Bukoleon Sarayı önce müze kompleksine dönüştürülecek sonra…

Haber: Hatice Ünal Bilen

2020 yılından bu yana restorasyonu devam eden tarihi Bukoleon Sarayı’nda ikici etap ihale sürecine girildi. İlk iki etabı için toplamda 60 milyon TL’ye yakın bir restorasyon bütçesi ayrılan 1600 yıllık sarayın önce müze kompleksine dönüştürülmesi, ardından da İstanbul tur rotalarına girmesi hedefleniyor.

İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı ve İstanbul Turizm Platformu iş birliği ile 1 Eylül Perşembe günü İBB Miras alanlarına yönelik bir şantiye gezisi düzenlendi. Gezi sonrası soruları yanıtlayan İstanbul Turizm Platformu Direktörü Özcan Biçer, platformun turizmde yeni ürünler geliştirmeye, yeni destinasyonlar oluşturmaya ve turizme yönelik yeni kültürel alt yapılar hazırlamaya odaklı çalıştığını söyledi. Sözlerinde sektörle ortaklaşa ürün geliştirmenin önemine değinen Biçer, “Daha önce kamu kendi tarafında kendi projesini yapmış ve kendi öngörüsünü sunmuş. Sektörle çok fazla iletişim haline geçemediği için bu ürünlerin bazıları sektör tarafından tanınmış, bazıları tanınmamış.” dedi ve Bukoleon Sarayı’nda bu hataya düşmek istemediklerinin altını çizdi.

“Müzelerde dolaşıma hep bilet bazlı bakılmış”

Bukoleon Sarayı ile hedeflenen ziyaretçi sayısına ilişkin bir değerlendirmede bulunan Biçer şöyle devam etti: “Bizim sorunumuz, buraya kaç kişi çekeceğimiz değil, buranın kaç kişiyi kaldıracağıdır. Sorun, buraya kaç turist geleceği değil, sorun turistler geldiği zaman bizim tam olarak ne yapacağımızdır. Sonuç itibari ile kapasiteyi aşan turisti almak da çok iyi bir şey değil. Sultanahmet Meydanı’na, Kuzguncuk’a kaç kişi almalıyız? Adalara hafta sonu kaç kişi gitmeli ki, oranın yaşamsal niteliklerini ve varlıklarını erozyona uğratmadan ilerleyebilelim.” Şu ana kadar işlevlerin ölçülmediğine vurgu yapan Biçer, “Bu türlü müzelerde dolaşıma hep bilet bazlı bakılmış. Davranış biçimleri, memnuniyetler ölçülmemiş. Biz şu an bunu sıfırdan kurmak zorundayız.” dedi.

“Sarayı gezdirmek için kokart yetmeyecek”

İstanbul Turizm Platformu Direktörü Özcan Biçer, Bukoleon Sarayı’nı gezdiren rehberlere yönelik uzmanlık eğitimi vereceklerini de açıkladı. Rehberler Odası iş birliğinde yürütülecek sertifika programı ile uzmanlaşmış ve akredite olmuş rehberlere görev verileceğini belirten Biçer, “Bir arkeoloji müzesinde dolaşmanın da birtakım koşulları var. Can güvenliği sağlamanız gerekiyor.  İlgili rehber arkadaşların da bu konuda eğitilmesi gerekiyor. İBB kültür miras ekipleri buraya gelecek, rehberleri eğitecek ve akredite edecek. Burada her rehber gelip de gördüğünü anlatmayacak. Kurumun verdiği bilgiyi anlatacak.” dedi.

Biçer, şöyle devam etti: “Ben rehberim, kokartım var, burayı ben anlatacağım denmesini çok istemiyoruz. Bizim için önemli olan, sarayın doğru anlatıldığından emin olabilmek. Önümüzde örnekleri de var. Yerebatan Sarnıcı da dahil, Sultanahmet’te biri bir şey anlatıyor, diğeri başka bir şey. Bizim varlığımızı doğru tanıttıklarını düşünmüyoruz. O yüzden rehberlerle ilgili İstanbul Kalite Programı diye bir üst çerçeve oluşturma niyetimiz var.”

“İstanbul, Sultanahmet’ten ibaret değil”

İstanbul Turizm Platformu Genel Sekreteri Hüseyin Gazi Coşan, İstanbul turizminde nitelikli turistin önemine vurgu yaptı. Son dönemde hükümet kanallarınca açıklanan ziyaretçi sayılarına değinen Coşan, “İstanbul şu anda kongre çekemiyor mesela. Kongre de bizim potansiyel müze ziyaretçimiz. Biz onun hesabını yapmıyoruz. İstanbul’da 3. sıradan 50. sıraya düşmüş bir kongre turizmi var. Bu da aslında nitelikli turistimizi kaybettiğimiz anlama geliyor.” dedi.

Merkezi yapıyla belediyelerin ortaklaşa hareket etmesiyle nitelikli turist sorununun çözüleceğini ifade eden Coşan, “Şu an bence fecaat. Bunu çok net söyleyeyim. Toplum da fecaat, yatırımcı da fecaat. Niye fecaat? İstiklal Caddesi’ne bakın, küçük Arabistan, yürüyemezsin.” dedi. Coşan, toplumun bilinçlendirilmesi, müzelerin tekrar ele alınması, turist trafiğinin yönetilmesi gerekliliğine dikkat çekerek, “İstanbul sadece Tarihi Yarımada, Taksim, Beyoğlu’ndan ibaret olmamalı.” diye konuştu.

İstanbul’a gelen her 10 turistten 8’inin Tarihi Yarımada’ya gittiğini hatırlatan Coşan, “İş amaçlı seyahatler ayrı bir hikaye. Buraya artık kruvaziyerler gelecek, Yenikapı’ya bir liman daha gelecek. Dolayısıyla Sultanahmet şişecek. Çuvaldızı kendimize iğneyi de başkalarına batıralım. Hemen Sultanahmet’e götürüyoruz. İstanbul sadece Sultanahmet’ten ibaret değil. Sen başka bir alternatif koy. Bakalım nasıl bir tercih yapacaklar, herkesin ilgi alanları farklı.” ifadelerini kullandı.

Ayşen Kaya: “Müze kompleksi haline getireceğiz”

Bukoleon Sarayı restorasyon çalışmasına dair ayrıntılı bilgiler aktaran İBB KV Projeler Müdür Yardımcısı Ayşen Kaya ise, 2020 yılında Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı tarafından onaylı proje doğrultusunda restorasyon uygulama çalışmalarının başladığını söyledi. Projenin öngörülenden farklı bir kurguyla ilerlediğini, bunun yaklaşık 6-8 ay gibi bir süreç aldığını ve 2. etap ihale sürecine girildiğini kaydeden Kaya, projenin önünde yaklaşık 350 günlük bir iş süresi olduğunu belirtti. İş sürecinin etaplı ilerleyeceğini ifade eden Kaya, projeye paralel olarak yürütülen tescilli üç adet sivil mimarlık örneği için de kamulaştırılma işlemleri sürecine girdiklerini belirterek, “Encümen kararı aldık, valilikten görüş bekliyoruz. Olumlu dönüş aldığımızda kamulaştıracağız ve bu müze kompleksine Osmanlı dönemi yapıları da eklenmiş olacak. Dolayısıyla tarihi skalası genişlemiş, çeşitli fonksiyonları içinde barındırabilen bir müze kompleksi haline gelecek.” diye konuştu.

Restorasyon bütçesiyle ilgili bilgiler de veren Kaya, saray için ilk etapta yaklaşık 5 milyon 900 bin TL para harcandığını, son sözleşme fiyatı ile birlikte toplam maliyetin 60 milyon TL’yi bulduğunu kaydetti. Bir soru üzerine İBB tarafından restore edilerek ziyarete açılan Yerebatan Sarnıcı’nın restorasyon bütçesini de değerlendiren Kaya, sarnıcın bir buçuk ay bile geçmeden geri kazandığını, ilk haftasında 70 bin kişi tarafından ziyaret edildiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Yerebatan Sarnıcı, bir buçuk ayda günlük 1 milyon TL ciro ile altı yıllık restorasyon maliyetini bir buçuk ayda geri kazandı. Bu ciddi bir potansiyel. Burada da benzer bir performans sergilersek, restorasyon maliyetleri böyle kültürel zenginliği olan yerler için gerçekten çok küçük bütçeler haline gelir. Rotalarının doğru kurgulanması halinde buraya turist gelmemesi için hiçbir sebep yok.”

#bukoleonsarayı #restorasyon #ibb #istanbulbüyükşehirbelediyesi #istanbulturizmplatformu #turizm #rota #istanbul #tarihiyarımada

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir