İmalat bedeli

Yazar Thomas Charlton genellikle hatalı bir şekilde kullanılan “özgürlüğün bedeli sonsuz
ihtiyattır” ifadesini ilk kullanan kişidir. Eğer su şartlandırma sektöründe çalışmış olsaydı, Thomas
Charlton “imalatın bedeli sonsuz ihtiyattır” derdi. Soğutma kuleleri, kullanılmadıklarında tek bir
yıl içinde 275 kg asılı kalan madde biriktirebildiğinden bu kavram için kusursuz bir somut örnek
oluşturmaktadır. NCH Europe’un Su Şartlandırma İnovasyon Platformunun Pazarlama Müdürü
olarak görev yapmakta olan Simona Vasilescu, bunun verimlilikten üretkenliğe kadar her şeyi
olumsuz etkileyebilen çeşitli sorunlara neden olabileceğini belirtmektedir.

Güvenlik en önemli sorunlardan biridir; çünkü soğutma kuleleri Legionella gibi patojenler için elverişli şartları sağlayabilir. Bu nedenle, çalışanların ve tesisin yakınlarında yaşayan halkın korunması için yeterli
bir su şartlandırmanın uygulanması gereklidir. Suyun şartlandırılmasında gösterilen ihmalkârlık aşırı ve gereksiz
elektrik kullanımı ile sonuçlanabilir. Soğutma kuleleriyle ilgili olarak düzenli bir şekilde ortaya çıkan sorunlarla
baş etmek için atılması gereken ilk adım ne tür bir soğutma kulesine sahip olduğunuzun tanımlanmasıdır.
Endüstriyel evaporatif kondenserlar ve çekişli soğutma kuleleri birbiriyle karıştırılmaktadır; ama ikisinin arasında
çok belirgin bir fark bulunmaktadır. Çekişli soğutma kulelerinde, isminden de anlaşılacağı üzere, kulenin dışındaki
hava bir hava girişinden içeri girer ve içerisinin soğutulması için kullanılır. Evaporatif kondenserlardaysa, bir tüp
içinde bulunan gaz suyun üzerinden akıp yoğunlaşma yarattığı bir ısı transferi süreci ile soğutulur. Çekişli soğutma kuleleri, esasında, büyük hava yıkayıcılarıdır. Bu nedenle, en problemli konular su kaynağına giren dış kirleticilerden kaynaklanmaktadır. Dış soğutmaya dayanan bu tür büyük yapılarda, polen veya ince kum gibi taneciklerin sisteme girmesini engellemek imkânsızdır. Bu çözülmez maddeler sisteme bir kez girince, yüzeylere yerleştir ve tortu oluşturur. Buna cüruf bağlama adı verilir. Cüruf bağlama ile kışır oluşumunu birbirinden ayırt etmek önemlidir. Her
ikisi de ekipman üzerinde tortu oluştursa da, ikisinin arasında farklı bir su şartlandırma çözümünün uygulanmasını
gerektiren önemli bir fark bulunmaktadır. Sisteminizdeki ince kum çözünmez ve sonunda sisteminizi tıkayan ve
sonrasında mikrobiyolojik cüruf bağlamayı hızlandıran bir çamur oluşturur. Oysa kışır oluşumu karbonat
içeren su içinde kalsiyum iyonları mevcut olduğunda ortaya çıkar. Bunun sonucunda borular üzerinde kristaller
oluşur ve bu kristaller arıtılana ve ortadan kaldırılana dek büyümeye devam eder ve verimliliği etkilerken,
maddi masraflar oluşturur. Evaporatif kondenserlar benzer sorunlarla karşı karşıya kalır, ama bu sorunların etkisi
farklıdır. Örneğin sülfat azaltan bakteriler kirlenme sürecinde su kaynağına karışırsa, bu tür bir soğutma kulesinde
verimlilik üzerindeki etki çok hızlı bir şekilde hissedilir. Su demir borulardan akarken, bakteriler yüzeyi esir alır ve
sülfit tozu tortuları oluşturmaya başlar. Bu tortular korozyonu hızlandırır ve sistemin mikrobiyolojik kaynaklı
korozyonun kurbanı olmasına neden olur. Zararlı kirleticilerin gelişimini önlemek için suyun şartlandırmasının sihirli bir formülü veya bir sırrı bulunmamaktadır. Bu kimyayla ilgilidir. Kullandığınız soğutma kulesini anlamak ve onu bekleyen sorunları tanımlamak sizin inhibitörler veya öldürücü biyositler gibi en uygun kimyasalların doğru
dozunu tanımlayabileceğiniz için, sizin bu sorunları çözmeye hazır olduğunuz anlamına gelir. İşte bunun için NCH
Europe gibi bir şirketle çalışmanız işinizi kolaylaştırır. Bizim su şartlandırma çözümlerimiz tamamen bireysel
sistemlerinin benzersiz ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Bununla beraber, biz izleme ve bakım süreçlerine kesintisiz bir destek vermekteyiz. Soğutma kulenizde dolaşmakta olan sudan düzenli olarak numune alınması ve test edilmesi bizim sizi potansiyel sorunlarınızın önünde tutmamıza olanak verir. Her şeyin temiz, güvenli ve iyi çalışır durumda tutulması için sabit bir takip ve sonsuz bir ihtiyat gereklidir. Bunun boş ve sancılı bir hayal olduğunu düşünebilirsiniz. Su arıtımı ihmal ederseniz karşılaşacağınız kesintiler ve maliyetler kadar acı verirsiniz.
Yazar Thomas Charlton genellikle hatalı bir şekilde kullanılan “özgürlüğün bedeli sonsuz ihtiyattır” ifadesini ilk kullanan kişidir. Eğer su şartlandırma sektöründe çalışmış olsaydı, Thomas Charlton “imalatın bedeli sonsuz ihtiyattır” derdi. Soğutma kuleleri, kullanılmadıklarında tek bir yıl içinde 275 kg asılı kalan madde biriktirebildiğinden bu kavram için kusursuz bir somut örnek oluşturmaktadır. NCH Europe’un Su Şartlandırma İnovasyon Platformunun Pazarlama Müdürü olarak görev yapmakta olan Simona Vasilescu, bunun verimlilikten üretkenliğe kadar her şeyi olumsuz etkileyebilen çeşitli sorunlara neden olabileceğini belirtmektedir.
#ThomasCharlton #NCHEurope #SimonaVasilescu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir