Hacer Aydın: “Turizmin 2020 gelir kaybı 16 milyar doları aşabilir”

Röportaj: Hatice Ünal Bilen

EMITT Turizm Fuarı Direktörü Hacer Aydın, Koronavirüs gündeminde turizm sektöründe 2020 öngörüleri ve beklentileri anlattı…

“Geçtiğimiz yıl 33 milyar dolarlık bir turizm geliri elde etmiş olan Türkiye’nin en iyimser tahminle bile 2019 gelirinin yüzde 50’den fazlasını 2020 yılında kaybedeceğini söylemek şimdiden mümkün görünüyor.”

2019 yıl sonunda Çin’de ilk kez ortaya çıkan ve bugün Antarktika hariç tüm dünyaya yayılan salgının çok ciddi ekonomik etkisi bekleniyor. Salgının sürmesi halinde Türkiye turizminde 11 milyar doları aşacak bir kayıp yaşanması yapılan öngörüler arasında. Bu yaşananlar ve beklentiler ışığında, nasıl bir 2020 sezonu öngörüyorsunuz?

2020 sezonu son derece şanssız bir yıl olacak gibi görünüyor. Hiç kimsenin öngörmediği, dünya tarihinde bir dönüm noktası olacağı kesin olarak görülen bir yıl yaşıyoruz. Herkese ‘evinde kal’ çağrılarının yapıldığı, insanların sadece zorunlu market alışverişleri için sokağa çıktığı günler, haftalar ve hatta aylar yaşıyoruz. Bu durumun daha ne kadar süreceği hala bilinmiyor. Şu süreçte ilk kesilen harcamalar seyahat ve giyim alışverişi oldu. Bu elbette son derece anlaşılır. Dünyada düzenlenen tüm turizm fuarları FİTUR- İspanya, EMITT- İstanbul ve BIT – Italy fuarları hariç -ki bunlar da Ocak ayında korona virüsü henüz pandemi olarak ilan edilmeden önce düzenlenebildiği için yapılabildi, bir sonraki seneye ertelendi.

Virüs kimi öngörülerde olduğu gibi haziran ayında sönümlenmiş olsa bile insanların evlerinden çıkıp güvenle seyahat edebilecekleri zamanlar çok daha sonra gelecektir. Bir başka deyişle sadece Türkiye değil, tüm ülkelerin 2020 turizm gelirleri öngörülerinin gerçekleşmesi son derece uzak bir ihtimaldir.

Türkiye dahil pek çok gelişen ya da gelişmekte olan ülke ekonomileri destek paketleri açıkladı. Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinin turizmci açısından yeterli olacağını düşünüyor musunuz?

Turizme destek paketleri ancak turizm sektörünün bu kriz ortamında biraz daha fazla direnip ayakta kalmalarına az da olsa katkı sunacaktır. İnsanların kapılarının önlerine bile çıkmaya çekindikleri bir ortamdan çıkması ve normal hayatlarına dönüp güvenle seyahat edebilmeleri uzun bir zaman alacaktır. İşte bu esnada, hükümetlerin açıkladıkları destek paketleri sektörün bu beklenmedik kriz ortamına direnebilmelerine elbette yardımcı olacaktır. Ancak bu yardım pek çok havayolu şirketinin, otelin, acentanın ve tur operatörününü iflasa gitmesini engelleyemeyecektir.

Bakanlık, tanıtım bütçesini sektör için kullanmalı

Kamu bankaları ve onları destekleyecek birkaç özel banka 23 Mart itibariyle kredi süreçlerinde sağladıkları/sağlayacakları kolaylıklar ile Sn. Berat Albayrak’ın çağrısına yanıt verdiler. Hangi ilave destekler ile turizm sektörünün kaybı asgari seviyede tutulabilir?

Türkiye’nin döviz gelirlerine en fazla katkıda bulunan turizm sektörünün (33 milyar Dolar 2019 geliri) kesinlikle hükümetimiz tarafından desteklenmesi gerekiyor. Öncelikle sektörün tüm ödeme ve borçları 3’er aylık periyodlarla dondurulmalı. Turizm bakanlığımızın 2020 yılı Türkiye’nin tanıtımı için ayırmış olduğu miktarı –bu koşullarda bir tanıtım yapılamayacağı için, sektörün borçlarının dondurulması, ötelenmesi için kullanılabilir. Sektörde çalışan 150.000 kişinin işini kaybetmesinin önüne geçilmesi engellenmeli, tüm devlete ödenecek olan vergilerin dondurulması (SGK, Muhtasar ve diğer vergiler), sektörün bankalardan aldıkları kredilerin ve bu kredilerin faizlerinin dondurulup ötelenmesi, borçların yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bunu, emme basma tulumbaya benzetebiliriz. Tulumbadan su çekmek için önce tulumbanın ağzına biraz su vermeniz gerekir. Bu nedenle Türkiye’nin döviz gelirlerine önemli ölçüde katkıda bulunan turizm sektörünün hayatta kalması için emme basma tulumba misali ağzına bir parça can suyu vererek hayatta kalması sağlanıp, kuyudan gelecek yıllarda daha çok su çekmek mümkün olacaktır.

Koronavirüs 3 ay içerisinde küresel ekonomi tahminlerini yerle bir etti. Ve bu yılı son 30 yılın en kötü ekonomik yılı olmaya aday hale getirdi. 2020’yi turizm sektörü için de kayıp yıl demek için çok mu erken?

Az önce de sözünü ettiğim gibi, 2020 turizm sektörü için tam bir kayıptır. Turizm sektörü her yıl Ocak- Nisan arasında uluslararası turizm fuarlarına katılırlar ve o yılın nasıl bir yıl olacağına, hangi destinasyonların popüler olacağına, iç ve dış pazar için ne kadar bir kota ayıracaklarına dair öngörülerde bulunur, tur operatörleri- oteller de anlaşmalarını ona göre yaparlar. Öncelikle yukarıda sözünü ettiğim turizm fuarları dışında hiçbir fuar yapılamadı. Ayrıca sözünü ettiğim fuarlarda yapılan anlaşmalar da çöpe gitti. Hatta tur operatörleri Korona öncesi yapılan anlaşmalar için otellere verdikleri çekleri geri istemeye başladı. Elbette oteller de bu çekleri ciro etmiş oldu.

Geçtiğimiz yıl 33 milyar dolarlık bir turizm geliri elde etmiş olan Türkiye’nin en iyimser tahminle bile 2019 gelirinin yüzde 50’den fazlasını 2020 yılında kaybedeceğini söylemek şimdiden mümkün görünüyor.

BM Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) istatistiklerine göre, bu yılın nisan ayına kadarki turizmdeki daralma yüzde 30 civarındadır. Geçen yıl yurt dışına çıkan 1,4 milyar kişiden yaklaşık 400 milyonunun, 2020’de gezi ya da tatil etkinliklerine katılamayacakları anlamına geliyor. Eğer Koronavirüsü krizi nisan ayından sonra da sönümlenmez ve aynı hızla devam ederse, dünya çapındaki kaybın ne olacağını tahmin etmek hiç de zor değil.

Turizm sektörümüzün temsilcilerinin alternatif yaklaşımlar ortaya koymaları mümkün müdür? Göbeklitepe’nin sanal turlarla ziyaret edilmesi gibi teknolojik ve yenilikçi çözümler sektöre ilaç olabilir mi?

Elbette sanal turların organize edilmesi evinde oturup müze gezmek isteyen tatilciler için psikolojik açından bir nebze ilaç olabilir ancak bunun sektöre çok da faydası olacağını düşünmüyorum.

Kriz sonunda turizmde güçlü bir ivme bekliyorum

EMITT 2020 henüz gerçekleştirildi dememiz yanlış olmaz. Önümüzdeki yıl ise 25. yılı geride bırakmaya hazırlanıyor. EMITT2021’de nasıl bir fuar bekleniyor? Fuar içerisinde sizce neler öne çıkacak?

Pandeminin yaşandığı zorlu bir geçişteyiz ama her sektörde krizi takip eden yıllarda büyük bir patlama yaşanır. Zayıf olanlar elenir, güçlü çıkanlar ise daha agresif bir tanıtıma yönelirler. Eğer bu kriz eylül gibi tamamen dünyanın gündeminden çıkar da yüzde 100 güvenli günlere ulaşırsak, o zaman turizm sektöründe büyük bir patlama bekliyorum. Bu patlama elbette EMITT’e de olumlu bir şekilde yansıyacaktır. Gerek ülkeler gerek Türkiye’nin turizm destinasyonları, tur operatörleri, acentaları, oteller ve turizm sektörünün tüm aktörleri ellerindeki tüm imkanları tanıtım için harcayacaklardır.  25. yılımızda, EMITT Fuarı da, 2021 yılındaki sektörün ilk fuarı olduğu için büyük bir katılım olacağına inanıyorum. Ancak bu tahminin gerçekleşmesi virüs salgınının en geç eylül ayına kadar tamamen ortadan kalkmasına ve yüzde 100 güvenli bir dünyada seyahat etmenin önünün açılmasına bağlı. Tatilci açısından da büyük bir seyahat etme açlığı yaşanıyor olacağından krizin sonunda dünya turizminin güçlü bir büyüme ivmesi yakalayacağını düşünüyorum. Evlerinde oturmaktan bunalmış insanlar kendilerini sokağa atıp seyahat etmeye başlayacak, bu da seyahat talebinin hızla artmasını sağlayacaktır.

#turizm #haceraydınröportaj #emittturizmfuarıdirektörü #seyahat #koronavirüsünturizmeetkileri #evdekaltürkiye #emittfuarcılık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir