Hüseyin Baraner renovasyonda sosyal entegrasyona dikkat çekti, “Ancak lokali yakalayarak fiyatlarını artırırsın” dedi

Turizmde 41. yılına giren TÜRSAB Yurt dışı Temsilcisi Hüseyin Baraner, otellerde renovasyon çalışmalarını değerlendirdi. “1978 yılından bu yana sektörün içindeyim. Türk turizminin yaşadığı bir sürü evrimi, değişimi, yenilenmeyi, eskimeyi yaşadım.” diyen Baraner” otel yenilemeleriyle ilgili şu tespit ve önerilerini şöyle paylaştı:

“Birincisi, bir teknik renovasyon var. Borular eskir, yenilenir, elektrik kabloları eskir, yenilenmek mecburiyetindedir. Bu bir teknik renovasyondur. İkincisi, bir felsefe, bir bakış, yeni renk, yeni koku, yeni ses, yeni dünya renovasyonudur. Sadece yenileme değil, yeni dünyalara açılma, otelin içine yeni sesleri, yeni renkleri çekme çabasıdır. Biz de bazen olaylara çok teknik bakılıyor çünkü. Renovasyon bu söylediklerim yapılırsa her zaman bir otel içinde yeni bir başlangıçtır.

Üçüncü olarak, bu da meşhurdur, bir sistem değişikliğine gidilebilir. Renovasyonu bir vesile göstererek uzun zamandır verdiği hizmet türünü de yenileyebilir. Mesela çok iyi bir et restoranını kapatıp onu sushi bara veya bir vegan restorana dönüştürebilir. Bu da renovasyon için çok büyük bir şanstır. Renovasyon sadece otelin yapı malzemelerinin yenilenmesi değildir çünkü.

“Dünyanın geleceğine entegrasyonu Türkiye tam olarak anlayamadı”

Dördüncü olarak da, özellikle bugünlerde renovasyon dünyanın geleceğine yeni bir entegrasyondur. Mesela sürdürülebilir malzemelerin kullanılması ve bunun müşteriye bildirilmesi. Borusundan duvara yapıştırılan kağıdına kadar, tutkalına kadar sürdürülebilir, doğaya zarar vermeyen malzemelerden yapıldığını müşteriye aktarmak büyük önem kazandı. Türkiye bunu tam olarak anlayamadı, onun için söylüyorum. Bunu yeni bir marka çalışmasında veyahut marka güçlendirmesinde kullanabilirler. Bakın biz yeniliyoruz ama sürdürülebilir, doğaya zarar vermeyen, doğayı destekleyen şu malzemeyi alıyoruz diyebilirler.

Bunun yanında yine aynı şekilde renovasyon yapılırken içerdeki çok eskimiş, artık kullanılamaz hale gelmiş, müşterinin kullanacağı malzemeleri yeni dünya anlayışına uygun olması önemlidir. Yataklar, teknolojileri, odaların ısınma teknikleri gibi. Bakıyorsunuz herkes bende speed klima var diyor, bazen kontrolsüz bir şekilde 24 saat yanıyor, elektrik harcanıyor. Yeni sistemlere yatırım çok önemli.

Bunun dışında odaların içine doğayı daha çok sokmak önemli bir nokta. Bizde şöyle bir anlayış vardır, Git Filipinler’e bir gemi yükle, 3 euroya masa, 30 euroya ayna, oteli yepyeni yapıyorsun. Gıcır gıcır yapıyorsun ama çok görkemli görünse de bunlardan arınmak lazım.

“Oteline ne kadar lokal insan çekersen fiyatların da o kadar artar”

En önemli noktaya gelir isem; renovasyon aynı zamanda bulunduğun lokasyonun sosyal entegrasyonudur. Oteli öyle bir renove edersin ki, orada bulunanlar da otele gitmeye başlar. Bu çok önemli. Renovasyonda öyle çalışmalar yapman lazım ki, çevredeki insanların da müşteri veyahut buluşma noktası olarak oteline çekebilesin. Oteline ne kadar lokal insan çekersen fiyatların da o kadar artar. Çünkü lokal insanların girmediği otelleri gerçek anlamda dünya markası yapamıyorsun.”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir