Adıyaman, “Turizmde ben de varım” dedi

Turizmde rekabet gücünü artırmak isteyen Adıyaman, “Adıyaman’da Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesi”yle atağa geçti. Avrupa Birliği’nin de finansal destek sağladığı projeyle “Turizmde ben de varım” mesajı veren şehrin hedefinde kültür, sanat ve gastronomi turizminin başkenti olmak var!

Binlerce yıl öncesinden bugüne dünyanın göz bebeği olmaya devam eden Kommagene Krallığı’nın kadim ve bilge coğrafyası, dört gün süren coşkulu bir keşif şölenine ev sahipliği yaptı. “Adıyaman’da Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesi”; alanlarının önde gelen sanatçıları, tarihçileri, yazarları ve gastronomi şeflerini Adıyaman’da buluşturdu. Celil Nalçakan, Güvenç Dağüstün, Ilgıt Dağüstün, Coşkun Aral, Hazer Amani gibi alanının öncü isimleri Adıyaman’ın kültür, sanat ve gastronomi yolculuğu için bir araya geldi. Binlerce yıllık gizemin izini süren konuklar; eşsiz lezzetleri, tarihi ve kültürel mirası, benzersiz doğası ve turizm değerleriyle uyumun, barışın ve dengenin simgesi bölgeye hayran kaldılar.

“Adıyaman’da Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesi”; Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti mali işbirliği çerçevesinde finanse edilen ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında destekleniyor. T.C. Adıyaman Valiliği’nin yürütücüsü olduğu proje ile Adıyaman’da turizm sektörünün rekabet gücünü artırmak ve bu sayede bölgenin sosyoekonomik gelişimine katkıda bulunmak amaçlanıyor.

Proje kapsamında gizemli krallık Kommagene’nin sırlarının izinde dört günlük bir keşif şöleni düzenlendi. Davetlileri, M.Ö. 163 yıllarında başlayan tarihi bir yolculuğa çıkaran keşif turu kapsamında, binlerce yıldır gizemini koruyan kültürel miras, zengin anlatımlarla tanıtıldı. Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar’ın konuşmasıyla başlayan programda; Türkiye’nin dört bir yanından alanının önde gelen isimleri, Keşif Şöleni boyunca gizemli krallığın izini sürdü.

Mahmut Çuhadar: “Adıyaman’ı kültür, sanat ve gastronomi turizminin başkenti yapmayı hedefliyoruz”

Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar, yaptığı konuşmada, Adıyaman’ın keşfedilmemiş birçok zenginliği olduğunu, bugüne kadar bildiklerimizin dışında hala araştırılan, kazı çalışmaları devam eden alanlar olduğunun altını çizdi. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti eş finansmanıyla desteklenen “Adıyaman’da Turizmin Canlandırılması Projesi” kapsamında 9 ören yerine karşılama merkezleri yapıldığına, aynı zamanda Kommagene Kültür Merkezi’nin yapımının tamamlanarak açıldığına dikkat çeken Vali Çuhadar, şunları söyledi: “Adıyaman’ı kültür, sanat ve gastronomi turizminin başkenti yapmayı hedefliyoruz. Tarihiyle, coğrafyasıyla, iklimiyle, yerel lezzetleriyle bu potansiyele sahibiz. Düzenlediğimiz bu Keşif Şöleni bir başlangıç ve devamını getireceğiz. Yıllık 100 bin olan turist sayısını yüzde 100 artırarak 200 bin turist konuk ağırlamayı, turizmin cazibe merkezi olmayı amaçlıyoruz. Adıyaman’ın turizmi canlandığında yalnızca Türkiye değil dünya turizmine de çok büyük katkıları olacak. Adıyaman’ın yeni turizm destinasyonu haline gelmesi için Kommagene Krallığı’nın eşsiz tarihi mirası paha biçilmez bir değer taşıyor.  Adıyaman’ın tarihi birikimi, kültürel zenginliği, doğal güzellikleri ve gastronomisi, turizmi için büyük değer yaratırken, bu sayede gelişen turizm imkânları bölgenin bir bütün olarak kalkınmasında büyük rol oynayacak.”

Her şeyin başladığı yer: KODAK

Keşif şöleninde; proje kapsamında yeniden inşa edilen ve aynı zamanda Adıyaman’ın ilk halk kütüphanesi olma özelliği taşıyan bina, bugünkü adıyla Kommagene Kültür Merkezi ziyaret edildi. 2006 yılında başlayan ve “Adıyaman’da Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesi”nin ortaya çıkmasına da temel oluşturan Kommagene Yönetim ve Uygulama Planı ile ilgili bilgiler veren ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neriman Şahin Güçhan, “Kommagene Kültür Merkezi yani KODAK binası yani Kommagene’nin odağı. Çünkü her şeye, gelen ziyaretçilerin bu coğrafyadaki keşif turlarına buradan başlayacağız” dedi.  Daha sonra Kommagene Krallığı’na ait çok sayıda zengin arkeolojik ve etnografik eserlerin bulunduğu Adıyaman Müzesi ziyaret edildi.

Kadın girişimiyle büyüyecekler

Adıyaman’ın tarihi çarşılarını, Oturakçı pazarını gazeteci Coşkun Aral ile gezen konuklar, bölgenin yöresel ürünleri arasında yer alan bakır, tesbih, halı ve ahşap atölyelerinde yerel esnafla sohbet ettiler. Çarşıyı gezen konuklar, kadın girişimci Zahide Durmaz’ın ilham veren hikâyesini dinlediler. Zahide Durmaz Akar, Adıyaman’da yöre kadınlarının giydikleri, yok olmaya yüz tutmuş yöresel kıyafetlerini “Besi bebek”lerle dünyaya tanıtıyor. Büyükannesinden aldığı ilhamla Anadolu’nun renklerini bu bebeklere nakşeden, geleneksel Besi bebeklerini 26 yıldır üreten Zahide Durmaz Akar, Adıyamanlı kadınlara iş imkânı da sağlıyor. Adıyamanlı kadınların limon ve portakal ağacından tasarladığı Besi bebekleri, katılımcılar ve turistler tarafından büyük ilgi görürken Kommagene Şöleni’ne de renk getirdi. Bunun yanı sıra şölen kapsamında Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Atmalı Köyü’nde emeklerini birleştiren kadınların bereketli elleri ve hayal güçleriyle hayata geçirdiği Atmalı Kadın Kooperatifi Yöresel Ürün Pazarı dikkat çekti. Kadın girişimlerini her alanda desteklemeyi sürdüren Adıyaman, ev ekonomisini güçlendirmek üzere önümüzdeki dönem projeleriyle de adından söz ettirecek.

Nemrut’ta Celil Nalçakan’ın tiradı yankılandı

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan, “güneşin doğuşu ve batışının dünyada en güzel izlendiği yer” olarak nitelendirilen Nemrut Dağı muhteşem bir gösteriye sahne oldu. Kommagene Krallığı’na ait tümülüs ve dev heykeller arasında usta oyuncu Celil Nalçakan’ın yankılanan tiradıyla, konuklar Nemrut’ta büyüleyici bir gün batımına şahitlik etti.

Kahta Kalesi’nde opera notaları yükseldi

Keşif şöleninde, tarihi 13. yüzyıla uzanan Kâhta Kalesi’nin büyülü ambiyansı, operanın ölümsüz notalarıyla birleşti. Tarihi kalenin yüksek surları arasında opera sanatçısı Güvenç Dağüstün’ün güçlü sesi ve Ilgıt Dağüstün’ün piyanosundan yükselen ezgiler konuklar tarafından hayranlıkla dinlendi.

Saklı lezzetlere Şef Hazer Amani yorumu

Gastronomi turizminde de cazibe merkezi olmayı hak eden Adıyaman, usta şef Hazer Amani’nin saklı yerel lezzetlere getirdiği yorumla, konukların damağında unutulmaz tatlar bıraktı. Keşif Şöleni’nin konukları; yakın zamanda restorasyon çalışmaları tamamlanan 200 yıllık tarihe sahip Tuz Hanı’nda, şef Hazer Amani yorumuyla Kommagene’nin eşsiz lezzetlerini deneyimlediler. Ünlü şef Amani’nin, yoğurtlu buğday çorbası, kavurmalı hitap, içli köfte (kızarmış ve haşlanmış), Adıyaman tava, kara kavurma, pilav topak helvası ve ayranın olduğu bölgenin yerel lezzetlerinden oluşan özel menüsü büyük beğeni topladı.

Ayrıca tarihi Keleş Konağı’ndaki Adıyaman’ın geleneksel Harfane gecesinde, ünlü dokuma sanatçısı Fırat Neziroğlu’nun canlı dokuma performansı hayranlıkla izlenirken, uzun süre ve canlı yoğurulan çiğ köfte, salata, mercimek çorbası, tandır kebabı, içli pilav, geleneksel peynir helvası, Adıyaman kervansaray kahvesinden oluşan yöresel lezzetler de konuklardan tam not aldı.

Fırat’ın masmavi sularında sergi

Adıyaman’ın gözbebeği Besni ilçesine bağlı bir köy olan Kızılin, Fırat’ın masmavi sularının kıyısında turizmin yeni cazibe noktası olarak yerini alıyor. Kommagene Krallığı’nın başkenti Samosata’yı güneydeki Zeugma şehrine bağlayan ve zamanında dünyanın dört harikasından biri olarak tanımlanan köprüsü ile ünlü Kızılin’de ise sanatçı Beste Dündar’ın “Nehir Kuşları & Uçuş Desenleri Sergisi” şölende dikkatleri üzerine çekti.

Geçmişten bugüne Besni

Kommagene Krallığı’ndan, 20. yüzyılın ortalarına kadar yerleşim yeri olarak kabul edilen Eski Besni, dünden bugüne harabeler ve hikâyeleriyle biliniyor. Eski cami, hamam ve köprülerden bazıları bugün hala meraklılarını ağırlamaya devam ediyor. Bereketli toprakları ve üzümüyle meşhur olan yöre, hasat zamanında ise adeta bir şenlik alanına dönüşüyor. Şölen kapsamında  Doç. Dr. Ebru Güzel’in gerçekleştirdiği “Yeni Öncüler: Toprağa Dönüş Hareketi ve Ekolojik Bilinç” sohbeti ise Anadolu Topraklarının eşsiz mirasını gözler önüne serdi.

Her adımda bir keşif noktası

Müzesi, Nemrut’u, Fırat’ı, çarşısı, yerel lezzetleriyle her adımda keşfedilecek yeni değerlerin bulunduğu Adıyaman’da konuklar Keşif Şöleni boyunca unutulmaz anlara ortak oldular. Keşif turunda yalnızca kadınlara ait bir tümülüs olan Karakuş’ta koreograf Gökhan Ayatar ve ekibinin dans gösterisini izleyen konuklar, arkeolog Nezih Başgelen’den tarihi 1800 yıl önceye dayanan Cendere Köprüsü’nün mimari geçmişini dinlediler. Anadolu’nun en uzun Grekçe yazıtının bulunduğu, şölenlerin alanı Arsemia’da, Cansu Ergin’in dansı ve Sami Hosseini’nin ritimleri yankılandı. Konuklar, Kızılin’de, ressam Beste Dündar’ın “Nehir Kuşları & Uçuş Desenleri Sergisi”ni ve Cansu Sönmez’in kinetik heykel sergisini ziyaret ettiler. Ardından Fırat’ın mavi sularının üzerinde tekne turuna katıldılar. Tarihte Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olan; Perre Antik Kenti ve nekropol alanı, Adıyaman kent merkezinde Ulu Cami, Şire Pazarı, Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi de gezilen yerler arasındaydı. Konukların bu büyülü ve kadim coğrafyaya hayran kaldığı Keşif Şöleni, Kuyulu’da Turuş kaya mezarlarının gezilmesiyle sona erdi.

#Adıyaman #Adıyaman’daTurizmSektörününCanlandırılmasıProjesi #AvrupaBirliği #KommageneKrallığı #turizm #gastronomi #adıyamanvalilik #mahmutçuhadar #nemrutdağı #kodak #şefhazeramani #coşkunaral

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir