Türkiye’nin En Büyük Aşçılık Festivali 14. kez gerçekleşti

Haber: Hatice Ünal Bilen

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

 Türkiye’nin en büyük Aşçılık Festivali, Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri 11-14 Şubat tarihleri arasında TÜYAP Fuar Merkezi’nde düzenlenen festival ile deyim yerindeyse aşçılık dünyasının tozunu attırdı…

 Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri, 11-14 Şubat tarihleri arasında TÜYAP Fuar Merkezi’nde Öztiryakiler sponsorluğunda gerçekleşti. 22 ülkeden 400’ü yabancı olmak üzere 1.625 yarışmacı aşçının katıldığı yarışmaları dört gün boyunca toplam 25 bin ziyaretçi keyif ve heyecanla takip etti.

Pratik – Ustalar, Pratik – Gençler, Display – Ustalar, Display – Gençler, Ekip – Pratik ve Ekip – Display ana kategorilerinde toplam 70 ayrı dalda aşçılık hünerlerinin sergilendiği yarışmalara 25’i yabancı, toplam 70 jüri üyesi hazır bulundu. Aralarında Özgür Şef, Maximillian J.W. Thomae, İsmail Akdoğan, Erdem Dirbali, Turgut Ay, Özgür Şef, Eyüp Kemal Sevinç gibi Türkiye’nin önde gelen mutfak şeflerinin yanı sıra Michelin yıldızlı şeflerin de yer aldığı yarışmalar dört gün boyunca 25 bin ziyaretçiye keyifli ve heyecan dolu anlar yaşattı.

9

DÜNYADA DA ETKİN VE GÜÇLÜ

Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu’nun 2008 yılında Dünya Şefler Birliği (WACS)’ne üyeliğinin kabul edilmesinin ardından bu yıl 14.’sü gerçekleşen festival, uluslararası anlamda da etkinliği ve gücünü artırıyor. WACS’ın belirlediği standartlar çerçevesinde düzenlenen yarışmalarda başarı gösteren şefler madalyaların yanı sıra dünya genelinde gerçekliği olan sertifikaların da sahibi oluyor.

13

8

MANAV: “KEŞKE DAHA FAZLA GENCİ VE ÖĞRENCİYİ ALABİLSEYDİK”

İstanbul Mutfak Günleri kapsamında bir araya geldiğimiz ve kısa bir söyleşi yaptığımız TAŞFED Başkanı Yalçın Manav, festivalin Türk mutfağını dünyanın diğer mutfak kültürleri ile buluşturmak, Türkiye’nin aşçıları ile dünyanın önde gelen aşçıları arasında yakınlaşmayı ve karşılıklı bilgi alışverişi sağlamak amacıyla bu yıl 14. kez düzenlendiğini belirterek şunları söyledi:

“Bu işe EMITT Fuarı ile başladık. Hiç aralık vermeden 14 yıldır da yapıyoruz. Bu yılki organizasyonumuza Türkiye ve dünyadan 1.625 yarışmacı katılıyor. Keşke daha fazla genci ve öğrenciyi alabilseydik. Dünyanın her yerinde üç gün yapılıyor, biz de ise dört gün boyunca sürüyor. Arzu edip de gelemeyen 2800 kişi var. Ama bu sayıyı artırma imkanımız yok. Yurt dışından katılan ülke sayısı, 22. Biz de Sultanahmet olaylarından fazlasıyla etkilendik. Tabii önemli olan ülkemiz. Ülkemizin sağlığı, demokrasisi diyoruz.”

4

“FESTİVALİN MUTFAK DÜNYASINA EN BÜYÜK KATKISI, EĞİTİM”

Uluslararası Gastronomi Festivali’nin mutfak dünyasına en büyük katkısının eğitim olduğunu kaydeden Manav, “Bu vesileyle gençlere, öğrencilere, şeflere ve aşçılara eğitim vermiş oluyoruz. Yarışmacı aşçıların uluslararası mutfağı öğrenmelerine, dünya mutfağında başarılı olmalarına zemin hazırlıyoruz. Biz TAŞFED olarak 1992 yılında ilk defa 10 kişilik bir ekiple yurt dışındaki yarışmalara gittiğimizde içlerinde Eyüp Kemal Sevinç de vardı, Gökhan Tufan da vardı, Ali Davut da vardı. Henüz 18 yaşındalardı. Niye gittik? Çünkü biz uluslararası mutfağı bilmenin şeflerimizin kariyerleri ve kendilerini geliştirmeleri açısından son derece faydalı olacağını düşünüyoruz. Bir dönem yabancı şefler modaydı, büyük talep görüyorlardı. Ama şimdi o dönem bitti. Artık yurt dışından gelen bir genel müdür yanında şef getirmiyor. Çünkü gördüler ki, Türk şefler kendi mutfağını da biliyor, Osmanlı mutfağını, Akdeniz mutfağını ve de uluslararası mutfağı da biliyor. O zaman ben neden bir yabancı şefe 12-13 bin dolar vereyim ki diyor. İstanbul’da 72 tane beş yıldızlı otel varsa bunların 71’inde Türk şefler çalışıyor.” diye konuştu.

14

TAŞFED AŞÇILIK OKULU AÇILIYOR

İstanbul Mutfak Günleri dışında TAŞFED’in 2016 yılına ilişkin yeni projelerini de paylaşan Yalçın Manav, yaklaşık üç ay süre içinde TAŞFED Aşçılık Okulu’nun öğrenime başlayacağının müjdesini vererek, projeyle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Federasyon olarak üç aya kadar TAŞFED Aşçılık Okulumuzu hizmete açıyoruz. Neden, çünkü gastronomi eğitimi veren okullar çok pahalılar. Herhangi bir kar marjı gözetmeden, her aile kızını oğlunu okula göndersin istiyoruz. Bir yıllık eğitimi belli bir ücretlendirmeye tabi tuttuk. Ama diğerleri gibi 15-20 bin TL olmayacak. TAŞFED’deki şeflerimizle birlikte yurt dışından Michelin yıldızlı şeflerin vereceği eğitimlerle öğrencilerimize iyi bir gelecek hazırlamayı planlıyoruz. Onlar da eğitim verecekleri günleri heyecanla bekliyorlar.”

5

İSTANBUL MUTFAK GÜNLERİ’NİN 14 YILDIR DEĞİŞMEZ SPONSORU

ÖZTİRYAKİLER OLDU

En başından beri İstanbul Mutfak Günleri’ne ana sponsor olan Türkiye’nin güçlü endüstriyel mutfak firmalarından Öztiryakiler, 14.’sünde de festivale desteğini esirgemedi. Festival alanındaki mutfakları kontrol ederken bir araya geldiğimiz Öztiryakiler Endüstriyel Mutfak Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Öztiryaki ise şunları söyledi: “Öztiryakiler olarak biz 14 yıldır buradayız. Başından beri bu organizasyona katkı vermeye çalışıyoruz. Gençlerin ilgisinin çok yoğun olduğu bir festival. Dolayısıyla onları yarınlara hazırlayacak, vizyonlarını ve heveslerini artıracak bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Biz de Öztiryakiler markası olarak bunu fazlasıyla önemsiyoruz.

1

“BU BİR YARIŞMA DEĞİL, GENÇLERİ GELİŞTİREN BİR PROGRAM”

Dünyanın çeşitli ülkelerinden ve Türkiye’nin eğitim kurumlarından gelen öğrencilerin festivale katılımlarının önemine değinen Öztiryaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Genç aşçılarımıza buradaki deneyimli şeflerin yardımcı olmaları, onların yaptıkları yemekleri denetlemeleri çok önemli. Bu yüzden festivali bir yarışma olarak değil, gençleri geliştiren bir program olarak görüyorum. Bu türlü organizasyonlar sadece madalya vermek maksatlı değil, katılımcı yarışmacıların, öğrencilerin kendilerini geliştirmeleriyle ilgili bir oluşum ve aynı zamanda motive ve özgüven artırıcı bir organizasyon.”

7

“GELECEĞİ BU TİP ETKİNLİKLERLE KURGULAYACAĞIZ”

Tahsin Öztiryaki konuşmasının devamında Türkiye’de bu ve benzeri organizasyonların desteklenmesi ve önünün açılması gerektiğini kaydederek, “Bu organizasyonların Türkiye’nin gastronomi sektörüne, turizmine, turizm çeşitliliği içerisinde yeme içme sektörünün de yer aldığını düşünerek katkı sağlayacağını düşündüğümüzden dolayı keyifliyiz, gelecekten umutluyuz. Geleceğimizi bence bu tip etkinliklerle kurgulayacağız. Türkiye turizmi sadece yatak, deniz kum güneş satarak yapmamalı. Diğer zenginlikleri içindeki yemeğini de gastronomi sektörünü de dünyaya tanıtmalı. Burada oturup sadece kendi aramızda biz iyi mutfağız demekle olmaz, dünyaya da bunu en iyi ve etkili şekilde anlatmalıyız.” şeklinde sözlerini tamamladı.

3

ATİLLA: “YANMADAN AŞÇI OLAMAZSINIZ”

İstanbul Mutfak Günleri kapsamında gerçekleşen panelde bir konuşma yapan Gazeteci-Yazar Nedim Atilla, gastronomi turizmi tarihinin önemine dikkat çektiği konuşmasında genç aşçılara ve şeflere: “Siz de gastronomi turizminin tarihini küçümsemeyin. Bu işlere bir esnaf lokantasında da başlayabilirsiniz, beş yıldızlı bir otelde de. Yapacağınız işin doğruluğu her zaman aynı olmalı.” dedi. Aşçılıktaki temel kuralın gülümsemek olduğunu anlatan Atilla sözlerini şöyle sürdürdü: “Lütfen aşçılıktaki birinci kuralın tebessüm olduğunu unutmayın. Yüzünüz her zaman gülsün. Pişirdiğiniz patlıcana da, ağırladığınız misafire de, çalışma arkadaşlarınıza da hep gülümseyin. Unutmayın ki başarı ancak böyle gelir. Sizler bu mutfaklarda disiplini temsil ediyorsunuz. Ülkemizde mutfak disiplinleri gelişiyor. Ama bunun düşünce dünyasında atıldığını da unutmayın.”

Nedim Atilla, Mevlana’nın da hayat felsefesini mutfak terimleriyle anlattığına vurgu yaparak, “Ne demiş Mevlana Hazretleri, ‘Hamdım piştim yandım.” Sizler de hamdınız, pişecek ve yanacaksınız. Yanmadan aşçı olamazsınız, yanmaya çalışın.” diyerek sözlerini tamamladı.

10

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir