Türkiye’nin ilk Hipp – İş Oteli Workinn Hotel açıldı

Yatırımı Uyar Grup’a ait Workinn Hotel, 26 Ağustos 2013 tarihinde kapılarını açtı. Yaklaşık 14 milyon Euro’ya mal olan dört yıldızlı otel, Gebze ve Tuzla sanayi bölgesinde Türkiye’nin ilk Hipp- İş konseptine sahip oteli olarak hizmet verecek.

Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgelerinin kümelendiği Gebze ve Tuzla’nın tam kalbinde konumlanan Workinn Hotel, 26 Ağustos 2013 tarihinde iş dünyasına kapılarını açtı. Uyar Grup tarafından yaklaşık 14 milyon Euro yatırımla hizmete açılan dört yıldızlı otel, sanayi bölgesinde açılan ilk Hip – İş oteli olması özelliği ile değer taşıyor.Konforu, yeşilin dinginliğiyle başarıyla birleştiren sanayi bölgesinin ilk Hip –İş Oteli Workinn Hotel’i, Genel Müdürü Yıldıray Delice ile konuştuk.

 Workinn Hotel’in bölgedeki konumu, çizgisi ve konsepti üzerine neler söyleyebilirsiniz?

26 Ağustos 2013 tarihi itibariyle misafir ağırlamaya başladık. Gebze ve Tuzla sanayi bölgelerindeki tüm organize sanayilerin tam merkezi konumundayız. Sabiha Gökçen Havaalanı’na 13 km mesafede bulunuyoruz. Yine TEM otoyolu çok yakınımızda. İstanbul’un yoğun trafiğinden uzak, iş yerlerine yakın kolay ulaşılabilir bir noktada hizmet vermeyi planlayan bir oteliz. Hatta bölge otelleri arasında en merkezi tek otel olmak gibi bir iddiamız da var.

Ana hedef kitlenizde kimler var?

Sanayi bölgesinde çalışan veya çalışacak firmalar ve kişiler ana hedef kitlemizi oluşturuyor. Otelimizde 7 farklı tipte odamız var. Bunlar her kategoride üst düzey yöneticiden alt personele kadar hitap eden odalar. Dolayısıyla herkese hitap ediyoruz demek daha doğru olur.

Workinn Hotel’i Hipp- İş Otel iddiası ile hizmete açtınız. Bu konudaki ayrıcalığınızı ne şekilde ortaya koyuyorsunuz?

Türkiye’de Hipp -İş kavramını ilk kullanan oteliz. Otelimiz, dış cephe mimarisi itibari ile farklı ve sıra dışı çizgilere sahip. Binaya dışarıdan baktığınız zaman şaşırtmacalı bir yapısının olduğunu görürsünüz. Paralel çizgilerin dikey çizgilerle kesişmesi ile oluşan bir göz aldatmacasından söz ediyorum. Onun dışında bina sadece mimari olarak fark oluşturmuyor. Feng Shui öğretilerinden yararlanılarak yapılan otelimizde bütün ayrıntılar misafirlerin kendini iyi hissetmesi üzerine kurgulandı. Doğanın matematiğini insanların lehine kullanma yolu olan Feng Shui otelin sadece mimarisinde değil, dekorasyonunda da temel alındı. Yin ve yang enerji dengesi; lobi, restaurant, bar, pastane, toplantı odaları, spor ve SPA alanları gibi ortak mekanlarda ve odaların tamamında gözetilen otelimizde konukların kendilerini daha iyi hissetmelerine yol açacak doğa ile birlik hissini vurgulamaya çalıştık.

  

SANAYİ BÖLGESİNİN İLK GOLD LEED SERTİFİKALI OTELİYİZ

Workinn Hotel, çevresel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği sertifikası olan Leed ‘in en üst düzeyi Gold Leed sertifikasına sahip sayılı otellerden. Çevreye duyarlı yeşil bina olarak inşa edilen otelimizde; yağmur sularının toplanarak kullanıma sokulmasından, lavabolarda kullanılan suyun filtre edilerek bahçe sulama için kullanılmasına, çıkan atıkların geri dönüşüme kazandırılmasından gün ışığından maksimum yararlanılmasına kadar binanın proje aşamasından uygulamasına kadar her alanda sürdürülebilirliğe maksimum düzeyde dikkat edildi. Workinn Hotel, “yeşil bina” olmasının yanında, “akıllı bina” olma özelliğiyle de ortaya çıkıyor. Çevreciliği ve yüksek teknolojiyi harmanlayarak hem sürdürülebilir hem de kaliteli ve hızlı hizmet sağlıyor. Bunun yanı sıra TEM otoyoluna çok yakın bir mesafede olduğumuzdan, konuklarımıza kaliteli uyku sağlamak amacıyla yüksek ses izolasyonu ile ilgili çok detaylı çalışmalar yaptığımızı söylemeliyim.

Biraz da oda konseptlerinizden bahseder misiniz?

Otelimizde, deniz ve orman manzaralı oda seçenekleri, 24 saat açık spor salonu, dünya mutfaklarından çeşitli tatların sunulduğu restoranı ve modern bahçecilik uygulaması dikey bahçeyle çevrili havuzuyla iş insanları ya da bölge sakinlerinin ihtiyacı olan tüm konforu sunuyoruz. Workinn Hotel, 105 Business Room, 26 Executive Room, 2 Handicap Room, 14 Junior Suite, 8 Premier Suite, 6 Apart Room ve 1 Presidential Suite’den oluşuyor. 24 saat açık spor salonu ve dikey bahçe ile çevrelenmiş açık yüzme havuzu ile otel hem iş insanları hem de bölge sakinleri için bir cazibe noktası oluşturuyor.

Yeme içme hizmetleri konusunda ne kadar iddialısınız?

Otelimizde her gün değişen set menü, açık büfe kahvaltı, Türk ve dünya mutfaklarından oluşan geniş a la carte menü seçeneklerini sunan “W Restaurant”ımız mevcut. Misafirlerimize ayrıca özel yemek odaları ile yemekli iş toplantıları, küçük boyutlu özel organizasyonlar için farklı bir alternatif sunuyoruz. Bunun yanı sıra, pastanemiz ve “Ren Bar”ımızla da bölgemizde bir farklılık oluşturduğumuzu düşünüyoruz.

Yatırım maliyetiniz, istihdam sayınız, doluluk hedeflerinizle beraber otelinizi rakamlarla nasıl anlatırmısınız?

Otelimiz yaklaşık olarak 14 milyon Euro’ya mal oldu. Şu an 60 kişiyle çalışıyoruz. Burada konsept itibari ile bina otomasyonuna çok önem verdik. Böyle düşünürsek, personeli daha verimli kullanabileceğimiz bir şekilde planladık. Dolayısıyla çok fazla personele ihtiyaç duymadık. Doluluk oranlarımıza gelirsek, henüz açılışın 3. haftasındayız ve yüzde 15 doluluğumuz var. Yılsonuna kadar yüzde 40-50 doluluklar hedefliyoruz. 2014 yılı için ise yüzde 70 hedefimiz var.

Otelinizin mimari ve tasarım algısına ilişkin neler söylemek istersiniz?

Otel mimarisinde Çinici Mimarlık’tan Can Çinici, içmimaride Değer Mimarlık ve Feng Shui konseptinde ise Esra Koyuncu ile çalıştık. Ekip, otelimizi oldukça işlevsel ve amacına uygun bir şekilde tasarladı. Ortaya çıkan sonuçtan biz dahil tüm misafirlerimiz oldukça memnunlar. Hoş, aydınlık, ferah bir binamız var. Onun dışında binanın projelendirilmesinde ses ve ısı izolasyonları, enerji tasarrufu, otomasyon ve yeşil bir bina olarak doğru çözümlenmesi konuları öncelikli konularımız arasında yer aldı. Şu ana kadar ki geri dönüşüler bize ne kadar doğru adımlar attığımızı gösteriyor.

Son olarak sanayi bölgesinin turizm potansiyelini ve geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Bölgemizdeki yatak kapasitesi hızla artıyor. Bölgenin 3-4 yıl öncesine kadar büyük bir sorun olan konaklama ihtiyacı son 3-4 yıl içinde hızla artış göstermiş durumda. Ancak bu hıza aynı paralelde talep artmıyor. Arz artıyor, talep artmıyor. Bu rekabeti de doğuruyor. Baktığınızda bölgede ama çok fazla yatırım var, hem talep olarak hem arz olarak ilgi fazla. Eğer artış istediğimiz oranda olursa daha çok otele ihtiyaç olacak gibi görünüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir