Doğal kaynaklar ve turizm dengesizliği

Öncelikle yeni sezona giriyoruz. Hepimize hayırlı ve uğurlu olsun. Türkiye’de turizm sezonu deyince elbette yaz turizmi akla geliyor. Diğerleri için başında alt sektörü belirterek kış sezonu gibi ifadeler kullanılıyor. Doğal kaynaklar aslında sezonla bağlantısı olmadan tüm sene boyunca erozyona uğruyor. Özellikle son 5 – 6 yıldır hissedilen bir artış da söz konusuyken bu konuya değinmesek olmazdı…


Tezer Öner

Zaten çok geç gelen bir kayak sezonu ile bu yıl da canımız oldukça sıkıldı. Bunun üzerine bol kar yağışlı ve soğuk bir nisan ayı geçiriyoruz. Hayır olsun diyor herkes ama ben diyemeyeceğim. Yapılaşma ve yanlış uygulamalar yüzünden Anadolu ve Trakya topraklarını 50 yılda çöle çevirmeyi başardık. Üstelik hala bu konuda ısrarcı davranıyoruz.

Kısa vadede bu yaz için kabaca bizi neler bekliyor bir bakmamız lazım. Hem ülke olarak bizi komple ilgilendiren hem de sektörü ilgilendirecek olan en başta gıda fiyatları olacak. Diyebilirsiniz ki yabancı turist bundan etkilenmez, oradaki fiyatlar kur dengesi yüzünden hala ucuz görünüyor. Elbette görünebilir benim için bir sakıncası yok ancak kaliteli ve taze gıdaya ulaşma konusunda sıkıntı çok büyük gene de… Mesela, süt fiyatları artma eğilimindeyken üretimin şu an (sadece bir üretim kooperatifini baz alarak yazıyorum) günde 11 – 12 tondan 3 tona düşmüş durumda. Fiyatı baskılasak da ürün bulmak sıkıntı. Ben artık market raflarındaki fiyatlara bakamaz oldum. Ayrıca bazı markaların ürünlerine eskiden her gün çok rahat ulaşılabilirken artık ulaşamıyoruz. Bunun yanına siz et ürünleri, şarküteri, balık ve su ürünleri ile buğday ve tahıl ürünlerini de ekleyebilirsiniz.

Ayrıca yaşadığımız deprem felaketinin tahıl ambarlarımıza ve mesela Malatya gibi meyve sebze yetiştiren şehirlerimize verdiği zararı henüz hissetmeye başlamadık bile… Ne olacak ithal ederiz demeyin. En büyük kaynağımızın olduğu Rusya ve Ukrayna ekim sahalarında şu an Rus tankları ve Ukrayna zırhlıları köşe kapmaca oynuyor. Satabilecekleri ürünü sattılar zaten. Yeniden ekim yok. Ağustosta tüm Avrupa ve hatta biz ne yapacağız ona bakacağız. Fransa ve İspanya harıl harıl buğday ekiyor. Almanya tarım planlamalarını değiştirdi. Bizde daha lafını eden yok. Üstüne üstlük en verimli alanlar depremle hemhal olmak durumunda şu anda…

Tüm bu iklim değişikliği, savaş, deprem, hatalı politikalar ile cebelleşirken bir de doğal güzelliklerimizi ve turizm potansiyeli olan yörelerimizi betonlaşma ile kaybetmeye başladık. Bunlardan örnekle en önemli ikisi, Salda Gölü ve Uzun Göl… İkisi için de oturup ağladım resmen. Son durumlarına bakınca biz insan mıyız diyorum. Gerçekten bu dünyayı ve bu ülkeyi hak etmemiz gerekiyor. Ama bu kafa ve bu uygulamalar ile sadece felaketleri üzerimize çekiyoruz. Doğa Ana bize çok kızgın ve tokat üzerine tokat atıyor. Biz bunu hala anlayabilmiş de değiliz üstelik…

Sokakta veya cemiyetlerde bakıyorum da herkes eski anılarını konuşuyor. “Uludağ’da nasıl kayıyorduk hatırlıyor musun Tezer?” “Ne kar olurdu be abi?” “Erdek’te deniz suyunu bardağa koysak millet kaynak suyu sanıp içerdi be ne günlerdi…” “Bursa Karacabey ovasında araba kullanırken 20 km’de bir durup ön camdan böcek ölüsü temizlerdik. Şimdi Bursa’dan Erdek’e gidiyorum bir tane sinek bile yapışmadan…” Çünkü doğal hayatı katlettik… O da zincirleme tarımı götürdü…

Bunların turizme etkisi olmayacak mı sanıyorsunuz? Bir Avrupalı neden Yunan adasında ahtapot ızgarayı bizim 1/3 fiyatımıza yiyor sanıyorsunuz? Balık neden oralarda daha ucuz sanıyorsunuz? Marmara dünyanın en güzel iç deniziyken neden foseptik çukuruna döndü sanıyorsunuz?

Artık takkeyi önümüze koyup düşünme ve acil radikal önlemler alma vakti geldi mi? Geçti bile… Hepimiz, oteller, politikacılar ve sektörel yöneticiler kendimizi sorgulamalıyız. Ayrıca tüm bu sıkıntı ve yokluk içinde hala üç kuruşa her şey dahil sistemine de bir el atsak ne güzel olur. Otellerin bu yüzden yaptığı israf ve savurganlık yakında toplumsal tepkiye bile neden olacak düzeyde…

Sezona girerken kafamda deli sorular… Artık siz de ortak oldunuz…

#tezeröner #doğalkaynaklar #turizm #dengesizlik #doğa #doğakatliamı #çevre #herşeydahil #tarım #toprak

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir