Mehmet Reis, depremin ekonomik ve tarımsal bilançosunu açıkladı

Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, depremin insani ve sosyal boyutu ile ekonomik ve tarımsal envanterini açıkladı.


Depremin ekonomik ve tarımsal bilançosunu açıklayan Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis; 13,5 milyon insanın ülke nüfusuna oranıyla ise yüzde 15,7’sinin afetten etkilendiğini, insanların evlerini ve geçim kaynaklarını kaybettiklerini belirtti. Depremin etkilediği bölgelerdeki ekonomik faaliyetlerin durduğunu ve birçok işletme ve üretim alanının hasar gördüğünü ifade eden Reis, “Bu da hem bölge halkının hem de ülke ekonomisinin genelinde olumsuz etkiler oluşturacağı anlamına geliyor.” dedi.

Depremin çevre, yeraltı suları ve tarım üzerinde olumsuz etkiler oluşturacağını vurgulayan Reis “Deprem bölgesinde yaşayan insanların kendi gıda ihtiyaçlarını ve geçimlerini sağlamayabilmesi ve ülkemizin gıda güvencesi için tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının gerekliliğine” dikkat çekti.

“Türkiye’deki toplam tarım alanlarının yüzde 16.2’si deprem bölgesinde”

Deprem bölgesindeki tarım arazilerinin 3,7 milyon hektarının depremin yıktığı 10 ilimizde yer aldığını açıklayan Reis şunları söyledi: “Kayıtlı çiftçi sayısı da yaklaşık 270 bin. Bu çiftçilerimiz Türkiye’deki tarım alanlarının yüzde 16’sını ekip biçiyor. Depremin yıktığı Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’nın ekonomik yapısına bakıldığında öncelikli sektörü tarım ve tarıma dayalı sanayi ve hayvancılık olduğu görülüyor.  Güneydoğu Anadolu projesi kapsamında Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep Şanlıurfa, Kilis verimli tarım arazilerine ve önemli tarımsal üretim potansiyeline sahip iller.”

Türkiye’deki toplam tarım alanlarının yüzde 16.2’sinin deprem bölgesinde bulunduğunu belirten Reis, “Tahıl ekilen alanların yüzde 15.5’ine, sebze bahçelerinin yüzde 15.2’sine sahip olan bu illerin meyve bahçelerindeki payı ise yüzde 25’in üzerinde. Bölgenin hayvan varlığı ülkedeki büyükbaş hayvan varlığının yüzde 12’sini, küçükbaş hayvan varlığının ise yüzde 16.3’ünü oluşturuyor. Deprem bölgesindeki 10 ilin toplamındaki bitkisel üretime bakıldığında buğday, mısır, pamuk, karpuz, mandalina, kayısı, yonca, arpa, badem, fıstık, ceviz ayrıca kırmızı mercimek ve nohut üretimi yapılmaktadır.” diye devam etti.

“Kırsaldaki sorunun yerinde çözülmesi gerekiyor”

Mehmet Reis, TÜİK verilerinden hareketle ülkemizde geçtiğimiz yıl üretilen buğdayın yüzde 19’u, kırmızı mercimeğin yüzde 73’ü, nohudun yüzde 11’i ve arpanın yüzde 10’unun deprem bölgesinde üretildiğine dikkat çekti. Bazı bölgelerde buğday, arpa silolarının hasar gördüğünü, traktör ve ekipmanların göçük altında kaldığını vurgulayan Reis, şöyle konuştu: “Verilere göre, depremden etkilenen illerimiz, hayvan yetiştiriciliğinde önemli payı olan bölgelerdir. Ancak ahırlar çöktü, bölgede temel geçim kaynağı olan hayvanlar enkaz altında kaldı. Çok sayıda hayvan telef oldu.  Besicilikle geçimini sağlayanlar için hayvanların beslenmesi, ürettikleri sütün toplanması çok önemli. Kış şartları nedeniyle hayvanlar dışarıya çıkarılamıyor. Bu nedenle kırsaldaki sorunun yerinde çözülmesi gerekiyor.  Tarım Bakanlığı hasar tespitine başladı. Bakanlıktan hayvan çadırı ve yem desteği konusunda atılan adım olumlu desteklerin devamlılığı üretim açısından önem arz etmektedir”.

“Deprem bölgesinin tarımsal hasılaya katkısı 85 milyar TL”

Depremin ekonomiye etkisini değerlendiren Mehmet Reis, depremden etkilenen  illerin üretim, istihdam, gıda arzının sürdürülebilirliği ve ihracat açısından ülke ekonomisinde önemli bir yerinin olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Deprem bölgesinin tarımsal hasılaya katkısı 85 milyar TL’dir. Bunun 52 milyar TL’si bitkisel üretim, 34 milyar TL’si de hayvancılıktan geliyor. Özetle, bölgenin tarımsal hasıladaki payı yüzde 15 civarındadır. Türkiye’nin toplam tarım ve ormanlık ürünleri ihracatının yaklaşık beşte birini gerçekleştiriyor. 10 ilin 2022’deki toplam ihracatı 20.1 milyar dolar olarak gerçekleşti toplam ülke ihracatındaki payı yüzde 9.  Gıda üretimi ve ihracatındaki payları göz önüne alındığında bu illerin üretim, istihdam, gıda arzının sürdürülebilirliği ve ihracat açısından ülke ekonomisinde önemli bir yeri var”.

Göç Yaşanmadan Atılması Gereken Adımlar

Mehmet Reis, deprem bölgesinin en kısa zamanda sosyal ve ekonomik anlamda iyileştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Afetten etkilenen üreticilerin faaliyetlerine devam etmeleri ve kırsalda güvenle yaşamlarını sürdürebilmeleri için acilen köklü çözümlere ve desteğe ihtiyaç duyduklarını belirten Reis, “Depremin tarımın yapıldığı kırsal alanlara verdiği zararın boyutları henüz tam olarak belli değil. Çiftçilerin bir bölümü depremde yaşamını yitirdi. Bazıları bölgeyi terk ediyor. Toprağını terk etmeyen çiftçinin ekim yapabilmesi için insan gücüne, makineye, tohum, mazot ve gübreye ihtiyaç var. “ dedi.

“Deprem şehirlerinde tarımsal üretim sürdürülebilir kılınmalı”

Bu konuda alınması gereken tedbirleri sıralayan Reis şunları ifade etti: “Bölgedeki tarımsal alanların ve su kaynaklarının durumuna bakılmalı ve mart ayında başlayacak tarımsal faaliyetler için hazırlık yapılmalı. Ekimi yapılmış olan buğday ve arpanın ilaçlama, gübreleme ve sulama durumuna bakılarak gerekli tedbirler alınmalı. Tarımsal üretim araçlarının bir bölümü deprem enkazı altında kaldı. Bölgede kalıp ekimini yapmak isteyen üreticilerimiz için traktöre, pulluğa, ekim makinalarına, silo ve depo teminine hız verilmeli. Çiftçimizin toprağını satmadan, göç etmeden tarım ve kırsal kalkınma destekleri acilen ve süratle harekete geçilmesi hepimizin ortak geleceği ve gıda güvencesi için önem arz ediyor. Kırsaldaki insanlarımızı tarımdan vazgeçmemelerini sağlamanın yolu tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmaktan geçiyor. Deprem bölgesindeki tarımsal faaliyeti sadece 10 il olarak değil, 81 ili besleyen bir değer zinciri olarak bakmamız lazım. Hem bölgedeki insanlarımızın, çiftçilerimizin, halkımızın gıda ihtiyacının karşılanması hem de ülkemizin tarımsal üretim rekoltesi açısından çok önemli.”

Reis, tarımla birlikte sanayide de önemli paya sahip illerde sanayi tesislerinin ve ticarethanelerin de en kısa sürede faaliyetlerine dönmesi bölgesel ve ulusal ekonomi açısından büyük önem taşıdığına işaret etti. Reis, “Bugün her zamankinden daha fazla dayanışmaya, gelecek için de bilimin ışığında önlem almaya ihtiyaç var.” diyerek sözlerini noktaladı.

#reisgıda #mehmetreis #deprem #bilanço #tarım #ekonomi #insan #sosyal #envanter #türkiye #üretim #çiftçi #gıda #reis #2023

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir