“Rutine bağlı kalmayı değil, tasarım yapmayı seviyoruz”

“Biz öncelikle bütüne bakıp, akabinde ayrıntılara inmeyi seven bir yapıya sahibiz. Mimari ve hizmet bizim için bütünü ifade etmektedir, birbirinden ayıramayız. So Mimarlık olarak bizim projelerimizi sadece tasarım olmaktan ayıran fark da budur.”

2009 yılında İzmir’de iç mimari, mimari ve uygulama hizmetleri vermek amacıyla çalışmalarına başlayan So Mimarlık, kurulduğu günden bu yana ağırlıklı kafe, restoran ve konut projeleri üretiyor. So Mimarlık’ın restoranlara yönelik uygulamalarını, tasarım kriterlerini ve projelerini firma ortağı Mimar Sevim Oktay Doğanoğlu ile konuştuk.

So Mimarlık’ı tanıtarak, projelerinizden detaylı olarak bahseder misiniz?

So Mimarlık 2009 yılında kurulmuş, sektörde kafe ve restoran alanında hizmet veren bir firmadır. 5 yıldır hem Türkiye genelinde, hem de yurt dışında birçok keyifli projede çalıştık. 2009 yılında ortağım Yakup Dabak ile yola çıktığımızda, hem keyifli mekanlar tasarlamayı hem de kendimize ait bir kafe zinciri oluşturmayı hedefledik. Bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz.

Bugüne kadar çok sayıda kafe ve restoran projesine imza attınız. Proje tasarımında odak noktalarınız neler oldu?

Her mekanın dinamiği ayrıdır. Bulunduğu bölge, o bölgede yaşayan insanlar, kültürel yapı ve alışkanlıklar bizim için önemlidir. En çok insandan etkileniriz insanları ve yaşantıyı anladıktan sonra gerisi renkleri ve malzemeleri bir araya getirmeye kalır.

37,1

 

Proje seçiminde hangi kriterleri gözetiyorsunuz? Müşteri ile çalışma düzeninizi nasıl oluşturuyorsunuz?

Biz öncelikle bütüne bakıp, akabinde ayrıntılara inmeyi seven bir yapıya sahibiz. Mimari ve hizmet bizim için bütünü ifade etmektedir, birbirinden ayıramayız. So Mimarlık olarak bizim projelerimizi sadece tasarım olmaktan ayıran fark da budur. Misafirlerimizin, ilk etapta mekanlarımızın aurasını hissedip, akabinde lezzetli tatlarımız ve kusursuz hizmet anlayışımızla keyifli vakit geçirmelerini sağlamaktır amacımız. Hem estetik hem de fonksiyonelliği bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Coffeemania ve So Mimarlık sinerjisi sayesinde biz hem mekan tasarlar hem de mekanı yaşarız. Müşterilerimiz/bayilerimiz sektöre yeni bir adım atıyorsa da, onları sadece mimari olarak değil, işletme modeli konusunda da destekleriz. Müşterimizin/bayimizin her zaman, her konuda yardımcısı ve destekçisi olduk ve olmaya da devam edeceğiz

Tasarımlarınızda ne tür malzemeleri tercih ediyorsunuz? Yapı sistemleri, malzeme kullanımında alışık olduğunuz tercihlerin dışına çıkan tasarımlarınız oluyor mu?

Biz “tasarım” yapmayı seviyoruz. Bu sebeple rutine bağlı kalmayı doğru bulmuyoruz. Sadece, önceliğimiz güvenlik, akabinde fonksiyonellik ve estetiktir. Doğal olmayı ve doğal olanı kullanmayı seviyoruz. Ahşap, taş ve aksesuarlar vazgeçilmezlerimizdendir. Dokunabildiğimiz, hissedebildiğimiz materyaller mekana hem sıcaklık verir hem de ruh katar. Hatırası olan her şey kıymetlidir, bu sebeple kıymetli misafirlerimiz için kıymetli malzeme ve objeler kullanmayı tercih ediyoruz…

Turizm mimari ve tasarım algısında ne tür bir dönem yaşanıyor? İçinde bulunduğunuz zamanın trendlerini nasıl tanımlıyorsunuz?Turizm mimarlığını diğer kategoriler ile nasıl kıyaslarsınız?

Turizm mimarlığı çok hızlı ve dinamik bir sektördür. Örneğin; güzel tasarlanmış bir evde yıllarca yaşayabilirsiniz. Hatta yaşadıkça güzelleşir. Ancak bir kafede hem doğallık ve yaşanmışlık aranır, hem de arada ufak da olsa yenilik ister. İçinde bulunduğumuz dönemde mekan tasarımları her geçen gün daha doğal, şık ve samimi oluyor.

Turizm sektöründe mobilya üretimi ve tasarımında ne tür bir dönem yaşanıyor? İçinde bulunduğunuz zamanın trendlerini nasıl tanımlıyorsunuz?

Mekan tasarımları ve tasarımda kullanılan gerek mobilya, gerekse aksesuarlar her geçen gün daha doğal bir hal alıyor. Doğallık mekana hem yaşanmışlık hem de samimiyet kazandırıyor. Mobilyalarda daha rahat, konforlu seçimler yapılıyor. İnsanlar artık kendilerini evinde gibi hissetmeyi seviyor.

Gündemde yeni projeleriniz var mı? Yeni döneme ilişkin hedeflerinize ilişkin neler söyleyebilirsiniz?

2015’te de hizmet verdiğimiz zincir mağazalar ve yeni konseptler çalışmaya devam edeceğiz. Butik tasarımlar her zaman daha keyif aldığımız, bizi heyecanlandıran projelerdir.

Kafe ve restoran mimarisi ve tasarımında sizce gelecek 10 yılda trendler ne olur?

İstanbul’da sizi etkileyen herhangi bir mekan tasarımı var mı, örnekler verebilir misiniz? Restoran mimarisinde geriye, nostaljiye dönüş olduğunu düşünüyorum. Daha doğal vintage tasarımlar ön plana çıkacak diye düşünüyorum. Karaköy’deki ve Cihangir’deki küçük kafeleri çok keyifli buluyorum. Evimizin yaşam alanıymış gibi hissettiren mekanları seviyorum

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir