Turizm sektörü artık cinnet halinde. Gerçekten. Ben artık neyi neden yapıyoruz, nasıl yapıyoruz, kim kime ne dedi, nasıl dedi, kim ne istiyor derken ipin ucunu kaçırdım. Panik, öfke, korku ve umut duyguları iç içe geçmiş durumda… Tamamen sıyırmaya az kaldı.
Neler oluyor yahu? Oteller bir müşteri için bile takla atarken ve çoğu otel faaliyette bile değilken bırak normal zamanı bu acı zamanlarda yazılan saçma sapan köşe yazılarına mı kızalım yoksa bilgisiz ve tecrübesiz kişilerin bilirkişi edasıyla garip suçlayıcı yorumlarına mı? Türkiye’nin lokomotif sektörüne tam da bu zamanda saldırmanın arkasında komplo teorileri arayanlara mı gülelim? Şaşırdım kaldım.
Sektör çıkış için neler düşünmüyor ki? Spor turizmi demişler birkaç yerde. Kurtaracakmış bizi. Gülümsedim azıcık. Spor turizmi dedikleri Antalya ve Alanya’da birkaç idman sahası olan otelden ibaret ve sadece futbolu ilgilendiriyor. Basketbol yok. Atletizm yok. Kayak yok. Ülkede zaten kayakçı yok. Kayak tesisleri gencecik kızımızın ölümü ile kapandı ve çürüyüp yıkıldı zaten. Jimnastik salonlarımız yok. Avrupa Şampiyonu Kız Jimnastik Takımımız var; hiçbir televizyonda tek kare görüntüsü yok! Naklen yayını yok! Ülkede kimsenin bu büyük başarıdan haberi yok! Manejlerimiz mi var? Dresaj pistlerimiz mi var? Golf sahalarımız vardı bir dönem; otellerden bazıları baktı ki artık gelen yok önce futbol sahasına evrildiler şimdi de ne haldeler Allah bilir! Golf Federasyonu Başkanımız bile sporu bıraktı; bir futbol kulübüne başkanlık yapıyor. Bisiklet hiç yok. Takımımız bile yok. Bir zamanlar Torku vardı; o da bıraktı. Bisiklet sürecek yol yok!
Ne diyorlar? Salon Atletizm Şapiyonası Finallerini almışız. Bir statta futbol maçı finali oynanacakmış… Biri bir gün, diğeri de zorlasan on günlük etkinlik. Ee sonra? F1 yapmışız… Götürüsü getirisinden kat be kat fazla olması bir kenara; dünyanın parasını harcadılar, asfalt döktüler, takımların teknik ekipleri ve sürücüler söylemediğini bırakmadı. Ödül töreninde gazoz patlattırdık, dünya söylemediğini bırakmadı… Hangi spor turizminden bahsediyoruz?
Devlet, acentelere destek sözü verdi. Özel şartlarda kredi paketleri hazırlandı, bankalar vermemek için develeri hendeklere dizdi. Bir tane atlatınca da yetmiyor; bu paşalar her deveyi iki üç kere atlattırdılar. Otellere teşvik çıktı, alana kadar da canları çıktı.
Hala oteller imdat diye bağırıyor; hanım kızımız otelleri geneleve çevirmeye kalktı, bir de üzerine karalama kampanyası yapıldı. Hadi diyelim turist geldi. Hafta sonu sokağa çıkma yasağı var. Restoranlar kapalı. Müzeler kapalı. Kültürel etkinlikler iptal. Kim nereye ve neden gelecek ki? Kış turizmi kapsamında bazı oteller açtı; kayak için hazırlıklar yapıldı. Bazıları hala düşünüyor açsam mı diye. Haklılar… Açsan ne olacak? Hava yolları uçuşlara başladığından beri bilet alım oranı aynı dönem için %61 düşmüş… Serbestken bile uçuş yok. Müşteri zaten yok. Yahu müşteri olacak insanlarda para yok! Bu sadece bizim için değil; Alman’da da yok, İngiliz’de de yok, Ruslar batmak üzere, zaten sektör zor durumda… Araplarla da aramız bozuk. Bir tek Katar var. Onlar da tüm ülke bavulu toplayıp gelse bizim otellerde hala yarım kapasite boş yer kalır. Kadıköy kadar ülke…
Aşı kurtaracak diyoruz ama aşımız yok. Yeteri kadar sipariş de yok. Bize ayrılmış bir kontenjan da yok. Ülkeyi kapatsak daha beter. Açık tutsak sağlıklı ortam yok. Zaten pandemi kısıtlamalarından dolayı ortam yok.
Kafayı kırıp huniyi takmaya az kaldı. Sektördeki tüm meslek erbapları ve tüm yatırımcılara sabır ve selamet diliyorum. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir. Ya sabır…
#tezeröner #agondanışmanlık #turizm #konaklama #seyahat
