The Ritz-Carlton Otel, Duygulara Hitap Eden Estetiği Kucaklıyor

The Ritz-Carlton Hotel Company, L.L.C. büyümekte olan küresel portföyüne yıl sonuna kadar altı yeni lüks otelin kapılarını açacak.

Çengdu ve Tientsin’deki muhteşem araziler bu lüks markanın Çin’deki otel sayısını ona yükseltecek. Almatı, Herzliya ve Bangalore’deki gösterişli Ritz-Carlton otelleri, markanın İsrail, Kazakistan ve Hindistan’a girişinin simgeleri olacak. Aruba’daki yalın lüks tecrübesi ise kalite tasarımı uygulamasında başka bir dönüm noktası olacak.

Son on yılda, The Ritz-Carlton tasarım ekibi birbiri ardına özel olarak tasarlanmış ve korunmuş birçok otel için şartnameler hazırladı. Viyana, Maskat ve Riyad, gösterişli The Ritz-Carlton otellerine zevk sahibi bir dokunuşla dönüştürülen saraylardı. Başkent Washington DC yakınlarındaki Philadelphia ve Georgetown’da bulunan The Ritz-Carlton arazileri, dönüştürülen ve korunan miras alanlarında yeni bir çağa şahit oldu. Philadelphia’daki, tarihi 1904’e kadar uzanan ve şehrin ilk bankası olan yapı ve Georgetown’daki, kule şeklinde bir bacaya sahip olan kırmızı tuğladan fırın çağdaş tasarımlı birer otele dönüştürüldü. Pekin Finans Caddesi’nde, tavandan sarkan kaligrafi çalışmaları gibi modern, renkli tasarımlar otel odalarını inanılmaz bir çeşitlilikle süslerken bağlamla ilgisini korumakta ve bu antik Çin kentinin kültürünü yüceltmektedir.

The Ritz-Carlton, önümüzdeki üç yıl içinde ek 30 otelin iyileştirilmesi çalışmalarına başlarken, tasarım felsefesi “süreklilik arz eden değişkenlik” olarak tanımlanabilir. “Her yeni proje bize bulunduğu çevrede en iyi oteli oluşturma fırsatı sunuyor ve böylece gerçek bir mekan hissi oluşturulabiliyor. Bu uygulanırken piyasa ihtiyaçları ve grup içinde parmakla gösterilecek bir otelin en iyi şekilde nasıl yapılabileceğini göz önünde bulunduruluyor,” diyor Tasarım ve Proje Yönetimi Baş Müdür Yardımcısı Bill Barrie.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir