Otel yatırımcılarına “sözde değil, özde danışmanlık” veriyorlar

Röportaj: Hatice Ünal Bilen

Turizm ve otelcilik sektöründe iki güçlü isim; Hatice Coşkun ve Burçak Atak. Her ikisi de konaklama sektörüne uzun yıllar boyunca emek veren iki deneyim. 2013 yılında Coşkun’un kuruculuğunu üstlendiği Consultinghtc çatısı altında geleneksel danışmanlık hizmetlerinin ötesine geçen uzman rehberlik ihtiyacı boşluğunu doldurmak üzere bir araya geldiler…

Otel yatırım ve yönetim danışmanlığı hizmetleri kapsamında, konaklama piyasasının karmaşıklığı içinde yol almakta, doğru yatırım kararı vermekte, otel finansal ve operasyonel hedeflere ulaşmakta ve otelin işletilmesi noktasında güçlük yaşayan yatırımcılara uzman rehberlik vermek üzere kararlılıklarını ortaya koydular…

Bir otel yatırım ve yönetim danışmanlığı şirketi olarak da hayli iddialılar! Sektörel büyüme sürecinde otel yatırımlarına salt beton yığını muamelesi çeken; ekonomik, çevresel ve sosyal olarak sürdürülebilir hamleleri göz ardı eden pek çok rakip şirkete de meydan okuyorlar.


Consultinghtc markasının doğuşunu ve sektöre dönük vaatlerini şirketin yönetim ortaklarından Hatice Coşkun ve Burçak Atak ile konuştuk.

Consultinghtc markası nasıl doğdu?

Hatice Coşkun: Bir otel yatırım ve yönetim danışmanlığı şirketi kurma fikri, konaklama sektörüne olan tutkumdan ve bu sektördeki büyüyen fırsatların farkına varmamdan kaynaklandı. Kariyerim boyunca otelcilik sektöründe çeşitli görevlerde çalışma ayrıcalığına sahip oldum. Sektörün karmaşıklığı ve büyüme potansiyeli hakkında değerli bilgiler edindim. Zaman içinde, birçok yatırımcı ve otel sahibinin kârlı fırsatları belirleme, mevcut varlıklarını optimize etme ve konaklama pazarının sürekli gelişen ortamında önemli zorluklarla karşılaştığını gözlemledim. Geleneksel gayrimenkul yatırım danışmanlığının ötesine geçen uzman rehberliği konusunda piyasada açık bir boşluk vardı. Bu boşluğu doldurma ve kapsamlı, sektöre özel çözümler sunma arzusuyla hareket ederek 2013 yılında şirket kuruluşunu gerçekleştirdim. Geldiğimiz noktada danışmanlık şirketimiz bu vizyonun bir kanıtı olarak duruyor. Yurt içi ve yurt dışında çok sayıda yatırımcıya otel yatırımlarının potansiyelini ortaya çıkarma, getirilerini en üst düzeye taşıma, konaklama sektörünün büyümesine ve sürdürülebilirliğine katkıda bulunma konusunda yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz.

“Dokunduğu yerleri geliştirebilen bir danışmanlık hizmetini vadediyoruz”

Sağlıklı, verimli, ekonomik ve sorunsuz sürdürülebilirlik, turizmde ne şekilde tesis edilmekte? Consultinghtc olarak bu danışmanlık hizmetini ne şekilde inşa etmeyi vadediyorsunuz? Örnekleri var mı?

Burçak Atak: Turizm sosyal, kültürel ve ekonomik geniş etkinlikler bütününden oluşmakta. Çevresel kaynaklar turistik talebi yönlendiren etkenlerin başında olduğu için turizm, diğer ekonomik sektörlere göre çevresel kaynakları en çok kullanan sektör olma özelliğine sahip. Sürdürülebilir turizm bünyesinde iç içe geçmiş 12 hedefi barındırıyor. Bu hedefler de 3 temel eksen etrafında toplanıyor. Bu eksenleri incelediğimizde ekonomik olarak sürdürülebilir bir sistem, turizm destinasyonlarının ve işletmelerinin uzun vadede fayda sağlamaya ve büyümeye devam etmesi için sürekliliklerini sağlamayı hedeflerken; çevresel ve sosyal olarak yerel ve toplumsal refahı, istihdam kalitesinin tesisini, sosyal eşitliği, yerel kontrolü, kültürel zenginliği, fiziki bütünlüğü, biyolojik çeşitliliği ve atmosferik dengeyi korumayı, kaynak verimliliği sağlamayı içeriyor. Turizm ekosisteminin ayrılmaz parçası olan konaklama işletmeleri/oteller için de sürdürülebilirliği ürün veya hizmet kalitesinden, rekabetçiliğinden ödün vermeden verimliliğin artırılması, tüketen kaynakların azaltılması, çevrenin korunması ve bütünün faydasına olacak şekilde bir değer oluşturarak karlılığın sağlanması olarak tanımlayabiliriz.

Consultinghtc olarak, sorumsuz bir büyüme ve kitle turizmi şeklinde yapıldığı zaman çevre ve kültüre zarar verebilen sektörle paydaşlarına kültürlerin etkileşimini, oralarda oluşan sorunlara empatiyi ve duyarlılığı da artıran, doğayı ve yerel kültürü koruyarak iyileştirilmesini sağlayan maliyetleri düşük verimliliği yüksek, kısaca sürdürülebilirlik ilkelerini uygulayarak yapıldığında dokunduğu yerleri geliştirebilen bir danışmanlık hizmetini vadediyoruz yatırımcılarımıza.

Dünya üzerinde birçok lüks otel zinciri bulunmakla birlikte ülkemizde “Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm Uygulama Merkezi (SENTRUM)” yeşil destinasyon projesi içlerinde beni en çok heyecanlandıran proje diyebilirim. Tam bir kolektif çalışma modeli.

Sözünü ettiğiniz sektördeki “uzman rehberliği” konusunda piyasada mevcut olan boşluk nedir? Sektörde uzman olduğunu iddia eden rehberlerden farkınız ve size özel çözümleriniz nelerdir?

Hatice Coşkun: Kariyerimde ilerledikçe, tekrar eden bir model fark etmeye başladım; geleneksel danışmanlık hizmetlerinin ötesine geçen uzmanlık ihtiyacı. Otel yatırımcıları, yalnızca finansal analiz ve piyasa içgörüleri sunmakla kalmayıp aynı zamanda otel operasyonlarının inceliklerini, misafir memnuniyetini ve sürdürülebilirlik uygulamalarını kapsamlı bir şekilde anlayabilecek ortaklar arıyordu. Otel yatırımcılarının karşılaştığı benzersiz zorluklara bütünsel çözümler sunabilecek bir danışmanlık firması yaratma fırsatı olduğu açıktı. Bu farkındalık, sektöre olan tutkum ve anlamlı bir etki oluşturma arzumla birleştiğinde danışmanlık şirketimizin kurulmasına yol açtı. Şirketimiz, otel yatırımcıları için güvenilir bir ortak olma vizyonuyla kuruldu. Otel yatırım ve yönetim yolculuğunun her yönüne hitap eden geniş bir hizmet yelpazesi sunuyor. Odağına insanı ve misafiri alan sektörde müşterilerimizin konaklama piyasasının karmaşıklığı içinde yol almalarına, doğru yatırım kararları vermelerine ve nihayetinde finansal ve operasyonel hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmaya kararlıyız.

Odak bölgeleriniz Türkiye, Doğu Avrupa ve Afrika. Neden bu bölgeler?

Burçak Atak: Afrika, BM Dünya Turizm Örgütü tarafından son on yılda en hızlı büyümekte olan turizm bölgelerinden birisi olarak adlandırılmakta. Sahra altı Afrika coğrafyasındaki çeşitlilik, zengin kültürel miras, kendine özgü milli parkları, gölleri, şelaleleri ve adaları, bölge turizmine üstünlükler sağlamasına karşın, altyapısal eksikliklere bağlı olarak söz konusu potansiyelden gerektiği ölçüde istifade edilemiyor. Bu noktada ulaştırma, enerji, su ve telekomünikasyon gibi alanlarda yatırımların artırılması gerektiği üzerinde genel bir mutabakat söz konusu. Ayrıca nüfusun %70’i 25 yaş altı olması nedeniyle dünyanın en genç kıtası. Yatırımcı için büyük fırsatlar barındırıyor. Doğu Avrupa, tarihsel geçmişimize baktığımızda kültürel olarak hemhal olduğumuz bir bölge. Bizimle iş yapmayı seviyorlar. Türk turizmini ve Türk otel yöneticilerini önemsiyor, bilgi birikimimizden faydalanmak istiyorlar.

Türkiye’miz ise biricik. Bir geçiş süreci içinde olan ve hızla değişip gelişen otelcilik ve hizmet sektörüne uyum sağlamaya çalışıyor. Hâlâ birinci nesil eski kuşaklar tarafından yönetilen işletmelerin çoğunun yenilikçi, rekabetçi ve teknolojik değişime tam olarak uyum sağlayamadıklarını görüyoruz. Misafir deneyimi tasarımı konusunda gelişime ihtiyaçları var. Yaratıcı ve yenilikçi girişimlerin, dijitalleşmenin, ayakta kalabilmek ve rekabet edebilmek için hayati bir gereklilik olduğunun farkındalığı oldukça az.

“En büyük zorlukları, rekabet”

Yatırımcılar ve otel sahipleri kârlı fırsatları belirleme, mevcut varlıklarını optimize etme konusunda ne tür zorluklarla karşılaşmakta? Yatırımların ve yatırımcıların önündeki engeller neler? Bunu biraz daha açabilir misiniz?

Hatice Coşkun: Yatırımcılar ve otel sahiplerinin kârlı fırsatları belirleme ve mevcut varlıklarını optimize etme süreçlerinde karşılaştıkları zorlukların başında rekabet geliyor. Yeni bir yatırımcı veya otel sahibi, rakipleriyle başa çıkmak ve müşterileri çekmek için etkili bir strateji geliştirmek zorunda. Mevcut piyasa koşullarına bağlı yaşanan kurdaki dalgalanma, ekonomik durgunluk, bölgesel olaylar gibi faktörler yatırımların getiri ve geri dönüşünü etkiliyor. Mülk seçiminde yapılan hatalar, uygun finansman kaynaklarını bulmak, yatırıma konu bölgenin potansiyelini iyi okuyamamak, yasal gerekliliklere uyum ve uygunluğun sağlanmaması gibi sorunlar da mevcut. Sektörün odağı insana dayandığı için işletme ve personel yönetiminden kaynaklı yaşanan sorunlardan dolayı misafir memnuniyeti ve verimlilik gibi birçok faktörü dengelemekte zorlanıyorlar. Misafirlerin beklentileri ve tercihleri sürekli olarak değiştiği için yatırımcılar ve otel sahiplerinin misafir memnuniyetini ve deneyimini sürekli olarak iyileştirmeye odaklanması bir zorunluluk halini alıyor. Misafir beklentilerinde teknolojik gelişmelere uyum, veri analitiği, yapay zekâ gibi konular önem kazanıyor.

Günümüzde sürdürülebilirlik ve çevresel duyarlılık otelcilik sektöründe önemli bir rol oynuyor. Sürdürülebilir uygulamalara geçiş ve yeşil sertifikasyonlar, bazı yatırımcılar için ek bir zorluk olabiliyor. Bu zorluklar, otel yatırımlarının karmaşıklığını ve risklerini yansıtıyor. Ancak doğru strateji, iyi bir yönetim ve sektörü iyi anlayan bir ekip ile bu zorlukların üstesinden gelmek mümkün. Profesyonel danışmanlık hizmetleri de yatırımcılara ve otel sahiplerine bu zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olabilir. Ancak dikkatli bir planlama, pazar araştırması, sektör uzmanlığı ve potansiyel olarak profesyonel tavsiye alma yoluyla bu zorlukların çoğu etkili bir şekilde ele alınabilir. Başarılı bir otel yatırımı genellikle stratejik düşünme, uyum sağlama ve olağanüstü konuk deneyimleri sunma taahhüdünün bir kombinasyonunu gerektirir.

Sektör yılı nasıl kapatır, 2024’e ilişkin beklentileriniz, öngörüleriniz neler?

Burçak Atak: Ülkemizde turizm faaliyetlerine bir bütünlük içerisinde bakıldığında turizm çeşitliliğinin sağlanamadığı, potansiyelin yeterince kullanılamadığı, doğru tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin hak ettiği ölçüde geliştirilemediğini söyleyebilirim. Türkiye turizminin potansiyeli, mevcut durumun iyileştirilmesiyle birlikte en az 10 katıdır ve 12 ay boyunca tesislerin hizmet vermesi pekâlâ mümkündür. Planlı bir hamleyle pazar payımızı en üst seviyelere çıkarmak bence hayal değil. Daha çok kazanmak ve dünya pazarında söz sahibi olmak için, şu andakinden daha yaratıcı düşünmemiz, yol haritamızı küresel rekabete ayak uydurabilecek şekilde tasarlamamız gerekiyor.

Bugün global pazardan hak ettiğimiz payı alamıyorsak, teknolojiyi ve pazarlamayı yeterince önemsemiyor, kaynak ayırmıyor ve gücünü fark edemiyoruz demektir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Yatırım Teşvik Belgeleri’ verilerine göre Ocak-Haziran 2023 dönemini kapsayan bu yılın ilk 6 ayında 29 şehirde toplam 23.725 yataklı 131 yeni otel projesinin ‘Yatırım Teşvik Belgesi’ almış. Bu yatırımlar için kullanılacak teşvik toplamı 17 milyar TL tutarında. Geçen yılın aynı döneminde toplam 14.413 yataklı 75 otel projesi için 7,5 milyar TL’lik teşvik başvurusu yapılmıştı. Evet sektör büyümeye devam ediyor ve bundan sonra da büyüyecek. Bence herkesin kaçırdığı ve en önemli soru şu: Beton yığını olarak mı yoksa ekonomik, çevresel ve sosyal olarak sürdürülebilir doğru yatırımlarla, zenginliklerimizi gelecek nesillere aktararak mı büyüyor?

#Consultinghtc #HaticeCoşkun #BurçakAtak #otelyatırımveyönetimdanışmanlığı #turizm #otel #konaklama #yatırım #işletme #danışmanlık #röportaj #iştekadın #turizmdekadın

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir