Tezer Öner: Mavi Bayrak’ta üçüncülük yine bizim!

Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, 2023 yılı Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. Bu yıl Türkiye’de 551 plaj, 23 marina, 14 turizm teknesi ve 10 bireysel yatta Mavi Bayrak dalgalanacak.



 Ülkemizde Mavi Bayrak Programı, Avrupa Birliği’nin 1987 yılını çevre yılı ilan etmesi ile başlatılmış olup, çıkış noktası, halk sağlığını korumak ve bunu çevre eğitimi ve bilinçlendirme faaliyetleri ile devam ettirmektir. Program, ülkemizde ise 1993 yılında uygulanmaya başlamıştır.

Mavi Bayraklı plajlar 33, marinalar 38, turizm tekneleri 51 ve bireysel yatlar 4 kriter ile 16 davranış kuralını içerir. Plajlarda sezon içerisinde 15 gün ara ile yüzme suyu analizlerinin yapılması, atıksu arıtma tesislerinin uygunluğu, hassas doğal alanların korunması, cankurtaran ve ilk yardım malzemeleri bulundurulması, acil durum planı, engelli olanakları, atıkların ayrıştırılması, çevre eğitimi ve bilgilendirme zorunlu kriterlerden bazılarıdır. Marinalar ve turizm tekneleri için kurumsal sosyal sorumluluk ve halkın katılımı ve eğitimi de ayrıca istenmektedir.

Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen Mavi Bayrak Programı, uluslararası alanda Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı-FEE koordinasyonunda dünyada 50 ülkede uygulanmaktadır.

Merkezi Danimarka Kopenhag’da bulunan Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı-FEE, 2023 yılında Mavi Bayrak Programı’nı uygulayan tüm ülkelerden ilk beş ülke sıralamasını bildirirken ödüle hak kazanan plaj ve marina sayılarını 25 Mayıs’ta açıklayacağını belirtmiştir. Buna göre Türkiye, plaj sayısı ile yine Dünya 3.’sü olmuştur. İlk sırada İspanya, ikinci sırada Yunanistan yer almıştır. Türkiye’nin arkasından 4. sırada İtalya ve ardından 5. sırada Fransa yer almaktadır.

Buraya kadar olan kısmı zaten bilgiyi hatırlamak ve güncel durumun ortaya konması adına önemliydi. Bu tablonun bize ifade ettikleri ve satır aralarını da iyi okumamız gerekiyor. Daha bilgili ve ilgili kişiler için detaylı raporlar ve bir takım Excel listeleri mevcuttur. Detay çıkarımları ve bölgesel yorumları da ayrıca çıkarabilirsiniz. TÜRÇEV internet sitesi bu verileri yayınlıyor.

Ben ilk bakışta şunu anlıyorum ki, Akdeniz havzasında Ege Bölgesi inanılmaz değerli bir deniz. Gözümüz gibi bakmamız lazım. Çünkü 2. ve 3. sıra Yunanistan ve Türkiye… Bu aşamada bazı politik kaygıları bir yana bırakarak ortak projeler üretmemiz ve Ege Denizi’ne ayrı bir önem vermemiz şart! Burada oluşacak tüm doğal felaketler iki ülkeyi de direkt olarak etkileyecek durumda. Bunun yanı sıra bizim ayrıca yatırım ve kıyı kanunlarına bağlı olarak deniz korumasına önem vermemiz hatta bunun için ayrıca bir organizasyon kurmamız önemli bir hamle olacaktır. Çünkü kıyı yağması bizde her geçen gün artarak devam eden ve adına yatırım diyerek de kamufle edilen bir hastalıktır. Bu zihniyetten bir an önce vazgeçmemiz gerekiyor. Yatırım sayılarına ve tesis sayılarımıza bakacak olursak, daha Mavi Bayrak alması gereken çok işletmemiz var. Çünkü Mavi Bayrak bir anlayış, eğitim ve kültür ifadesidir.

Diğer bir önemli nokta ki göze batmıyor ama bence denizi ve turizm kalitesini etkileyen en önemli konulardan biri balıkçılık kanunlarımız. Mesela Yunanistan tarafında balık bol ve ucuz. Bizde daha az ve doğal olarak çok pahalı. Bunun en büyük sebebi, balıkçılık kurallarındaki farklılıklarımız.  Yunanistan’da avlanmada derinlik sınırı 40 metre. Yani bundan daha az bir derinlikte av yapılması yasak. Bu da hem balıkların üremesi açısından çok önemli olan derinliklerde av yapılmaması hem de deniz canlıları için hayati önem taşıyan deniz çayırlarının ve diğer üreme alanlarının korunması anlamına geliyor. Bizdeyse bu derinlik altı yıl önce ancak 18 metreden 24 metreye, o da sivil toplum kuruluşlarının çabasıyla, ‘kavga dövüş’ çıkarıldı. O zaman dahi balıkçılarımız buna “Biz yakalamayalım da Yunanistan’a mı kaçsın balık” diye tepki göstermişti.

Demek ki anlayış ve yaklaşım farklarımızı halen gidermiş değiliz. Bu turizm ve deniz sağlığı açısından da çok önemli bir konu. Deniz sağlığı ve turizm arasındaki ilişkiyi kabul ediyorsak eğer, bu konuya toplam kalite yönetimi ve eğitimi olarak bakmamız da zaruri oluyor. Bu konuya bir yaşam kalitesi ve sürdürülebilir bir kültür mirası olarak bakmamız ve tüm sektör ve yerleşimcileriyle birlikte içselleştirmemiz gerekmektedir. Bunun için eğitim ve katkılarından dolayı TÜRÇEV ve Mavi Bayrak organizasyonuna teşekkür etmemiz ve bu tip organizasyonları desteklememiz gerekmektedir.

Bol balıklı, tertemiz denizlerde, bol güneşli bir yaz dilerim…

#mavibayrak #türçev #türkiye #2023 #türkiyeçevreeğitimvakfı #tezeröner #turizm #yazsezonu #yunanistan

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir