TÜRSAB, 2022’de iki büyük gastronomi etkinliği düzenleyecek

Haber: Hatice Ünal Bilen

Pine Beach Belek’te düzenlenen TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi – Gastronomi Turizmi panelinde konuşan TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Başkanı Ömer Kartın, birliğin 2022 yılı projelerini açıkladı. TÜRSAB’ın önümüzdeki yıl İstanbul ve İzmir’de iki büyük gastronomi etkinliği düzenleyeceğini duyuran Kartın, pandemi sebebiyle 2020’de gerçekleştirilemeyen Gastronomi Treni projesinin de 2022 yılı içinde muhakkak faaliyete geçeceğinin sözünü verdi.

Ömer Kartın: “Özelleşin, uzmanlaşın” 

Moderatörlüğünü TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer’in üstlendiği, TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Başkanı Ömer Kartın’ın yanı sıra Divan Otelleri Satış Direktörü Deniz Dikkaya’nın da konuşmacı olarak yer aldığı panelde konuşan Kartın, gastronomi turizmini son 10 yıldır geliştirdiklerini ifade ederek, bu alanda proje yapmanın önemine dikkat çekti. Konuşmasında turizmcilere seslenerek, “Geleceğe yönelik ne yapacağız? Özelleşin, uzmanlaşın diyorum. Gastronomi turizmi iyi bir yol. Çünkü eğitimi nispeten kolay sayılır. Ama müşteriye pazarlamak zor. Pazarlamayı başarırsanız karlılığı çok yüksek. Dolayısıyla Türkiye için de sizler için de verimli bir iş. Bir sınırı aştığınız zaman, gastoronomi turizminin gerçekten ne olduğunu öğrendiğiniz zaman çok başarılı olma imkanlarınız açık.” ifadelerini kullanan Kartın, dünyada bu alanda çok büyük imkanların olduğunun altını çizdi.

“Gastronomi Treni’ni 2022’de muhakkak çalıştıracağız”

TÜRSAB’ın önümüzdeki yıla ilişkin gastronomi projeleri hakkında detaylar veren Ömer Kartın, “Gastronomi Treni 2020’de çalışacak dedik. Pandemi dolayısıyla sözümüzü tutamadık. Bu kongrede kendime bir söz vereyim, 2022’de treni muhakkak çalıştıracağız. Başaramazsak biz de bu işi bırakırız.” dedi. Proje kapsamında Türkiye’de belli başlı rotaları seçtiklerini ifade eden Kartın, “Adana, Kayseri ve Toroslar’ın tamamını geçen, çok güzel manzaralar içinde altı saatlik bir yolculuk olacak.” dedi. Trenin işleticisi ve yöneticisinin TÜRSAB olduğunu, satışını ise tüm acentelerin gerçekleştireceğini kaydeden Kartın, “Afyon da projemizle yakından  ilgileniyor. Afyon-Denizli hattını açmayı düşünüyoruz. Balıkesir-İzmir arasında da üçüncü bir hat olabilir. Bu hatların fizibilitesini çalışıyoruz. Devlet Demiryolları ile sözleşme yapmak üzereyiz. Muhakkak yapacağız. Bu tek projemiz değil ama star ürünümüz bu olacak.” diye konuştu.

“2022 rotalarına çalışıyoruz” 

2022 yılı için ağırlıklı temalı rotalar üzerine yoğunlaştıklarını aktaran Kartın, çok yakın bir zamanda Zeytin Kültür Yolu’nun açılışını gerçekleştirdiklerinden bahsetti. “Sakarya-Niğde arasında Ayva Kültür Yolu, Niğde-Karaman-Isparta arasında Elma Kültür Yolu, Adıyaman-Malatya arasında Yemiş Kültür Yolu gibi çok farklı projelerimiz var. Herkes bir şeyler satmak istiyor. Bir süre sonra alışılagelmiş ürünler tükeniyor. Bu yaptığımız info turları neticesinde ürün çıkartıyoruz ve bu ürünleri acentelerimizin hizmetine sunuyoruz. Acentelerimiz de alıp kendi programlarına koyup tur satarak gelir elde ediyor. Hedefimiz bu.” diyen Kartın, önümüzdeki yıl iç pazara ağırlık vereceklerini de altını çizdi. Kartın, bu yolları uluslararası pazarlara açmayı da önümüzdeki dönem hedefleri arasına koyduklarına işaret ederek, “Ama bu yetmez. 2022’nin içinde inşallah dünya pazarları açılırsa bu sefer bu yollarımızı uluslararası pazarlara açacağız. Hedefimiz, yabancı turisti getirmek. Bütün bu projelerimize yabancı turisti de monte etmek istiyoruz. TÜRSAB inşallah bu dönemki projenin içinde başarı hikayesine imza atmış olacak. Bu kongre vesilesiyle söz veriyorum.” şeklinde konuştu.

“Gastronomi satar”

Ömer Kartın konuşmasının devamında gastronomi turizminin aslında bir destinasyon pazarlama aracı olduğunu belirterek, “Bir coğrafyayı tanıtma imkanıdır. Dolayısıyla bir turizm faaliyetidir. Gastronomi faaliyeti değildir. Ana konusu gastronomi olan bir turizm faaliyetidir. Acentelerin motive olmalarını da çok kolay sağlıyor. Çünkü popüler. Gastronomi satar. Kolaylıkla satılabilecek bir ürün.” dedi.

1990’larda kültür turizminde kişi başı gelirlerin 1000 dolar olduğunu, bugün ise o gelirin 2 bin dolara karşılık geldiğini ifade eden Kartın, “O 2 bin doları yeniden bulabilmenin yollarından bir tanesidir, gastronomi turizmi. 700’lerdeyiz şu anda. Ama başarı hikayelerimiz var. Onlardan bir tanesi, güneydoğu şehirlerimizle alakalı. Onu da Deniz Dikkaya’dan dinleyeceğiz.” diye konuştu.

“2022 için iki büyük gastronomi etkinliği planlıyoruz”

Ömer Kartın, TÜRSAB olarak 2022 yılı için bir gastronomi sempozyumu planladıklarını söyledi. Tolga Gencer ise, bir ekleme yaparak, “Bugüne kadar Travel Turkey ve Gastronomi Kongresi diye devam ediyordu. Önümüzdeki seneden itibaren turizm kongresi gibi bir gastronomi kongresi planlıyoruz. Onu da nisan ayında İzmir’de yapacağız.” dedi.

Deniz Dikkaya: “Her ürünü olan kent gastronomi kenti olamıyor”

Divan Otelleri Satış Direktörü Deniz Dikkaya ise, otel yatırımlarının bulunduğu ilgili gastronomi kentlerinde, bir turizm ürünün pazarlanması konusunda gastronominin değerini çok net keşfettiklerini ve bir yol haritası olarak sunduklarını ifade etti. Bir örnekle zincir otellerin konumlandığı şehirlerden biri olarak Gaziantep’in zaten bir gastronomi turizm markası olduğunu anımsatan Dikkaya, şehrin mutfağıyla birlikte kültür ve turları da  satarak ciddi bir turizm lokasyonuna dönüştüğünü kaydetti. Adana’nın da son dönemde ciddi bir atakta olduğunu vurgulayan Dikkaya, Diyarbakır gibi çok ciddi rakip şehirlerin geldiğini de söyledi.

Dikkaya, nasıl gastronomi kenti olunur konusuna da değinerek, her ürünü olan kentin gastronomi şehri olamayacağını savundu. Gaziantep’ten çok daha fazla gastronomik ürüne sahip olup, gastronomi turizmi konusunda sınıfta kalan destinasyonlar olduğunu anlatan  Dikkaya, “Bursa’da çok ciddi bir gastronomi turizmi çalışması var. Çok ciddi emekler ortaya konuyor ama daha yeni. Dediğim gibi Gaziantep, bunu 10 yıl önce keşfetti ve onun üstüne çalıştı ve önemli bir noktaya geldi.” şeklinde konuştu.

“Gastronomi kenti olmak için…”

Gastronomi kenti olmak için ulaşılabilirlik, iyi ürün ve konaklama alternatiflerinin yeterliliğine dikkat çeken Dikkaya, yerel halk ve esnafın turizme açık ve istekli olmasının da önemli bir rol oynadığını Erzurum, Gaziantep ve Adana örneklerinden yola çıkarak anlattı. Bir şehrin gastronomik marka değerinin oluşturulmasında tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin de çok önemli olduğunu ifade eden Dikkaya, tur paketlerinin satılmasında ürün hikayelerinin önemine de ayrıca vurgu yaptı.

#türsab2021turizmkongresi #türkiyeseyahatacentalarıbirliği #gastronomiturizmipaneli #pinebeachbelek #gastronomiturizmi #gastronomi #ömerkartın #tolgagencer #denizdikkaya #panel #markakent #gastronomidemarkalaşmak

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir