Geçmişten Günümüze, Hamam’dan Spa’ya

Türk kültürünün önemli bir parçası olan hamam sefasını yaşamak isteyenler için, özellikle İstanbul’da, Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan yerli ve yabancı turistlerin rağbet ettiği çok sayıda mekân bulunuyor.

Hamam, Anadolu kültürünün oldukça önemli parçası olarak karşımıza çıkıyor. Tarih sahnesine 6 bin yıl önce Sümerlerle çıkmış, ardından tarihte adı geçen hemen her medeniyetin kültürel bir parçası olmuş. Türk hamamı, Türk banyosu geleneğinin, XV. yüzyılın ikinci yarısında Anadolu’nun hamam kültürüyle birleşiminden ortaya çıkan bir yapıdır. Bu tarihten başlayarak ülkenin dört bir yanında inşa edilen hamamlarla 17. yüzyılda, sadece İstanbul’da, yaklaşık 15 bin hamam olduğu biliniyor. Bu devirde insanlar, çeşitli fırsatları kollar, birçok nedenle (nefse, gelin, güvey, adak, kırk, sünnet hamamı; hamamda kız beğenme…) hamama gidiyor. Hamamlar, Osmanlı toplumunda, zevk ve eğlencenin her çeşidinin yaşandığı mekânlar olarak biliniyor.

Hayatın vazgeçilmezi…

Hamamlar, mermerden duvarları ve yüksek kubbeli yapısıyla sadece temizlenilen bir yer değil, toplumsal hayatın vazgeçilmez bir parçası… Tellağı, natırı, külhanbeyi ile yaşayan ve kuşaklar boyu aktarılan bir kültürün simgesi.. Bugün, ülkemizin bazı bölgelerinde tarihe tanıklık etmiş ve hâlâ işler durumda olan hamamlarımız yok değil… İstanbul başta olmak üzere birçok şehrimizde (Bursa, Afyon, Kayseri, Mardin vb.) tarihi hamamlara ve hamam müdavimlerine rastlamak mümkün.

İnsan sağlığına faydalı

Hamamın insan sağlığına yararı çok olduğu da biliniyor. Uzun süre kalmamak kaydıyla, sıcak su ve sabunla yapılacak temizlik için en uygun yer olan hamamda, terleyen vücudun, lif ya da keseyle ovularak yıkanması, kan dolaşımını hızlandırdığı için rahatlık hissi veriyor. Bu sayımızda hamamları dolaşarak sizler için bilgi topladık.

Mimari Mimar Sinan

Çemberlitaş Hamamı, Çemberlitaş’ta Divanyolu üzerinde, Çemberlitaş anıtı civanında yer alıyor. Sultan III. Murad’ın annesi Nurbanu Sultan tarafından, Üsküdar’daki Atik Valide Camii ve Külliyesi’ne geliyor temin etmek maksadıyla 1584’te yaptırılmış.. Hamamın mimarı Mimar Sinan’dır. Hamam, kadınlar ve erkekler için ayrı kısımları olan bir çifte hamam olarak yapılmış, fakat Sultan Abdülaziz döneminde (1861- 1876) yapılan yol genişletme çalışmaları esnasında kadınlar bölümünün bir kısmı yıkılmıştır. Bu nedenle günümüzde sadece erkek bölümü faaldir.

Son büyük hamam

Cağaloğlu Hamamı, Cağaloğlu’nda Yerebatan Caddesi’nin sağ yanında yer alır. Sultan I. Mahmud tarafından Ayasofya Cami’ne gelir sağlamak amacıyla 1741 yılında inşa ettirilmiştir, mimarı bilinmemektedir. Cağaloğlu Hamamı kadınlar ve erkekler için ayrı kısımları olan bir çifte hamamdır. İçinde kullanılan Barok üslup ve klasik Osmanlı hamam mimarisinde olmayan yenliklerin yanı sıra, Sultan III. Mustafa tarafından şehrin artan su ve odun ihtiyacı nedeniyle 1768’de büyük hamam yapılmasının yasaklanmasından önce inşa edilen son büyük hamam olması nedeniyle önem taşır.

Eski Hamam

Üsküdar’da Doğancılar Caddesi ile Uncular Caddesi’nin kesiştiği yerde Darı Sokağı’nın başlangıcındadır. Kim tarafından yapıldığı ve yapım yılı bilinmemekte, fakat 15. yüzyıldan kalma olduğuna dair bazı deliller bulunmaktadır. Şifa Hamamı olarak da isimlendirilen bu hamam bir çifte hamam olarak yapılmıştır ve şu an her iki bölümü de faaldir. Üsküdar’daki en eski hamam olmasına rağmen, günümüze kadar orijinal halini muhafaza edebilmiştir.

Galatasaray Hamamı

Galatasaray’da, Kuloğlu Mahallesi’nde Turnacıbaşı Sokağı ile Çapanoğlu Sokağı’nın kavşağında yer alır. 1715 yılında halka açık bir çarşı hamamı olarak inşa edilmiştir. Klasik Türk hamam mimarisiyle yapılmıştır. 1965 yılında geçirdiği tadilatta tasarımının ana hatları korunmuş, fakat mimari ayrıntılar ve iç aksam yenilenerek özgünlüğünü yitirmiştir. Aslında tek hamam olarak inşa edilmiş bu yapıya, 1965’de yapılan tadilatta küçük bir kadınlar bölümü de eklenmiştir. Bakımlı bir durumda günümüze ulaşan hamam, halen faaliyetini sürdürmekte, yerli müşterilerin yanı sıra yabancı turistlere de hizmet vermektedir. 

Karacabey Hamamı

Talat Pasa Bulvarı üzerinde olup 1444 tarihinde yapılmıştır. Çifte hamam olarak teşkil olunmuş Karacabey Hamamı bati kısmında birbirine bitişik soyunmalıkları, doğu kısmında ise batıdakilere göre daha değişik inşa tarzı gösteren sıcaklık ve halvetleriyle birlikte bütünü kareye yakin büyük bir dikdörtgen meydana getirmektedir, birleşmektedir.

Hürrem Sultan tarafından yaptırıldı

Haseki Hamamı; Hamam Kanuni Sultan Süleyman’ın baş hasekisi Hürrem Sultan tarafından 1556-57 yılında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Yapı çifte planlıdır. Hamam değişik plan düzenlemesi ile dikkati çekmektedir. Çifte planlı hamamlar genellikle sırt sırta bitişik vaziyette inşa edilirken, Haseki hamamı kuzey-güney yönünde uzanmakta, erkekler kısmı kuzeye, kadınlar kısmı güneye yerleştirilmiştir. Erkekler ve kadınlar kısmı birbirinin simetriğidir. Birbirlerinden farkları giriş kısımlarının değişik şekilde düzenlenmesidir. Erkekler kısmının girişi revaklı olarak, kadınlar kısmı revaksız olarak inşa edilmiş ve kadınlar kısmının kapısı batı cepheye yerleştirilmiştir. Her iki kısımda soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık mekânlarından oluşmaktadır. Soyunmalığın üzeri kubbe ile örtülü ve kubbenin ortasında aydınlık feneri yer alır. Enine dikdörtgen planlı ılıklık üç kubbe ile örtülüdür. Sıcaklık ortada kubbe ile örtülüdür. Sıcaklıkta dört eyvan ile dört adet köşe halvet hücreleri yer almaktadır.

Yıldırım Beyazıt Hamamı

Hamam Yıldırım Beyazıt tarafından M.1388 yılında Mimar Ömer ibni İbrahim’e yaptırılmıştır. Yapı 1908 yılında onarım görmüş ve çifte planlıdır. Hamam soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık mekânlarından oluşmaktadır. Erkekler kısmında sıcaklık kare planlı ve üzeri Türk üçgenleri kasnağa oturan kubbe ile örtülüdür. Kubbenin ortasında aydınlık feneri yer almaktadır. Ilıklık kare planlı ve üzeri kubbe ile örtülüdür. Sıcaklık kare planlıdır. Üzeri kubbeli mekânın batı ve kuzey cephelerinde Bursa kemerli nişler, doğu ve güneybatıda kubbeli halvet hücreleri bulunmaktadır. Kadınlar kısmı erkekler kısmından daha farklı düzenlenmiştir.

Üç Şerefeli Hamamı

Hamam 17. yüzyılda Sokullu Mehmet Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Yapı çifte planlıdır. Hamam soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık mekânlarından oluşmaktadır. Erkekler kısmının soyunmalık kısmının önünde ortada kubbe ve yanlarda tonozla örtülü revak yer almaktadır. Kadınlar kısmının soyunmalık kısmının dış cephesine bitişik dükkânlar yol açımı nedeni ile yıkılmış, günümüzde duvardaki kalıntıları korunmuştur. Sıcaklık kare planlı ve üzeri kubbe ile örtülüdür. Kubbenin ortasında aydınlık feneri yer almaktadır. Ilıklık dikdörtgen planlı ve üzeri aynalı tonoz örtülüdür. Sıcaklık ortada kubbe ile örtülü, dört adet tonoz örtülü eyvan ile dört adet kubbeli köşe hücresinden oluşmaktadır.

Türk hamamı başlıca üç bölümden oluşuyor:

Soyunma yerleri: Geniş bir sofa ve bunun çevresinde bölmeli sekiler bulunur. Yıkanan kimseler, bu sekilerde uzanıp dinlenirler.

Yıkanma yerleri: Soğukluktan geçilerek girilir. Burası da bazı bölümlere ayrılır. “Kurna başı” denilen, herkesin teker teker yıkandığı yer; “halvet” adı verilen, kapalı ve yalnız başına yıkanma hücreleri; bir de üzerine uzanıp ter dökülen “göbek taşı”. Göbek taşı, hamamın mermer kaplı zemininden daha yüksek yapılmıştır ve çeşitli geometrik şekillerde olabilir.

Isıtma yeri (külhan): Hamamın altında ateş yanan yerdir. Alev ve duman, mermer zeminin altındaki özel yollardan, duvar içlerinden geçer, “tüteklik” adı verilen bacadan çıkar.

Spa hayatımıza girince…

Kaynağı Belçika da bulunan SPA Tatil Beldesine dayanmakta olan bu terim öncelikle bakımlı banyo kürü ve mineral kaynaklarına sahip termik kürlerde kullanılırdı. SPA, günümüzde artık vücudu, zihni ve ruhu rahatlatan ve dengeleyen komple bir güzellik programı ile aynı anlama gelmektedir. Lüks, zengin ortamlarda rahatlamak, zevke dalmak, huzurlu bir ruha kavuşmak, stres atmak, vücut ve güzellik için birşeyler yapabilmek hergün daha fazla sayıda kadın ve erkek vücutlarına canlılık ve iç huzuru sağlamak için bütün dünyada SPA Enstitüleri’ni arıyorlar. Rönesans – SPA yaşam unsuru suyun rahatlatıcı gücü ‘Rönesaness’ ile ayrılmaz şekilde bağlanmıştır.

Farklı masaj yöntemleriyle, vücudun çeşitli bölgelerine yönelik manipulasyonlar sayesinde farklı işlevler gerçekleştirilir. Cildi rahatlatma, adale lifleri düzeyinde rahatlatma, mental tansiyonun düşürülmesi, sağlıksız fonksiyon bölgelerinde enerji dengesinin yeniden kurulması, vücudun iyileşme ve bağışıklık sistemi harekete geçirilir. Vücudun direncini arttirip, cildi pürüssüzleştirir, dolasim sistemini etkileyerek oksijen ve besin yönünden taze ve zengin kanın dokulara ulaşmasını sağlayarak bazal metabolizmayı düzenler.

Masaj türlerini biliyor musunuz?

Klasik Masaj: Tüm vücudu etkileyecek dolaşım hızını arttırarak dokuları canlandıracak manipulasyonlar ile rahatlama ve sedasyon sağlanır.

Özel Kombine Masaj: Klasik Masaj ile aynı özelliklere sahip olmasına rağmen bireylerin isteği doğrultusunda, rahatsızlık veya başka bir sebepten dolayı bölge veya uygulama yönünden zenginleştirilmiş ve kişiselleştirilmiş seanslardır.

Özel Masaj Uygulamaları: Bu masajın doktor kontrolü altında uygulanması gerek bir takım etkilerden korunması, gerekse en üst düzeyde yarar sağlanması açısından uygundur. Ayrıca bu grup masajların çeşiti tedavilere destek etkilerinin görülebilmesi için düzenli olarak asgari 10 seans olarak düzenlenmelidir.

Ayak Refleks Masajı: Ayak tabanında vücudun tüm organ ve sistemlerini etkileyen sinir uçlarının bulunması ve bu noktalara gerekli parmak ucu basıncı ve manipulasyonların yapılmasıyla organların işlevleri üzerinde etkide bulunabilir.

Local Masaj: Bel bölgelerinde omurga boyunca uygulanan bir masaj tipidir. Omurga içinden her omurilik düzeyinden binirler vücudun her bölgesine dağılmaktadır. omurga boyunca spinal sinir cikis bölgelerine yapılan masaj ile o bölgeden sinir alan organların ve cilt bölgelerinin etkilenmesi amaçlanmaktadır. Karın masajında da aynı ilkeler doğrultusunda manipulasyonlar uygulanır, başta kalın bağırsaklar olmak üzere birçok içorganın fonksiyonları etkilenmeye çalışır.

Lenf Drenaj: Lenf akımını uyaran ve hızlandıran etkilri olan bir masaj türüdür. Özellikle odemlerde, akne vulgariste, migrende, yara izlerinin yumuşatılmasında etkili olabilmektedir. Lenfatik sistem doğrultusunda özgün manipulasyonlarla lenf düğümlerinin daha etkili çalışmasını sağlar.

Spor Masajı: Bireylerin sportif aktivitelerde hazırlanmak üzere uygulanan bir masaj türüdür. Amaçları arasında bireylerin sportif olayda performansını sağlamak bulunmaktadır.

Tas Masajı: ilk çağlardan beri tas masajı, sifa vermenin fiziksel ve ruhsal dengeleme şekli olarak yer almaktadır. Alternatif terapi olarak adlandırdığımız bu terapi binlerce yıldır uzak doğu dünyasında uygulanan sisteminin bir parçasıydı. Farklı masaj teknikleri ve sıcak taşlar ile uyum içerisinde calisma vücuda sayısız faydalar sağlar.

Masaj yapılırken hangi yağlar kullanılır?

Masaj çeşitli amaçlara göre farklı özelliklerde yağlarla yapılır. Kimyaal maddeler içermeyen doğal aromatik yağlar vücutla kolay entegre olan ve aynı zamanda da cilt dokularını besleme özelliklerine sahiptir. Bu yüzden kullanım alanları yaygındır. Kekik, badem, şifalı bitkilerin yağları en çok tutulanlarıdır.

Bitki ve çiçek banyoları da var

Bitkilerin liflerinde etkisi çok iyi olarak bilinen iyot vardır. Aynı zamanda bitkinin iyi edici etkisi ve suyun termik faktörü genel olarak astenik nevroz, kaşıntı, fela, mide ve bağırsak atonisi, nevrotik yüksek tansiyonun ilk safhasında, norolif, etolif diotoni, menopoz, andropoz sonrası maddeler vazodilatosyon (damarların genişlemesi) etkisi sayesinde dolanımı düzenler ve zararlı maddelerin vücuttan atılmasını sağlayarak vücudu zararlı maddelere karşı korur, romatoit artrit, nevrit gibi hastizmal hastalıklarda antienflamatuar etki sağlar. Deri hastalıklarında, cilt güzelliğini, yumuşaklığını ve canlılığını sağlar (ayrıca güzel kokular sayesinde hoş bir ten kokusu elde edilir). Bitki banyoları genellikle insan organizması üzerinde rahatlatıcı bir etki sağlar. Süresi 20 dakikadır.

Köpük Banyosu: Özel su ile hazırlanmış küvette hava kabarcıklarını deri üzerinde patlamasıyla kişinin daha zinde hissetmesi ve rahatlaması, ayrıca dolaşımın düzenlenmesi sağlanır. Bundan dolayı stres ve buna bağlı rahatsızlıkları, dolaşım bozuklukları, uykusuzluk, nevrozlar, depresyon, periferik dolaşım sistemi hastalıkları, menopoz sonrası rahatsızlıklar, iktidarsızlık, obezite (sismanlık) durumlarında uygulanmaktadır.

Süt Banyosu: Cildin beslenmesi, dolaşımın hızlanması, kişinin rahatlatılması sağlanır ayrıca cildin güzelliğini, yumuşak ve taze kalmasını sağlamak, yenilenmesine yardımcı olmak ve eutropic fayda sağlamak amacıyla uygulanır.

Sauna: Sauna sıcak hava banyolarıdır. Hava kuru olabileceği gibi nemlide olabilir. Hem kronik hem inflamatuar hastalıklarda kullanılabilir. Buhar banyoları sakinleştirici ve kanı temizleyici özelliğe sahip olduğu kadar ruhsal açıdan da rahatlatıcı bir etki yapar. Sauna, içinde terlenilen bir odadır. Sobanın içindeki bu volkanik taşların üzerine su atmak suretiyle sıcaklık elde edilir. Bu şekilde kişi fiziksel bir güç harcamadan ve yorulmadan terler. Etkileri, noradrenalin ve adrenalin gibi hormonların salgılanmasına neden olur. Damarları genişleterek dolaşımı arttırır. Nabzı yükselterek dokulara ulaşan oksijen miktarını arttırır. Kan basıncı önce artar sonra azalır. Oda sıcaklığı kişiye göre değişir (70-105 derece) süresi 15 er dk. lik 2 veya 3 seansdan oluşur. Yorgunluğu azaltır. Vücut sıcaklığını ve dolaşımı arttırır, solunumu hızlandırır, uyku getiren bir etkiye de sahiptir. Sauna kullanımından sonra şok havuzu veya duşuna girerek bu etkilerin verimliliğini arttırabilirsiniz.

KUTU

Türk hamamına özgü terimler:

külhan: Hamamların ısıtıldığı, kapalı ve geniş ocak

sıcak halvet: Külhanın üstü

soğuk halvet: Külhana uzak olan yer

natır: Müşteriyi yıkayıp keseleyen kadın çalışan

tellak: Müşterileri yıkayıp keseleyen erkek çalışan

peştemal: Örtünmek için kullanılan ince dokuma

takunya: Hamam terliği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir