Alaçatı’da önce Limonköyiçi’ni klasikleştirdi! Şimdi sıra El-Yar’da!

Haber: Hatice Ünal Bilen

Başarılı restoran yatırımcısı ve işletmecisi Yasin Becek, Limonköyiçi’den sonra El-Yar ile Alaçatı’daki restoran sayısını ikiye çıkardı. Çeşme aşığı yatırımcının hedefinde El-Yar’ı da bir Alaçatı klasiği yapmak var!


Meslekte 20. yılını kutlayan başarılı restoran yatırımcısı ve işletmecisi Yasin Becek, Limonköyiçi’nin ardından El-Yar ile Alaçatı’daki restoran sayısını ikiye çıkardı. İlk yatırımı  Limonköyiçi’ni bundan yedi yıl önce “Kaliteli yemek, kaliteli müzik” mottosuyla hayata geçiren ve Alaçatı sokaklarının bir numaralı yeme-içme- eğlence mekanı haline getiren Becek, Lübnan mutfağının tatil beldesindeki tek adresi El-Yar ile de bu iddiasını açıkça ortaya koyuyor.

Kaliteli yemek anlayışı ile yola çıkan Limonköyiçi, Şef Eyüp Gül’ün yönetiminde dünya lezzetlerini ve füzyon mutfağının eşsiz tatlarını misafirlerine mevsiminde, taptaze ürünleriyle servis ediyor. Saat 22.30’dan sonra kulübe dönen mekan, DJ Yiğit performansıyla farklı zevklere hitap eden müzik seçkileriyle eğlenceli saatler vadediyor. Becek, “Misafirler RNB dinlerken bir anda ‘Batsın Bu Dünya’ya geçiş yapabiliyor. ‘Bizim tarzımız yok’ derken bundan bahsediyoruz. Geniş bir müzik listemiz var. Yabancı müzik çalarken birden oyun havasına, halaya, Karadeniz’e kadar uzanabiliyoruz. İnsanlar da en çok bunu seviyor. 7’den 70’e herkes Limon Köyiçi’nden müzikal anlamda mutlu ve müziğe doymuş olarak ayrılıyor. Olmayan tarzımızı koruyarak bu kültüre yön vermeye devam etmek istiyoruz.” diye anlatıyor. 

“Alaçatı’ya değer katan bir markayız”

14 Haziran akşamı muhteşem bir davetle açılışını gerçekleştiren El Yar’ı da bir Alaçatı klasiği haline getirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Becek, “Alaçatı’ya değer katan bir marka olduklarını vurgulayarak, “Bugünlere ilmek ilmek, tırnaklarımızla kazıya kazıya geldik. Tabii başka projelerimiz de olacak, zamanla duyuracağız. Alaçatı’da olmayı ve burada iş yapmayı çok seviyorum. Ben Çeşme aşığı bir insanım. Kendimi bildim bileli Çeşme’ye tatile giderim. Geçmişte Çeşme ile ilgili hayallerim vardı. Bugün bunları gerçekleştirmekten ve buraya eğer katmaktan çok mutluyum.”‘ diye anlatıyor.

“Başarı’ dediğimiz göreceli kavramın bendeki tek açıklaması ekip işidir, devamlılıktır, aile olmaktır. Ben başarının ekip çalışması olduğuna inanıyorum. Şu andaki ekibim minimum 8-9 yıldır benimle çalışıyor. Bu sene meslekte 20’nci yılımı kutluyorum. 20 senedir yanımda olan insanlar var. Çok iyi bir ekibiz. Bunların hepsi birbirine bağlı bir çark ve o çark devamlı dönüyor. İyi çalışıyor, o yüzden hiç gıcırdama yapmıyor. Önemli olan aile olabilmek. Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmak! Biz birlikte olmaktan çok büyük keyif alıyoruz. Gündüzleri de vakit geçiriyoruz. Bazen gündüzleri denize gidiyoruz, gece bitiyor mekanda zaman geçirmeye devam ediyoruz. Çalışma saatleri dışında herkes ağabey–kardeş ama iş başlayınca herkes beyefendi, hanımefendi. İyi bir hizmet verebilmek için yüzlerce kişi çalışıyor.”

“Şef Eyüp Gül, en büyük şansımız…”

El-Yar’ın konseptine ve menünün oluşum sürecine değinen Becek, mekanı açmaya karar verdiklerinde tüm ekip Beyrut’a bir deneyim gezisi yaptıklarını ve harika lezzetler tattıklarını söylüyor. Limonköyiçi ile birlikte El-Yar’ın da mutfağını yöneten Şef Eyüp Gül’ün en büyük şansları olduğunu belirten  Becek, menüyü oluştururken Güney Doğu mutfağı kadar Ege ve Akdeniz vurgusu da yaptıklarının altını çizerek şöyle devam ediyor: “Ege’nin meşhur ılık ot kavurmasını koymayı ihmal etmedik. Ayrıca şevketi bostan olmazsa olmaz dedik, harika mezeler koyduk. İşin kebap kısmına gelecek olursak, biz onlardan açık ara öndeyiz, hiç macera aramadan menüzümüze Beyrut’tan etkilenmeden kendi Adanamızı, kendi şaşlığımızı, kendi çıtır kanadımızı koyduk. Falafeli herkes nohuttan yaparken biz bakladan yapmaya karar verdik, denediğinizde bize hak vereceksiniz.”

Lübnan mimarisinden esinlenerek tasarlanan mekan, kemerli ahşap girişinden itibaren konuklarını yasemin ve begonvillerle dolu siyah-beyaz karo zemin döşemesi eşliğinde yemyeşil bir koridor boyunca karşılıyor. Ardından alabildiğine geniş, yazlık bir bahçeye açılan mekan; ışıl ışıl avize ve abajurları, mistik dokusu, Lübnan dekorasyonunu incelikle ortaya koyan detayları kadar otantik sunumlarıyla da ilham veriyor. Fransız mutfağına da göz kırpmayı ihmal etmeyen Lübnan mutfağının eşsiz lezzetleri, her biri Gaziantep’te özel olarak hazırlanan birbirinden farklı tabakların içinde otantik tepsiler eşliğinde servis ediliyor.

“İstanbul’dan Çeşme’ye ciddi bir restoran transferi var”

Çeşme’nin turizm ve yeme-içme potansiyelini de değerlendiren Becek, turistik ilçenin İzmir’in gözbebeği olduğunu ve son yıllarda ülke çapında da önemli bir ivme yakaladığına dikkat çekerek şunları söylüyor: “Çeşme özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlıyor. Her geçen gün büyüyen turizmi ve kültürel değerleri ile Çeşme, yatırımcılar için umut vadediyor. Genç ve dinamik nüfusu, yılın her ayı gelen misafirleri, tarihi dokusu, kolay ulaşılabilir lokasyonu, ticaret yolları üzerinde bulunması ve hızla büyüyen yapısıyla yatırımcıların göz bebeği konumunda. Her yaz İstanbul’dan Çeşme’ye birçok restoran transfer oluyor. Konut ve otel projeleri de Çeşme ve Alaçatı’da büyük bir potansiyele sahip.”

 

“Arefe gününden itibaren ciddi bir yoğunluk bekliyoruz”

Yasin Becek, Çeşme’de her yıl olduğu gibi bu bayram da ciddi bir yoğunluk beklediklerini söylüyor. Arefe gününden itibaren ilçeye yoğunluğun artacağını kaydeden Becek, “Yoğun bir bayram geçireceğimizi öngörüyoruz. Her yaz olduğu gibi bu yaz da ünlü isimleri ağırlayacağız.” diye ekliyor.

 #yasinbecek #elyaralaçatı #limonköyiçialaçatı #çeşme #alaçatı #izmir #restoran #yatırım #lübnanmutfağı #lübnanrestoranı #alaçatıklasiği #elyarrestaurant #restaurant #alaçatıdalübnanesintisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir