Süleyman Dilsiz: “Malatya, vegan mutfak avantajını iyi kullanmalı”

Yemek Kitapları Yazarı ve Gasronomist Süleyman Dilsiz, şenlik kapsamında Turgut Özal Üniversitesi’nde ‘Dünyada Gastronomi Trendleri ve Yeni Türk Mutfağını Oluşturmak’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Malatya mutfağının küresel markalaşma yolculuğunda, reçeteler üzerinden geliştirilen ürünlerin önemli bir basamak oluşturacağını ve özellikle vegan mutfağın bu gelişimde belirleyici bir rol üstleneceğini anlatan Dilsiz, “Malatya özellikle bulgur esaslı doğal yeşillikleri, çeşitli ağaç yaprakları ve otlarıyla öne çıkması gereken bir havza. Bölge genelinde köfte ve sarma olarak 46 adet vegan damağına hitap eden bir ürün çeşitliliği görüyoruz. Vegan mufağın Türkiye ve dünyada en fazla talep gördüğü bu dönemde Malatya’nın bu rekabetçi avantajı çok iyi değerlendirmesi gerekiyor.” dedi.

Bu süreçte birçok ilde olduğu gibi Malatya’nın da gastronomik değerlerinin ev tipi üretimden restoran modeline geçmesi gerektiğine işaret eden Dilsiz, “Evde pişirilen geleneksel tatların standardize edilerek ticarileştirilmesi, evden çok turiste hitap eden değerlere dönüşümü inanıyorum ki şehrin gastronomi turizmi ekonomisine de büyük katkı sağlayacaktır.” dedi.

Dilsiz ayrıca Malatya gastronomisinin tanıtımdan çok standardizasyon sorunu yaşadığına dikkat çekti. Organizasyonun sürdürülebilirliği için toplum temelli katılım alt yapısının oluşturulmasının altını çizen Dilsiz sözlerini şöyle tamamladı: “Dünyada markalaşma sürecini tamamlamış başarılı gastronomi festivallerini incelediğimde, gastronominin doğru ellerce yönetilmesi, bu olgunun yemek içmekten ibaret olmayıp bir kültür olarak ele alınması ve hatta küresel ölçekte yerel gastronomik değerlerin yeme içme profesyonellerinden çok profesyonel organizasyon şirketlerince organize edilmesinin hayati bir önem taşıdığını görüyorum. Malatya da bu kriterleri göz önünde bulundurarak hareket ederse çok daha hızlı gelişme kaydedecektir.”

 #malatyakayısıçiçeğişenliği #kayısıçiçeğişenliği #malatyamutfağı #malatyakayısısı #kayısı #malatyagastronomi #malatyalezzetleri #gastronomişenliği #malatyabüyükşehirbelediyesi 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir