Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir

Tezer Öner

Turizm sektörü bu yaz nasıl bir sezon geçirecek az çok belli olmaya başladı… Ben müneccim değilim ama işaretler durumu gösteriyor.

İşaretler neler peki? Ana akım medyada büyük otel grupları o kadar çok reklam çıkıyor ki, nisan ayı bitti ama reklamları bitmedi, demek ki hala boşlar algısı oluşuyor. Sosyal medya mavi tur, kiralık tekne ve kiralık tekne kabini reklamlarından yıkılıyor. Eski senelerde nisan ayında teknelere telefon ettiğiniz zaman “kusura bakmayın sadece eylül ayına müsaitliğimiz kaldı” cevabını alırdık. Şu an bütün aylar için rezervasyon mümkün. Başka ne var? İptal edilen uçuşlar var. Ukrayna – Rusya savaşı yüzünden kuzey müşterisinde sıkıntı zaten oluştu çoktan.

Peki neden sadece kuzey? Avrupa ile de sanki sıkıntı var… Eğer rezervasyonların durumu buysa hatayı nerede yapıyoruz? Acaba turizm sadece tanıtım, satış ve rezervasyon mu yoksa daha mı fazlası var? Ülke olarak, iç ve dış politika olarak, milli güvenlik ve kişisel özgürlükler olarak daha mı derin düşünmek gerekiyor?

Örnek olarak merak ettiğim bir konu var mesela… Ocak 17 ülke, Şubat 125 ülke, Mart 178 ülkede Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın faaliyet raporlarında verdiği TV etkinliğini baz alalım. Artarak yoğun frekanslı bir aktivite sergilenmiş. Emeklerine teşekkür ederiz. Ama… Ben bir iletişimci olarak özellikle halkla ilişkiler planlarında frekans ve süreklilik ayarına çok dikkat ederim. Buna şöyle bir örnek vereyim. Bardağı musluğun altına koyup musluğu hızla çevirirseniz ve bir anda kapatırsanız bardağın sadece yarısına yakın bir kısmına su topladığınızı görürsünüz. Ama musluğu yavaşça akıp sabırla dolmasını bekleyip, dolunca kapatırsanız tüm bardağınız su dolar. Aynı insan zihni gibi yani…

Bu stratejiyle zaten başarılı olmamız zor. Buna bir de şahsi fikrim olarak geç başlandığı kanaatindeyim. Mart ayında 178 ülkeye reklam çıkmak demek, bu ülkelerdeki erken rezervasyonları kaçırdık, hala rezervasyonu olmayan veya kararsız olan tatilcilere oynuyorum demektir. Biz ona mı oynuyoruz gerçekten?

Bundan on sene önce Mayorka tatili yaparken ıssız bir koyda harika bir otel keşfetmiştik. Arabayla adayı gezerken bulduğumuz otele hayran kaldık. Hemen içeri dalıp yer olup olmadığını ve mümkünse hemen bu gece değilse seneye rezervasyon yapabilir miyiz diye resepsiyondaki hanım kızı sıkıştırmaya başladım. Kendisi tatlı bir tebessümle bana satış müdürünü çağıracağını söyleyerek bir adamla geri döndü. Satış müdürü beni dinledikten sonra bana yumuşak ve tatlı bir dille “önümüzdeki 3 sene doluyuz efendim ve hatta aksilik yaşayıp gelemeyecekler için de bir bekleme listemiz var” dedi ve nezaketen soğuk bir içecek ikramında bulundu. Bu cevaba da zaten en iyi soğuk bir su giderdi…

Demem o ki, turizm anlayışları, yapılanmaları ve pazarlamaları çok farklı bir noktada ve bizden çok ileride. Bu arada otelin kapı fiyatları da gayet halliceydi. Öyle 4 yıldız falan ama hiç de rakamlar o ayarda değildi.

Demek ki bir yerlerde hata yapıyoruz. Nerede yapıyoruz? Altın kumsalları olan, milyon dolarlık tesis yatırımları her beş dakikada bir tv reklamı yapmak zorunda kalırken, orta standartta 4 yıldızlı İspanyol oteli 3 sene ileriden rezervasyon alıyor…

Herkesin takkeyi önüne koyup düşünmesi lazım… Biz nerede hata yapıyoruz? Hayat tarzı, anlayış, yönetim, pazarlama, dünyaya bakış ve hatta eğitimden başlayarak nereye geldik ve nerede olmamız lazım, bunu iyi değerlendirmek zorundayız.

Umarım güzel bir sezon geçiririz… Tüm meslektaşlarıma iyi şanslar diliyorum.

#tezeröner #agondanışmanlık #turizm #2022yaz #tatil #seyahat #rusyaukraynasavaşı #kültürveturizmbakanlığı #türkiyeturizmtanıtımvegeliştirmeajansı #tga

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir