Tezer Öner: “Hepsini toplasan bir yaz turizmi etmiyor”

Evet dostlar yaz bitti… Türkiye’nin turizm denince akla gelen yegane mevsimini geride bırakmış bulunuyoruz. Elbette diyeceksiniz ki olur mu canım kış turizmi var, kongreler var, şehirlerde kültür turizmi var ve gastronomi var… Var olmasına var da hepsini toplayıp üst üste koyunca bir yaz turizmi etmiyor işte. Bu da bizim sorunumuz zaten.

Geçen akşam Gustav Eiffel’in hayat hikayesini konu alan bir film seyrettim ve orada bir bölüm dikkatimi çekti. Şehir meclisi ve Eiffel bu kulenin yapılmasının şehir siluetini bozar mı ve turist çeker mi ya da turistleri aksine kaçırır mı tartışmasına girdiler. Bir iki kişi ve Eiffel aksine turist çekeceğini ve sembol olacağını iddia ederek projenin onaylanmasını sağladı ve sonuç olarak Eiffel kulesi senede 7 milyon ziyaretçi çekiyor. Bu arkadaş bizde de imza bir bina yapmış… İzmir’de bulunan Konak Pier, 1860 yılında döneminin dahisi olarak gösterilen ünlü mimar Eiffel tarafından tasarlandı. Mimar, binayı tamamen çelik konstrüksiyondan inşa etmişti. Malzemeleri Fransa ve Belçika’dan getirilen yapının zemini antik Efes şehrinin taşlarıyla döşendi. Konak Pier 18 bin metrekarelik alanıyla Osmanlı döneminde gümrük binası olarak kullanıldı. Cumhuriyet döneminde tarihi bina balık haline dönüştürüldü. Bir süre de otopark olarak hizmet verdi. Bundan yaklaşık on yıl önce alışveriş, kültür ve sanat merkezi olarak kullanılmak üzere restorasyonu tamamlandı ve açıldı. Turistler için bir cazibe merkezi olan bir alan şimdi…

Bu sadece bir bina, çok özellikli değil gibi görünen ama sonuçta ilk çelik konstrüksiyon bina olması, mimarının kimliği ve tasarımı ile ön plana çıkan bir anıt bina… Reklamının yapılması bile Fransa’dan özel ziyaretçilerin gelmesini sağlar.

Sadece bir örnek verdim. Tarihi binalar, kültürel turlar veya tarihe meraklı ziyaretçileri çeker. Üstelik bizde de bunlardan hatırı sayılır miktarda var. Hele Zeugma veya Göbeklitepe falan diye düşünürsek Anadolu’daki özel yerleşim ve bina denebilecek yapılar insanlık tarihiyle bir tutuluyor. 15.000 yıllık yerleşim bölgesi ve sayısız antik şehir, yerleşim, eser veya anıttan bahsediyoruz.

Ama bu işi satmak veya yönetmek de bir kültür ve altyapı meselesi olarak karşımıza çıkıyor. İşte biz genelde böyle eserleri ya balıkhane yapıyoruz ya da üzerine baraj kuruyoruz. Bazen de içinden yol geçiriyoruz ya da maalesef restore ediyoruz. Halbuki tarihi eserleri korumak hem kültür mirasına sahip çıkmak hem de ciddi bir gelir kapısı sağlamaktır.

Kış sezonu başlamadı henüz. İlk karlar düştü ama kayak ve kış turizmi için bir ay daha var. Kongreler de eski hızında değil.

Bir de yeni bir ihtimalimiz var ki, bu konuda çalışma yapan tesisler olduğunu duydum. Savaş sebebiyle Avrupa’da kışın enerji kriziyle birlikte daha da sert geçeceğini düşünerek özellikle emekli kesimde ciddi bir “kışı güneyde geçirme” hevesi var. Kuzeyli Avrupa vatandaşları için Türkiye ciddi bir alternatif ve bu konuda özel fiyat çalışması yapılarak tesislerin bu sene 12 ay açık kalması mutlaka sağlanmalı.

Tüm bunların dışında takkeyi önümüze koyup gelir odaklı ne yapılabilir diye düşünme aylarına girdik. Haydi fikirleri olanları görelim. Sinerji her zaman doğru ve güzel sonuçlar verir.

Güzel bir sonbahar dilerim…

#tezeröner #turizm #konaklama #yaz #tatil #gustaveiffel #konakpier #pazarlama #kışturizmi #kongreturizmi #yazturizmi

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir