Türkiye’de Dağcılık Turizmi

Türkiye’yi her yıl dünyanın çeşitli yerlerinden çok sayıda turist dağ tırmanışı ve yürüyüşü için ziyaret ediyor.

Türkiye, farklı yüksekliklerde, zengin jeo morfolojik ve tektonik yapıya sahip, flora ve faunası olan ormanlara ve siluete sahip, zengin av ve yaban hayatı olan dağlarıyla hem kış turizmi hem de dağ yürüyüşü ve tırmanışları için dağcılık sporunu sevenlere ilginç olanaklar sunuyor. Türkiye dağ konusunda oldukça zengin ülkelerin başında geliyor. Kuzeyden güneye doğru karalaştığı iddia edilen Türkiye günümüzde Kuzey Anadolu Sıradağları, İç Anadolu Masifler, Güney Anadolu Sıradağları ve Güney Doğu Anadolu Sıradağlar Kuşağıyla çevrelenmiştir. Istıranca (Yıldız) Dağları (1000 m), Bursa Uludağ (2543 m) , Bolu Köpoğlu Dağı (2400 m), Ilgaz Dağı (2587) ve Karagöl Dağları (3100m) Kuzey Anadolu Sıradağları kuşağında, Erciyes Dağı (3917m), Hasan Dağı (3263m), Büyük Ağrı Dağı (5137m), Tendürek Dağı (3533m), Süphan Dağı (4058m) ve Nemrut Dağı (3050m) gibi volkanik dağlar İç Anadolu Masifler kuşağında, Toros Dağlar olarak adlandırılan kıvrım sıradağları BeydağlarI (3086m), ortasında Bolkar Dağları (3524m) , Hakkari Cilo (Buzul), Sat (4136m) ve Nur (Amanos) Dağları Güney Doğu Anadolu Sıradağlar Kuşağı’nda yükseliyor. Dağ turizminde en çok rağbet gören dağların başında şunlar geliyor.

Van-Süphan Dağı

4058 metre yüksekliğinde bulunuyor. Doğu Anadolu’da Van gölünün kuzeyinde Adilcevaz – Erçiş ve Patnos arasında yükseliyor. Tırmanış için en uygun zaman Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarıdır. Dağın özellikleri ise; sönmüş bir volkan olan Süphan dağı, Anadolu’nun üçüncü yüksek doruğudur. Doruk bir örtü buzulu ile kaplıdır. Erzurum ya da Van’a uçak, tren yada karayolu ile ulaşılıyor. Bu merkezlerden karayolu ile Erçiş üzerinden Adilcevaz’ a geçilir. Süphan Dağı’na genellikle doğu yüzünden tırmanış yapılır. Tırmanış, sırasında Van gölü her an birbirinden değişik ve güzel görüntüler sunar. Doruk tırmanışına Aydınlar köyünden başlanır. Buraya 6-7 km. uzaklıkta ve 2500 m. yükseklikte Şekerpınarı ya da Süphan yaylasında kamp kurulur, kamp yerinden doruğa tırmanış ve dönüş, 8-10 saatlik bir zaman alır.

Tunceli-Mercan (Munzur) Dağları

3370 metre yüksekliği var. Orta Toros Dağları’nın Kuzey Anadolu Dağları ile Güney Doğu Toroslar civarında Tunceli ve Erzincan illeri arasında yükselen uzantısıdır. Tırmanış için en uygun zaman 15 Haziran, 30 Ağustos tarihleri arasıdır. Özelliklerinden bahsetmek gerekirse; Kalker kayalardan oluşan bu dağlar çok arızalı ve dişli doruklu bir topografya sunarlar. Üzerinde çok sayıda göller yer yer kalıcı karlar görülür. Genellikle dağ çayırları ile örtülüdür. Ovacık yolu üzerinde Munzur Vadisi Milli Parkı bulunur. Mercan Dağları’nın Akbaba doruğuna ulaşmak için Ovacık’ın kuzeyinden Mercan deresini izlemek gerekir. Doruk tırmanışı için her dağcı kendi tekniğine göre çıkış yolu seçer.

Rize-Kaçkar Sıradağları

Rize ve Hopa arasında yer alan yıl boyunda gözlenebilen keskin buzulları, masmavi gölleri, yeşilin her tonuna sahip ormanları, coşkulu dereleri, bin bir çeşit bitkileri ve hayvanları ile doğal bir park görünümünde olan Kaçkar sıradağlarının en yüksek tepeleri Altıparmak (3480 m.), Kavran (3932 m.) ve Verçenik (3710 m.) dir. Güney rotasından çıkışı kolay olan Kaçarları her yıl yüzlerce dağcı dağı ziyaret ediyor. Eğer sis yoksa Doğu Karadeniz dağlarının nefes kesen görüntüsünü izleyebilirsiniz. Kuzey rotasını ise daha çok deneyimli dağcılar tercih ederler ve kuzeyden zirve yapmanın başka bir avantajı geri dönüşte Ayder yaylasında kaplıcalara uğrayabilmenizdir. Dağa yaz aylarında tırmanmak ne kadar kolay ise kış aylarında tırmanmak o kadar zordur. Kış aylarında kar vadileri doldurur, yaylaları örter ve evler yok olur. Ayrıca buzulların eğimi her zaman çığ düşmesine uygundur. Yaz tırmanışları için en uygun zaman Ağustos ve Eylül ayları; kış Tırmanışları için en uygun zaman Şubat ve Mart aylarıdır. Genel olarak, granit, siyanit, granodiorit ve andezit taşlardan oluşan bir yapıya sahiptir. Şiddetli akarsu ve buzul aşındırması sonucunda sert ve arızalı bir görünüm kazanmıştır. Deniz kıyısında yükselmeye başlayan bu dağların kuzey yamaçları gür orman örtüleri ile kaplıdır.

Altıparmak Dağları

Tırmanışa kuzeyden başlandığında Ayder ve Dutha yaylası geçilir. Agveçur, Kaçkar ve Zigam yaylarından kamplar kurularak Karataş (3492 m.) ve Altıparmak (3480 m) doruklarına çıkılır. Tırmanışa güneyden başlayanlar otomobil ile Erzurum’dan Altıparmak Barhal köyüne gelirler. Buradan 5 saatte yaya olarak Karagöl kamp yerine ulaşırlar. Kamp yerinden her dağcı, kendi tekniğine göre istediği doruğa ulaşır.

Niğde-Aladağlar

Kayseri – Niğde – Adana illeri arasında bulunan Aladağlar, bitki örtüsü ve hayvan çeşitleri bakımından zengin bir çeşitliliğe sahiptir, bu nedenle dağın 54.524 hektarlık bir bölümü 1995 yılında Milli park ilan edilmiştir. Aladağlarda tırmanışlar için 3700 metre üzerinde üç doruk, 3000 metrenin üzerinde çok sayıda doruk olan dağ içinde bir çok gölün bulunduğu genişçe bir kazanı andırır. İlkbaharda eriyen karlardan dolayı bir çok göl oluşur ama kurak yaz mevsiminde bir çok göl buharlaşıp yok olur. Sadece yer altı suyu ile beslenen bir kaç göl kalır.

Niğde il sınırları içinde devam eden Toros dağ kıvrımlarının (Orta Toroslar) en yüksek doruklarıdır. Tırmanış için en uygun zaman Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarıdır. Dağ, kalker kayalarında oluşmuştur. Emli ve Barasama vadileri dışında ormanlık alan görülmez, Alpin bitki toplulukları gelişmiştir. Aladağlara ulaşım için üç ana yol bulunmaktadır. Batı yönünden; Niğde’den araçla 1,5 saatte Çukurbağ veya Demirkazık köyüne gidilir. Bu köyde her tür otel hizmeti veren bir dağ evi vardır. Güney yönünden: Adana’dan Karsantıya buradan da Acıman veya Trak yaylarına gidilir. Kuzey-Kuzeydoğu Yönünden: Kayseri’den Yahyalıya buradan da Barazama veya Büyük Çakır (Şelale) köylerine gidilir.

Demirkazık Tırmanışı: Aladağların en yüksek zirvesi olan Demirkazık (3756 m.) tırmanışı için Çukurbağ köyünden yaya olarak 1,5 saat uzaklıktaki Sokulupınar kamp yeri olarak seçilir. Kamp yerinden doruğa tırmanış ve dönüş normal olarak 10-12 saat sürer. Aladağlara çok sayıda tırmanış yapacaklar Yedigöller Vadisini kamp yeri olarak seçmelidirler. Çukurbağ köyü-Yedigöller yaya 10-12 saattir. Yedigöllerden Emler Zirvesi, (3723 m) Kızılkaya (3723 m), Direktaş (3470 m) doruklarına çeşitli çıkış yollarından ulaşılır. Demirkazık Köyünde Özel İdarece yaptırılmış bulunan 100 yataklı yeni ve modern bir Dağ Evi bulunmaktadır. Burada yemek ve duş imkanı olduğu gibi, bir kütüphanesi ve dinlenme salonları da mevcuttur. Dağ evinden hareket edilerek Demirkazık ve Küçük Demirkazık (3425 m) zirvelerine tırmanmak mümkündür. Ayrıca Çukurbağ köyünden hareketle 1,5-2 saatlik bir yürüyüş sonunda Emli vadisine varılır. Buradan da Kaldı (3734 m), Güzeller (3461 m) ve Alaca (3588 m) zirvelerine tırmanmak mümkündür.

Ağrı Dağı

Türkiye’nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik konumu ve Büyük Tufandan sonra Nuh’un gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır. Kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı Dağının farklı dillerde birçok ismi vardır. Başlıcaları, Ararat, Kuh – i Nuh, Cebel ül Haristir. Marco Polonun hiç bir zaman çıkılamayacak dediği Dağa ilk tırmanışı, kayıtlara göre 9 Ekim 1829 yılında Prof. Frederik Von Parat tarafından gerçekleştirildi. İkinci kış tırmanışı ise ilk tırmanıştan çok sonra 21 Şubat 1970′ de Dağcılık Federasyonu eski başkanlarından Dr. Bozkurt Ergör tarafından gerçekleştirildi. 1980’li yıllarda binlerce dağcı Ağrı Dağını ziyaret etti. Ağrıya tırmanışa 1990 yılında yasaklandı.1998 de Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasak kaldırıldı. Yüksekliği 5165 metredir. Doğu Anadolu’da İran sınırları yakınında yükselir. (Aras-Murat Nehirleri arası) Tırmanışlar için en uygun zaman Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır. Kış tırmanışları zorlu ancak zevklidir. Özellikleri: Ağrı dağı (5165 m.), Anadolu Yarımadası ve Avrupa’nın en yüksek doruğudur. 4000 metreye kadar bazalt daha sonra sonraki yükseklikte andezit lavlarından oluşarak volkanik bir dağ özellikleri gösterir. Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır. Doğu yüzünde Serdarbulak yaylası ve 3896 m. yükseklikteki Küçük Ağrı Dağı yer alır. Ağrı dağı yüksekliği, buzulları, insanları, değişik yapısal görünümleri, kar sınırına kadar kaplı otlukları ve dağ çayırları ile ilginç ve çekici bir görünüme sahiptir.

Antalya-Beydağlar

Toros Dağları’nın batı uzantısı olan Beydağları, Antalya Körfezi’nin batısında kuzey – güney doğrultusunda körfeze paralel olarak uzanır. Teke Doruğu, Bakırdağı, Tahtalı Dağ ve Kızlar Sivrisi önemli doruklarıdır. İçlerinde en yüksek olanı 3069 m. ile Kızlar Sivrisidir. Yılın 300 günü havanın açık olduğu dağa bir günde zirve yapılabiliyor. Zirveden denizi ve Antalya’yı izlemek tırmanışın tüm yorgunluğunu unutturuyor. Eğer uykunuzdan fedakarlık edip güneşin doğuşunu burada yakaladığınızda gözlerinizi kamaştıracak kadar parlak bir gün doğumuna şahit olursunuz. Yamaç paraşütü yapak isterseniz ve iyi bir hava yakalarsınız muhteşem bir manzarayla karşılaşırsınız. Ayrıca Bey dağları önemli bir dağcılık merkezi olmanın yanında önemli bir kış turizm merkezidir.      Yüksekliği 3069 metredir. Konumu; Toros dağlarının Antalya il sınırları içinde kalan batı bölümünü oluştururlar. Akdeniz kıyıları boyunca kuzey-güney doğrultusunda uzanırlar. Yılın her mevsimi gezi ve tırmanışlar için uygundur. Kış ayları dışında en uygun zaman Nisan, Mayıs ve Haziran aylarıdır. Genellikle kalker kayalardan oluşan bu sıradağlar, değişik orman örtüleri ile kaplıdır. Bu dağlar üzerinde çok sayıda dağ dorukları yer alır.        Tırmanışlar için en uygun yaklaşma yeri Antalya- Antalya-Kemer ve Antalya-Elmalıdır. Antalya; İstanbul ve İzmir’e deniz kara ve hava yolu, Ankara’ya hava ve karayolu ile bağlıdır.

 

Kayseri-Erciyes Dağı

Kentin simgesi haline gelen ve tepesinde her zaman duman ve kar bulunan Erciyes Dağı 3916 m. yüksekliğinde dev volkanik bir dağdır. Püskürttüğü lavlar sonucunda Peri bacalarını oluşturan dağ antik çağlarda eteklerinde yaşayan Mezeke haklını o kadar etkilemiştir ki, Mezekeliler sikkelerinde tepesinden lav püsküren Erciyes Dağını resmetmişlerdir. Dağa çıkmayı ilk başaran 1837 yılında W.J. Hamilton’dur. Dağa çıkan ilk Türk ise 1924 yılında Miralay Cemil Cahit Beydir. Erciyse bir dağcılık merkezi olmasının yanı sıra Türkiye’nin önemli bir kış turizm merkezidir. Ayrıca Dağın zirvesine çıktığınızda hava açıksa Kapadokya’ dan Toroslar’ a kadar uzanan bir bölgenin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Yaz tırmanışları için en uygun zaman Mayıs-Ekim ayları arasıdır. Dağın özellikleri ise; Sönmüş genç bir volkan dağ, Orta Anadolu’nun en yüksek doruğudur. Dağın kuzeyinde 700 m. uzunlukta bir dağ buzulu vardır. Doğu yüzünde 2100-2900 m. yükseklikte yer alan Tekir yaylası bir kış sporları merkezidir. Telesiyejden sonra kamp yeri olan Çobaninine kışın yürüyerek yaklaşık 2,5-3 saatte gidilir. Tırmanış genellikle çoban ininden mola taşına kadar bir saat sürer. Mola taşı tam şeytan deresinin ağzındadır. Buradan, küçük zirve yaklaşık 2-3 saat sürer. Kış ayları Şeytan deresinde çığ tehlikesi olabilir. Bahar aylarında taş düşmesi yüzünden (Mayıs, Haziran ayları) kask kullanılması gerekir. Tur kayağı ile zevkli tırmanışlar yapılabilir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir