Sanayiciler çevre ve tasarrufa odaklandı

Yüzde 35’lik bir pay ile Türkiye’de enerji tüketiminin en yüksek olduğu sanayi sektörü. Sanayi sektörü, faaliyetlerinin çevresel etkilerini azaltmak ve rekabet gücünü artırmak için doğa dostu stratejiler geliştiriyor.

Sanayide işletmelerin kârlılığını etkileyen birçok faktör bulunuyor. Enerji, İşletmelerin en büyük maliyet kalemi olarak bu faktörler arasında ilk sırada yer alıyor. Rekabet gücünü artırmak ve faaliyetlerinden kaynaklı karbon emisyonlarını düşürmek isteyen işletmeler, enerji harcamalarını gözden geçiriyor. Çünkü Türkiye’de enerji tüketiminin en yüksek olduğu sektör yüzde 35’lik bir pay ile sanayi sektörü…

Emisyonların yüzde 71’i enerji kaynaklı

2021 yılında sanayi sektörünün enerji tüketiminin yüzde 28’ini elektrik, yüzde 26’sını doğal gaz ve yüzde 12’sini ise taşkömürü oluşturuyor. Ayrıca Türkiye’de ki toplam sera gazı emisyonlarında en yüksek payı yüzde 71 ile enerji kaynaklı emisyonlar alıyor. Bu nedenle enerji tasarrufu potansiyeli yüksek olan sanayi sektöründe sağlanacak enerji tasarrufu hem kârlılık hem de sürdürülebilir bir dünya için büyük önem taşıyor.  

Osman Ünlü: “Enerjinin yüzde 50’sini iklimlendirme sistemleri tüketiyor”

“Sanayide enerji tasarrufu denilince akla gelen ilk kalemlerden biri iklimlendirme sistemleri oluyor; çünkü iklimlendirme sistemleri bir tesisin tüm enerji kullanımının yaklaşık yüzde 50’sinden sorumlu” diyen Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, işletmelerin doğru ısıtma sistemi kullanarak sağlayacakları tasarrufa ve böylece sürdürülebilir yaşama sağlayacakları katkıya dikkat çekti: 

“Yüzde 30 ila 70 oranında enerji tasarrufu sağlıyor”

Bir tesisin tüm enerji kullanımının yüzde 50’sinden sorumlu olan eski ve verimsiz ısıtma sistemleri, enerji kaynaklarını ve ekolojik hayatı tehdit ediyor. Bu nedenle işletmeler ve endüstriyel tesisler, eski ve verimsiz ısıtma sistemlerini yenileyerek hem enerji tüketim bedellerini hem de çevresel etkilerini düşürmeyi hedefliyor. Bu noktada işletmelerin tercihi radyant ısıtma sistemleri oluyor. Çünkü bu sistemlerde, merkezi iklimlendirme sistemlerinde olduğu gibi işletmenin tamamını ısıtma zorunluluğu yok. İsteğe bağlı olarak yani tercih edilen alanlarda ısıtma yaparak, merkezi sıcak hava üflemeli sistemlere göre yüzde 30 ila 70 oranında tasarruf sağlanabiliyor. 

“Ecodesign Direktifi’ne uygun teknoloji ile yüzde 70’lere varan tasarruf”

Çukurova Isı olarak, Avrupa Komisyonu’nun Ecodesign Direktifi’ne (ErP) uygun olarak geliştirdiğimiz Goldsun CPH seramik plakalı radyant ısıtıcı ürünümüz, düşük emisyon değerleri ile sınıfının en çevreci teknolojisi olarak tanımlanıyor. Goldsun CPH’nin lokal (bölgesel) ve spot (noktasal) ısıtma özelliği ısıtmanın güç olduğu; yüksek, büyük ve izolasyonu olmayan endüstriyel tesislerde yalnızca ısıtmaya ihtiyaç duyulan bölge veya bölgeleri ısıtarak, yüzde 70’lere varan oranlarda tasarruf sağlıyor.

Ayrıca ‘Blackheat Borulu Radyant Isıtma Sistemleri’yle de yüksekliği 6 m ve üzeri olan tesislerde çok kısa sürede ve konforlu bir ısıtma sağlayarak, işletmelerin operasyonel maliyetlerini ve çevresel etkilerini düşürüyoruz. Bu sistemde radyant borunun içerisinde dolaşan gaz, ısısını boruya bırakıyor. Borudan yayılmaya başlayan ışınım yine boru üzerindeki reflektör vasıtasıyla aşağıya yönlendiriliyor. Böylece hava hareketlerinden etkilenmeden doğrudan insanlara ve makinelere yönelen ışınlar, enerji kayıplarını önlüyor. 

Radyant ısıtma sistemlerinin rejime girme süresi de enerji kayıplarının önlenmesinde önemli rol oynuyor. Klasik sistemlerin rejime girme süresi 2 ila 4 saat kadar sürerken, radyant ısıtma sistemlerinde bu süre 1 saate kadar düşüyor. Böylece hem enerji kayıpları önleniyor hem de kısa sürede konfor şartları sağlanıyor.

“GES’ler elektrikli ısıtıcılara olan talebi arttırdı”

Son dönemde fabrikalarda yaygınlaşmaya başlayan GES uygulamaları da elektrikli ısıtıcılara olan talebi artırdı. Çukurova Isı olarak, 1,5 kW’dan 18 kW’a kadar 18 farklı tip ve kapasitede ürettiğimiz Golsun Vega serisi elektrikli ısıtıcılarımız ile fabrikaların ısıtmadan kaynaklı emisyon değerlerini düşürerek, ‘karbon nötr’ hedeflerini destekliyoruz. 

“İşletmelerin karbon ayak izini yüzde 7 ila 12 oranında azaltıyor”

İşletmelerde otomasyon sistemlerinin radyant ve elektrikli ısıtma teknolojilerinin bir arada kullanımıyla enerjinin etkin yönetimi sağlanarak, karbon ayak izinde yüzde 7 ila 12 oranında azalma, kârlılıkta ise yüzde 3 oranında artış elde edilebiliyor. Kısacası radyant ısıtma sistemleri, verimli çalışma prensipleri ile işletmelerin enerji  giderlerini düşürüp, Türkiye’nin düşük karbonlu ekonomiye geçişini ve iklim kriziyle mücadelesini destekliyor. Böylece hem işletmeler hem de dünya kazanıyor” diyerek sözlerini tamamladı. 

#çukurovaısı #osmanünlü #radyantısıtmasistemleri #iklimlendirmesektörü #iklimkrizi #karbonayakizi #sanayi #GES #

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir