Lezzetin En Ferah Adresi: Ferahfeza Restaurant…

Bir tarafında Tarihi Yarımada, bir tarafında Galata Kulesi… İki teraslı, yüksek tavanlı, seçkin aynı zamanda özüne sadık. Karaköy’ün en yeni lezzet ve keyif duraklarından Ferahfeza Restaurant eski İstanbul’un orta yerinde hizmete açıldı.

Karaköy’ün en yeni lezzet ve keyif duraklarından biri Ferahfeza Restaurant. Açılışını Temmuz 2013’de gerçekleştiren dört ortaklı mekanın yatırımcı ortaklarından Ahmet Özbek ve Handan Özbek’i Beyoğlu’ndaki Leb-i Derya Restaurant’dan da tanıyoruz.

İSMİNCE “FERAH VE KONFORLU”

Adıyla adeta bütünleşmiş mekanın isim anası, gazeteci – yazar kimliğiyle tanıdığımız Ece Temelkuran. Mekana özgü bir isim arayışında iken bir sohbet esnasında Temelkuran’a kısaca konseptten bahsettiklerini anlatan Ahmet Özbek, gazeteci arkadaşımıza sadece “Bir tarafı Tarihi Yarımada’ya bir tarafı Galata’ya bakan, iki teraslı ve yüksek tavanlı bir mekan dedik ve ağzından bir anda ‘ferahfeza’ çıktı. O an nasıl heyecanlandık anlatamam. Tüylerimiz diken diken oldu” sözleriyle Ferahfeza’nın ismini nasıl aldığını anlatıyor. Ferahfeza’nın diğer iki ortağı, Gamze İneceli ve perakende sektöründen Selim Asena. İşin operasyonel kısmında Ahmet Özbek var. Mutfağından Gamze İneceli, bürokratik işlerinden ise Handan Özbek sorumlu.

HAYALLERE YOLCULUK…

Beyoğlu’nda uzun yıllardır hizmet veren Leb-i Derya ile bölgeye fazlaca hakim olduklarını dile getiren Özbek, “Karaköy liman dokusu, eski tarihi zenginlikleri, merkezi konumu ve zanaat ruhunu yaşatan ambiyansı ile zaten ilgimizi çeken bir bölgeydi” diyor. Bölgenin yeme içmede önemli bir cazibe merkezi oluşunun da lokasyon kararında etkili olduğunu belirten Özbek, restoranın İstanbul’un iki farklı yüzünü yansıtan konumu ve iç mekan özelliklerinin de bu kararda etkili olduğunu söylüyor.

KARAKÖY RUHUNU YAŞATAN İÇ TASARIM

İç mekan tasarımlarını i-am branding’in yaptığı mekana baktığımızda, konseptinde eski İstanbul’a ait pek çok ize rastlıyoruz. Bu gerek menü seçiminde gerek dekorasyonunda gerekse içmimarisinde kendini fazlasıyla hissettiriyor. “Büyük bir mekanı dekore etmek hiç de kolay olmadı. Bu anlamda i-am branding çok iyi iş çıkardı. Karaköy ruhuna uygun detaylara da önem verdiler. Hem Karaköy’ün hem de bizim tecrübelerimizi beraber harmanlayıp ustalık temasıyla bir dekorasyon oluşturdular ki, biz çok mutluyuz” diyen Özbek, mekanda iç tasarım kadar lezzetin de öne çıkmasını istediklerini söylüyor. Bu konuda ekibe sonuna kadar güvendiklerini dile getiren Özbek, “Mutfak şefimiz Özhan Şivetoğlu ile zaten yıllardır Leb-i Derya’da çalışıyoruz. Kendisi oldukça genç ve dinamik. Operasyonun başında olması bizim için ayrıca bir rahatlıktı” diyor. Ekip seçiminde işletme açısından kreatif değerlerin önemine vurgu yapan Özbek, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Burası bir laboratuar gibi. Sürekli bir şey üretiyorsunuz, çeşitli kombinasyonlar deniyorsunuz. Bu açıdan biraz yenilikçi olmak da lazım. Bu anlamda iyi, yenilikçi ve araştırmacı bir ekip kurmaktan son derecece memnunuz.”

 
TÜRK VE AKDENİZ MUTFAĞININ MUHTEŞEM BULUŞMASI

Ferahfeza, zengin menü seçenekleriyle iyi bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Ağırlıklı Akdeniz mutfağından seçkilerin sunulduğu mekanda Türk yemek kültürüne ait izlere de rastlamak mümkün. Restoranda lezzetler paylaşımı üzerine menü hazırladıklarını belirten Özbek, restoran menüsüne dair şu bilgileri paylaşıyor: “Akdeniz’deki farklı kültür ve lezzet mozaiğini bir şekilde Türk coğrafyasındaki sınırsız yiyecek hazinesi ile birleştirdik. Türkiye’deki peynir, et ve tavukları Akdeniz’in değişik teknikleri ile sunuyoruz.”

Restoran menüsünde özellikle acılı karides ile sunulan humusu, Çanakkale’nin Koşuburnu Köyü’nden özel olarak getirilen domateslerle hazırlanan mücverini, Eceabat’tan getirtilen ve sunumu pekmezle yapılan yufkalı keçipeynirli ön sıcağını ve Antep fıstıklı somonunu mutlaka tatmanızı tavsiye ederiz.

AÇIK MUTFAK KONSEPTİNE SAHİP

Yeni nesil restoran konseptinin yükselen trendlerinden biri hiç kuşkusuz, açık mutfak. Sofranıza gelen yemeğin hangi koşullarda ve kimler tarafından hazırlandığını açıkça görebiliyorsunuz. Siz masanızda yemeğinizi yerken bir diğer siparişinizin hazırlanışını gözlerinizle görüyor ve bir yandan da keyifli sohbetlerinize devam edebiliyorsunuz. Tıpkı Ferahfeza Restaurant’ta olduğu gibi. Açık mutfak kurmanın işletmenin kendine duyduğu güvenle ilişkili olduğunu belirten Özbek, “Restoranda açık mutfak kurmak çok riskli bir iş. Sonuçta bütün operasyon müşterinin önünde oluyor. Biz yemek kalitemize, hijyen değerlerimize ve personelimize bu anlamda çok güveniyoruz. Açık mutfak dediğiniz şey, izleyicisi olan ciddi bir tiyatro sahnesi ve siz orada her an bir oyun sergiliyorsunuz” diyor.
Restoranda açık mutfak kadar bar konseptiyle de öne çıktıklarını dile getiren Özbek, yenilikçi bar ekibi ve şarap kavları ile iddialı olduklarını söylüyor.

TURİZME KATKIMIZ ARTACAK

Ferahfeza’nın müdavimleri arasında lokal müşteriler de var, yabancı turistler de. Bunda Karaköy’ün yeme içmede yükselen bir trend olmasının etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Özbek, mekanın turizme katkılarına ilişkin sorumuzu şöyle yanıtlıyor: “Gastronomi, turizmin yükselen trendlerinden biri. Çünkü gelen müşteri sadece tarihi eser yolculuğu yapmak istemeyip, aynı zamanda kentin lezzet ve eğlence duraklarını da deneyimlemek istiyor. İstanbul zaten bu potansiyele fazlasıyla sahip. Biz de Ferahfeza  Restaurant olarak Türk gastronomisi üzerine üstümüze düşeni fazlasıyla yapmaya hazırız. Grup olarak ileriki dönemlerde yeni yatırımlarla turizme katkılarımız daha da artacak.”

 YENİ YATIRIMLAR YOLDA…

Grubun gelecek yatırımları sadece restoran projesi ile sınırlı değil. Bu ortaklık yapısı içerisinde ileriki dönemlerde cafe ve otel projesinin de hayata geçirilmesi planlanıyor. Yaklaşık bir yıl önce kurulan şirketin yeni yatırımları için tercih edilen bölge yine, Karaköy ve civarı. Çünkü grubun bölge yatırımlarından beklentisi büyük. Gelecek 2-3 yıl içinde Karaköy’ün Galataport gibi projelerle daha da hareketleneceğini anlatan Özbek, “Yabancı turistin bölgeye ilgisi çok yoğun. Yakın bir gelecekte eski İstanbul’un merkezinde olmasından da kaynaklı ilginin ve yatırımların daha da artacağına inanıyoruz” diyor.

18.00’de açılan mekan, hafta içi 2.00, hafta sonu 3.00 e kadar açık. Yakın bir zamanda öğle servisi ile de hizmetlerini devam ettirecek mekanın bir sürprizi de aktiveli pazar kahvaltıları!

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir