Mevlevi Mutfağı ‘Matbah’ ile bugüne taşındı

Osmanlı-Saray Mutfak sanatını yaşatan Matbah Restaurant özenle seçilmiş ve aslına uygun olarak hazırlanmış Mevlevi Mutfağı’nın eşsiz ve zengin lezzetlerini; Bir Mevlevi Somadı menüsüyle misafirlerine sundu.

İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, İstanbul Valiliği Protokol Müdürü Bayram Tolu, Ayasofya Müzesi Müdürü Hayrullah Cengiz, İstanbul Turizm Atölyesi Koordinatörü Tülin Ersöz, Tüm Aşçılar Federasyonu (TAF) Başkanı Yalçın Manav, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Dilistan Çilingiroğlu, Mutfak Dostları ve Şarap Dostları derneklerinin yönetiminde yer alan Semih Sömer, işletmeci Vedat Başaran ve çok sayıda gurmenin katıldığı gecede bir konuşma yapan Ottoman Hotels Genel Müdürü Serdar Balta, “Matbah Restaurant olarak, hizmete girdiğimiz ilk günden beri Osmanlı mutfağının tanıtımı için çaba gösterdik. Mutfak kültürümüze büyük önem verdik. Bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz Bir Mevlevi Somadı sunumu, Hz. Mevlana’nın eserlerinden ve döneminin kaynaklarından yararlanarak hazırlandı.” dedi.

TURGUT KUT MEVLEVİ MUTFAĞIYLA İLGİLİ BİLGİLER VERDİ

Serdar Balta sözlerini, Hz. Mevlana’nın “Aşkın olgunluğu sevenle sevilenin birleşmesindedir. Beri gelin; yağ ile unun bir daha ayrılmayacak kadar karılmasından meydana gelen bulamaç gibi karılın, katışın birbirinize” sözüyle tamamladı. Daha sonra tarihçi ve araştırmacı Turgut Kut, Mevlevi mutfağı ile ilgili bilgi verdi. Selçuklu’dan Osmanlı’ya kadar gelen süreçte Mevlevi kültürü tarihi hakkında bilgi veren Turgut Kut, “Somat” (sofra) adabına büyük önem veren Sufiler, günde iki kez yemek yerler. Öğlen ve akşam… Sofrayı can’lar (mürid) hazırlar. Tuz, yemeklerde törensel ifade taşır. Yemek onunla başlar, onunla biter. Hazırlıklar bitince, sıra yemeğin yenmesine gelir. Kazancı Dede, kazanın kapağını açınca, can’lar kazanı ocaktan alırlar. Kazancı Dede’nin duası ile yemek daveti duyurulur. Elleri önde bağlı duran sufiler, kapıya gelince başlarını eğerek selamlaşır ve sofraya geçerler. Şeyhin katılımı ve duası ile yemeğe başlanır. Yemek esnasında kesinlikle konuşulmaz. Mevlevilerde yemek faaliyeti adeta bir ibadet halidir; yemek yerken kendilerine nasip olan lokmalar için devamlı şükrederler. Yemeğe topluca başlandığı gibi topluca bitirilir” dedi. Gecede misafirlere, Türkiye Aşçılar Federasyonu Milli Takımı’nda da yer alan Matbah Osmanlı Saray Mutfağı Executive Chef’i Kadir Yılmaz‘ın hazırladığı menü, Neyzen Murat Dağlı’nın Ney faslı eşliğinde sunuldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir