Turizm sezonu artık resmen açılmıştır. Hayırlı uğurlu olsun… Sezonun açılışını işaret eden üç olay gerçekleşti ve hepimiz derin bir oh çektik. Yani karpuz kabuğu denize düştü, Fedon Bodrum’da denize girdi ve Ruslar da artık geldiğine göre hepimize geçmiş olsun…
Deniz salyası, otellerin durumu, salgın hastalıklar ve havaların kötü gitmesi de dahil olmak üzere tüm felaketler ve ekonomik çöküntüler de üstüne gelse bile gene de bu üç faktör oluştuysa hepimiz artık yaz moduna girebiliriz.
Neredeyse Ruslar gelmeyecek ve bu yaz da yaz olmayacak diye yüreğimiz ağzımıza gelmişti. Çok şükür… Kurtulduk.
Bu olayı netleştirmenin en güzel şeklini de yarın öbür gün ilk Rus uçağı havaalanına indiğinde Silifke, Çayda Çıra veya Kılıç Kalkan oyunlarımız ile karşılayarak göstereceğiz. İlk ayak basan şirin bir Rus kız çocuğu ve annesine verilecek çiçek ve bebek ile töreni tamamlayıp günün anlam ve önemini tüm TV ve basında da resim ve görüntüler eşliğinde de verdik mi değmeyin keyfimize… Milyar dolarlar havada uçacak…
Gelelim bu romantik senaryodan sonrasına…
Öncelikle doluluk oranı paniği ile her şey dahil sistemler gene devreye girer. Sonra benim yerli turistim için verilen gecelik mesela 1000 TL yani 100 EUR oda fiyatı bu kardeşlerimize her şey ultra dahil hatta votkayla ayaklarınızı yıkayın model fiyatlandırma ile 30 – 35 EUR seviyesinde olacaktır.
Sezon bitince tüm otelcilerimiz yakınacak ve bu sistemin zararları gene konuşulacak ama emin olun seneye gene aynı senaryo uygulanacaktır. Bu bizi senelerdir turizmden öldürmeyen ama süründüren tablodur. Zengin de etmez ama öldürmez de… Sonuçta bir türlü çözemediğimiz dertlerimizi tekrar konuşmaya başlarız. Mesela neden 12 aya yayamadığımız bir turizm anlayışımız var? Neden zengin ve para bırakacak turisti çekemiyoruz? Neden turistik bölgelerde her şey dahil diye bir sistem ile turisti yerel işletmelerle ve aktivitelerle buluşturmadan eve yolluyoruz? Neden bu konuda politika üretemiyoruz? 16 milyon turist geleceğine 5 milyon turistle de aynı parayı kazanmanın yollarını bulmuyoruz? Salgındı, deniz salyasıydı, doğa katliamıydı, tarih erozyonuydu ve kültürel özelliklerin turizmden geri kalması gibi onlarca problemi bir kenara bırakıyoruz. Neden?
Çünkü Ruslar geldi dertler bitti… Farkında mısınız bilmiyorum ama zengin Ruslar Yunanistan’a çoktan kaydı. Türkiye’de evi, yatırımı olanlar dışında bu yaz kaç Rus gelecek geçen seneye göre merak ediyorum. Yani sadece temmuz ve ağustos aylarını baz alarak karşılaştırmak istiyorum ve bunun sonuçları eğer şimdi tahmin ettiğim gibi çıkarsa eylülde biraz zehir zemberek yazacağımı şimdiden söyleyeyim.
Diğer Avrupa ülkeleri, Belarus ve Ukrayna konusuna da girmeyeceğim. Belarus ve Ukrayna bizden daha beter, oradan gelecek turist zaten ucuzcu. Avrupa’nın eliti de İspanya, İtalya ve güney Fransa yolcusu. İngilizler bize göz kırptı ama belki biraz güven oluşturursak yaz sonuna doğru olağanüstü ucuz kampanyalarla Yunanistan yerine bize gelirler… Almanlar da Allah kerim… Araplarla papaz durumdayız, bir Katar var istikrarlı. Çin’den milyonlar akacaktı ama bu aşamada onu da hiç ihtimal dahilinde görmüyorum.
Yerli turist mi? Valla bu yaz kimde para kaldı bilmem ama bende kalmadı. Ucuz bir butik pansiyon bulursak ne ala. Otellerin inanılmaz iskontoları da şimdi Ruslar gelecek diye biter zaten. Biz gene küçük oteller ve küçük esnafla başbaşayız. Onların halinden biz anlarız ama umarım onlar da fırsat bu fırsat demez. Sonuçta kim gelir kim gider göreceğiz ama kalan sağlar bizimdir.
Olsun… Ruslar geliyor ya… Yeter…
#tezeröner #ruslargeliyor #rusturist #rusya #turizm #seyahat
