“Pandemi koşullarında teknik açıdan 5-6 kişi ile binayı işletebiliyoruz. Bu durum personel maliyetini düşürmesinin yanı sıra kaynaklarımızı da maksimum verimlilikte kullanmamızı sağlıyor”
Haziran ayında düzenlenen Sigorta Birliği Haftası’nda “2021’de Sigortanın Türkiye Ekonomisine Katkısı, Beklentiler, Fırsatlar” konusu değerlendirildi. Salgın ve doğal afetlerin aniden oluşabilerek bugünü ve geleceği tehdit eden risklerine karşı sigortanın vazgeçilmez önemde olduğuna dikkat çekildi.
Sigorta sektöründe yenilikçi yaklaşımlarıyla dikkat çeken Allianz’ın tesisindeki can ve mal güvenliği önlemlerini Allianz Türkiye’nin Operasyon Destek Müdürü Önder Yıldırım anlattı. İzmir’de 20 bin m2’lik alana kurulan Allianz Operasyon Merkezi’nin, maliyetleri düşürmek ve çalışan konforunu attırmak amacıyla akıllı bina olarak tasarlandığına ve LEED Gold sertifikasına sahip olduğuna dikkat çeken Yıldırım, yangın algılama sistemleri ile ilgili görüşünü “Allianz Kampüs’te teknik olarak binamızın güvenliği birinci önceliğimiz. Yangın algılama sisteminin geliştirilebilir yapıda olması da kritik önceliklerimizden biri. Kullandığımız sistemlerin günün şartlarına uygun, akıllı ve esnek olması, teknik ihtiyaçlarımıza karşılık veriyor olması gerekiyor. Kullandığımız sistemlerle bu ihtiyaçlarımız karşılanıyor” sözleriyle dile getirdi.
“Çalışan güvenliği önemli”
Tesislerindeki geçiş kontrol ve güvenlik sistemini değerlendiren Yıldırım, “Çalışma arkadaşlarımızın güvenliği bizim için çok önemli. Bu nedenle her türlü güvenlik önlemleri ve geçiş kontrol sistemimizi de bu önceliği göz önünde bulundurarak seçtik. Birçok farklı teknolojileri araştırdık ancak daha klasik ve standart bir çözümle ilerlemeyi tercih ettik. EEC’deki arkadaşlarımızın kullandığımız bu program üzerinde çok alternatifli roller kurgulayabilmeleri de bizi sevindiriyor” yorumunda bulundu.
Yıldırım,“Acil anons ve seslendirme sistemimiz hızlı aksiyon almada çok başarılı. Sistem, yangın ve acil durumlarda kesintisiz şekilde hızlıca aktif oluyor. Aynı zamanda bu sistem sayesinde çalışma arkadaşlarımıza öğle saatleri arasında klasik müzik dinletebiliyoruz” diyerek anons sisteminden de memnuniyetlerini aktardı.
Kurulu otomasyon sistemlerini ise “Allianz olarak, çevreye ve doğaya büyük önem veriyoruz. Çevreye verdiğimiz destek ve doğayı koruma kuralları bizim için kritik. Temelde bu bakış açısına sahip olduğumuz için otomasyonun bizim için önemi de ortaya çıkıyor. 5000 kontrol noktası üzerinden otomasyon lisansı kullanıyoruz ve bu sayıları artırmak için KNX cihazını çoğaltmayı planlıyoruz. Alt yapımızın da buna uygun olduğunu biliyoruz” diyerek yorumladı.
“Pandemide sistemlerin entegre çalışmasının faydasını gördük”
Sistemlerin entegre çalışmasının pandemi döneminde faydasını gördüklerine değinen Yıldırım, “Yönetim platformumuzun en faydalı özelliği esnek ve uyum sağlayabilen bir yapısının olması. Pandemi koşullarında teknik açıdan 5-6 kişi ile binayı işletebiliyoruz. Bu durum personel maliyetini düşürmesinin yanı sıra kaynaklarımızı da maksimum verimlilikte kullanmamızı sağlıyor” dedi.
Önder Yıldırım, Allianz olarak tercih ettikleri çözüm ortağı ile ilgili görüşlerini; “EEC ile uyumlu bir çalışma içerisindeyiz ve güzel bir takım olduk diyebilirim. 2020 yılında hayatımıza bir anda giren pandemi nedeni ile iş yerleri radikal bir değişime uğradı. Allianz Kampüs’te fiziki olarak çalışmayı durdurduk. Ancak binanın ve çevrenin güvenliği bizler için önemli ve yangın riskine karşı üst seviyede korunuyoruz. Otomasyon sistemlerinin de sorunsuz çalışmasını önemsiyoruz ve burada EEC’nin de desteği ile bunu sağlıyoruz” sözleriyle dile getirdi.
#sigortabirliğihaftası #2021’deSigortanınTürkiyeEkonomisineKatkısıBeklentilerFırsatlar #allianzkampüs #allianz #allianztürkiye #önderyıldırım #EEC
