Özyeğin Üniversitesi, dünyanın en prestijli mutfak sanatları okulu Le Cordon Bleu ile işbirliğine giderek Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programı’nı açtığını duyurdu. ÖzÜ, Le Cordon Bleu işbirliği çerçevesinde bu yıl ilk öğrencilerini kabul edecek.
Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programı öğrencileri, Le Cordon Bleu usta şefleri tarafından verilen dört yıllık eğitimin sonunda Özyeğin Üniversitesi diploması ve Le Cordon Bleu sertifikası alarak mezun olacaklar. Le Cordon Bleu’nün uluslararası geçerliliği ve saygınlığı olan sertifikası gençlere, dünyanın dört bir yanında ve en iyi yerlerde kariyer edinmenin kapısını aralayacak.
Le Cordon Bleu işbirliği, dört yıllık lisans programının yanı sıra kariyerini değiştirmek ya da bu alandaki yeteneğini geliştirmek isteyenler için düzenlenecek halka açık sertifika programlarını da kapsıyor.
Türkiye’deki ilk işbirliğini gerçekleştiren Le Cordon Bleu’nün Başkanı André Cointreau ve Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin, toplantıda Aşçılığın ‘şövalye nişanı’ olarak da anılan Le Cordon Bleu’nun 21 ülkede okulları bulunduğunu söyleyerek söze başladı.
Özyeğin sözlerine devamla;
“Le Cordon Bleu Türkiye’de bir süredir okul açmak istiyordu. Biz de üniversitenin Turizm ve Otelcilik bölümü vasıtasıyla temasa geçtik. Bir yılı aşkın bir süredir görüşmelerimiz sürüyordu. Çok titiz ve çok köklü bir kuruluş. Her açıdan sürecin içinde olmak istiyorlar. Okulun müfredatı dahil tüm aşamalar YÖK’ten geçti. Önümüzdeki akademik yılda ilk öğrencilerimizi alacağız. 300 metrekare üstünde 4 tane mutfak yaptık. Aynı anda 20 öğrenci eğitim alabilecek. Türkiye’den de çok yoğun ilgi var. Yetişkinlere yönelik hobi amaçlı eğitim olanaklarına çok yoğun talep var. Türkiye her sektörden artık uluslararası arenaya yönetici ihraç eden bir ülke oldu. Türkiye’den yetişen ve şu anda yurtdışında çalışan çok sayıda ünlü ahçımız var. Geçenlerde Çin’de ünlü bir restorana gittik, çok beğendik. Sonra öğrendik ki aşçısı bir Türkmüş. Biz üniversitede her bölümdeki öğrencimizi sadece Türkiye’ye değil, dünyaya hazırlayarak mezun etmeyi hedefliyoruz. Le Cordon Bleu’da da aşçılarımızı sadece Türkiye için değil uluslararası piyasa için hazırlamak istiyoruz.Bu işbirliği ile aynı zamanda Fransız Mutfağını yerel düzeyde, Türk Mutfağını da uluslararası düzeyde tanıtmayı hedefliyoruz ‘’dedi.
Le Cordon Bleu AcademiaOf Art Culinaire De Paris Başkanı ve CEO’su Andre J.Cointreau; Fransa’nın En prestijli aşçılık okulu olduğunu söyleyerek başladığı sözünü şöyle sürdürdü;
Okulumuz,yapılan işin, elde edilen başarının büyüklüğünü ve prestijini ifade etmek amacıyla ilk kez 16’ncı yüzyılda Fransa Kralı 3. Henry döneminde kullanılan ‘Le Cordon Bleu’ (Mavi kurdele) tanımı ile bugün dünyanın en prestijli aşçılık okulunun da adı. Fransa Kralı 3. Henry’nin kurduğu L’Ordre des Chevaliers du Saint Esprit şövalyelerinin haçlarını tutan mavi kurdeleden adını alan Le Cordon Bleu, 1950’li yıllarda Paris’te yaşayan ABD ’li ünlü aşçı Jule Child’ın bu okula devam etmesi ve ardından buradaki tariflerden oluşan bir kitap yazmasıyla dünya çapındaki ününü güçlendirdi. Julie Child’ın yazdığı kitaptan hareketle 2009 yılında Merly Streep’in başrolünü oynadığı ‘Julie & Julia’ adlı bir de film yapılmıştı.
Özyeğin Üniversitesi ile yaptığımız işbirliğinde akademik eğitimle mesleki eğitim bir arada verilecek. Bu işbirliğinin olumlu sonuçlar vereceğini düşünüyorum. Çünkü pedegojik felsefeyi takip ediyoruz. Teorik, pratik işbirliğinin çok önemli sonuçlar vereceğini düşünüyoruz” dedi.
Akademik eğitim almadan pratik, pratik olamadan da akademik eğitimin bir anlamı olmayacağını vurgulayan Cointreau, şunları söyleyerek devam etti:
“Dünyada bizim bir numara olmamızın nedeni de bu ikisini birlikte götürmemizdir. Üç konuya çok dikkat ediyoruz, bunlar uluslararası olmak, sektörün ihtiyaçlarına kulak vermek ve girişimci olmak. Bizi biz yapan öğrencilerimizdir. Öğrencilerimizin ömür boyu ne kadar başarılı olduğu bizim için çok önemli. Her yıl program değiştirmeye bir kaç milyon dolar harcıyoruz, bu da bizim 10’dan fazla ülkede akredite olmamazın sebebi.”
Bu yıl 60 öğrenci kabul edilecek
Özyeğin Üniversitesi, bu yıl Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programı’na Özel Yetenek Sınavıyla 60 kişiyi kabul ediyor. ÖSYM sınavından yeterli puanı alıp sözlü ve yazılı mülakatları geçerek programa kabul edilen öğrenciler, dört yıl boyunca Le Cordon Bleu tarafından verilen mutfak derslerini başarıyla tamamladıklarında Özyeğin Üniversitesi Diploması ile birlikte Le Cordon Bleu Sertifikası’nı da almaya hak kazanacaklar.
Le Cordon Bleu’nün uluslararası geçerliliği ve saygınlığı olan diploması gençlere, dünyanın dört bir yanında ve en iyi yerlerde kariyer edinmenin kapısını aralayacak.
Le Cordon Bleu ile kariyer değiştirip “Türkiye’nin Julia Child’ı” olmak mümkün
Bunun yanında ÖzÜ’nün, dolayısıyla da Le Cordon Bleu’nün kapısı, üniversite öğrencisi olmayan, bu alanda kendini geliştirmek isteyen, sektör içinden ya da dışından herkese de açık. Diğer bir deyişle “Türkiye’nin Julia Child’ı” olmak isteyenler de Le Cordon Bleu tarafından verilen farklı seviye ve uzunluklardaki eğitim programlarına katılıp, sertifika alabilecek. Le Cordon Bleu, uluslararası düzeyde bilinen ve takdir edilen bir sertifika sunduğundan mezunlar yurtdışında da daha kolay iş fırsatları elde edebilecek. ÖzÜ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi tarafından verilecek Le Cordon Bleu sertifika programlarına yılda 200 öğrencinin katılması bekleniyor.
Bu yıl ÖzÜ öğrencilerinin %85’i karşılıksız burs alarak okuyacak
Özyeğin Üniversitesi, başarılı öğrencinin, şartları ne olursa olsun kaliteli eğitime ulaşabilmesi gerektiğine inanıyor ve kurulduğu günden bu yana değişik oranlarda ve çeşitli türlerde burs olanakları sunuyor. Tüm öğrencileri değişik oranlarda burslar ile alıyor olması, Özyeğin’in toplumun her kesimi için ulaşılabilir bir üniversite olmasını sağlıyor. Zaten geçtiğimiz akademik yılda da öğrencilerinin tümü burs alarak eğitime başladı. Hali hazırda 1.800 öğrencisi bulunan Özyeğin Üniversitesi, 2012-2013 tercih döneminde ÖSYM kontenjanı ile 1.000’in üzerinde öğrenciyi %25, %50, %75 oranlarında veya tam burslu olarak kabul edecek. Bu da Özyeğin’de bu yıl eğitime başlayacak öğrencilerin %85’inin karşılıksız burs alabileceği anlamına geliyor.
